Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2014/788 E. 2019/1050 K. 12.11.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2014/788
KARAR NO: 2019/1050
DAVA : İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle)
DAVA TARİHİ: 15/09/2014
KARAR TARİHİ: 12/11/2019
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; dosyaya sunmuş olduğu — tarihli ——-gereğince, — tarihinde meydana gelen maddi hasarlı ve yaralamalı trafik kazasında grup ferdi kaza sigortası ile sigortalısı olan —- davalı sigorta şirketine trafik sigorta poliçesi ile sigortalı bulunan —- plakalı aracın kusurlu olarak çarpması neticesinde yaralanmış olduğunu, sigortalı —- işbu kaza sebebiyle yaralanması neticesinde, – TL tedavi masrafinjn sigorta poliçesi kapsammda ödendiğini, gerçekleşen trafik kazasında davafı sigorta şirketine sigortalı olan – plâkalı araç sürücüsünün kazanın gerçekleşmesinde %100 kusurlu olduğunu belirterek, ödemiş olduğu — TLlık tedavi masrafının davalı trafik sigortacısından rücuen tazminini talep etmektedir.
SAVUNMA: Davalı —. vekili cevap dilekçesinde özetle; davaya konu olayın trafik kazası olması sebebiyle davanın iki yıllık zamanaşımı süresi içinde açılmadığını ve davanın zamanaşımı yönünden reddinin gerektiğini, bunun dışında — tariflinde yürürlüğe giren 6111 sayılı Bazı Alaca kJann Yeniden Ya inandırılması ile Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu ve Diğer Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yaplması Hakkında Kanun’un 59. maddesi ile 2918 sayılı iCTK.m. 98 hükümlerinin değiştirildiğini, söz konusu hükmün “Trafik kazalan sebebiyle üniversitelere bağlı hastaneler ve diğer bütün resmi ve özel sağlık kurum ve kuruluşlarınm sundukları sağlık bedelleri, kazazedenin sosyal güvencesi olup olmadığına bakılmaksızın — tarafından karşılanır” şeklini aldığını, 6111 sayılı Kanun’un Geçici l. maddesinde “Bu Kanunun yayımlandığı tarihten önce meydana gelen trafik kazalan nedeniyle sunulan sağlık hizmet bedelleri —- tarafından karşılanır” şeklinde düzenleme yapılarak kanunun yayımından önce yapılan tüm tedavi giderlerinin de -tarafından karşılanacağının belirtildiğini, yine — düzenlenen —1 tarihli “Trafik Kazalan Nedeniyle İlgililere Sunulan Sağlık Hizmet Bedellerinin Tahsiline İlişkin Usul ve Esaslar Hakkında Yönetmeliğin 4. maddesi gereğince bu nevi ödemelerin Sağlık Uygulama Tebliği (SUT) kapsamında karşılanacağının öngörüldüğünü, bu hükümler çerçevesinde davacının tedavi giderleri sebebiyle, trafik sigortacısına nücu etmesinin mümkün olmadığını, asıl sorumlunun — olduğunu, bu nedenle davanın husumet yönünden reddinin gerektiğini, bu itirazları uygun görülmez ise, — plakalı askeri aracın şirketlerine — vadeli poliçe ile trafik sigortalı olduğunu, sorumlu olduldannın kabulü halinde poliçe limiti ve sigortalrsının kusuru oranında sorumlu olduğunu, davacının kendilerine başvuru yapmış olduğunu, bunun üzerine —- no.lu hasar dosyasının açıklığını, fakat dosya kapsamında yapılan ‘”eksik evrak ile yapıldığının tespit edildiğini, bu nedenle davanın reddinin gerektiğini, ayrıa faiz ve mahkeme masraflarına hükmedilmemesinin gerektiğini, kusur durumlarının, talebin haklılığının ve gerçek zarar miktarının ehil bilirkişilerce tespit edilmesinin gerektiğini, davacının sigorta şirketleri arasında tanzim ve İmza edilen —- yürürlük tarihli “Sigorta Şirketlerinin Birbirlerine Olan Rücu Taleplerinin Hızlandırılması Hakkında Protokol” gereği dava açma hakkının bulunmadığını, işbu Protokol’ün II. maddesinde njcu talebi olan şirketin diğer şirkete hangi evrakları sunacağının tek tek sayıldığını, davaa şirketin başvurduğunu ancak eksik evraklar müvekkili tarafından bildirilmesine rağmen bunların davacı tarafından sunulmadığını, bu nedenle eksik başvuru ile müvekkiline huzurdaki davanın haksız olarak ikame edildiğini, taraflar arasındaki işbu akit gereğince de davanın reddinin gerektiğini belirtmektedir.
İHBAR OLUNAN—- vekili vermiş olduğu cevap dilekçesinde özetle; görev, husumet, dava şartı yokluğu itirazlan ile zamanaşımı definde bulunmuş, davanın esası bakımından ise, trafik kazası nedeniyle sunulan hizmet bedellerinin — tarafından ancak Sağlık Uygulama Tebliği (SUT) kapsamında karşılandığını, iş göremezlik, maddi-manevi tazminat ve bakıcı giderleri gibi — tarafından karşılanmayan talepler için sigorta şirketierinin sorumluluğunun devam ettiğini, davacı sigorta şirketinin, —- tedavi giderlerinin ödenmesine ilişkin — hertıangl bir başvuruda bulunmadığını, aynca Kurum tarafından karşılanan tedavi giderlerinin dökümünün dilekçe ekinde sunulduğunu belirterek, davanın usul ve esas yününden reddini talep etmektedir.
İHBAR OLUNAN MSB— vekili vermiş olduğu cevap dilekçesinde özetle; dahili dava yolu ile bir kimseye taraf sıfatının kazandırılmasına olanak bulunmadığını, aleyhlerine dava ikame edilmesinin hukuka aykırı olduğunu, bu nedenle davanın müvekkili yönünden usulden reddinin gerektiğini, KTK.m. 101/1 hükmü gereğince davanın zamanaşımına uğramış olduğunu, 6111 sayılı Kanun’un 59. maddesi ile değiştirilen KTK.m. 98 hükmü gereğince, kaza nedeniyle davacı tarafça ödendiği iddia olunan tedavi giderlerinin – tarafından karşılanmasının gerektiğini, objektif sorumluluk ilkeleri gereğince — atfedilebilecek bir kusurun ve sorumluluğun bulunmadığını, zararın oluşmasında zarara uğrayanın ya da üçüncü bir kişinin kusurunun bulunması halinde ise, idarenin sorumluluğunun ortadan kalkacağını ya da kusur ölçüsünde azalacağını, bu sebeple araç sürücüsünün kendi kusuru ile sebebiyet verdiği kazada — izafe edilebilecek bir kusurun ve sorumluluğun bulunmadığını, dava konusu rakamın, faiz olanının ve yürütüm tarihlerinin ve tazminat isteminin kabul edilebilirliğinin bulunmadığı belirtmektedir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE
Dava, Ferdi Kaza Sigorta Poliçesine dayalı olarak açılan rücuen tazminat talebine ilişkindir.
Davacı vekili, — tarihinde meydana gelen maddi hasarlı ve yaralamalı trafik kazasında grup ferdi kaza sigortası ile sigortalısı olan — davalı sigorta şirketine trafik sigorta poliçesi ile sigortalı bulunan – plakalı aracın kusurlu olarak çarpması neticesinde yaralanmış olduğunu, sigortalı — işbu kaza sebebiyle yaralanması neticesinde, -TL tedavi masrafinjn sigorta poliçesi kapsammda ödendiğini, gerçekleşen trafik kazasında davafı sigorta şirketine sigortalı olan – plâkalı araç sürücüsünün kazanın gerçekleşmesinde %100 kusurlu olduğunu belirterek, ödemiş olduğu ——–Llık tedavi masrafının davalı trafik sigortacısından rücuen tazminini talep etmektedir.
Davalı vekili tedavi giderlerinden—- sorumlu olduğunu, müvekkiline sorumluluk yöneltilemeyeceğini savunmaktadır.
Davaya konu uyuşmazlık, davacı sigorta şirketine grup ferdi kaza sigorta poliçesi İle sigortalı olan dava dışı—-tarihinde gerçekleşen trafik kazası sebebiyle yaralanması neticesinde, bu şahsın tedavisi İçin yapılan sağlık hizmeti giderlerinin —TL’lık kısmını ödeyen davaa sigorta şirketinin, ödemiş olduğu işbu bedeli davalı trafik sigortacı İle dahili davalılar — rücu en tahsil edip edemeyeceği noktasında toplanmaktadır.
Dosyaya sunulan —tanzim tarihli—- incelendiğinde, poliçe başlangıç tarihinin –, bitiş tarihinin – olduğu, yıllık hasar limitinin -TL , sürekli sakatlık Tem. – TL, Tedavi Masraflarının — TL olduğu , sigorta poliçesi, ferdi kaza sigorta niteliğinde olup, dava dışı sigorta ettiren —- firması nezdinde bordroya kaydı olarak çalışan işçilerin maruz kalacağı kazalann neticelerini, poliçede yer alan genel, özel şartlar ve limitler çerçevesinde teminat altına almaktadır. Söz konusu poliçede, somut olaydaki trafik kazasına maruz kalan işçi —- de sigortalı olarak yer aldığı ve poliçe ile verilen sigorta himayesine dâhil olduğu görülmektedir.
— tarihli Trafik Kazası Tespit Tutanağında, — plakalı askeri otobüs sürücüsü—- ikiden fazla şeritli karayollarında karşı yönden gelen araçlann kullandığı yol bölümüne girme asli kusuru atfedilmiş, diğer sürücülere kusur atfedilmem iştir.
Olayın cereyan tarzına ve tespitlere göre, davalı— trafik sigortalı — plakalı askeri otobüs sürücüsü -, meskûn mahaldeki tek yönlü caddede, caddeyi ve caddedeki araç trafiğini ve aracın durumunu dikkate almadan, oldukça hızlı seyrettiği, olay yerine geldiğinde direksiyon hâkimiyetini kaybettiği, sola doğrultu değiştirdiği, orta refüje çıkıp ağaca çarparak devirdiği ve karşı yönden gelen araçiann kullandığı yol bölümüne girdiği ve burada karşı yönden gelen araçlara çarparak, kazaya neden olduğu sabit olup, bu duruma göre, meskûn mahalde hız kuralını, doğrultu değiştirme kuralını, karşı şeride girmeme kuralını ihlal ettiği dalgın, dikkatsiz ve tedbirsiz davranması nedeniyle olayda birinci derecede ve tam (%100 oranında) kusurlu olduğu kanaatine varılmıştır.
Olayın cereyan tarzına ve tespitlere göre dava dışı ve sigortalı yolcunun bulunduğu —plakalı minibüs sürücüsü — meskûn mahaldeki tek yönlü caddede, caddeyi ve caddedeki araç trafiğini gereği gibi kontrol edip, kurallara uygun olarak seyrettiği sırada, karşı yönden gelen ve direksiyon hâkimiyetini kaybederek orta refüjü aşıp aniden yoluna giren sürücünün aracı ile aracına çarpması olayında alabileceği bir tedbir olmadığından kusursuz olduğu kanaatine varılmıştır.
Yine, olayın cereyan tarzına ve tespitlere göre, dava dışı ve kazaya karışan — plakalı kamyon sürücüsü —- plakalı araç sürücüsü —-, meskûn mahaldeki tek yönlü caddede, caddeyi ve caddedeki araç trafiğini gereği gibi kontrol edip, kurallara uygun olarak seyrettikleri sırada, karşı yönden gelen ve direksiyon hakimiyetini kaybederek orta refüjü aşıp aniden yollarına giren sürücünün aracı ile araçlarına çarpması olayında alabilecekleri bir tedbir olmadığından kusursuz oldukları kanaatine varılmıştır.
Davalının sorumluluğuna ilişkin olarak; – tarafından gönderilen — tarihli yazıda, dava konusu — no’lu fatura kalemlerinden, kapalı cerrahi bedeli olarak – TL, malzemelerden -TL dört adet vida bedeli – TL olmak üzere toplam— TL ‘nin -mevzuatına göre ödenebilir kalemler olduğuna işaret edilmiştir. Bu halde dava konusu –TL’nin —mevzuatına ödenebilir kalemlerden olmayıp bu miktardan davalı sigorta şirketi sorumludur.
İşlemiş faiz yönünden ise, davalının -tarihinde temerrüte düşürüldüğü, takip tarihi olan -tarihi itibarı ile işlemiş faizin — TL olduğu anlaşılmıştır.
Her ne kadar davacı vekili, dahili davalılar hakkında da hüküm kurulması ve bu kapsamda davalının sorumlu olmadığı alacak kalemlerinin dahili davalıdan alınmasını talep etmiş ise de dava itirazın iptali davası olarak açılmış olup, itirazın iptali davasının icra dosyasına ve takip talebine sıkı sıkıya bağlı bir davadır. Dolayısı ile hakkında takip talebi bulunmayan bir kişi hakkında hüküm kurması mümkün değildir. Kaldı ki davamız itirazın iptali davası olmasa idi dahi dahili davalı hakkında hüküm kurulması mümkün olmayıp davanın kısmen kabulüne dair aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerekmiştir.
HÜKÜM : Yukarıda Açıklanan Nedenlerle;
1-DAVANIN KISMEN KABULÜNE,
Davalı borçlunun — İstanbul Anadolu -. İcra müdürlüğü — Esas sayılı icra dosyasına yapmış olduğu itirazın kısmen iptali ile takibin – TL asıl alacak ve – TL işlemiş faiz olmak üzere —TL üzerinden devamına, asıl alacağa takip tarihinden itibaren yasal faiz uygulanmasına
2- İcra inkar tazminatı talebinn reddine,
3- Harçlar Kanununa göre alınması gerekli 162,96 TL harcın, davacı tarafından yatırılan 70,45 TL peşin harçtan mahsubu ile bakiye 92,51 TL’nin davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
4- Davacı tarafından harç, bilirkişi ücreti, tebligat, posta ve müzekkere gideri olarak sarf edilen 4.037,25 TL yargılama giderinin davanın kabul red oranına göre 1.652,46 TL’lik kısmının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6- Kabul edilen dava yönünden Avukatlık Asgari Ücret tarifesine göre davacı lehine takdir olunan 2.385,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7- Ret olunan dava yönünden Avukatlık Asgari Ücret tarifesine göre davalı lehine takdir olunan 3.443,39 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
8- Dosyada mevcut gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatıran tarafa iadesine,
Dair tebliğden itibaren 2 hafta içinde istinaf yolu açık olmak üzere davacı vekilinin ve dahili davalı —- vekilinin huzurunda verilen karar açıkça okundu, usulen anlatıldı10/12/2019