Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2014/882 E. 2020/433 K. 18.09.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 4. Asliye Ticaret Mahkemesi

GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2014/882 Esas
KARAR NO : 2020/433

DAVA : İtirazın İptali (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 17/07/2013
KARAR TARİHİ : 18/09/2020

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili bankanın ———– müşterek borçlu ve müteselsil kefaletleriyle kredilerin kullandırıldığını, borcun ödenmemesi üzerine borçlu/kefillerden —————— tarihinde İstanbul —-. Asliye Ticaret Mahkemesi ——— sayılı dosyası ile ihtiyati haciz kararı alınarak bu iki borçlu yönünden İstanbul İcra Müdürlüğü’nün ——–Esas sayılı dosyası ile ilamsız icra takibine geçildiğini, takibin kesinleştiğini, davalı/borçlu ile dava dışı ——— hakkında ise hesabın kat edildiği tarihte İstanbul—-. Asliye Ticaret Mahkemesinin ——— Esas sayılı dosyasıyla görülmekte olan iflas erteleme davası kapsamında tesis edilen tedbir kararı bulunması nedeniyle takip başlanamadığını, sonrasında İstanbul —- Asliye Ticaret Mahkemesinin —-sayılı dosyasının 16.05.2013 tarihli celsesinde ——yönünden kaldırılmış bulunduğunu,—– verilen tedbir kararı devam ettiğinden işbu borçluya ilişkin her türlü dava ve talep haklarının saklı olduğunu, hesabın kat edildiği tarihten bu yana borcun ödenmemiş olması ve davalı/borçlu lehine tesis edilen tedbir kararının kaldırılmış olması sebepleri ile davalı/ borçlu aleyhine İstanbul Anadolu————–. İcra Müdürlüğü’nün —— Esas sayılı dosyası ile ilamsız haciz yolu ile takibe geçildiğini, davalının İstanbul Anadolu ——- İcra Müdürlüğünün—– Esas sayılı takibine karşı borcun esasına ferilerinin tamamına itiraz ettiğini, bu sebeple huzurdaki davanın açma zorunluluğunun hasıl olduğunu beyanla; fazlaya ilişkin talep ve dava hakları saklı kalmak kaydıyla; davalı/ borçlunun haksız ve hukuki dayanaktan yoksun yetki itirazının reddine ve sair itirazların iptaline, İstanbul Anadolu ——. İcra Müdürlüğü’nün ———– Esas sayılı takibin, takip talebindeki şartlarla devamına, davalı/ borçluların aleyhine %20’den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalı/borçluya yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
SAVUNMA: Davalı şirket yetkili cevap dilekçesinde özetle; dava dilekçesinin ekinde sunulan Beyoğlu ——- Noterliği’nin —– yevmiye nolu hesap kat ihtarnamesi incelendiğinde de görüleceği üzere, şirketlerinin ödenmemiş taksit tutarının 22.500 TL olduğunu, bu esnada şirketleri hakkında Kadıköy —. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin —- Esas sayılı iflas erteleme dosyasından verilen ihtiyati tedbir kararı sebebi ile şirket hakkındaki cebri icra takiplerinin yapılması engellenmekle hesabın kat edilmesi ve akabinde de yasal olarak temerrüt faizi işletilmesi mümkün bulunmadığından, talep edilen alacağın yasal bir hüküm kazanmadığını, bu sebeple aleyhlerine başlatılan İstanbul Anadolu ——–. İcra Müdürlüğü’nün ——– Esas sayılı dosyasındaki takibe itiraz edildiğini, İstanbul Anadolu —–. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin —— Esas sayılı dosyasında devam eden iflas erteleme davasında —– tarihinde haklarında verilen iflas erteleme tedbir kararı kaldırılmakla, alacaklı banka ancak bu tarihten itibaren temerrüt faizi talep edebilecek duruma geldiğinden, huzurdaki davayı kabul etmediklerini, burada adilane olan bankanın talep ettiği rakamla borçlu şirketin bankaya verdiği fiili gecikmenin karşılaştırılması olduğunu, nitekim hesap kat tarihinde bankanın alacağı sadece 22.500,00 TL gecikmişken banka bunun karşılığında 346.357,71 TL’nin bir gün içerisinde geri ödenmesini talep ettiğini, aradaki farkın ciddi bir gabin oluşturduğu gibi, bu durumun sebepsiz zenginleşme yaratacağının izahtan vareste olduğunu, bu nedenle davada talep olunan temerrüt faizinin gerekçesi olarak sadece genel kredi sözleşmesinin gösterilmesini kabul etmediklerini, zira bunun gabin ve sebepsiz zenginleşmeye yol açtığını belirtmek istedikleri, Ayrıca buradan yola çıkarak bankanın defter ve kayıtlarının da münhasır delil olamayacağını, bu durumun adil bir yargılamaya engel olduğunu ve anayasal haklarına aykırı bulunduğunu beyanla; davanın reddine, davacının kötü niyet tazminatı ile mahkumiyetine ve yargılama harç ve masrafları ile ileride avukat tutmaları halinde avukatlık ücretinin de davacı alacaklı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
DAVANIN TESPİTİ, İNCELEME VE GEREKÇE:
Dava, taraflar arasında düzenlenen kredi sözleşmesinden kaynaklanan alacağın tahsili için başlatılan takibe vaki itirazın iptali istemine ilişkindir.
Davacının 06/11/2019 tarihli duruşmaya mazeretsiz olarak katılmaması nedeniyle HMK’nin 150. Maddesi uyarınca dosya yenileninceye kadar işlemden kaldırılmıştır.
İşlemden kaldırılan dosya, işlemden kaldırıldığı tarihten başlayarak üç ay içinde yenilenmediğinden HMK’nin 150/5. Maddesi uyarınca davanın 06/02/2020 tarihi itibariyle açılmamış sayılmasına karar vermek gerekmiş ve aşağıda şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1- Davanın HMK’nin 150. maddesi uyarınca 06/02/2020 tarihi itibariyle AÇILMAMIŞ SAYILMASINA,
2- Alınması gereken 54,40 TL harcın, davacı tarafından peşin yatırılan 10.401,45 TL peşin harçtan mahsubu ile fazla yatan 10.347,05 TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
3- Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
4- HMK’nın 333. Maddesi gereğice bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde yatırana iadesine,
Dair, tarafların yokluğunda gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren iki haftalık süre içinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi’nin ilgili Hukuk Dairesine istinaf kanun yolu açık olmak üzere oy birliğiyle verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.