Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2014/819 E. 2021/598 K. 15.09.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2014/819 Esas
KARAR NO: 2021/598
DAVA: Alacak (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 18.08.2014
KARAR TARİHİ: 15.09.2021
Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ, DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA: Davacı vekili, dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirket ile dava konusu edilen yerlerle ilgili olarak davalı şirketle ——— imzalandığını, sözleşmenin ——– maddesi gereği iskan harçlarının müvekkili tarafından yatırılacağının kararlaştırıldığını ve yatırıldığını, davalılardan—- dava konusu taşınmazın yapı müteahhidi, şantiye şefi olduğunu, diğer davalı —- mimari müellif olduğunu, davalıların dava konusu taleplerden müştereken ve müteselsilen sorumlu olduklarını,—- alınamamasına sebebiyet verdiklerini, —niteliğinde—– işyerinin müvekkili tarafından davalı şirketten —- — tarihinde satın alındığını, bilahare ——- olmadığı için yarı değerine satıldığını, davalıların yıllarca kötü niyetle kasıtlı imza vermemeleri neticesinde bu işyerlerinin iskanlarının belediyeden alınamadığını,— için —– başvurulduğunu, iskan harçlarının yatırıldığını ancak olumlu netice alınamadığını, anılan yerlerden —- müvekkilince daha önce satıldığını, bu satıştan hemen sonra—— davalıların iskan belgesini imzaladığını, davalıların binadaki diğer —— imzaları—- nezdinde tamamladığını ve onların —– temin ettiklerini, ancak müvekkiline karşı kötü niyetle imza vermekten kaçındıklarını, müvekkili tarafından — yevmiyeli ihtarın davalı tarafa keşide edildiğini ve halen iskan belgesinin verilmediğinin, —- içinde iskan belgesinin verilmesinin ihtar edildiğini, buna rağmen davalıların işlem yapmadığını,—- düşünülmüşse de iskan alınamadığından kiralanamadığını, —-ihtarı ile kiracı——-hayata geçmemiş kira sözleşmesini feshettiğini ihtar ettiğini, bu kere satış istenmiş ise de ——– bölümlerin satışının iskan olmadığından yapılamadığını, buraların kiraya verilememesinin de aynı sebebe dayandırıldığını, davalı şirketin ve diğer davalıların, —— imzalayarak alınmasını temin etmişken, müvekkili şirket için kötü niyetle yıllarca iskan belgesini ikmali etmekten kaçındıklarını, taşınmazların iskan alınamadığından yok pahasına satıldığını ve satışta da gerçek değerlerinin altında satış yapıldığını belirterek taşınmazlar için fazla bedel ödenmliş olduğundan ve ayrıca satış yapıldığında iskansız olarak gerçek değerinin çok altında satıldığından şimdilik —- zarar ve yoksun kalınan kazancın —— tarihinden itibaren ticari avans faiziyle davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile müvekkiline ödenmesine karar verilmesini talep etmiştir.
SAVUNMA: Davalılar vekili, cevap dilekçesinde özetle; dava konusu taşınmazların ihtirazı kayıt konulmaksızın davacı tarafından iddia edildiği üzere teslim alındığı tarihin —-olduğunu, davanın açılma tarihinin — olduğunu—- zamanaşımı süresinin dolduğunu ve davacının her türlü talep hakkının hem hak düşürücü süreye hem de zamanaşımına uğradığını, davaya konu edilen —- kayıtlı arsa niteliğindeki —— yerlerine ilişkin olarak—— Esas sayılı dosya ile kiraya vermemekten doğan zararların tahsili ile iskan durumundan kaynaklı olduklarını iddia ettikleri kazanç kaybını dava ettiklerini, ——- sayılı dosyası ile aynı taşınmazlara ilişkin olarak davalının geç teslim iddiaları nedeniyle cezai şart talepli açmış oldukları davanın halen derdest olduğunu, söz konusu dava ile talep ettikleri cezai şart taleplerinin gayrimenkullerin tapuları teslim/tescil alınırken ihtirazı kayıt koyulmadığı gerekçesi ile——- bozulduğunu, davacının her ne kadar dava dilekçesinde dava konusu —- adet taşınmazı önceleri kiraya veremediğini devamında da düşük bedelle satmak zorunda kalındığını iddia etmişse de tüm bunları kendi tasarrufu ile yaptığını, davacıların işbu haksız davayı açmalarındaki nedenin, —– görülmekte olan cezai şarta ——- olduğunu öngörmelerinin olduğunu, bahsi geçen dava| dosyası incelendiğinde dava konusu taşınmazların ihtirazı —– alındığını, yani müvekkili ile davacı arasında akdedilen sözleşmeye uygun olarak taşınmazların kendilerine teslim edildiğini kabul ettiklerini, aradan zaman aşımı süresi de olan —- yıl dahi geçtikten sonra işbu davanın açılmasının ne hayatın olağan akışıyla ne de ticari hayatın işleyişi ile bağdaşmadığını, davacının dava konusu taşınmazları yok pahasına satmış olduğu iddiasının de yersiz ve mesnetsiz olduğunu,——- müzekkere yazıldığında gelecek olan yazı cevaplarında taşınmazların rayiç bedellerinin altında satılmadığının anlaşılacağını belirterek davanın haksız ve hukuki dayanaktan yoksun olması sebebiyle delillerin toplanması netitesinde esastan reddine, hiçbir hakkı olmadığı halde kötü niyetli olarak dava açan davacı ve aracılık edenler aleyhine HMK mad. 329 gereğince ——- disiplin para cezasına hükmedilmesini ve davalılar ile vekil arasında yapılan Avukatlık hizmetine ilişkin ücret sözleşmesi gereğince dava değerine göre her bir davalı için ayrı ayrı dava değeri üzerinden nispi vekalet ücretinin Avukatlık hizmet bedelinin ayrıca davacıya yükletilmesini talep etmiştir.
ISLAH: Davacı vekili —- üzerinden açtıkları davayı davalı şirket açısından — arttırmak suretiyle —– yükseltmiştir.
DAVANIN VE UYUŞMAZLIK KONULARININ TESPİTİ, DELİLLER, DELİLLERİN TARTIŞILMASI VE DEĞERLENDİRİLMESİ, HUKUKİ NEDENLER VE SONUÇ:
Davanın ve uyuşmazlık noktalarının tespiti: Dava, taraflar arasında düzenlenen ——— istinaden, davalıların edimini yerine getirmeyerek davacının maliki olduğu taşınmazların iskanının alınmamasına sebebiyet verdikleri iddiasıyla, davacının uğradığı zararın davalılardan tahsili istemine ilişkindir.
Taraflar arasında,— tarihli taşınmaz —– ——– davacıya satılması konusunda anlaşıldığı, sözleşmeye konu dükkanların —– hali ile ve iskan alınmış olarak——— hususlarında uyuşmazlık bulunmadığı,
Taraflar arasındaki uyuşmazlık;
a-Davacnın —– yevmiye numaralı ihtarnamesi davalılara tebliğ olunup olunmadığı,
b-Davacının, taşınmazları sattıktan sonra dava açma hakkı yani aktif husumet ehliyeti bulunup bulunmadığı,
c-Davalı gerçek kişiler ——- kasıtlı imzalayıp imzalamadığı, bu davalılar imzalamadan ——– mümkün olup olmadığı, bu davalıların pasif husumet ehliyetlerinin olup olmadığı,
ç-Davacının,—— numaralı taşınmazların iskânı olmadığı için ucuza satmak zorunda kalıp kalmadığı,
d-Davacının,—–alınması için beklediği sürenin makul olup olmadığı,
e-Davalının, davacıdan alacağı varsa, bu alacağını ödemeden, iskânın alınmasını isteyip isteyemeyeceği,
f-Davacı talebinde haklı ise, —– taşınmazların kaç —- satıldığı, yani davacının bu taşınmazların ucuza satılması nedeniyle uğradığı zarar miktarının ne kadar olduğu,
g-Davacı isteminde haklı ise hangi tarihten itibaren faiz isteyebileceği,
ğ-Zamanaşımının başlangıç tarihinin ne zaman olduğu, zamanaşımı süresinin ne kadar olduğu, davacının taleplerinin dava tarihi ve bedel artırım tarihi itibariyle zamanaşımına uğrayıp uğramadığı,
h-Bu davada hak düşürücü süre var bulunup bulunmadığı, varsa dava veya bedel artırım talebine ilişkin hak düşürücü süre geçip geçmediği,
ı-Dava şartına ilişkin olarak —– sayılı dava dosyasının derdest dava niteliğinde olup olmadığı noktalarında toplandığı tespit olunmuştur.
Deliller:
1——- yevmiye numaralı ihtarnamesi,
2—– sayılı dava dosyası,
3—- sayılı dava dosyası,
4-Taraf ticari defter ve Kayıtları ile —- Raporu,
5—–
6—–
7—–
8—– sayılı dava dosyası,
Delillerin tartışılması ve değerlendirilmesi, hukuki nedenler ve sonuç:Dava, taşınmazların iskansız devri nedeni ile doğan maddi tazminatın davalılardan tahsili istemine ilişkindir.
Davacı vekili tarafından dava dosyasına sunulan—— maddelerinde;
“Madde 1: Taraflar
İşbu sözleşme aşağıda adresleri yazılı taraflar arasında tanzim ve imza olmuştur.
A-Satıcı: ——— Niteliği
Bu sözleşme taraflara sözleşme konusu —- yapılması talebinde bulunma hakkı tanır. Sözleşme taraflara karşılıklı borç yüklemekte olup, tek tarafın iradesiyle sona erdirilmesi mümkün değildir.
Sözleşme ile —- sözleşmede belirtilen hususlar çerçevesinde ve —- belirtilen yükümlülüklerini yerine getirmesi halinde sözleşme konusu gayrimenkulün —- mülkiyetine geçirilmesi yükümü altına girer. —— hükümleri çerçevesinde satış bedelini, —– için üzerine düşen gerekli harç ve masrafları yapı kullanma izni belgesinin alınması ile ilgili harçları ödeme ve diğer yükümlülüklerini yerine getirmeyi kabul eder.
—–
——
—-





—-

— —–
— maddesinde tanımlanan —–uygun olarak inşaa edilecek, —teslim etmeyi taahhüt eder.
Söz konusu —- şartı ile numarası değiştirilebilir.
Madde—–
Satış bedeli ödeme şartları, sözleşmenin —- ——- alınarak taraflarca aşağıdaki gibi tespit edilmiştir.
—– —- yapılmıştır.
——–,
Ödeme şekli sözleşmeye müteakiben: —–
——
—–
—– kullanımına sağlayacak alt yapısını tamamlayarak ——- uyarınca teslim etmeyi taahhüt ederiz. —— aylık kira bedeli cezai müeyyide olarak her ay satıcı tarafından nakden ve defaten müşteriye ödenecektir. Bu bedel rucüen tahsil edileceği gibi müşteri isterse ödeyeceği bedelden mahsup da edebilir.
——- gösterildiği şekilde ve —– uygun olarak tarafların imzaladığı projeye göre —– sonra alıcıya teslim etmek üzere —— usullerine göre bilgilendirir. Bildirim tarihinden itibaren en geç ——- —- süre içerisindeki dükkanını teslim almaması halinde, süre sonunda —– teslim edilmiş sayılır. Bu tarih itibariyle, teslim alınan veya teslim edilmiş sayılan —- —– Masraflar
——– —– sözleşmenin—- ile belirlenen ödeme planına uygun olarak ödenmesi şartı ile —– evrakların tamamlandığı günü takip eden—– içerisinde verilecektir.
b-Tapu verilmesi sırasında ödenmesi gereken harç ve masraflar ortak ödenecektir.
c- —- alınması ile ilgili harçlar —- tarafından ödenecektir…” şeklinde belirtilerek alıcı olarak davacı —–olarak davalılardan ——– tarihinde tanzim edildiği görülmüştür.
Taraflar arasında mevcutiyeti çekişmesiz bulunan sözleşmenin tetkiki ile; ———- —- satılması vaadinden oluşan ———-gereğince sözleşmeye ———— teslimi konusunda mutabık bulunulduğu anlaşılmış ve davacı vekili tarafından eldeki davanın sözleşme hükümlerine aykırılık nedeni ile Mahkememize ikame edildiği anlaşılmıştır.
Davalı vekili tarafından da derdestlik ve hak düşürücü süre itirazında bulunulduğundan derdestlik itirazına konu —— dava dosyası Mahkememiz dava dosyasına alınmış ve tetkikinde; davacı —— tarihleri arası ——— taşınmazlar için taşınmazların kiraya verilememesi nedeniyle mahrum kalınan kazanç/kira kaybının tanzimi talepli dava açıldığı, mahkemenin davanın reddine karar verdiği,——- sayılı ilamıyla kısa karar ve gerekçeli karar arasında çelişki bulunduğundan kararın kaldırılmasına karar verildiği, bu —– kararında davanın ——— alınması gereken—- kötüniyetli olarak engellemeleri nedeniyle oluşan zararın tahsili” olarak nitelendirildiği, dosyanın yeni numarasının — esas olduğu anlaşılmıştır.
Bu şekilde——— dosyasındaki dava dilekçesine göre davacı —— şirketi tarafından, davalılar —–karşı davamıza da konu taşınmazların ——–arasında kiraya verilememesi nedeniyle mahrum kalınan kazanç/kira kaybı olup, Mahkememizdeki dava aynı taşınmazların iskansız olmaları nedeniyle değerinin altında satılmaları nedeniyle uğranılan zararın tazminine ilişkindir. Her ne kadar derdestlik itirazına konu kararın kaldırılmasına ilişkin ——- sayılı ilamında davanın konusunun —– nedeniyle oluşan zararın tahsili şeklinde yazılmışsa da, dava dilekçesine göre zararın niteliği yoksun kalınan kira kaybı olduğundan ve mahkememizdeki dava konusundan farklı bulunduğundan, davalı tarafın derdestlik itirazına konu ———-sayılı dosyasındaki davanın konuları ve talep sonucu aynı olmadığından davalı vekilinin derdest dava itirazının reddine karar verilmiştir.
Yine davalı vekili tarafından hak düşürücü süre itirazında bulunulmuş ise de; Davanın hak düşürücü süreye tabi olmadığı, davanın——– zamanaşımına tabi olduğu, işbu dava tarihinde zamanaşımı süresinin geçmediği anlaşılmakla davalı vekilinin hak düşürücü süre itirazı ve zamanaşımı definin reddine karar verilmiştir.
Davacının aktif husumet ehliyetinin, davalılar— ise pasif husumet ehliyetlerinin bulunmadığı iddia olunmuştur.
Kural olarak bir hakkı dava etme yetkisi o hakkın sahibine ait olup, buna aktif husumet denilir. Bir hakkın kendisinden istenebilecek durumunda olan yani hakka uymakla yükümlü kişi ise borçlu kişi olup, buna da pasif husumet denilir. Bir davada gerek aktif ve gerekse pasif husumet ehliyetinin bulunup bulunmadığı mahkemece öncelikle ve resen gözetilecek hususlardandır ve şayet husumet ehliyeti yok ise, dava bu sebep ile reddedilir.
Dava konusu —– davacı —- bedelle ——- satıldığı,
•—bulunmadığı, davacı vekili tarafından dava dosyasına sunulan ——- tarihinde —— satıldığı,
•———satıldığı,
•—–satıldığı,
•—— satıldığı anlaşıldığından davacının aktif husumet ehliyetinin bulunup bulunmadığı yönünden yapılan değerlendirmede; davacının taşınmazları satmış olması taşınmazdaki ayıptan doğan değer farkını talep etmesine engel olmadığından davacının taşınmazları satması sonrası davayı ikame eylemesinde aktif husumet ehliyetinin bulunduğu anlaşılmıştır.
Davalılar ——— husumet ehliyetlerinin bulunup bulunmadığı hususunda yapılan incelemede; davanın dayanağı olan sözleşme davacı şirketle, davalı şirket arasında yapılmış olup, davacının istemi bu sözleşmeye dayandığından davacının istediği hakka uyma yükümlülüğü davalı şirkete ait olup, davalılar——- değildir. Bu nedenle bu davalıların pasif husumet ehliyetleri olmadığından, bu davalılar açısından açılan davanın pasif husumet yokluğu nedeniyle reddine karar vermek gerekmiştir.
Taraflar arasında akdedilen sözleşme irdelendiğinde sözleşmenin her iki tarafa borç yükleyen satım sözleşmesi olduğu anlaşılmıştır.
6098 sayılı TBK’nun 97. maddesinde; iki tarafa borç yükleyen ilam hükmünün infazını isteyen tarafın, kendi edimini yerine getirmiş olması koşulu ile karşı taraftan edimini yerine getirmesini isteyebileceği hükmü düzenlenmiştir.
Tarafları davacı ve davalı olan sözleşmede, davalı tarafından —— davalı satıcı tarafından inşa edilerek alıcıya teslimli satışının kararlaştırıldığı,—- sözleşmeyi takiben kredi çekilmek suretiyle –teslim tarihinde ve——– tarihinde —- dükkana ait bedelin alıcı davacı tarafından sözleşmenin —– Maddesinde belirlenen ödeme planına uygun olarak ödenmesi şartı ile ve tapuyla ilgili evrakların tamamlanmasından itibaren —- verileceğinin belirlendiği anlaşılmıştır.
——– tarihinde davalı şirket adına tescil edildiği ve halen adına kayıtlı olduğu görülmüştür.
Davalı tarafındanda—- tarihli ihtarname ile davacı bakiye satış bedeli olan—- tarihli faturanın gönderildiğini bildirmiş ve bedelinin—- ödenmesini istemiştir, ihtarname davacıya —- tarihinde tebliğ edilmiş, davacı tarafından gönderilen —- tarihli ihtarname ile bakiye satış bedeline ilişkin—– tarihli fatura, herhangi bir borç bulunmadığı belirtilerek davacı tarafa iade edilmiştir.
Davalı şirket tarafından davacıya karşı iş bu davanın ikame tarihinden önce —– tarihinde davacı tarafça dava konusu taşınmazların konu olduğu —– bedellerin tam ve eksiksiz olarak ödenmemesi, daha basit anlatımla davacı tarafın kendi üzerine düşen yükümlülükleri yerine getirmemesi nedeni ile girişilen icra takibine itirazın iptali davasının ikame edildiği ve eldeki davanın ikame tarihinde bu davanın derdest bulunduğu anlaşılmıştır.
Yukarıda da değinildiği gibi davacı taraf ile davalı —– arasında akdedilen sözleşme karşılıklı borç yükleyen bir sözleşme olmasına ve karşılıklı borç yükleyen sözleşmeler de, iki tarafın da bir edimi ifayı, yani sözleşmede kararlaştırılan yükümlülüklerin yerine getirilmesini üstlendiği sözleşme bulunmasına, bu nedenle de davacı tarafın iş bu davaya sebep olan sözleşmenin kendisine yüklemiş olduğu edimleri yerine getirmesi gerektiği ve sonrasında eldeki davayı ikame etmesinin yasal zorunluluk arz etmesine rağmen; Mahkememizce dosya kapsamına alınan——– dosyası ile davacı tarafın sözleşmeye konu bedelleri eksik ödediği ve Mahkeme kararının——- incelemesinden geçmek suretiyle kesinleşmiş bulunduğu yani davacının edimlerini yerine getirmeden karşı tarafdan iskan izninin alınmasını talep ettiği anlaşıldığından, davacı tarafın dava konusu taşınmaz bedellerini davayı ikame tarihi ——– tarihinde ödememiş olmasına göre, dava konusu taşınmazların iskan ruhsatının alınmadığını veya geciktirildiğini iddia ederek herhangi bir hakkı davacının elde edemeyeceği —-yasal düzenleme ile sabit bulunduğundan davacı tarafından ikame edilen davanın reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davalılar——— açılan davanın pasif husumet yokluğu nedeniyle REDDİNE,
2-Davalı——karşı açılan davanın esastan REDDİNE,
3-Harçlar Kanunu’na göre alınması gerekli 59,30.-TL. maktu karar harcının davacı tarafından peşin olarak yatırılan 4.269,40 TL peşin harç ve 2.847,00 TL tamamlama harcı olmak üzere 7.116,40 TL harçtan mahsubu ile bakiye 7.057,10 TL’nin karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
4-Davacı tarafından sarf edilen 8.011,80 TL yargılama gideri ve 195,40 TL keşif harcı olmak üzere toplam 8.207,20 TL’nin davacı üzerinde bırakılmasına,
5-Davalılar tarafından sarf edilen 4.707,00 TL yargılama giderinin davacıdan alınarak davalılara verilmesine,
6-Davalılar —– vekille temsil ettirdiklerinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’nin 7/2. maddesi uyarınca belirlenen 4.080 TL’nin davacıdan alınarak, davalılara verilmesine,
7-Davalı —kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’nin 13/1. maddesi uyarınca belirlenen 37.618,71 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalı —– verilmesine,
8-Dosyada mevcut gider avansının karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
Dair, davacı vekili ve davalılar vekilinin yüzlerine karşı, gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren iki haftalık süre içinde———– istinaf kanun yolu açık olmak üzere oy birliğiyle verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.
15/09/2021