Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2014/712 E. 2023/61 K. 26.01.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2014/712 Esas
KARAR NO: 2023/61
DAVA: Tazminat (Haksız Rekabetten Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 15/09/2014
KARAR TARİHİ: 26/01/2023
Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Haksız Rekabetten Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
İDDİA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle: davacı şirketin iletişim teknolojileri alanında çalışan bir firma olduğunu, davalı şirketin ise yine iletişim teknolojileri alanında çalışmakta olup, —- isimli —— markanın—— olduğunu, tarafların aynı iş kolunda çalıştığını, diğer davalı ——– ise davalı şirketin çalışanı olup davalı şirket adına ihalelere katılıp iş takibi yaptığını, davalı——– ekte sunulu bila tarihli dilekçesiyle davacı şirketi, —— olarak isimlendirilen suç örgütü ile iş birliği yapmak, —— telefonlarını suç —— hizmet kapsamında kanunlara aykırı olarak dinlemek, ihalelere fesat karıştırmak, ihale defterlerinde tahrifat yapmak ve suç örgütleri ile işbirliği yaparak haksız kazanç sağlamak ile suçlayarak davacının kişilik haklarına saldırıda bulunduğunu, bakanlık nezdinde davacının isminin de anılarak soruşturma başlamasına neden olduğunu, bu durumun davacının kamu ve özel kurum ihalelerindeki başarısını engellediğini, davalı tarafın söz konusu haksız rekabet teşkil eden fiilleri sebebiyle davacının maddi ve manevi zarara uğradığını, bu bağlamda savcılığa suç duyurusunda bulunulduğunu, soruşturmanın halen devam ettiği ileri sürülerek, haksız rekabetin Meni, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 200.000 TL manevi tazminat ve 10.000 TL manevi tazminatın davalılardan müşterek ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA:Davalı vekilinin cevap dilekçesinde, özetle, davalı şirket çalışanı olan —— tarafından —- davacıyı kötüleyen, suçlayan bir dilekçe vermediğini, kim tarafından verildiği belli olmayan bir dilekçe ile davalıların nasıl irtibatlandırılabildiğinin anlaşılamadığını, —- verilmiş olan ve davacı şirketi kötüleyici ifadeler barındıran söz konusu mektubun altındaki imzanın davalıya ait olmadığının yapılacak inceleme neticesinde tespit edileceğini, davalı tarafın haksız rekabet teşkil eden bir davranışta bulunmadığını ileri sürerek davanın reddini talep etmiştir.
İNCELEME ve GEREKÇE : Mahkememiz tarafından aldırılan ——-tarihli bilirkişi kök raporunda özetle; “Huzurdaki uyuşmazlığın haksız rekabet teşkil eden eylemin men’i ve haksız rekabete dayalı tazminat talebi istemine ilişkin olduğu, davalının ismiyle ——— gönderilen bir mektupta davacı ile ilgili Davaya konu belgede yer alan iddiaların, davacı firmanın —- bağlantısının olduğu ve bu şekilde ihaleleri yüksek fiyattan kazanarak devleti zarara uğrattığı, davalının —– ——- telefonlarını hukuka aykırı olarak dinlediği şeklinde olduğu ve bu beyanların TTK 55/1,a,| uyarınca kötüleme suretiyle haksız rekabet teşkil ettiği,Haksız rekabet davasının davalı tarafında, haksız rekabet eylemini gerçekleştiren kişinin yer aldığı, bu kişiye karşı haksız rekabetin tespiti, önlenmesi ve giderilmesi davalarının açılmasının mümkün olduğu, ayrıca uğramlan zararın ispatlanması suretiyle maddi ve manevi tazminat davalarının da açılabileceği, bu bağlanmıda davacı tarafından haksız fiili gerçekleştirdiği ileri sürüten davalı—— karşı haksız rekabetin men’i davasının açılabilmesinin mümkün olduğu, ayrıca davacı tarafından TTK 57/1 hükmü uyarınca çalıştıran olarak diğer davalı ——– karşı da haksız rekabetin men’i davasının açılmasının mümkün olduğu, TBK’nın adam çalıştıranın sorumluluğuna ilişkin hükümleri çerçevesinde tazminat talebinin davalı şirkete yöneltilmesinir de mümkün olduğu ancak tazminat talepleri bakımından davacının zararının varlığını ispat etmesi gerektiği ancak dosya kapsamında davacı tarafından bu yönde bir belirlemede bulunulmadığının görüldüğü,
Davalı tarafça davaya konu belgedeki imzaya itiraz edildiği, söz konusu belgenin kendisinden sadır olmadığını ileri sürdüğü, HMK 209/1 hükmü uyarınca bu durumda mahkemece bir incelemenin yaptırılması gerektiği ve bu inceleme sonucuna göre karar verilmesi gerektiği, bu hususta bir karar verilene kadar HMK 208/1 hükmü uyarınca söz konusu belgenin hükme esas teşkil edemeyeceği,
Söz konusu belgenin davalıdan sadır olmadığının belirlenmesi durumunda davalının pasif dava ehliyetinin yokluğu nedeniyle davalı sıfatına sahip olamayacağı,
Söz konusu —- davalıdan sadır olduğunun belirlenmesi durumunda ise kötüleme suretiyle haksız rekabet teşkil eden bir eylemde bulunulması sebebiyle davalı tarafın haksız rekabette bulunduğu sonucuna varılabileceği,Söz konusu belgenin davalıdan sadır olduğunun belirlenmesine rağmen belgede yer alan iddiaların doğru olduğunun tespit edilememesi durumunda ise artık haksız rekabetten bahsedilemeyeceği” hususları tespit edilmiştir.
Mahkememiz tarafından aldırılan 10/11/2017 tarihli bilirkişi ek raporunda özetle;
“Davaya konu belgede yapıları imza incelemesi neticesinde, belgede bulunan imzanın davalılardan ——- ait olmadığı, haksız rekabet teşkil eden bu belgenin davalı tarafından gönderilmemesi sebebiyle de davalının bahsi geçen haksız fiil eylemini gerçekleştirmediği ve dolayısıyla davalının pasif dava ehliyetinin yokluğu nedeniyle davalı sıfatına sahip olamayacağı,
TTK md. 56/1-c.2’de haksız rekabet sebebiyle mağdur olan ve zarar gören kişi lehine bir düzenleme ——- olarak, haksız rekabet sonucunda davalının elde etmesi mümkün görülen menfaatin karşılığına da hükmedilebileceğinin ifade edildiği, ancak bu halde dahi davacının uğradığını iddia ettiği zararın hesaplanmasına ilişkin somut verileri sunması gerektiği, ancak dosya kapsamında böyle bir belgeye rastlanmadığı” hususları tespit edilmiştir.
—— tarihli raporunda özetle;
“İnceleme konusu renkli fotokopi belgede —- adına atılı imza ile —– mukayese imzaları arasında; tersim biçimi, alışkanlıklar, istif, eğim, doğrultu, seyir bakımından farklılıklar saptandığından, söz konusu imzanın mevcut mukayese imzalarına kıyasla kuvvetle muhtemel ——- eli ürünü olmadığı hususlarını bildirir KANAAT RAPORUDUR.” hususları tespit edilmiştir.
HUKUKİ DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE:
Dava, haksız rekabet fiilleri nedeniyle TTK 54 vd hükümlerine göre açılan haksız fiilin tespiti, haksız rekabetin men’i, haksız rekabet sonucu gerçekleşen maddi durumun ortadan kaldırılması ve maddi ve manevi tazminat davasıdır.
Haksız rekabet fiilleri niteliği itibariyle bir tür haksız fiil olduğundan davacı, davalıların kusurlu ve hukuka aykırı fiillerini, zararını ve zarar ile fiil arasındaki nedensellik bağını ispatlama külfeti altındadır.
Davacının iddiası davalı —- çalışanı — bila tarihli dilekçesi ile ———- haksız ve mesnetsiz iddialar ile şikayet ederek, davacı firmayı
**——- olarak isimlendirilen suç örgütü ile iş birliği yapmak,
**—— telefonlarını suç örgütüne hizmet kapsamında kanunlara aykırı olarak dinlemek,
**ihalelere fesat karıştırmak,
**ihale defterlerinde tahrifat yapmak,
**suç örgütleri ile işbirliği yaparak haksız kazanç sağlamak
ile itham etmesi neticesinde——– bakım ve onarım işi”nin davacı şirkete verilmemesini sağlamak yoluyla haksız rekabet fiillerini işlediği ve davacıyı maddi ve manevi zarara uğrattığı şeklindedir.
Davacı firmanın davalı —–isnat ettiği (davalı —– tarafından bakanlığa gönderildiği iddia edilen) bila tarihli dilekçesinde geçen ifadeler şu şekildedir:
“Sayın —–; Ancak kanaatimizce —- santralinde malum paralel yapının hüküm sürmesini isteyen birileri olacak ki, destek hizmetleri— ve başka kurumdan geçici görevle bilinçli olarak görevlendirilmiş, satın alma birimine de yakın zamanda daire başkanı —- tarafından getirilmiş —-yine başka kurumlardan transfer edilmiş nakil yoluyla telefon santralinden sorumlu teknisyen — tarafından,—– adındaki firmaya aylık 1.450,00 TL (Bin Dört Yüz Elli Türk Lirası) bedelle ihale edilmiştir. Bizim teklifimizin 3 katı fazla bir bedelle”
—-Satınalma Birim Sorumlusu —-, Daire Başkanı —- santralden sorumlu teknisyen —-firmamızın idarenin sözlü talebine istinaden 23/01/2014 tarihinde vermiş olduğu ve çok ekonomik olan teklifle karşılaşınca ihaleyi —– veremeyeceklerinden dolayı (——– her anından ve her icrasından haberdar olmak isteyen lobilerden aldıkları talimatı yerine getiremeyeceklerinden ötürü) hayrete düşmüşler ve ihaleyi —– vermek için ellerinden geleni yapmışlar ve sonuçta resmi olarak bakanlık kayıtlarında ve elektronik ortamda da yer alan teklifimizi yok sayarak —– yıllık bakım ve onarımını bir önceki yılda da gerçekleştiren ——-aylık 1.450,00 TL (Bin Dört yüz elli Türk lirası) bedelle birim sorumlusu —-ve Daire Başkanı ——- tarafından ihale edilmiştir”
“Firma olarak aklımıza gelen, firmamızın teklifinin geçersiz sayılması adına, teklif tarihimiz olan 23/01/2014 tarihinden önce idare tarafından ihalelere kayıt numarası alınan onay kayıt defterinde teklif tarihimiz olan 23/01/2014 tarihinden önce bir sayı tarih yeri ayrılarak (silinti, kazıntı veya daksil yöntemi ile) ihaleye o şekilde sayı tarih verildiği kanaatinde olup, o nedenle bir an önce ihale onay kayıt defterinin bu şüpheyle incelenip değerlendirilmesi (eğer ihale onay kayıt defterinde bu ihaleye ilişkin verilen sayı tarih numarası satırında silinti, kazıntı, daksil, gibi bir müdahale olmamış ise ihbar ve itirazımızı geçersiz sayabilirsiniz.) ayrıca söz konusu ihaleye ilişkin sözleşme imzalanması halinde ——– saymanlığına firma tarafından sözleşme bedelinin yatırılma tarihinin sorgulanması. (sözleşme yapılması halinde sözleşme pulu bedeli mutlaka 23/01/2014 tarihinden sonra yatırılmıştır. Çünkü saymanlıktan geçmiş tarihli yatırılması mümkün olmayacağı için)
“Malumlarınız ki, santraller önemli ve kritik merkezlerdir. Firmamızın endişesi (——- böcek tabir edilen dinleme cihazlarının kol gezdiği bu günlerde) acaba——— ———- telefonları paralel yapı tarafından ——iletişim kanılıyla dinleniyor mu? Dinlemeler için mi ısrarla kamu zararı da hiçe sayılarak bakanlığın santral bakım ihalesi—— İletişime verilmiştir? Verilmeye çalışılmıştır. Verilmeye çalışılmaktadır. Şayet bizim firmamıza idareniz tarafından güvenilmiyorsa,——-güveniliyorsa bu firma neden santral bakımını en düşük teklife yapmıyor”
“Talebimiz; 12,600,00 TL’lik kamu zararına sebep olan ve usulsüz olarak alıma fesat karıştırarak gerçekleştirilin bakanlığın yıllık santralininin bakım ve onarımının 12.600,00 TL’lik kamu zararına istinaden ısrarla —– verilme sebeplerinin paralel yapıyla ilintili———mensup oldukları bilinen — Satınalma Birim Sorumlusu —– Daire Başkanı —- santralden sorumlu teknisyen——- sorulması”
Mahkememizce yapılan değerlendirmede, davanın haksız rekabet fiilleri nedeniyle TTK 54 vd hükümlerine göre açılan haksız fiilin tespiti, haksız rekabetin men’i, haksız rekabet sonucu gerçekleşen maddi durumun ortadan kaldırılması ve maddi ve manevi tazminat davası olduğu, davacının, davalıların kusurlu ve hukuka aykırı fiillerini, zararını ve zarar ile fiil arasındaki nedensellik bağını ispatlama külfeti altında olduğu, davacı tarafından davalılara yukarıda yukarıda açıkça ortaya konulan fiilleri isnat ettiği, neticede davacı tarafından davalılara isnat edilen haksız rekabet teşkil eden fiilin davalı —–tarafından ——– bila tarihli dilekçeyi sunması şeklinde olduğu, davalının dilekçedeki imzayı ve dilekçenin kendisi tarafından düzenlenip gönderildiği hususunu inkar ettiği, bu sebeple davacının ispatı yönünden bu mektubun/dilekçenin davalı —– tarafından —— gönderildiğinin tespitinin gerektiği, sözleşme aslının tüm yazışmalara rağmen bulunmasının ve mahkememize gönderilmesinin mümkün olmadığı, dilekçenin örneği üzerinden usulünce yapılan imza incelemesinde de imzanın kuvvetle muhtemel davalının eli ürünü olmadığı hususunun tespit edildiği, yine dava konusu olaya ilişkin olarak —- tarafından ilgililer hakkında yapılan idari soruşturmanın ve ——- Esas sayılı ceza kovuşturmasının bulunduğu, ancak bu soruşturma ve kovuşturma dosyaları incelendiğinde davalının davanın dayanağı olan dilekçeyi bakanlığa gönderdiğine ve haksız rekabet teşkil eden fiili işlediğini gösterir hiçbir delil bulunmadığı, davacının mahkememize usulünce verilen kesin süre içerisinde tanık deliline de dayanmadığı, yine davacı dava dilekçesinde yemin deliline dayanmış olsa da 6100 sayılı 226/1-c maddesi uyarınca yemin konusu vakıanın davalıyı ceza soruşturması ya da kovuşturması ile karşı karşıya bırakacak olması nedeniyle eldeki davada yemin delilinin kullanılmasının söz konusu olamayacağı, tüm bu sebeplerle davacının davalıların haksız rekabet teşkil eden nitelikte fiillerini ispatlayamadığı kanaatine varılmış, davacının haksız fiilin tespiti, haksız rekabetin men’i, haksız rekabet sonucu gerçekleşen maddi durumun ortadan kaldırılması, maddi tazminat ve manevi tazminat taleplerinin reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi açıklandığı üzere,
1-Davacının haksız fiilin tespiti, haksız rekabetin men’i, haksız rekabet sonucu gerçekleşen maddi durumun ortadan kaldırılması taleplerinin REDDİNE,
2-Davacının maddi tazminat talebinin REDDİNE,
3-Davacının manevi tazminat talebinin REDDİNE,
4-Harçlar Kanunu uyarınca alınması gereken 179,90 TL karar ve ilam harcının dava açılırken peşin olarak alınan 3.586,30 TL harçtan mahsubu ile bakiye 3.406,40 TL’nin hükmün kesinleşmesinden sonra resen davacıya iadesine,
5-Davacı tarafça yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
6-Davalılar tarafından yapılan 18,00 TL yargılama giderinin davacıdan alınarak her biri eşit hak sahibi olmak üzere davalılara verilmesine,
7-Artan gider avansının HMK’nun 333. Maddesi uyarınca hükmün kesinleşmesinden sonra resen ilgilisine iadesine,
8-Maddi tazminat davası yönünden; davalılar yapılan yargılamada kendisini vekille temsil ettirdiğinden ve ret sebebi ortak olduğundan reddedilen dava değeri (10.000,00 TL) üzerinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT 3/2 ve 13/1 uyarınca hesaplanan 9.200,00 TL tek vekalet ücretinin davacıdan alınarak her biri eşit hak sahibi olmak üzere davalılara verilmesine,
8-Manevi tazminat davası yönünden; davalılar yapılan yargılamada kendisini vekille temsil ettirdiğinden ve ret sebebi ortak olduğundan reddedilen dava değeri (200.000,00 TL) üzerinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT 3/2 ve 10/3 uyarınca hesaplanan 9.200,00 TL tek vekalet ücretinin davacıdan alınarak her biri eşit hak sahibi olmak üzere davalılara verilmesine,
Dair, davacı vekilinin ve davalı vekilinin yüzüne karşı, kararın tebliğinden itibaren iki hafta içinde mahkememize verilecek veya mahkememize gönderilmek üzere başka yer mahkemesine sunulacak dilekçe ile——– Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf yolu açık olmak üzere karar verildi. 26/01/2023