Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2015/1017 E. 2020/99 K. 06.02.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2015/1017
KARAR NO : 2020/99

DAVA : ALACAK
DAVA TARİHİ : 21/10/2015
KARAR TARİHİ : 06/02/2020

Mahkememizde görülmekte olan Alacak davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili 21/10/2015 tarihli dava dilekçesinde özetle; Taraflar arasında akdedilen sözleşme gereğince, davalı tarafça talep edilen ve müvekkili tarafından ek işlerin ve davalı tarafla anlaşılarak davalıya ait —- — adresinde yapılan işlere ait bedellerin ödenmemesinden kaynaklı nedenlerle olayın vuku bulduğunu, müvekkilinin — yapılan işlerin bedeli olarak; 110.829,30 TL bedelli alacaklarının,—– yapılan işlerin bedeli olarak; 31.345,52 TL bedelli alacaklarının, toplamda 142.174,82 TL alacaklarının, uzman bilirkişi heyeti katılımı ile keşif ve bilirkişi incelemesi neticesinde, belirlenecek teminat mukabilinde müvekkilinin 142.174,82 TL miktarlı alacağı miktarınca davalının banka hesaplarına ve 3. şahıslardaki hak ve alacaklarına ihtiyati haciz konulmasını ve davalarının kabulüne karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı şirket vekili 14.12.2015 Uyap tarihli cevap dilekçesinde özetle: Taraflar arasında imzalanmış sözleşmede ve sözleşmenin eki niteliğinde—– belirtilen işlerden yapılanlar olduğu gibi,bir kısım işlerin hiç yapılmamış,bir kısım işlerin ise metraj ve adet olarak kısmen yapıldığını, tarafların Şifahi olarak anlaşması üzerine davacı tarafından—- bulunan fabrikada ve — ilave işler yapıldığını, davacı vekili tarafından sözleşme bedeli olan 287.000,00 TL’nin ödendiğini ikrar ettiği, ancak iddia ve ikrarın aksine davacının —- yaptığı bütün işler nedeniyle davalı yanca 308.276,83 TL ödeme yapıldığını, davacı yandan hakediş talep edildiğinde fahiş metraj ve adetlerle, fahiş birim fiyatlarıyla hakediş üzerine taraflar arasında uyuşmazlık olduğu, davacı yanın hazırladığı hakediş ile taşeronunu hazırladığı hakediş arasındaki fahiş farkın davacının taleplerinin haksız ve fahiş olduğunu gösterdiğini, davacı tarafından dava dilekçesi ekinde (EK-1) belirtilen işlerin listesinin bulunduğu belgede davalı yanın imzasının bulunmadığını ve bu sebeple davalı yanca kabul edilmediğini, davacı yanın yapılan işlere ilişkin birim fiyatların davalı tarafından kabul edildiğini yazılı olarak ispat etmekle yükümlü olduğunu savunarak, davanın reddine, yargılama giderleri ve vekâlet ücretinin davacıya yükletilmesine karar verilmesini talep etmişlerdir.
Talimat Yoluyla alınan Bilirkişi Raporları:
1) Burhaniye — Asliye Hukuk Mahkemesinin —- sayılı dosyasında yapılan tespit ve inceleme sonucu bilirkişi — tarafından düzenlenmiş bulunan 04.08.2016 tarihli bilirkişi raporunda;
-Sözleşme dahilinde miktarsal eksik ve fazla imalatlar :(-) 12.705,00 TL
-Sözleşme harici yapılan imalatlar :(+) 8.250,00 TL
-İlave yapılan panjur imalatları :(+) 10.550,00 TL
-Kompozit imalatları :(+) 9.600,00 TL
-Davalı—– borcunun toplam —— olduğu yönünde görüş belirtilmiştir.
2) Burhaniye —– Asliye Hukuk Mahkemesinin— sayılı dosyasında yapılan tespit ve inceleme sonucu bilirkişi— tarafından düzenlenmiş bulunan 22.09.2017 tarihli ek bilirkişi raporunda;
“…Toplamda 6 adet kapı hidroliği ve kapı yayı takılması konusunda taraflar arasında herhangi bir ilave iş tutanağına ulaşılamamıştır. Ancak aşağıda bilgilendirme amaçlı bedel hesabı yapılacaktır. 6 x 90,00 TL = 540,00 TL olduğu, yapılan itirazlarla ilgili gerekli değerlendirmeler yapılmıştır…” şeklinde görüş belirtilmiş olup, buna göre kök ve ek rapordaki tespitlere nazaran davacının sözleşme harici yapmış olduğu ilave imalatlar nedeniyle—– işinden dolayı talep edebileceği toplam tutar; 15.695,00 TL + 540,00 TL = 16.235,00 TL olmaktadır.” denilmiştir.
Bilirkişi ——— tarafından düzenlenen 05/03/2018 tarihli raporda özetle; Davacının davalıdan, dava tarihi itibariyle, 38.162,6 TL iş bedeli alacağının bulunduğu; faturasını sunduğu takdirde ayrıca 6.869,27 TL KDV alacağının da bulunduğu, davacının dava dilekçesinde faiz talebinde bulunmadığı; fakat 17.05.2016 tarihli dilekçesinde ihtarname tarihinden itibaren işletilecek ticari faizi ile birlikte tahsili talebinde bulunduğu, işbu dilekçedeki talep Mahkemece dikkate alınırsa, davacı alacağının, 13.05.2015 tarihli davacı ihtarnamesinin davalıya tebliğ edildiği tarihten 10 gün sonraki tarihten itibaren işletilecek ticari faizi (kanaatimizce avans faizi) ile birlikte tahsili gerekeceği; tebliğ tarihinin ise anlaşılamadığı, yönündeki kanat ve düşüncelerini bildirmişlerdir.
Bilirkişi———tarafından düzenlenen 31/08/2018 tarihli ek raporda özetle; Taraf itirazları nedeniyle kök bilirkişi raporundaki görüşlerinde herhangi bir değişiklik yapmaya gerek bulunmadığı hususlarındaki görüş ve kanaatlerini bildirmişlerdir.
Bilirkişi —— tarafından hazırlanan 17/09/2019 tarihli bilirkişi raporunda özetle; Tarafların beyanları ve delilleri ışığında, talep konusu ek iş tutarının kdv hariç 38.162,60TL olduğu; Davacının KDV alacağından bahsedebilmesi için davalı şirkete hakediş faturasını düzenlemesi ve ardından bu faturada KDV tutarının Asıl Alacağın %18′ i olarak hesaplanması gerektiği ve bu şekilde Asıl Alacak tutarına eklenecek KDV’ yi de davalı şirketten talep edebileceği; davalı yanın 21.276,83 TL tutarındaki mahsup talebinin kabul edilebileceği yönündeki kanaatlerini bildirmişlerdir.
Dava, eser sözleşmesinden kaynaklanan alacağın tahsili istemine ilişkindir.
Davacı, davalı ile aralarında —– davalıya ait olan taşınmazlarda yazılı sözleşmenin dışında bir kısım fazla imalatlar yapıldığı iddia edilerek hakedişlerin ödenmesi talep edilmiştir. Davalı ise, davacının bir kısım işleri yapmadığı gibi bazı işleri ise metraj ve adet olarak eksik yaptığını beyan ederek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Taraflar arasında —– davalıya ait taşınmazlar ile ilgili eser sözleşmesi bulunduğu, fakat sözleşme dışında davacı tarafından bir kısım işlerin fazladan yapıldığı hususunda uyuşmazlık bulunmadığı, taraflar arasındaki uyuşmazlığın, davacının davalıya ait taşınmazda yaptığı sözleşme dışında kalan ilave işlerin metrajı ve bedeli noktasında olduğu tespit edilmiştir.
Yapılan bilirkişi incelemelerinde davacının davalıya ait—- bulunan taşınmaz için 21927,60 TL tutarında olmak üzere toplamda KDV hariç —– ilave iş yaptığı anlaşılmıştır. Her ne kadar bilirkişiler tarafından davacının fatura düzenlemesi halinde KDV alacağına hak kazanacağı belirtilmiş ise de, davacının yaptığı ilave işlerin işin yapıldığı tarihteki serbest piyasa rayiçlerine göre belirlendiğinden bu bedele KDV ilavesi mümkün değildir. Bunun dışında davalının 17/05/2016 tarihli dilekçesi ile yapmış olduğu ödemelere ilişkin dayanak dekont ve makbuzlar sunmuş olup 31/08/2018 ve 13/09/2019 tarihli raporlarda bilirkişilerce 21276,83 TL davacıya yapılan ödeme tespit edilmiştir. Davacının yapmış olduğu ilave işlerden dolayı hak kazandığı ——- mahsubu ile davacının davalıdan 16885,77 TL alacağının bulunduğu anlaşıldığından davanın kabulüne dair aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
H Ü K Ü M : Yukarıda Açıklanan Nedenlerle;
1-Davanın KISMEN KABULÜ ile, —— dava tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya ÖDENMESİNE,
Fazlaya ilişkin talebin REDDİNE,
2-Alınması gerekli 1.153,46 TL harçtan peşin alınan 2.428,00 TL’nin mahsubu ile fazla yatan 1.274,54 TL’nin talep halinde davacıya İADESİNE, Davacı tarafından yatırılan peşin harçtan alınan 1.153,46 TL harcın davalıdan alınarak DAVACIYA ÖDENMESİNE,
3-Davacı tarafça sarf edilmiş, 27,70 TL başvurma harcı, 4,20 TL vekalet harcı, 206,30 TL keşif harcı, 5.896,7 TL yargılama gideri olmak üzere toplam 6,134,9 TL den kabul edilen kısma isabet eden 700,33 TL sinin davalıdan alınarak DAVACI TARAFA VERİLMESİNE,
4-Davacı taraf kendisini vekil ile temsil ettiğinden —- uyarınca 3.400,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak DAVACI TARAFA VERİLMESİNE,
5-Davalı taraf kendisini vekil ile temsil ettiğinden —- uyarınca 15.852,46 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak DAVALI TARAFA VERİLMESİNE,
Dair davacı vekilinin yüzüne karşı kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesinde 2 haftalık süre içerisinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı