Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2014/487 E. 2018/632 K. 27.06.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL ANADOLU
4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2014/487 Esas
KARAR NO : 2018/632

DAVA : İflas (İflasın Ertelenmesi)
DAVA TARİHİ : 10/02/2012
KARAR TARİHİ : 27/06/2018

Mahkememizde görülmekte olan İflas (İflasın Ertelenmesi) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA: Davacılar vekili dava dilekçesinde özetle; —— Sanayi Ve Ticaret Limited Şirketi; firmasının unlu mamuller sektöründe tatlı, tuzlu ve special kurabiye ürün gamında çok geniş ürün yelpazesine sahip gıda üretim şirketi olduğu, sermayesinin 1.500.000,00 TL olduğu, şirketin 2009 ve 2010 yılı içerisinde yaklaşık 1.000.000,00 TL yatırım yaptığı, yatırım rantabl olmadığı, 2010 yılında fabrika inşaatı için 2.500.000,00 TL harcanması sebebiyle özkaynakların/bu yatırıma kanalize edildiği, 2010 yılı içinde ürünlerinin önemli girdileri olan un, yağ, yumurta ve benzeri madde alış fiyatlarında %50’ye varan fiyat artışları nedeni ile maliyetlerin yükselmiş olduğu, bunun satış fiyatlarına yansıtılmasının 1,5 yıl boyunca mümkün olmadığı, 2011 yılında mevcut pazarı genişletmek için yeni zincir mağazalar açıldığı, bu nedenle pazarlama satış ve genel yönetim giderlerinde artışlar meydana geldiği, uzun vadeli borçlanma ile hammadde alışları sebebiyle alış fiyatlarının arttığı, satış fiyatlarının sabit kalması nedeniyle karlılıkların düştüğü, şirketin bu sebepler ile borçlarını ödeyemez hale geldiği, 31.12.2011 tarihli bilançoya göre kaydi değerli özvarlığın – 1.832.763,70 TL iken, rayiç değerli özvarlığın – 1.421.955,53 TL olduğu, iflasın ertelenmesine ilişkin 07.02.2011 tarih ve 35 nolu ortaklar kurulu kararının alınmış olduğu, İyileştirme projesi çerçevesinde; Mevcut 150.000,00 TL sermaye 1.500.000,00 TL’ye çıkarılmasına ilişkin tescil ve 9 ilan işleminin yapılmış olduğu, Şirketin geçmiş dönemlerdeki satış tutarlarının 2009 yılında 6.555.175,22 TL, 2010 yılında 13.240.869,71 TL ve 2011 yılında 18.471.620,51 TL ve karlılık tutarlarının 2009 yılında 689.043,64 TL, 2010 yılında 686.655,87 TL ve 2011 yılında – 3.055.485,13 TL olduğu, Bünyesinde 250’den fazla personel istihdam etmiş olduğu, Kısa ve uzun vadeli yabancı kaynak borçlarının 13.668.472,18 TL olduğu, bu borçların karşılanmasında Alınan Çekler hesabındaki 1.287.622,12 TL, Ticari Alacaklar hesabındaki 2.420.092,41 TL, Diğer Alacaklar hesabındaki 3.024.956,62 TL, sermaye artışından 1.350.000,00 TL, şirket ortağı —–‘e ait tapu fotokopileri sunulan gayrimenküllerden 350.000,00 TL, 36 aylık süreçte 110.315.500,00 TL satıştan 7.307.363,00 TL net satış karı ile birlikte elde edilecek fon tutarının yaklaşık 15.500.000,00 TL olduğu, Tasarruf tedbirleri kapsamında 2012 yılı ilk yarısı İçin % 10, İkinci yarısı için % 10 satış fiyatının artırılmasının hedeflendiği, 2011 yılı son dönemlerinde üretimin bir kısmında otomasyona geçileceği, yurt dışı bağlantılardan gelecek avans ödemeleri ile girdi maliyetlerinin peşin alımlar vasıtasıyla asgari düzeyde aşağıya çekileceği, —– Ticaret Ve Sanayi Limited Şirketi firmasının her türlü inşaat taahhüt işleri, konut, işyeri, ticarethane İnşaatları yapmak olduğu, sermayesinin 300.000,00 TL olduğu, Şirketin —-Projesini hayata geçirme kapsamında arazi alımında ve belgeleyemediği giderler dolayı maddi sıkıntılara girdiği, şirketin kısa bir dönemde 31.12.2011 tarihi itibariyle 1.807.219,71 TL zarar etmiş olduğu, şirketin ortaklarının diğer kuruluşu olan —-Ltd. Şti. firmasının finansman ihtiyaçlarını karşılayabilmesi için finansman kuruluşlarına şirket kefaletinin verilmiş olduğu, bu şirketin borçlarından olumsuz etkilerden, müvekkil şirketin de etkileneceği, şirketin bu sebepler ile borçlarını ödeyemez hale geldiği, 31.12.2011 tarihli bilançoya göre kaydi değerli özvarlığın – 1.692.219,71 TL iken, rayiç değerli özvarlığın — 577.884,97 TL olduğu, iflasın ertelenmesine ilişkin 07.02.2011 tarih ve 2012/3 nolu ortaklar kurulu kararının alınmış olduğu.İyileştirme projesi çerçevesinde; Şirketin kuruluş sermayesinin 300.000,00 TL olduğu, ödenmemiş sermayesinin 185.000,00 TL olduğu, bu sermayenin yapılacak yatırımlara paralel olarak ^ ortaklardan tahsil edileceği, Şirketin geçmiş dönemlerdeki satış tutarlarının 2011 yılında 0,00 TL, ve karlılık tutarlarının 2011 yılında – 1.807.219,71 TL olduğu, Yapılacak yatırımla inşaat işlerinde yaklaşık 150-250 işçi istihdam edilebileceği, Kısa ve uzun vadeli yabancı kaynak borçlarının 2.399.699,55 TL olduğu, bu borç içinde—-Ltd. Şti. firmasına olan borç tutarının 1,862.281,50 TL olduğu, bu tutar dikkate alınmadığında şirketin kısa vadede ödemesi gereken borç tutarının 537.418,05 TL olduğu, bu borçların ödenmesinde 185.000,00 TL sermaye artışından gelecek kaynağın kullanılacağı, 36 aylık süreçte şirketin 48.501.000,00 TL satıştan, 10.221.000,00 TL net satış karı elde edeceği, bu süreçte yaratılacak fon tutarının 10.406.000,00 TL olduğu, açıklanan bu nedenlerden dolayı, davacı şirketlerin İflaslarının ertelemesine karar verilmesini talep etmiştir.
MÜDAHİL İSTEMLERİ:
Müdahil —- İth.ihr.iht Ve Gıda Mad. Paz.san. Ve Tic.A.Ş. Vekili dilekçesinde; Müdahale taleplerinin kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
Müdahil — Bankası A.Ş. Vekili dilekçesinde; Müdahale taleplerinin kabulüne, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Müdahil —- San. Ve Tic. Ltd. Şti. Vekili dilekçesinde; Müdahale taleplerinin kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
Müdahil —– Tic. Ve paz. Ltd. Şti. Vekili dilekçesinde; Müdahale taleplerinin kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
Müdahil —–İth. İhr. İht. Ve Gıda Mad. Paz. San. Tic. A.Ş. Vekili dilekçesinde; Müdahale taleplerinin kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
Müdahil —- Bankası A.Ş. Vekili dilekçesinde; Müdahillik taleplerinin kabulüne, —- ve —- plakalı araçlar üzerindeki tedbirin kaldırılmasını talep etmiştir.
Müdahil —–Gıda ve Nak. San. Tic. Ltd. Şti. Vekili dilekçesinde; Müdahale taleplerinin kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
Müdahil —- dilekçesinde; Müdahilliğinin kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
Müdahil —- dilekçesinde;Tedbire itiraz ederek müdahilliğinin kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
Müdahil —– Nak. Loj. Depolama Tic. Ltd. Şti. Vekili dilekçesinde; iflas erteleme davasında müdahil olarak katılma taleplerinin kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
Müdahil —-San.ve Paz.Ticaret Ltd.Şti. Vekili dilekçesinde; Müdahilliklerinin kabulüne, dosyadaki tedbir kararlarının kaldırılmasını talep etmiştir.
Müdahil —- Malz. Tic. Ve Paz. Ltd. Şti. Vekili dilekçesinde; müdahilliklerinin kabulünü, davacıların iflas ertleleme talepleri ve iyileştirme projesinin inandırıcı olmadığını, davanın reddini talep etmiştir.
Müdahil —– Bankası A.Ş.vekili dilekçesinde; Müdahilliklerinin kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
Müdahil —- Bankası A.Ş. Vekili dilekçesinde; Müdahilliklerinin kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
Müdahil —- San. Tic. Ltd. Şti.vekili dilekçesinde; Müdahilliklerinin kabulüne, alacaklarının teminat altına alınmasını talep etmiştir.
Müdahil —-Sanayi ve Ticaret A.Ş.vekili dilekçesinde; Müdahilliklerinin kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
Müdahil —- Sanayii ve Ticaret Anonim Şirketi vekili dilekçesinde; Müdahilliklerinin kabulüne, davacılar hakkında verilen tedbir kararlarının kaldırılmasını talep etmiştir.
Müdahil —-vekili dilekçesinde; Müdahilliğinin kabulüne karar verilmesini, davanın reddi ve davacı şirketlerin iflasına karar verilmesini talep etmiştir.
Müdahil —- vekili dilekçesinde; Müdahale taleplerinin kabulüne ve şirketler hakkında verilen kira alacaklarının tedbir kapsamında tutulması ilişkin ihtiyati tedbir kararının kaldırılmasını, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Müdahil ——San. Ve Tic. Ltd.Şti. Vekili dilekçesinde; Müdahale taleplerinin kabulünü, davacı şirketlerin iyileştirme projesini yerine getirme ihtimali bulunmadığından davanın reddini talep etmiştir.
Müdahil —- Hizmetleri A.ş vekili dilekçesinde; Müdahale taleplerinin kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
Müdahil — A.Ş. Vekili dilekçesinde; —-Bankası A.Ş. Alacağının müvekkili şirket tarafından devir ve temlik alınmış olması nedeniyle müdahale taleplerinin kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
Müdahil — A.Ş. Vekili dilekçesinde; —Bank A.Ş. Alacağının müvekkili şirket tarafından devir ve temlik alınmış olması nedeniyle müdahale taleplerinin kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
Müdahil — vekili dilekçesinde; Davacı şirketlerin iyi niyetli olarak borç ödeme gayreti içinde olduğunu, davacı şirketler hakkında iflas erteleme kararı verilmesini talep etmiştir.
Müdahil — Bankası A.Ş.vekili dilekçesinde; Davacı — İth. İhr. San. ve Tic. Ltd. Şti. üzerindeki müvekkil Banka alacağının haricen tahsil edildiğini, müdahilliklerini gerektirir bir husus kalmadığını beyan etmiştir.
Müdahil —- Bankası A.Ş. Vekili dilekçesinde; Davacılar ile aralarında imzalanan protokol gereğince müdahillik taleplerinden vazgeçtiklerini bildirmiştir.
Müdahil—-A.Ş. Vekili dilekçesinde; Her ne kadar daha öncesinde alacakları sebebiyle müdahale talebinde bulunduklarını söyleselerde davacı şirketin borcunu ödediğini, müdahillik taleplerinin kalmadığını beyan etmiştir.
Müdahil — vekili dilekçesinde;Her ne kadar daha öncesinde alacakları sebebiyle müdahale talebinde bulunduklarını söyleselerde davacı şirketin borcunu ödediğini, müdahillik taleplerinin kalmadığını beyan etmiştir.
DAVANIN VE ÇEKİŞMELİ KONULARIN TESPİTİ, DELİLLER, DELİLLERİN TARTIŞILMASI VE DEĞERLENDİRİLMESİ, HUKUKİ NEDENLER VE SONUÇ:
1-Davanın ve çekişmeli konuların tespiti: Dava, İİK’nun 179, 179 a-b ve TTK’nin 376 ve 377’inci maddelerinde düzenlenen iflas erteleme istemine ilişkindir.
Taraflar arasındaki uyuşmazlığın, “davacı şirketlerin dava tarihinde borca batık durumda olup olmadığı, davacı şirketlerin iyileştirme projesi kapsamında mali durumunun düzelip düzelmeyeceği, şirketlerin aktifinin borçlarını karşılayacak duruma gelmesinin mümkün olup olmadığı” noktalarında toplandığı tespit olunmuştur.
2-Hukuki açıklama; İflasın ertelenmesi, borca batık durumda bulunan şirket tarafından sunulan somut öngörüler içeren, ciddi ve inandırıcı bir iyileştirme projesi çerçevesinde bu durumdan kurtulması kuvvetle muhtemel bulunan kooperatiflerle sermaye şirketleri için öngörülmüş bir hukuki korunma yolu olup, alacaklıların durumunu zorlaştırma ve bir şirket tasfiyesi yolu değildir.
İflasın ertelenmesi için; şirketin borca batık durumda olması, sunulacak ciddi ve inandırıcı bir iyileştirme projesi kapsımında şirketin mali durumunu düzeltebileceğine ilişkin somut veriler ileri sürmesi ve fevkalade mühletten yararlanmamış olması gerekir.

Borca batıklık; şirketin aktifinin şirketin borçlarını karşılayamaması hali olup, TTK’nin 376. maddesinde gösterilen şekilde varlıkların rayiç değerine ve İİK’nin 178(1). maddesinde belirtilen alacaklılar listesinde gösterilenler ile gerçek anlamda tespit edilebilecek diğer borçların tutarına göre belirlenmelidir. Borca batıklığın tespitinde aktiflerin satış değeri dikkate alınmalıdır.
İflasın ertelenmesi projesinin ciddi ve inandırıcı sayılabilmesi için proje unsurlarının şirketin borca batıklıktan kurtularak sürdürülebilir bir mali yapıya kavuşmasına imkan verecek nitelikte olması zorunludur.
İyileştirme projesi sadece şirketin mevcut işleyişinin devamı ve tedbir kararlarıyla borca batıklıktan kurtulabileceğine ilişkin olmamalı, TTK’nun 376(2) maddesindeki nakit sermaye konulması, dış kaynaktan nakit girişi, sermaye artışı, yeni ortak alınması, şirketin mevcut işleyişi sonucu şayet mümkün ise kar ve nakit akışı gibi nesnel ve gerçek kaynakları ve önlemleri içermeli, İİK’nun 179. maddesinde aranan ciddi ve inandırıcı özellikleri haiz olmalıdır.
Borca batıklığın ve iyileştirme projesinin ciddi ve inandırıcı olup olmadığının tespiti, özel ve teknik bilgiyi gerektirmekle bu konuda bilirkişi görüşüne başvurulması zorunlu olduğu gibi projenin ciddi ve inandırıcılığı öncelikle ve özellikle sermaye ve karlılığın ne şekilde arttırılacağı ve borca batıklıktan kurtulmanın ne şekilde sağlanacağı somut, belgelere dayalı ve gerçekçi bilgi ve öngörülerden yola çıkılarak tespit edilmelidir.
Erteleme isteyen davacı şirketin mali durumu yargılama sonuna kadar her aşamada mahkemece incelenmeli ve iyileştirme projesinin uygulanabilir olup olmadığı denetlenmelidir.
3-Deliller, delillerin tartışılması ve değerlendirilmesi, hukuki nedenler ve sonuç:
Somut davada davacı şirketler iflas erteleme talebi ile 10/02/2012 tarihinde başvurmuş, davacı şirketler İİK’nin 179/b maddesinde belirtilen tedbirlerden 13/02/2012 tarihli karar ile yararlandırılmıştır.
Mahkememizce, taraflar arasındaki uyuşmazlığın çözümü için gerekli deliller toplanıp, alanında uzman bilirkişiden rapor ve ek rapor alınarak uyuşmazlığın çözümü yoluna gidilmiştir.
Buna göre;
a)Dava tarihinde davacı şirketlerin borca batık olup olmadığı hususunda inceleme ve gerekçe: Mahkememizce önce makine yüksek mühendisi Prof. Dr. —-, İnş. Yüksek Mühendisi —-ve mali müşavir —‘den oluşan teknik bilirkişi heyeti tarafından düzenlenen 15.2.2012 tarihli bilirkişi raporu ile davacı şirketlerin tesis, makinalar, demirbaşlar, taşıtlar, haklar, özel maliyetler, stoklar, gayrimenkuller ve belgeler üzerinde inceleme yapılarak davacı şirketin dava tarihi itibariyle rayiç değerlerinin tespit edildiği, sonrasında öğretim üyesi bilirkişi Doç. Dr. —, mali müşavir —- ve teknik heyette bulunan mali müşavir —-‘den oluşan bilirkişi heyeti tarafından düzenlenen 17/02/2012 tarihli bilirkişi raporuna göre, dava tarihi itibariyle davacı —-Limited şirketinin rayiç değerli özvarlık değerinin eksi 1.749,888,37 TL olduğu, diğer davacı —-Limited Şirketinin rayiç değerli özvarlık değerinin eksi 888.447,97 TL olduğu ve her iki şirketin dava tarihi itibariyle hem kaydi değerler üzerinden hem de rayiç değerler üzerinden borca batık olduğu tespit edilmiştir.
Bu bilirkişi raporları dosya kapsamına uygun, gerekçeli, denetime elverişli ve yeterli bulunduğundan mahkememizce de hükme esas alınarak aynen benimsenmiş ve davacı şirketlerin dava tarihinde borca batık olduğu kanaatine varılmıştır.
b)Davacı şirketlerin iyileştirme projesi kapsamında mali durumunun düzelip düzelmeyeceği, şirketin aktifinin borçlarını karşılayacak duruma gelmesinin mümkün olup olmadığı hususunda inceleme ve gerekçe: Yukarıda belirtilen 17/02/2012 tarihli bilirkişi raporuna göre, yukarıdaki tespitlere ilaveten davacı —-.şirketinin 1.500.000,00 TL bulunan sermayesinin 1.350.000,00 TL kısmının ödenmemiş olduğu, davacı—şirketinin 300.000,00 TL bulunan sermayesinin 185.000,00 TL kısmının ödenmemiş olduğu, davacı şirketlerin geçmiş dönemlerdeki satış ve karlılık tutarı, ellerindeki yatırım projeleri ve İşletmelerin faaliyetlerine devam etmekte olduğu göz önüne alındığında, her iki şirketin de iyileştirme projesini gerçekleştirebileceği yönünde kanaat hasıl olduğu yönünde görüş bildirilmiştir.
Mahkememizce 17/02/2012 tarihli ara kararla davacı şirketlerle ilgili İİK’nin 179/b maddesindeki tedbirlerden yararlandırılmasına ve şirketlere —- ile —‘un denetim kayyımı olarak atanmalarına karar verilmiştir.
Davacı şirketlerle ilgili denetim kayyımları tarafından 28 tane kayyım raporu düzenlenmiştir.
24.05.2012 tarihli ilk kayyım raporunda özetle, şirketlerin borca batıklığının devam ettiği, tasarruf önlemleri ve maliyet düşürme çalışmalarının olumlu bulunduğu bildirilmiştir.
Bilirkişiler Doç. Dr.—-, muhasebe ve finans uzmanı —- ve yeminli mali müşavir —-tarafından düzenlenen 20 Kasım 2014 tarihli bilirkişi raporunda teknik bilirkişi heyetinin yaptığı rayiç bedel tespiti ile iki davacı şirketin de borca batık durumda olduğunun saptandığı bildirilmiştir.
Bilirkişiler Doç. Dr. —-, muhasebe ve finans uzmanı — ve yeminli mali müşavir — tarafından düzenlenen 12 Ekim 2015 tarihli bilirkişi raporunda teknik bilirkişi heyetinin yaptığı rayiç bedel tespiti ile iki davacı şirketin de borca batık durumda olduğunun saptandığı, —-şirketinin yeni nakit sermaye artışının 500.000 TL’si peşin ödenmek kaydı ile 2.000.000 TL’lik sermaye artışı yapılması halinde Yasa’daki şartın yerine getirilmiş olacağı ve bu taktirde iflasının ertelenmesi konusunda olumlu görüş bildirmenin önünün açılacağı, —şirketiyle ilgili olumlu bir gelişme saptanmadığı bildirilmiştir.
Bilirkişiler Doç. Dr. —-, muhasebe ve finans uzmanı — ve yeminli mali müşavir —tarafından düzenlenen 29 Ağustos 2016 tarihli bilirkişi raporunda her iki davacı şirketin de borca batık durumda olduğunun saptandığı, davacı —-şirketinin 2013 ve 2014 yıllarındaki düzelmenin 2015 yılında tekrar bozulma eğilimine girdiği, davacı —şirketinin mali durumunun daha da bozulduğu bildirilmiştir.
Davacı şirketlerle ilgili 12.09.2017 tarihli 25. Kayyım raporu sonrasında düzenlenen 09/11/2017 tarihli 26. Kayyım raporu19/02/2018 tarihli 27. Kayyım raporu ve 11/05/2018 tarihli 28. Kayyım raporunda “mali tablolara göre her iki şirketin kaydi olarak borca batık olduğu, borca batıklıkların artmakta, öz varlıkların azalmakta olduğu, davacı —şirketinin sermaye artışından kaynaklanan taahhütlerinin tamamlanamadığı, her iki şirketin gayri faal olduğu ve zarar etmeye devam ettiği, (26. Ve 27. Kayyım raporlarında) ayrıca her iki şirketin 31.12.2017 tarihi itibariyle çalışanı bulunmadığı, her iki şirketin de bu hali ile iyileştirme projesini gerçekleştirmesi ve borca batıklıktan çıkmasının imkansız hale geldiği” bildirilmiştir.
Makine yüksek mühendisi Prof. Dr. —-, İnş. Yüksek Mühendisi —- ve mali müşavir—-‘den oluşan teknik bilirkişi heyeti tarafından düzenlenen 05.02.2018 tarihli bilirkişi raporu ile davacı —şirketinin pasif toplamı -1.565.673,58 TL, davacı —şirketinin pasif toplamının -1.316.456,35 TL olarak hesaplanmıştır.
Tüm bu nedenlerle, başta kayyım raporları, mahkememizce usul, yasa ve dosya kapsamına uygun görülen denetime elverişli nitelikteki bilirkişi kurulu rapor ve ek raporları olmak üzere tüm dosya kapsamından, davacı şirketlerin dava tarihinde borca batık olduğu, davacı —- Şirketinin baştan itibaren hiçbir düzelme göstermediği, borca batıklıktan çıkma eğilimi göstermediği ve göstermesinin de mümkün olmadığı, diğer davacı —şirketinin ise 2013 ve 2014 yıllarında düzelme eğilimi gösterdiği, ancak 2015 yılından itibaren tekrar bozulma eğilimine girdiği ve durumunun gittikçe kötüye gittiği, her iki şirketin 31.12.2017 tarihi itibariyle çalışanı bulunmadığı, her iki şirketin gayri faal hale geldiği, bu hali ile her iki şirketin de bu hali ile iyileştirme projelerini gerçekleştirmesi ve borca batıklıktan çıkmasının imkansız hale geldiği, bu durumda davacılar vekilinin 05.02.2018 tarihli teknik bilirkişi raporundan sonra tekrar borca batıklık hususunun tespiti için bilirkişi raporu alınması isteminin alacaklıların durumlarının daha da kötüye gitmemesi ve davanın başından hüküm tarihine kadar iflas erteleme koşullarının hiç oluşmadığı gözönünde tutularak borca batıklık konusunda yeni bir bilirkişi raporu alınmasına gerek görülmemesi nedeniyle reddine karar verildiği, bilirkişi raporlarında da belirlendiği üzere davacı şirketlerin iyileştirme projesinde yer alan hedeflerini gerçekleştirmediği ve gerçekleştirmesinin mümkün olmadığı, tedbir kararlarına rağmen iflas erteleme sürecinden olumlu şekilde yararlanmadıkları, özellikle son 6 ayda her iki şirketin tümüyle faaliyetsiz kalıp bu dönemin tamamını zararla kapadıkları, alacaklıların davanın açıldığı tarihe göre durumlarının sundukları dilekçelerde de belirttikleri şekilde daha kötü durumda olup, bilirkişi kurulu son raporunda da belirtildiği üzere iflas halinde alacaklılarının durumlarının daha kötü olmayacağı, davacı şirketlerden —-şirketinin dava süresince ciddi ve inandırıcı nitelikte iyileştirme projesi sunmadığı, diğer davacı —-şirketinin ise dava süresince özellikle 2015 yılından itibaren borca batıklık miktarının arttığı, bu şirketin son altı ayda hiçbir çalışanın kalmadığı ve faaliyetinin bulunmadığı, yeni kaynak yaratmaya ve şirketin borca batıklıktan kurtulmasına yönelik hiçbir tedbir almadığı, yaptığı ciro ve kar miktarları ile borçlarını ödemesinin mümkün bulunmadığı, davacı şirketlerin iflasın ertelenmesi taleplerinin yukarıda ikinci bentte açıklanan iflas erteleme kurumuna ilişkin ilkelerin uygulanabilirliğinin mümkün bulunmadığı, tedbirlerin devamının ve yargılamaya devam edilmesinin alacaklıların durumlarının daha da kötüleşmesine yol açacağı, davanın hiçbir aşamasında iflas erteleme koşullarının oluşmadığı, buna karşın hüküm tarihi itibariyle iflas koşullarının oluştuğu anlaşılmakla davacı şirketlerin iflas erteleme isteminin reddi ile davacı şirketlerin iflasına karar vermek gerekmiştir.
4-Hükmün tashihi: Duruşmanın 27.06.2018 tarihli son oturumunda verilen kısa kararda davacı şirketlerin iflas tarihleri sehven 02.05.2018 olarak yazılmış olup, bu durum duruşma zaptı incelenirken resen farkedilmiştir.
Mahkeme hükümlerinin tashihi ve tavzihine ilişkin yasal düzenlemeler 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 304., 305. ve 306. maddelerinde yer almaktadır.
“Hükmün tashihi” başlıklı 6100 sayılı 304. maddesine göre “(1) Hükümdeki yazı ve hesap hataları ile diğer benzeri açık hatalar, mahkemece resen veya taraflardan birinin talebi üzerine düzeltilebilir. Hüküm tebliğ edilmişse hâkim, tarafları dinlemeden hatayı düzeltemez. Davet üzerine taraflar gelmezse, dosya üzerinde inceleme yapılarak karar verilebilir.
(2) Tashih kararı verildiği takdirde, düzeltilen hususlarla ilgili karar, mahkemede bulunan nüshalar ile verilmiş olan suretlerin altına veya bunlara eklenecek ayrı bir kâğıda yazılır, imzalanır ve mühürlenir.”
“Hükmün tavzihi” başlıklı 6100 sayılı 305. maddesine göre “(1) Hüküm yeterince açık değilse veya icrasında tereddüt uyandırıyor yahut birbirine aykırı fıkralar içeriyorsa, icrası tamamlanıncaya kadar taraflardan her biri hükmün açıklanmasını veya tereddüt ya da aykırılığın giderilmesini isteyebilir.
(2) Hüküm fıkrasında taraflara tanınan haklar ve yüklenen borçlar, tavzih yolu ile sınırlandırılamaz, genişletilemez ve değiştirilemez.”
Aynı Kanunun 306. maddesinde tavzih talebi ve usulü konusunda hüküm bulunmaktadır. Anılan düzenlemede tavzih talep dilekçesinin bir örneğinin cevap süresi mahkemece belirlenmek suretiyle karşı tarafa tebliğ edileceği, cevap verilmesi durumunda bu cevabın da tavzih talebinde bulunan tarafa tebliğ edileceği, dosya üzerinde inceleme yapılarak karar verileceği ancak gerekli görüldüğü takdire tarafların sözlü açıklamalarını yapabilmeleri için duruşma yapılacağı, tavzih talebi yerinde görülürse 304. maddesi uyarınca işlem yapılacağı belirtilmektedir.
Bu nedenle her ne kadar kısa kararın iki numaralı bendinde “iflasın 02/05/2018 günü saat 17:32 itibariyle açılmasına” karar verildiği yazılmış ise de, iflasın açılması tarihinin 27/06/2018 günü olduğu anlaşılmakla HMK.’nin 304. maddesi uyarınca karar taraflara tebliğ edilmediğinden, duruşma açılmaksızın hükmün iki numaralı bendinin tashihi ile iki numaralı bendin “2-İİK.nun 165(1)maddesi uyarınca iflasın 27/06/2018 günü saat 17:32 itibariyle açılmasına,” şeklinde düzeltilmesine ve işbu şerhin duruşma zaptının altına şerh verilmesine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davacıların iflasın ertelenmesi istemlerinin reddi ile;
Borca batık oldukları belirlenen İstanbul Ticaret Sicil Müdürlüğünün —- sicil numarasında kayıtlı davacı —-İNŞ.İTH. İHR.SAN ve TİC. LTD. ŞTİ.’nin ve İstanbul Ticaret Sicil Müdürlüğünün — sicil numarasında kayıtlı davacı —-NAKL.TİC ve SAN. LTD. ŞTİ.’nin ayrı ayrı İFLASLARINA,
2-İİK.nun 165(1)maddesi uyarınca iflasın 02/05/2018 günü saat 17:32 itibariyle açılmasına,
3-İİK.nun 166(1)maddesi uyarınca iflasın açıldığının derhal İstanbul Anadolu İflas Dairesi ile ilgili yerlere bildirilmesine,
4–İİK.nun 166(2)maddesi uyarınca İflas Dairesince gerekli bildirim ve ilanların derhal yapılmasına,
5-Mahkememizce bu dava nedeniyle alınan tüm ihtiyati tedbirlerin kaldırılmasına,
6-Atanan kayyımların görevine son verilmesine,
7-Kısa karardan sonra gerekçeli kararın bir örneğinin de İst. Anadolu İflas Dairesine gönderilmesine,
8-Harçlar yasasına göre alınması gerekli 35,90 TL harcın dava açılırken davacılar tarafından yatırılan 21,15 TL harçtan mahsubu ile bakiye 14,75 TL harcın davacılardan alınarak hazineye irad kaydına,
9-Davacılar tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
10-Bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatıran tarafa iadesine,
Dair, davacı vekili ve asli müdahil —- Vekilinin, —-Vekilinin, —-şirketi vekilinin, —-vekilinin, —-.vekilinin, —vekilinin yüzlerine karşı, diğer asli müdahiller vekillerinin yokluklarında, kararın taraflara tebliğinden itibaren iki haftalık süre içinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi’nin ilgili Hukuk Dairesine istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar okundu, ana hatlarıyla anlatıldı. 27/06/2018

HÜKMÜN TASHİHİ: 27.06.2018 tarihli duruşmada verilen kısa kararda davacı şirketlerin iflas tarihleri sehven 02.05.2018 olarak yazılmış olup, bu durum duruşma zaptı incelenirken resen farkedilmiştir.
Mahkeme hükümlerinin tashihi ve tavzihine ilişkin yasal düzenlemeler 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 304., 305. ve 306. maddelerinde yer almaktadır.
“Hükmün tashihi” başlıklı 6100 sayılı 304. maddesine göre “(1) Hükümdeki yazı ve hesap hataları ile diğer benzeri açık hatalar, mahkemece resen veya taraflardan birinin talebi üzerine düzeltilebilir. Hüküm tebliğ edilmişse hâkim, tarafları dinlemeden hatayı düzeltemez. Davet üzerine taraflar gelmezse, dosya üzerinde inceleme yapılarak karar verilebilir.
(2) Tashih kararı verildiği takdirde, düzeltilen hususlarla ilgili karar, mahkemede bulunan nüshalar ile verilmiş olan suretlerin altına veya bunlara eklenecek ayrı bir kâğıda yazılır, imzalanır ve mühürlenir.”
“Hükmün tavzihi” başlıklı 6100 sayılı 305. maddesine göre “(1) Hüküm yeterince açık değilse veya icrasında tereddüt uyandırıyor yahut birbirine aykırı fıkralar içeriyorsa, icrası tamamlanıncaya kadar taraflardan her biri hükmün açıklanmasını veya tereddüt ya da aykırılığın giderilmesini isteyebilir.
(2) Hüküm fıkrasında taraflara tanınan haklar ve yüklenen borçlar, tavzih yolu ile sınırlandırılamaz, genişletilemez ve değiştirilemez.”
Aynı Kanunun 306. maddesinde tavzih talebi ve usulü konusunda hüküm bulunmaktadır. Anılan düzenlemede tavzih talep dilekçesinin bir örneğinin cevap süresi mahkemece belirlenmek suretiyle karşı tarafa tebliğ edileceği, cevap verilmesi durumunda bu cevabın da tavzih talebinde bulunan tarafa tebliğ edileceği, dosya üzerinde inceleme yapılarak karar verileceği ancak gerekli görüldüğü takdire tarafların sözlü açıklamalarını yapabilmeleri için duruşma yapılacağı, tavzih talebi yerinde görülürse 304. maddesi uyarınca işlem yapılacağı belirtilmektedir.
Bu nedenle her ne kadar kısa kararın iki numaralı bendinde “iflasın 02/05/2018 günü saat 17:32 itibariyle açılmasına” karar verildiği yazılmış ise de, iflasın açılması tarihinin 27/06/2018 günü olduğu anlaşılmakla HMK.’nin 304. maddesi uyarınca karar taraflara tebliğ edilmediğinden, duruşma açılmaksızın hükmün iki numaralı bendinin tashihi ile iki numaralı bendin “2-İİK.nun 165(1)maddesi uyarınca iflasın 27/06/2018 günü saat 17:32 itibariyle açılmasına,” şeklinde düzeltilmesine ve işbu şerhin duruşma zaptının altına şerh verilmesine karar verilmiştir.27/06/2018