Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2014/441 E. 2019/766 K. 17.07.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2014/441 Esas
KARAR NO : 2019/766
DAVA : Tazminat
DAVA TARİHİ: 22/09/2008
KARAR TARİHİ: 17/07/2019
Mahkememizde görülmekte olan Tazminat davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle, müvekkilinin uzun süreli filo araç kiralama ile iştigal ettiğini, müvekkilinin özellikle müşterilerine araçları “0” km olarak kiraladığını, müvekkil şirketine ait – adet aracın 27/03/2006 tarihli uzun süreli oto kira sözleşmesi ile davalıya kiralandığını, ——- tarihinde araçların kiracı şirketin kullanımında iken ———-fabrikasının otoparkındayken yağan yağmur nedeniyle ————–çevreleyen duvarların yıkıldığını, bunun neticesinde, dere sularının otoparka dolması nedeniyle otopark ve otoparkta bulunan araçların dere sularının içinde kaldığını, bu nedenle müvekkilinin çoğunluğu 2006 model olan 15 adet aracının kullanılmaz hale geldiğini, müvekkiline ait araçların ağır bir biçimde zarar görmesi ndeniyle müvekkil şirketinin ayrıca bu araçların yerine müşterisine kullanması için günlük kiralamalar için ayırdığı başka araçlardan verdiğini ve sonradan verdiği araçların da günlük kira gelirinden mahrum kaldığını, davalının müvekkiline ait araçları gerekli özen ve dikkati göstererek kullanmak zorunduğu olduğunu, araçlardaki olağan eskimeler dışındaki zararlardan davalının sorumluğu olduğunu, davalının müvekkilinin 15 adet aracını hakkında yıkım kararı bulunan daha önce de defalarca su baskınına uğramış bir yerde bayram tatili süresince sahipsiz bıraktığını ve mevsim itibariyle gerçekleşebilecek bir su baskınını göz ardı ettiğini, bu nedenle davalının müvekkilinin bu zararından sorumlu olduğunu, öncelikle müvekkili bakımından mükerrer tazmin ve sebepsiz zenginleşmeye yol açmamak için İstanbul 7. İdare Mahkemesinin ——–esas ve İstanbul 9. İdare Mahkemesinin ———- esas sayılı dosyalarından süren yargılamanın sonucunun beklenmesini, idare aleyhine açılan davaların sonucuna göre müvekkilinin toplam 330.849,23 YTL zararının davalıdan olay tarihinden itibaren işleyecek ticari avans faizi ile birlikte tahsilini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin de davalılara yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle, davacının taleplerinin hüküm altına alınabilmesi içn öncelikle doğduğu iddia edilen zararın ispat edilmesi gerektiğini, davacının doğduğunu iddia ettiği zararının dayanağı olarak gösterilen bilirkişi rapronunun zararın varlığını kanıtlamaya yeterli olmadığını, davacının talebinin müvekkil şirket aleyhinde yaptırılmış delil tespitinin müvekkil şirketi gıyabında yapıldığını, delil tespiti neticesinde oluşturulan bilirkişi raporunun gerekli teknik inceleme yapılmaksızın afaki nitelendirmlerle oluşturulmu mesnetsiz tespitler içerdiğini, davacının dava konusu ettiğ itzaminat taleplerinin müvekkil şirketi aleyhinde hüküm altına alınabilmesi için davacı tarafından varlığı ispat edilen zararların meydana gelmesinde müvekkil şirketine izafe edilecek bir kusur bulunmasının gerekmediğini, dava konusu husumeti doğuran olayın mücbir sebepten kaynaklanması dolayısıyla müvekkil şirketinin sorumluluğuna gidilemeyeceğini, davacı tarafından haksız ve mesnetsiz didialarla taraflarına yöneltilen müvekkil şirketinin sorumluluğu olduğu iddiası ile tazmini istenen zararların ve haksız bir biçimde ticari faiz talebi ile birlikte ödenmesi istemi ile açılan işbu davanın esasa ilişkin cevap ve itirazlarının değerlendirilrek reddini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı tarafa tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
DAVANIN TESPİTİ, İNCELEME VE GEREKÇE:
Dava, araç kiralama sözleşmesinden kaynaklanan tazminat istemine ilişkindir.
Davacı vekili, 27/06/2019 tarihinde UYAP’tan gönderdiği dilekçesi ile davadan feragat ettiğini bildirmiş, aynı beyanını 17/07/2019 tarihli duruşmada da tekrar etmiştir.
Davalı vekili, 28/06/2019 tarihinde UYAP’tan gönderdiği dilekçesi ile davacı taraf davadan feragat ettiği taktirde karşı taraftan vekalet ücreti ve yargılama gideri istemi olmadığını beyan etmiştir.
Davadan feragat HMK’nin 307, 309 ve 311. maddeleri hükümleri gereğince uyuşmazlığı ve dolayısıyla davayı sona erdiren, davalı tarafın kabulünü gerektirmeyen ve kesin mahkeme hükmünün hukuksal sonuçlarını oluşturan bir taraf işlemidir.
HMK’nin 310. Maddesine göre feragat hüküm kesinleşinceye kadar her zaman yapılabilir.
Davacı vekilinin vekaletnamesi incelenmiş, davadan feragate yetkili olduğu saptanmıştır.
Feragat bildirimi de HMK’nin 154. maddesi hükmüne uygun olarak mahkemece tespit olunmuştur.
Bu nedenlerle davanın feragat sebebiyle reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın HMK’nin 307. maddesi uyarınca “feragat” nedeniyle REDDİNE,
2-Harçlar kanununa göre alınması gereken 44,40 TL harcın dava açılırken peşin yatırılan 4.466,50 TL harçtan mahsubu ile bakiye 4.422,10 TL’nin karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
4-Davalı vekilinin talebi nedeniyle davalı lehine vekalet ücreti ve yargılama giderine hükmedilmesine yer olmadığına,
5-Taraflar karşılıklı olarak yargılama gideri talep etmediklerini bildirdiklerinden taraflarca sarfedilen yargılama giderinin masrafı yapan taraf üzerinde bırakılmasına,
6-HMK’nin 333. Maddesi uyarınca bakiye gider ve delil avanslarının karar kesinleştiğinde yatıran tarafa iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı vekilinin yokluğunda, gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren iki haftalık süre içinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi’nin ilgili Hukuk Dairesine istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkca okunup usulen anlatıldı.17/07/2019