Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2014/848 E. 2019/459 K. 05.04.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 4. Asliye Ticaret Mahkemesi
ESAS NO : 2014/848 Esas
KARAR NO : 2019/459
DAVA : Maddi tazminat
DAVA DEĞERİ : 50.000 TL
DAVA TARİHİ: 25/06/2007
KARAR TARİHİ: 05/04/2019
Mahkememizde görülmekte olan maddi tazminat davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:İDDİA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle, davalılarIN, davacı————- yönetim kurulu ve denetleme kurulunun eski üyeleri olup, davalılardan ———— yıllarında Yönetim Kurulu üyeliklerinde,————–yıllarında ———— yılında Denetleme Kurulu üyeliklerinde bulunduklarını, kooperatifin—-günü yapılan ——- yılı Olağan Genel Kurul toplantısında sunulan bilanço ve gelir-gider hesaplarının doğru olmadığı ve gerçeği yansıtmadığı düşüncesiyle bilançonun ve yönetim ve denetim kurullarının ibrasının ertelenmesine, Hesap Tetkik Komisyonu kurulması ve hesap tetkik komisyonunun ———-yılına ait hesaplan incelemek suretiyle genel kurula rapor sunması yönünde karar verildiğini, Hesap Tetkik Komisyonu Raporunun Genel Kurula sunulduğu Olağanüstü toplantı ———-tarihinde yapıldığım, ———-yılı bilançosunun ve yönetim ve denetim kurullarının eski üyelerinin ibra edilmemesine, cezai ve hukuki sorumluluklarına gidilerek yargılanmaları için dava açılmasına karar verildiğini, hazırlanan Hesap Tetkik Komisyonu raporuna göre,
“Kooperatif defterler ve kayıtlarının belgeye dayanmadığı,
a- Genel Kurul toplantılarında sunulan ve ibra edilen Bilanço ve Gelir-Gider tablolarının gerçekleri yansıtmadığı ve defter ve kayıtlara uymadığı,
b- Bilanço ve Gelir-Gider tablolarının yasa ve yönetmeliklere aykırı şekilde düzenlendiği,
c- Yasalara aykırı davranarak alınması ve verilmesi gereken belgelerin alınıp verilmediği ve gereği gibi saklanmadığı,
d- Üyelere ait belgelerin saklanmadığı, muavin kayıtların tutulmadığı ve bu nedenle hesap bakiyelerinin çıkartılamadığı,
e- Kooperatif yönetim kurulunun basiretli tüccar gibi davranmadığı, müteahhide fazla ve zamansız ödemeler yapmak suretiyle kooperatifi zarara uğratıldığı,————– eşitlik ilkesine aykırı davranmak suretiyle üyeler arasında ayırım yapıldığı, g- Vergilerin zamanında ödenmeyerek cezaya sokulduğu ve kooperatif arsasına haciz konulmasına sebebiyet verildiğinin anlaşıldığını,” Davalıların hukuki ve cezai sorumluluklarına gidilmesine ilişkin karar üzerine davalılar hakkında kamu davası açılması için Üsküdar Cumhuriyet Başsavcılığına şikâyette bulunulduğunu, Üsküdar Cumhuriyet Başsavcılığı ‘nın ——— sayılı iddianamesiyle ————- tarihinde Üsküdar 2.Ağır Ceza Mahkemesi ‘nde — esas sayılıyla kayıtlı kamu davası açıldığım, savcılığın talebi üzerine görevlendirilen Sanayi ve Ticaret Bakanlığı teşkilatlandırma genel müdürlüğü baş kontrolörü———– tarafından hazırlanan ve açılan ceza davasında iddianamenin dayanağı olan 20/04/2006 tarihli rapora göre yönetim kurulu üyelerinin,
“a- Kooperatif ortağı olan üyeler —————— tahsil edilen 18.800 TL ‘nin muhasebe kayıtlarına işlenmemesi suretiyle zimmetlerinde tuttukları ve kooperatifi 18.800 TL zarara uğrattıklarını,
b- —————- yıllarında bankada değerlendirmek yerine kasada yönetimin kişisel ve fiili kullanımında yüksek tutarda para bulundurarak kooperatifi faiz gelirinden yoksun bırakmak suretiyle kooperatifi zarara uğrattıklarını,
c- Ödemelerini geciktiren kooperatif ortağı bazı üyelerden genel kurul kararlarına aykırı davranmak suretiyle gecikme zammı tahsil etmeyerek kooperatifi 227.967,54 TL zarara uğrattıklarını,
d- Kooperatif adına hareketle hiçbir yasal gereği olmaksızın yüksek bedelli hizmet sözleşmesi yapmak suretiyle ———– isimli şahsa haksız menfaat temin ettikleri ve bu yolla kooperatifi 47.200 TL zara uğrattıklarını,
e- Hizmet/Ürün karşılığı olmadan ve kooperatif kayıtlarına hak ediş hesabına almaksızın yüklenici firma————-şirketine açıktan ödeme yapmak suretiyle kooperatifi 154.500 TL zarara uğrattıklarını,
f- Kooperatif İnş. sözleşmesinde hüküm bulunmamasına rağmen yüklenici firma ————- hak ediş ödemelerinden fazla ve çok yüksek oranlarda olmak üzere avans ödemesi yapmak suretiyle hem bu avanslar tutarındaki paranın bankada tutulmaması nedeniyle kooperatifin faiz gelirinden yoksun bırakılmasına neden olunduğunu, hem de bu dönemler içinde tahakkuk eden vergi borçlarının zamanında ödenmemesinden dolayı vergi ziyaı-gecikme zammı ve faiz tahakkukuna neden olarak vergi dairesine fazladan ödeme yapılmasına sebebiyet vermek suretiyle de kooperatifi 239.566,65 TL zara uğrattıklarını, g- Kooperatifin gereksinmesine ve çıkarlarına aykırı olarak yüklenici firmanın istek ve çıkarlarına hizmet etmek amacıyla yüklenici firma ————– yüksek bedelli bir hizmet sözleşmesi yapmak suretiyle kooperatifi 914.400 TL zarara uğrattıklarını, h- Kooperatif üyeliklerinin bazılarını boş tutarak yüklenici firma ————- hissedarlarını düşük bedelle üyeliğe kabul etmek, kısa bir süre sonra da bu üyeliklerin yüksek bedelle devredilmesine olanak sağlayarak firma hissedarlarına haksız menfaat temin etmek suretiyle kooperatifi zarara uğrattıklarını, i————- yıllarında kooperatifin gereksinmesi dışında üyelerin kooperatife verdiği senetlere yaptırılmak üzere 25.500 TL damga pulu alımı yapmak, 1.948, 94 TL protesto masrafı ödemek suretiyle kooperatifi 27.448,94 TL zarara uğrattıklarını”, belirtmiş olup, açıklanan nedenlerle müvekkili kooperatifin oluşan tüm zarar ve ziyanın tespitine, fazlaya dair dava ve talep haklarımız saklı kalmak kaydıyla şimdilik 50.000 TL tazminat alacağının 22.06.2003 tarihinden itibaren işleyecek yasal reeskont faiziyle birlikte tüm davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalılara yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
SAVUNMA: Davalı ———— tarihli cevap dilekçesinde, özetle; Üsküdar Ağır Ceza Mahkemesi ‘nin————– esas sayılı dosyasındaki yargılamanın devam ettiğini, müvekkilinin zarar verdiğine ilişkin hiçbir belge sunulmadığını, genel kurul ibralarının geçersiz olması için aklamanın yapıldığı genel kurulun mahkeme kararı ile geçersiz sayılması gerektiğini, müvekkilinin eylemlerinden doğan zarar olmadığını, iddialarının yanlış ve haksız iddialar olduğunu ileri sürerek haksız davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı—————–vekili, 17.07.2007 tarihli cevap dilekçesinde özetle; Üsküdar Ağır Ceza Mahkemesi ‘nin —————- esas sayılı dosyasındaki yargılamanın devam ettiğini, müvekkilinin zarar verdiğine ilişkin hiçbir belge sunulmadığını, genel kurul ibralarının geçersiz olması için aklamanın yapıldığı genel kurulun mahkeme karan ile geçersiz sayılması gerektiğini, müvekkilinin eylemlerinden doğan zarar olmadığını, iddialanmn yanlış ve haksız iddialar olduğunu ileri sürerek haksız davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı ———— tarihli cevap dilekçesinde özetle; Üsküdar Ağır Ceza Mahkemesi ‘nin —————esas sayılı dosyasındaki yargılamanın devam ettiğini, müvekkilinin zarar verdiğine ilişkin hiçbir belge sunulmadığını, genel kurul ibralannın geçersiz olması için aklamanın yapıldığı genel kurulun mahkeme karan ile geçersiz sayılması gerektiğini, müvekkilinin eylemlerinden doğan zarar olmadığını, iddialanmn yanlış ve haksız iddialar olduğunu ileri sürerek haksız davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Daval———- vekilinin ———- tarihli cevap dilekçesinde özetle; Üsküdar Ağır Ceza Mahkemesi ‘nin ———–esas numaralı dosyasındaki yargılamanın devam ettiğini, müvekkilinin denetim görevini yerine getirmeyerek zarara iştirak etmiş olduğuna dair hiçbir belge mevcut olmadığını, davacı iddialarının gerçek dışı olduğunu, yönetim kurulunun sorumluluğu ortaya çıkmadan denetçi müvekkilinin sorumluluğunun kabul edilemeyeceğini ileri sürerek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı ——— tarihli cevap dilekçesinde özetle; Üsküdar Ağır Ceza Mahkemesi ‘nin ———- esas numaralı dosyasındaki yargılamanın devam ettiğini, müvekkilinin denetim görevini yerine getirmeyerek zarara iştirak etmiş olduğuna dair hiçbir belge mevcut olmadığını, davacı iddialarının gerçek dışı olduğunu, yönetim kurulunun sorumluluğu ortaya çıkmadan denetçi müvekkilinin sorumluluğunun kabul edilemeyeceğini ileri sürerek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı —————- tarihli cevap dilekçesinde özetle; Üsküdar Ağır Ceza Mahkemesi ‘nin ——— esas numaralı dosyasındaki yargılamanın devam ettiğini, davacı iddialanmn haksız olduğunu ileri sürerek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DAVANIN AŞAMALARI:
1-İlk karar: Kapatılan İst. Anadolu 13. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 19/03/2013 tarih, 2013/6 esas, 2013/69 karar sayılı ilamı ile “kanıtlanamayan davanın reddine” karar verilmiştir.
2-Bozma ilamı: Yüksek Yargıtay 23. Hukuk Dairesi’nin 03/06/2014 tarih ve 2014/4295 karar sayılı ilamındaki “Mahkemece, hükme esas alınan bilirkişi kurulu raporunda, kooperatifin 2003 yılına ilişkin bilanço gelir gider tablosu, detay mizanları ve kurumlar beyannamesinin sunulmadığı, kasa hesabına ilişkin muavin defterlerinin ibraz edilmediği, sunulması gereken bir kısım belgelerin davacı kooperatif vekilince sunulmadığından eski yönetim ve denetim kurulu üyelerinin herhangi bir sorumluluk miktarının tesbit edilmediği yönünde görüş bildirildiği görülmüştür. Bilirkişi raporu bu haliyle yeterli inceleme ve araştırmaya dayanmadığından hüküm kurulmaya elverişli değildir.
Bu durumda mahkemece, davalı kooperatifin defter, kayıt ve belgeleri, bilanço ve gelir gider cetvellerinin öncelikle kooperatiften istenilmesi, ibraz edilmezse kooperatifin adresinde defter ve kayıtların incelenmesi için keşif yapılması, buna rağmen inceleme yapılamaz ya da defter ve belgelere ulaşılamaz ise bilanço ve gelir gider cetvelleri ile yönetim ve denetim kurulu raporları ile ————-Memurluğu’ndan veya anasözleşmenin 41. maddesi uyarınca bu belgelerin gönderildiği ——— Müdürlüğü’nden getirtildikten sonra, kooperatif mevzuatı ve mali konularda uzman bilirkişiler aracılığı ile uyuşmazlığın esası ile ilgili inceleme yaptırılarak, genel kurul tarihi itibariyle kooperatifin bir bilanço açığının bulunup bulunmadığı, karar altına alınan ve yapılan ödeme ve hakedişlerin hangi amaçla, nerelere kullanıldığı, kooperatifin zarara uğratılıp uğratılmadığı, zarar varsa davalıların sorumlu oldukları zarar miktarı hususlarında ayrıntılı, gerekçeli ve Yargıtay denetimine elverişli rapor alınması ve oluşacak uygun sonuç dairesinde bir karar verilmesi gerekirken eksik incelemeye ve yetersiz bilirkişi raporuna dayanılarak yanılgılı gerekçeyle yazılı olduğu şekilde hüküm kurulması doğru olmamıştır.” şeklindeki gerekçe ile kapatılan İst. Anadolu 13. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin ——–esas, ——- karar sayılı ilamının bozulmasına karar verilmiştir.
Bozulan karar İst. Anadolu 4. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin ———— esas sayılı dosyasına kaydedilmiş ve bozma ilamına uyularak yargılama yapılmıştır.
DAVANIN VE UYUŞMAZLIK KONULARININ TESPİTİ, DELİLLER, DELİLLERİN TARTIŞILMASI VE DEĞERLENDİRİLMESİ, HUKUKİ NEDENLER VE SONUÇ:
1-Davanın ve çekişmeli konuların tespiti: Dava, kooperatif eski yönetim ve denetim kurulu üyelerinin sorumluluğuna dayalı tazminatı istemine ilişkindir.
Davacılar vekili, müvekkili kooperatifte ———–yılları arasında yönetim kurulu üyesi olan davalılar——– kusurlu hareketleriyle kooperatifi zarara soktuklarını, davalılar———— yüksek bedelli iş sözleşmesi yapıp hakediş miktarının üzerinde ödeme yapmak suretiyle kooperatifi zarara uğrattıklarını, aynı dönemde muhtelif tarihlerde görev yapan ve eski denetim kurulu üyeleri olan diğer davalıların ise denetim görevini ihmal ederek zarar doğuran işlemlere katıldıklarını ileri sürerek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere ——- TL tazminatın sorumluluk davası açılmasına ilişkin kararın alındığı ——— tarihli genel kurul tarihinden itibaren işleyecek reeskont faiziyle birlikte tüm davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davalılar ———– vekili, müvekkillerinin sahibi olduğu şirketin yaptığı işlere karşı yapılan ödemelerin işin seviyesine ve usulüne uygun olduğunu savunarak, davanın reddini istemiştir.
Davalılar————– vekili ise, müvekkillerinin yönetimde olduğu dönemde defter ve kayıtlarının usulune uygun tutulduğunu, iddiaların doğru olmadığını savunarak davanın reddini istemiştir.
Diğer davalılar vekilleri ise, müvekkillerinin denetim görevini yerine getirmeyerek kooperatifi zarara uğratmış olduklarına ilişkin delil olmadığını, kooperatifin zarara uğratılmadığını savunarak, davanın reddini istemiştir.
Dosya içeriğinden, yargılamanın başlangıcında; taraflar arasındaki uyuşmazlığın,
A-Davalılar————- pasif husumet ehliyetlerinin bulunup bulunmadığı,
B-Davalıların, davacı kooperatifi zarara uğratıp uğratmadıkları,
C-Davalılar, davacı kooperatifi zarara uğratmışlarsa zarar miktarının ne kadar olduğu,
D-Davalıların zarardan sorumlu olup olmadıkları, sorumlu iseler, sorumluluk miktarlarının ne kadar olduğu noktalarında toplandığı tespit olunmuştur.
2-Deliller, delillerin tartışılması ve değerlendirilmesi, hukuki nedenler ve sonuç: Yukarıda belirlenen uyuşmazlık konularının tespiti ve yüksek Yargıtay 23. Hukuk Dairesi’nin bozma ilamı doğrultusunda bilirkişiler ———-oluşan bilirkişi heyeti aracılığıyla davacı kooperatifin defter, kayıt ve belgeleri, bilanço ve gelir gider cetvelleri üzerinde inceleme yapılmak suretiyle uyuşmazlığın çözümü yoluna gidilmiştir.
Buna göre,
a)Davacı kooperatifin ticari defterleri: Bilirkişi heyeti aracığı ile davacı ———- ihtilafın yaşandığı ———- yılları defterleri incelenmiş olup, – yıllarına ilişkin yasal ticari defterleri usul yönünden incelendiğinde———-yıllarına ilişkin açılış ve kapanış tasdiklerinin T.T.K hükümlerine göre zamanında yapıldığı, ———- yılına ilişkin ticari defterlerinin açılış tasdiklerinin zamanında yapıldığı, kapanış tasdiklerinin bulunmadığı, 1999 yılına ilişkin açılış ve kapanış tasdiklerinin zamanında yapılmadığı saptanmıştır.
b)Davacı kooperatifin faturaları: Dava dosyasına sunulan hak edişlere ilişkin faturalar bilirkişi heyetince incelenmiş olup, dökümü bilirkişiler – ———– oluşan bilirkişi heyeti tarafından düzenlenen 08/02/2019 tarihli bilirkişi raporunun 4 ve 5. Sayfalarında liste halinde gösterilmiştir.
c)Bozma öncesi düzenlenen bilirkişi raporları:
c-1)Bilirkişiler SMMM ——— Kooperatif Uzmanı ——— Muh. Uzmanı- Ekonomist——– hazırlamış olduğu —– tarihli raporda özetle; “…Davacı kooperatifin eski yöneticiler hakkında açmış olduğu sorumluluk davasında ileri sürülen zararlandırıcı işlemleri kanıtlayacak belge ve bilgiler mevcut olmadığından herhangi bir sorumluluk miktarının tespit edilmediğine dair görüş ve kanaatimizi tüm bilgi ve belgelerin değerlendirilmesi muhterem mahkemenize ait olmak üzere saygı ile arz ederim.” Şeklinde görüş bildirildiği görülmüştür.
c-2)Kapatılan Üsküdar 2.Ağır Ceza Mahkemesi ‘nin ———— esas sayılı dosyasında Bilirkişiler ————–tarafından hazırlanan 20.08.2007 tarihli raporda özetle; “Sanıkların mevcut mevzuat ve sözleşme hükümlerine aykırı herhangi bir işlem yapmadıkları ve fazla ve yersiz ödemede bulunmadıkları görüş ve kanaatiyle düzenlenen işbu rapor yüce mahkemenin takdirine sunarız.” Şeklinde görüş bildirdikleri görülmüştür.
c-3)Ankara 2.Ağır Ceza Mahkemesi‘nin———- talimat sayılı evrakıyla Emekli Sayıştay Denetçileri bilirkişiler ———–tarafından hazırlanan ——- tarihli raporda; “Sanıkların mevcut mevzuat ve sözleşme hükümlerine aykırı herhangi bir işlem yapmadıkları ve fazla ve yersiz ödemede bulunmadıkları görüş ve kanaatiyle düzenlenen işbu rapor yüce mahkemenin takdirlerine arz olunur.” Şeklinde görüş bildirdikleri görülmüştür.
c-4) Bilirkişiler ———— SMMM —— tarafından hazırlanan ————- tarihli bilirkişi raporunda özetle; “Davacı tarafın dava konusu alacağa ilişkin iddialarını ispatlayacak somut bir bilgi veya belge dosya kapsamında tespit edilemediği yönündeki kanaatimizi takdiri Sayın Mahkemeye ait olmak üzere saygı ile arz ederiz” şeklinde görüş bildirdikleri görülmüştür.
c-5)———- tarihli İnceleme Raporunun incelenmesinde; —————- denetlenen ————- yapılan denetim sonucunda ulaşılan saptamalara göre;“——— isimli ortaklardan tahsil edilen —— liraların (toplam: ———TL kooperatif kayıtlarına işlenmediği saptanmış, ancak muhasebe açısından zimmet niteliği taşıyan bu eylemde söz konusu tahsilat makbuzlarının defterlere işlenmemiş olmasının unutmadan veya düzensizlikten de kaynaklanmış olabileceği göz önüne alınarak anılan eylemde suç işleme kastının———– açısından zimmet, ———- açısından ise görevi ihmal) bulunup bulunmadığı konusunun değerlendirilmesi adli makama bırakıldığını, kayıt dışı kalan tahsilat makbuzlarının muhasebe defterlerine işlenmemesi konusuna 2001 yılı denetim kurulu raporunda yer vermemek suretiyle —- sayılı kooperatifler kanunun -maddesinde anılan görevlerini yerine getirmeyen denetim kurulu üyesi————–sayılı kanunun ek madde 2/3 ‘te gösterilen cezai hükmün uygulanması gerektiği görüşüne varılmıştır.
———-yıllarında gereksinim üzerindeki Kooperatif parasının bankada muhafaza edilerek faiz geliri elde edilmesi yerine kasada yani yönetim kurulunun kişisel ve fiili kullanımı altında bulundurulması suretiyle zimmet suçunun işlendiği görüşüne ulaşılmış ve yönetim kurulu başkanı ————–zimmet hükmü, diğer yönetim kurulu üyeleri ———— hakkında ise aynı yasanın görevi ihmal hükmü uyarınca işlem yapılması gerektiği sonucuna varılmıştır.Denetçilerin kasada yani yönetim kurulunun kişisel ve fiili kullanımında uzun süreler boyunca yüksek tutarlı para bulundurulması olgusun u Denetim Kurulu raporlarına almayarak genel kurula bildirmemiş olmaları ve böylece ———- sayılı kooperatifler kanunun 67.maddesine aykırı hareket etmiş olmaları nedeniyle, denetim kurulu üyesi, ————- hakkında —sayılı kanunun ek madde 2/3 ‘de gösterilen cezai hükmün uygulanması gerektiği görüşüne varılmıştır.
—————– tutarında gecikme cezası tahsil edilmesine karşın ödemelerini geciktiren başka ortaklardan ———– liraya ulaşan gecikme cezasının tahsil edilmemiş olması —– sayılı kooperatifler kanununun ortaklar arasında hak ve vecibelerde eşitlik öngören 23.maddesine aykırı davranış olarak görülmüş ve bu nedenle yönetim kurulu başkanı————-hakkında T.C.K ‘nin görevi kötüye kullanma hükmü uyarınca işlem yapılması gerektiği sonucuna varılmıştır. Tahsil edilmeyen ———-TL ‘lik gecikme cezasının ağırlıklı kısmını oluşturan ——-TL ‘lik bölümünün aynı zamanda da kooperatif ortağı olan yüklenici ———-‘nin hissedarları ile bu kişilerin yakın çevresinden kaynaklanmış olması nedeniyle anılan eylemde ——–i ortaklarının konumunun da adli makamca azmettirme açısından değerlendirilmesinin yararlı olacağı düşünülmektedir. ——- yıllarında bazı ortaklardan gecikme cezası tahsil edilirken başka ortaklardan gecikme cezası alınmamış olması konusuna— ve ———- yılları denetim kurulu raporlarında yer vermeyerek —- sayılı kooperatifler kanunun 67.maddesine aykırı hareket etmiş olan denetim kurulu üyesi ———— hakkında — sayılı kanun ek madde 2/3 ‘de gösterilen cezai hükmün uygulanması gerektiği görüşüne varılmıştır.
Konusu yalnızca ———— bir dilekçe yazılarak kooperatiflerin birleşmesi sonucunda gelir, kurumlar ve katma değer v ergileri açısından vergi hükümlülüğünün doğup doğmadığının sorulmasından oluşan 08/06/2001 tarihli hizmet akdi protokolü başlıklı sözleşme için ———isimli kişiye gereksiz yere brüt —————- TL ödeyerek basiretli bir tacir gibi davranmayan ve kooperatifin zarara uğramasına neden olan yönetim kurulu başkan ve üyeleri,———–hakkında T——— görevi kötü kullanma hükmü uyarınca işlem yapılması gerektiği sonucuna varılmıştır. Bunun yanı sıra anılan eylemde yönlendirici olarak görülen ve aynı zamanda yüklenici ————- danışmanlık yaptığını bildiren————– konumunun azmettirme açısından değerlendirilmesinin yararlı olacağı düşünülmektedir. Hiçbir özelliği ve özgünlüğü olmayan bir dilekçe yazımı için konusu ve bedeli arasında bu denli orantısızlık bulunan bir sözleşmeye 2001 yılı denetim kurulu raporunda yer vermeyerek ortakları ilgilendirmeyen denetçi ———————————– sayılı kooperatifler kanunun 67.maddesine aykırı hareket etmiş olmaları nedeniyle ——sayılı kanun ek madde 2/3 ‘te gösterilen cezai hükmün uygulanması gerekmektedir.
——–isimli kişiye imzalanan ve ————- arasındaki birleşme işlemlerinin gerçekleştirilmesini konu alan——— tarihli protokol kapsamındaki en önemli işlemi oluşturan ve hukuki bilgi, uzmanlık gerektiren birleşme sözleşmesinin avukat ————– tanınmış tarafından düzenlenmesinden sonra geriye kalan ve yalnızca ticaret sicilinde belge ve iş takibini içeren süreç için ———— gereksiz yere ——– TL Ödeyerek basiretli bir tacir gibi davranmayan ve kooperatifin zarara uğramasına neden olan Yönetim Kurulu üyeleri, ——— hakkında TCK ‘nın görevi kötüye kullanma hükmü uyarınca işlem yapılması gerektiği sonucuna varılmıştır. Ayrıca bu eylemde de yönlendirici olarak görülen —————–konumunun azmettirme açısından incelenmesinin yararlı olacağı düşünülmektedir. Edimleri arasında açık orantısızlık bulunan böyle bir sözleşmeye — yılı denetim kurulu raporunda yer vermeyerek ortakları bilgilendirmeyen denetçi ———- ———–hakkında da —-sayılı kooperatifler kanunun 67.maddesine aykırı hareket etmiş olmaları nedeniyle —sayılı kanun ek madde 2/3 ‘te gösterilen cezai hükmün uygulanması gerektiği görüşüne varılmıştır.
————– gelen ortaklardan—-yılı sonunda herhangi bir ürün veya hizmet karşılığı olmadan ve gecikme faizi dışında hisse başına toplanan —————– TL ‘nin kooperatif kayıtlarına alınıp ilgili kişilerin hesaplarına alacak yazılmadan yani kayıtlara işlenmeden ve firma hesabına borç kaydedilmeden doğrudan yüklenici————- aktarılarak sadece firma çıkarının gözetilmesi ve kooperatifin zararına yol açılmış olması nedeniyle, yönetim kurulu başkan ve üyeleri, ————-hakkında TCK ‘nın görevi kötüye kullanma hükmü uyarınca işlem yapılması gerekmektedir. Ayrıca anılan eylemle haksız çıkar sağlamış olan ——— ‘nin ortaklarının konumunun da adli makamca azmettirme açısından değerlendirilmesinin yararlı olacağı düşünülmektedir. Söz konusu para toplama işlemleri kooperatif muhasebesine hiç işlenmediğinden denetçilerin kayıtları incelemeleriyle edinebilecekleri bir bilgi değildir. Fakat öte yandan, Ak kardelen Kooperatifinden gelen ortaklardan hisse başına birer buçuk milyar lira toplanması işleminin ortakların hemen hepsinin gayri resmi olarak da olsa bildiği ve yaşadığı bir süreç olduğuna ilişkin izlenim edinilmiştir. Bütün bu nedenlerden ötürü, kayıtlarda görülmeyen ve ancak haricen edinilebilecek nitelik taşıya bu bilgilere 2001 yılı denetim kurulu raporunda yer vermeyen denetli– sorumlu olup olmadıklarına ilişkin değerlendirme adli makama bırakılmıştır.
——- tarihli sözleşmede öngörülmediği halde ve bankada değerlendirmek yerine yüklenici ———– sürekli avans ödemesinde bulunarak—————– haksız şekilde para kullanmasına yol açarken kooperatifin faiz-gelir kaybına ve zamanında ödenmeyen vergilerden ötürü de vergi dairesine fazladan ———– TL ödemesine ve dolayısıyla kooperatifin zarara uğramasına neden olan Yönetim Kurulu başkan ve üyeleri; ————– hakkında TCK ‘nın görevi kötüye kullanma hükmü uyarınca işlem yapılması gerektiği sonucuna varılmıştır. Bu arada açıklanan süreçte haksız çıkar sağlayana ———-ortaklarının konumunun da adli makamlarca azmettirme açısından değerlendirilmesinin yararlı olacağı düşünülmektedir. Sözleşmeye aykırı şekilde firmaya sürekli avans verilmiş olmasına karşın bu konuya ——– yılları denetim kurulu raporlarında yer verilmemiş olması nedeniyle, ————— isimli denetçiler hakkında —sayılı kooperatifler kanunun 67.maddesine aykırı hareket etmiş olmaları nedeniyle — sayılı kanun ek madde 2/3 ‘te gösterilen cezai hükmün uygulanması gerektiği görüşüne varılmıştır. Sözleşmeye aykırı avans ödemesi başlangıçtan —–bu yana süre gelen bir uygulama olmakla birlikte 2000 yılından önceki dönemlere ilişkin sorumluluğun değerlendirilmesi zamanaşımı olgusu da dikkate alınarak adli makama bırakılmıştır.
Gerek nitelik ve gerekse de bedel açısından Kooperatif aleyhine hükümler içeren — tarihli sözleşmeyi imzalayarak kooperatifin zararına ve karşı tarafın —————- çıkarına davranmış olan yönetim kurulu üyeleri;————- hakkında TCK ‘nın görevi kötüye kullanma hükmü uyarınca işlem yapılması gerekmektedir. Kooperatif aleyhine bu denli ağır hükümler içeren bir sözleşmeye ——– yılı denetim kurulu raporunda yer verilerek ortakların bilgilendirilmiş olması gerekirken bu sorumluluğu yerine getirmeyerek ——————— sayılı kooperatifler kanunun 67.madddesine aykırı hareket etmiş olan, ———-isimli denetim kurulu üyeleri hakkında —Sayılı kanun ek madde 2/3 ‘te gösterilen cezai hükmün uygulanması gerektiği görüşüne varılmıştır.
Yüklenici ———– hissedarları olan——————————–ortaklıklara girişlerinin anılan hisselerin Kooperatif yönetimi tarafından kasıtlı olarak boş tutulması sonucunda gerçekleştirildiği ve bu ortaklıkların kısa denilebilecek süreler sonra başkalarına devredilmiş olmasıyla da belirtilen işlemler nedeniyle devreden kişilere bir tür ticaret-çıkar olanağı sağlandığı görülmüş ve konunun cezai sorumluluk açısından değerlendirilmesi adli makama bırakılmıştır.——- kişisel hesabındaki bazı hareketler ve girişlerle Kooperatifin bir kısım banka çıkışları arasındaki ilişki olabileceği izlenimi edinildiğinden ——– yıllarında kooperatif hesaplarından çıkan paralardan ——— kişisel hesabına giriş yapılıp yapılmadığı ————-şubesinden sorulmuş ancak anılan şube bankacılık yasasının 73maddersini gerekçe göstererek istenilen bilgiyi vermemiştir. Bu nedenle Kooperatifin hesaplarından————kişisel hesabına aktarmada bulunulup bulunulmadığı, böyle bir işlem varsa tutarı konusunda herhangi bir ayrıca bir görüş belirtilmemiştir.” şeklinde görüş bildirildiği görülmüştür.
c-6)——————— tarihli Raporunun sonuç kısmında;
“————yıllarına ait defter ve belgeler üzerinde yapılan incelemede,
-Üyelerden tahsil edilen bir kısım aidatların Kasa ve Diğer Kanuni defterlere işlenmediği,
-Kooperatifin tutmuş olduğu defterlerdeki bazı kayıtların belgeye dayanmadan işlendiği,
-Genel Kurullara sunulup ibra edilen Bilanço ve Gelir-Gider Tablolarının defter ve kayıtlara uymadığı ve gerçeği yansıtmadığı,
-Vergi ve diğer meriyetteki kanunlara aykırı hareket ederek alınması ve verilmesi gereken belgeleri süresi içinde alıp vermediği,
-Üyelere verilmesi gereken belgelerin saklanmadığı, muavin kayıtların tutulmadığı varsa da ibraz edilmediği bu nedenle de hesap bakiyelerinin çıkartılamadığı,
-Kooperatif Sorumluları basiretli bir tüccar gibi davranmayıp müteahhide sözleşmede belirtilen süreden önce ödeme yaparak ve aynı zamanda kasada yüksek miktarda para tutarak gelir getirici bir kaynağa yatırmadığından Kooperatifi zarara uğrattığı,
——— Kooperatifler Kanunun 23.maddesindeki Eşitlik ilkesine uyulmayarak üyeler arasında ayırım yapıldığı,
-Vergilerini zamanında yatırmayarak cezaya soktuğu, Kooperatif arsasına Kadıköy Vergi Dairesi 13.06.2000 tarih 11.116 sayılı yazı ile haciz koyduğu…” raporunu vermiş olduğu görülmüştür.
d)———— tarihli Genel Kurul Kararının İncelenmesi:
———- ‘nin ———- tarih —-Sayılı ve 393.sayfasında ilan olunan genel kurur kararının incelenmesinde;
“Aşağıda yazılı isimler oylamaya sunuldu.
1–
2-
3–
Denetim Kurulu Yedek
1–
2–
3–
Yapılan oylama sonucunda Ret oyu olmadığından denetim kurulu oybirliği ile seçilmişlerdir.” Şeklinde ilan olunduğu görülmüştür.
e)Mali İnceleme :
e-1)————— tahsil edilen – TL ‘nin muhasebe kayıtlarına işlenmemesi suretiyle zimmetlerinde tuttukları ve kooperatifi — TL zarara uğrattıkları iddiası ile ilgili inceleme : Bilirkişiler ———————- oluşan bilirkişi heyeti tarafından düzenlenen 08/02/2019 tarihli bilirkişi raporunun 9. Sayfasında gösterilen tabloda dökümü yapılan 4 adet tahsilat makbuzunun üye kayıt defterlerinde tahsilat olarak yer alırken, ne makbuz numarasıyla ne de üzerindeki tarih dışında başka bir tarihte kayıt altına alınmadığı, kooperatifin defterlerinde yer almayan harici tahsilatın – TL’nin kooperatifin uğradığı zarar olarak, dönemde görevde olanlar açısından da ————- zimmetlerinde kalan tutar dikkate alınması gerektiği kanatine varılmıştır.
e-2———- yılları bankada değerlendirmek yerine kasada yönetimin kişisel ve fiili kullanımında yüksek tutarda para bulundurarak Kooperatifi faiz gelirinden yoksun bırakmak suretiyle kooperatifin zarar uğratıldığı iddiası ile ilgili inceleme: Dava dosyasına da sureti sunulan Kooperatif Defter-i Kebirin incelenmesinden, kasada bulunan paraların ——– yıllarında en az tutar ———— YTL, en çok tutarı ——— TL olmak üzere olması gerekenin üzerinde olduğu görülmüştür. Üyelerinin ortak amaçları için kurulan kooperatifin gündelik gereksinimleri dışında kalan paralarını kasada muhafaza etmeyip bankada tutulması, vadesine göre de uygun faiz geliri elde edilmesi asıl amaçtır.
Davası tarafından dosyaya sunulan delillerden, ——— Kooperatifler Kontrolörleri Başkanlığından ————- inceleme raporunun —————.sayfalarında da irdelenen kasada fazla tutulan bölümde yapılan tespitler ile Kooperatif defterlerinde belirtilen tutarların örtüştüğü görülmüştür. Kooperatifte en yoğun kullanılan hesaplardan biri olan —- hesabında tekrardan ve detaydan kaçınmak amacıyla ——– sayfa olmak üzere————sayfa kasa hesabı) ilgili yıllarda aşağıdaki tablolarda gözüken kasada atıl tutulan nakitler sebebiyle ortalama gün hesabı bilirkişiler ——————————— oluşan bilirkişi heyeti tarafından düzenlenen ——tarihli bilirkişi raporunun –. Sayfalarında gösterilmiş olup, aynı raporun Ek-1 kısmındati tabloda da gösterildiği üzere, ——- elde edilen web linkinde TL mevduata o dönemde verilen ortalama yıllık mevduat faiz tutarına göre hesaplanan faiz tutarı ——— yılları için toplam 7.523,40 TL olarak hesaplanmıştır. Hesaplamada, yaklaşık 1.000 TL nin kasada mutlaka bulunması gereken tutar olarak kalması gerektiği, kalan tutarın fazlalık olarak faiz kaybına tabi tutulması gerektiği kanaatine varılmıştır.
e-3)Bazı ortaklardan gecikme zammı tahsil edilmeyerek kooperatifin 227.977,54 TL zarara uğratıldığı iddiası ile ilgili inceleme: Kooperatif kayıtlarının incelenmesinden, kooperatif ortaklarından bir kısmından genel kurul kararı ile kararlaştırılan oranda ceza alınırken (137 kişi) aşağıda yer alan ortaklardan ise toplam 199.682,54 TL gecikme faizinin tahsil edilmediği hesaplanmıştır. Kooperatifin aynı süredeki hesaplarını kontrol etmesi için alınan başka bir raporda SMM Kazım Sağrın tarafından hazırlanan 28.05.2003 tarihli raporda bu tutar 211.115,30 TL olarak detaylı olarak hesaplanmıştır.
1163 sayılı kooperatifler kanunun 23. Maddesinin amir hükmünde ortaklar arasındaki eşit işlem gereği, ödemelerini zamanında yapmayan üyelere aynı oranda ve tutarda g.zamının tahsil edilmesi gerekirken 199.682,54 TL nin tahsil edilmediği bu tutar kadar kooperatifin zarara uğratıldığı kanaatine varılmıştır.
e-4)———– isimli kişi ile yüksek bedelle hizmet sözleşmesi yapmak suretiyle kooperatifin zarar uğratılması iddiası ile ilgili inceleme:——— tarihinde——-isimli kişi ile yaptığı sözleşme ile ————- mevcut ortakları arasında aktif ve pasifiyle devir işlemine danışmanlık hizmeti vermesi için meslek mensubu olmayan——— kişi ile 23.600 TL sözleşme yapılıp bedelinin ödenmesi iyi niyetli bulunmamıştır. Zira neredeyse şimdiki tarihe göre aradan geçen 18 seneye rağmen bile meslek mensubu bile olsa yüksek olan bu danışmanlık bedeli 2001 yılında verilmiştir. Her ne kadar yapılan işin bir üst sınırı olmasa da yapan kişi, işin tanımı ve verilen ücret bakımından büyük farklılıklar olduğu açıktır. Bu sebeple, kooperatif bünyesindeki muhasebe serviei aracılığıyla yapılacak bir iş için ödenen 23.600 TL’nin de kooperatifi zarara uğratan işlem olduğu kanaatine varılmıştır.
e-5)Sözleşmede hüküm ve hak ediş olmaksızın————- açıktan ödeme yapmak suretiyle kooperatifin 154.500,00 TL zarar uğratıldığı iddiası ile ilgili inceleme: Bilirkişiler——— oluşan bilirkişi heyeti tarafından düzenlenen —— tarihli bilirkişi raporunun 13. Sayfasına nakledilen ———— tarafından da tespit yapıldığı gibi, kooperatife inşaatı yüklenen—– firması tarafından yapıldığı ve kooperatif tahsilat makbuzlarının kullanılmadığı, haricen alınan 103 x 1.500 TL işleminde yönetimin işlemi bildiği iddiasının cezai sorumluluk kapsamında olup huzurdaki dava konusu olmadığı, hukuki olarak kooperatifin zararından bahsedilemeyeceği, davalılara bu konuda sorumluluk yüklenemeyeceği kanaatine varılmıştır.
e-6)Sözleşmede bulunmamasına rağmen ——hak ediş ödemelerinden fazla ve sözleşmeye aykırı şekilde erken ve fahiş avans ödemesi yapmak suretiyle kooperatifi bu paraları bankada tutmamak ve bu döneme de tahakkuk eden vergi cezalarını ödememek suretiyle 239.566,65 TL zarara uğratmak iddiası ile ilgili inceleme: Bilirkişiler———— oluşan bilirkişi heyeti tarafından düzenlenen 08/02/2019 tarihli bilirkişi raporunun 14 ve 15. Sayfalarında tablo halinde gösterildiği üzere, davacı Kooperatif tarafından yüklenici firmaya ——- yılları ödemeler toplamı aynı yıllar için sırasıyla —- TL ve —– olmak üzere toplam ———–TL7dir. Aynı dönemdeki istihkaklar toplamı, yukarıda bahsi geçen raporun 14 ve 15. sayfalarındaki tabloda listelendiği gibi———TL’dir. Dosya kapsamındaki delillerden Bakanlık baş kontrolörü raporunda da incelenen yüklenici sözleşmesinde ödemelerin istihkak tarihinden yapılacağına ilişkin hükümler yoktur. Buna rağmen yapılan ödemeler bu kurala bağlı olmadan yapılmıştır. Bu şekilde, basiretsiz bir davranış göstererek vadesi gelmemiş ödemeyi fazladan yapıp, asli ödemesini yapmayıp kooperatifin ilave borç yük altına sokulması, böylelikle zamanında yapılmamış vergi borçları sebebiyle ödenen 239.566,65 TL vergigecikme cezası ödenmesi kooperatif yönetimince zarara uğratıldığı kanaatine varılmıştır.
e-7)Yüklenici————- firması lehine, ama kooperatif aleyhine hizmet sözleşmesi yapmak suretiyle Kooperatifin —- TL zarara uğratıldığı iddiası: Bilirkişile—————- oluşan bilirkişi heyeti tarafından düzenlenen —– tarihli bilirkişi raporunun15. Sayfasının en alt kısmında tablo halinde gösterildiği üzere ———– raporunun 28-29 sayfasında, kooperatifin yüklenici ———- TL toplam tutarlı hizmeti almaktan vaz geçip başka firmalardan almasında aylık — daha ucuza mal edip yıllık ————— TL fark kooperatif için zarar olsa da, hangi firmalardan teklif alınıp bu rakamların oluştuğu, hizmetin niteliği kapsamı, eskisi ile farklılıkları gibi hususlarla ilgili taraflarca hesaplama yapılacak delil sunulmadığından bu hususlarda hesaplama yapılmamıştır.
f)Sonuç: Yapılan yargılama sonucunda, bilirkişiler ———————- tarafından düzenlenen ———- tarihli bilirkişi raporunda miktarları hesaplandığı üzere, davacı Kooperatif’in ———— tarihleri arasında yönetim kurulu başkanı olan davalı — yardımcıları olan davalılar ————kooperatifin defterlerinde yer almayan harici, kayıt dışı —— TL tahsilat yaptıkları, yine ——–TL parayı Bankada değerlendirmek yerine Kooperatifin kasasında kişisel ve fiili kullanımda tuttukları, ödemelerini zamanında yapmayan üyelere aynı oranda ve tutarda gecikme zammını tahsil etmeleri gerekirken —- TL’yi tahsil etmedikleri, -TL danışmanlık hizmetinin konusunun uzmanı olmayan kişilere ödendiği, davacı kooperatifin vergilerini zamanında ödemek yerine, yükleniciye ödeme yapılması gereken tarihten çok önce ödeme yaparak davacı Kooperatifin 239.566,65 TL vergi gecikme cezası ödemesine neden oldukları, böylece kooperatifi 489.172,59 TL zarara soktukları sonuç ve kanaatine varılmıştır.
Her ne kadar davalılar bilirkişiler————- oluşan bilirkişi heyeti tarafından düzenlenen 08/02/2019 tarihli bilirkişi raporuna itiraz etmişlerse de, bilirkişi raporuna yapılan itirazlar hukuki mahiyette olup, Mahkememizce yapılan değerlendirmede, davacı ————– tarihleri arasında yönetim kurulu başkanı olan davalı —————–başkan yardımcıları olan davalılar —————— yukarıda hesaplanan miktarda davacı kooperatifi zarara soktukları kanaatine varıldığından davalıların itirazların reddine karar verilmiştir.
Yine, her ne kadar davacılar vekili, ——— tarihli duruşmada, davayı ıslah etmek üzere süre talep etmiş ise de, yüksek Yargıtay İBK kararı uyarınca bozmadan sonra ıslah yapılamayacağından davacılar vekilinin ıslah talebinin reddine karar verilmiştir.
Buna göre, davanın kabulü ile, 50.000 TL’nin 22/06/2003 tarihinden itibaren işleyecek faizi ile birlikte davalılar —————- müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacı — ödenmesine karar vermek gerekmiştir.
g)Faizin cinsi ve başlangıç tarihi ile ilgili inceleme ve gerekçe: Davacılar vekili dava dilekçesi ile yasal faiz talep ettiğinden, 50.000 TL’nin faizi ile birlikte tahsiline karar vermek gerekmiştir.
Faizin başlangıç tarihi ile ilgili olarak da, davacılar vekili faizin 22/06/2003 tarihinden itibaren işletilmesini talep etmiş olup, belirtilen tarih olağanüstü genel kurul toplantısının yapıldığı tarihtir. Bu tarihli toplantıda davalılar ibra edilmemişlerdir. Bu nedenle davalıların zararın doğmasına neden olan eylemleri haksız fiil niteliğinde olduğundan ve talep edilen zarar toplantı tarihine kadar doğmuş olduğundan, taleple bağlılık ilkesi gereğince faizin başlangıç tarihinin ——-olarak kabulü gerekmiştir.
ğ)Davalılar—————- pasif husumet ehliyetleri olup olmadığı ile ilgili inceleme: Bilindiği üzere, kural olarak bir hakkı dava etme yetkisi o hakkın sahibine ait olup, buna aktif husumet denilir. Bir hakkın kendisinden istenebilecek durumunda olan yani hakka uymakla yükümlü kişi ise borçlu kişi olup, buna da pasif husumet denilir. Bir davada gerek aktif ve gerekse pasif husumet ehliyetinin bulunup bulunmadığı mahkemece öncelikle ve resen gözetilecek hususlardandır ve şayet husumet ehliyeti yok ise, dava bu sebep ile reddedilir.
Davacılar vekili, her ne kadar davalılar————– hakkında da dava açmış ise de, bu davalılar davalı kooperatifin denetim kurulu üyeleridir. Denetim kurulu bilançolara göre değerlendirme yapmakla yükümlüdür. Bu bilançoları yönetim kurulu ve onun seçtiği mali müşavir hazırlar ve denetim kuruluna sunar. Bu nedenlerle denetim kurulu olan davalıların dava konusu olan zararlardan sorumlu tutulması mümkün değildir.
Buna göre, davaya konu zarar, davalılar ———-istenemeyeceğinden bu davalılar hakkındaki davanın pasif husumet yokluğu nedeniyle reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın kabulü ile, 50.000 TL’nin 22/06/2003 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılar———- müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacı———–ödenmesine,
2-Davalılar————– karşı açılan davanın pasif husumet yokluğu nedeniyle reddine,
3-Alınması gereken 3.415,50 TL harcın davacılar tarafından peşin olarak yatırılan 675 TL den mahsubu ile bakiye 2.740,50 TL’nin davalılar ———— müştereken ve müteselsilen tahsili Hazineye gelir kaydına,
4-Davacılar tarafından peşin olarak yatırılan 675 TL’nin davalılar ——————-müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacılara verilmesine,
5-Davacılar tarafından sarf edilen 9.053,50.-TL. yargılama giderinin davalılar ————– müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacılara ödenmesine,
6-Davalı——— sarf edilen 36 TL yargılama giderinin davacılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davalı——– ödenmesine,
7-Davacılar kendilerini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’nin 13/1.maddesi gereğince 5.850.-TL. vekalet ücretinin davalılardan —————–müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacılara verilmesine,
8-Davalılar ———— kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’nin 7/2.maddesi uyarınca 2.725 TL vekalet ücretinin davacılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davalılar ———– verilmesine,
9-Dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde yatıran tarafa iadesine,
Dair, davacılar vekili Av. ——le davalı — davalı Arslan, davalı— davalı ———— yüzlerine karşı, diğer davalıların yokluklarında, 6100 sayılı HMK geçici 3/2. maddesi uyarınca Bölge adliye mahkemelerinin göreve başlama tarihinden önce aleyhine temyiz yoluna başvurulmuş olan kararlar hakkında, kesinleşinceye kadar 1086 sayılı HUMK’un 26/9/2004 tarihli ve 5236 sayılı Kanunla yapılan değişiklikten önceki 427 ilâ 454 üncü madde hükümlerinin uygulanmasına devam edileceğinden HUMK 432/1. Maddesine göre kararın tebliğinden itibaren 15 günlük yasal sürede Yargıtay temyiz kanun yolu açık olmak üzere oy birliğiyle verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 05/04/2019