Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2014/2394 E. 2019/1030 K. 05.11.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2017/1207 Esas
KARAR NO: 2019/1126
DAVA : İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 27/10/2017
KARAR TARİHİ: 26/11/2019
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA: Davacı Vekili dava dilekçesinde özetle; alacaklı müvekkili şirket ile davalı borçlu şirket arasında imzalanan — tarihli sözleşme uyarınca müvekkili şirketin davalıya verilecek —- hizmetlerini üstlendiğini, davacı müvekkili şirketin sözleşme kapsamındaki tüm edimlerini eksiksiz şekilde yerine getirmesine rağmen davalı firma sözleşme ile kararlaştırılan hizmet bedellerini ödemediğini, bu nedenle — Noterliği’nin —- yevmiye numaralı ihtarnamesi düzenlenerek; davalı şirkete tebliğ edilen – tarihli, – numaralı ve – TL bedelli, – tarihli, -numaralı ve- TL bedelli, -tarihli, – numaralı ve – TL bedelli, – tarihli, – numaralı ve -TL bedelli, – tarihli, – numaralı ve – TL bedelli, – tarihli, – numaralı ve – TL bedelli, – tarihli, — numaralı ve – TL bedelli faturaların – gün içinde ödenmesi ihtar edildiğini, davalı borçlu şirketin ise -. Noterliği’nin – tarih ve -yevmiye numaralı ihtarnamesi ile taahhüt edilen hizmetlerin tam ve eksiksiz ifa edilmediğinden bahisle – tarihli sözleşmenin feshedildiğini ve herhangi bir ödeme yapılmayacağını bildirdiğini, Bunun üzerine -tarihinde İstanbul Anadolu -. İcra Md. – E. Sayılı dosyası üzerinden davalı şirket aleyhine icra takibi başlatıldığını, Borçlu şirketin -arihinde kötü niyetli olarak takibe itiraz etmesi üzerine icra takibi durdurulduğundan işbu davanın açılması zorunluluğu doğduğunu, davalı borçlu şirketin haksız ve mesnetsiz itirazının iptali gerektiğini, İcra takibine konu faturalar incelendiğinde görüleceği üzere müvekkil şirket Sözleşme koşullarına uygun şekilde alınması gereken hizmet ve malzeme bedellerini faturalandırıldığını, söz konusu faturalar süresi içinde düzenlenip davalı şirkete tebliğ edildiğini, davalı tarafça faturalara itiraz edilmediğini ve ticari defterlerine kaydedildiğini, Müvekkili şirketin sektörde 30 yıldır faaliyet gösteren uzman ve deneyimli bir firma olduğunu, Sözleşme kapsamındaki hizmetlerin eksiksiz ifa edilmediği yönündeki iddianın da kabulü mümkün olmadığını, davalı borçlunun icra takibine salt müvekkilinin alacağının sürüncemede bırakmak amacıyla itiraz edildiğini, Bu hususun firma yetkilileri ile yapılan yazışmalardan da açıkça anlaşıldığını, Davalı firmanın önce nakit sıkıntısını öne sürerek çek ile ödeme yapmayı teklif ettiğini, bu teklif müvekkil tarafından kabul edildiği halde çek ile de ödeme gerçekleştirilimediğini, davalı firma tarafından sözleşmenin devamı süresince defalarca ödeme sözü verilmiş hatta müvekkil şirkete bu zamana kadarki anlayış ve emeği için teşekkür edilmiş olduğunu, bu nedenle de eksik ifa iddiasının asılsız olduğunu, Davalı şirketin likit bir alacağı ödememek için kötü niyetli olarak icra takibine itiraz ettiğini, bu nedenlerle itirazın iptali ile birlikte asıl alacağın %20’sinden oranında icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini de talep etmektedir.
SAVUNMA: Davalı vekili savunma dilekçesinde özetle; Müvekkil Şirket, iletişim ve halkla ilişkiler hizmetlerinin sağlanması için Davacı ile sözleşme imzalandığı, taraflar arasındaki sözleşmeye göre Davacı şirket, Müvekkil Şirketin reklam, pazarlama, iletişim, halkla ilişkiler ve sair hizmetlerini sağlayacağı, ancak Davacı şirket sözleşme kapsamında taahhüt ettiği gibi etkili ve yeterli haber ve reklam yapmadığını, haber içeriklerini doğru şekillendiremediğini, böylelikle sözleşme ile taahhüt ettiği hizmetleri tam ve eksiksiz olarak Müvekkil Şirkete sunmadığını, davacının mükemmel bir hizmet verdiği yönündeki iddiaların kabulü mümkün olmadığını, bununla birlikte Davacı işleri sürüncemede bırakmış olup bu husus ekteki mail yazışmalarıyla da ispatlanacağını, açıklanan sebeplerle yapılacak olan reklam ve diğer hizmetler sonucunda müşteri kitlesinde artış bekleyen Müvekkili Şirketin bu haklı beklentisi sonuçsuz kaldığını, müvekkili Şirket bu sözleşmeden beklenen menfaati elde edemediğini, sözleşmeyi sona erdirmek durumunda kaldığını, sözleşme kapsamında taahhüt edilen hizmet sağlanmadığı ve bu sebeple sözleşme sona erdiği için ödeme yapılamayacağı Davacı Şirkete hem sözlü hem de yazılı yollarla bildirildiğini, ancak buna rağmen Davacının haksız bir şekilde dava konusu icra takibine konu olan parayı talep etmeye devam ettiğini, bu sebeple — Noterliği’nin —-tarih ve —yevmiye numaralı ihtarnamesiyle sözleşmenin sona erdiği, sözleşme kapsamındaki hizmetlerin tam ve eksiksiz olarak sağlanmamış olması sebebiyle ödeme yapılamayacağı Davacıya bir kez daha yazılı olarak bildirildiğini, tarafların ticari defter ve kayıtları, sözleşme kapsamında sunulan hizmetler, mail yazışmaları, reklam hizmetleri ve sair hizmetler incelendiğinde görülecektir ki Davacı sözleme kapsamındaki hizmetlerin bir kısmını hiç yapmadığını, bir kısmını da eksik ifa etmiş ya da geciktirmiş olduğunu, temel edimlerinden biri olan işi sadakat ve özenle yapma borcunu yerine getirmemiş olduğunu, bu sebeple işbu davaya konu icra takibinin haksız ve kötüniyetli olduğunu, sözleşmede aylık — TL olarak kararlaştırılan ücret, sözleşme imzalandıktan sonra tarafların karşılıklı olarak anlaşmasıyla aylık — TL’ye düşürüldüğünü, bu durum kestiği faturalardan da anlaşılmakta olduğunu, buna rağmen davacı tarafından – TL hak edilecek şekilde hizmet sağlanamadığı gibi haksız bir şekilde —TL üzerinden fatura kesilerek işbu davaya konu takip başlatıldığını, açıklanan sebeplerle icra takibine itirazlarının, haklı olduğundan ve Davacının Müvekkil Şirketten herhangi bir alacağı bulunmadığından işbu davanın reddi gerektiğini ifade etmektedir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE
Dava, faturadan kaynaklanan alacağın tahsili için girişilen icra takibine vaki itirazın iptaline ilişkindir.
Davacı vekili, müvekkilinin İletişim Danışmanlığı ve Halkla İlişkiler hizmetlerini üstlendiğini ve bu kapsamda müvekkilinin edimini hakkıyla yerine getirdiğini iddia etmekte, davalı ise davacı tarafın sözleşme kapsamında yüklenmiş olduğu edimini yerine getirmediğini savunmaktadır.
Taraflar arasında ticari ilişkinin olduğu ve davacının bu kapsamda davalıya hizmet verdiği konusunda herhangi bir ihtilaf bulunmayıp, taraflar arasındaki uyuşmazlık, davacının letişim Danışmanlığı ve Halkla İlişkiler hizmetlerine dair edimini eksiksiz olarak yerine getirip getirmediği noktasında toplanmaktadır.
Davaya konu icra dosyasının incelenmesinde, davacı vekilinin fatura alacağına istinaden – TL asıl alacak , -TL işlemiş faiz olmak üzere toplamda-TL tutarında alacak için — tarihinde davalı aleyhine ilamsız icra takibi başlattığı, davalının itirazı üzere takibin durduğu, bunun üzerine davacının 1 yıllık hak düşürücü süre içerisinde itirazın iptali davası açtığı anlaşılmaktadır.
Davacı şirket ile davalı şirket arasında imzalanan—- tarihli sözleşme uyarınca davacı şirket, davalı şirkete ”İletişim Danışmanlığı vc Halkla İlişkiler” hizmeti vermeyi üstlenmiştir.
Sözleşme kapsamında davacı Genel olarak kamuoyu üzerinde olumlu imaj yaratmak adına iletişim planlamasının hazırlanması, medya ile ilişkilerin düzenlemesini sağlama edimini yüklenmiştir.
Mahkememizce, sözleşme, ihtarname, icra dosyası, taraflar arasında elektronik posta yazışmaları, faturalar ve taraflarca ibraz edilen deliller dosya içerisine alınıp dosyanın bilirkişiye tevdine karar verilmiştir.
Yapılan incelemede, Davacı firma tarafından ibraz edilen — yıllarına ilişkin ticari defterlerinin, T.T.K. 64 ve 66. Maddeleri ile V.U.K, 220-226. Maddelerine göre açılış tasdiklerinin usulüne uygun olarak yaptırıldığı, sahibi lehine delil vasfının haiz olduğu
Davalı firma tarafından ibraz edilen —- yıllarına ilişkin ticari defterlerinin. T.T,K. 64 ve 66. Maddeleri ile V.U.K, 220-226, Maddelerine göre, açılış tasdiklerinin usulüne uygun olarak yaptırıldığı, sahibi lehine delil vasfını haiz olduğu,
davacının, davalı firmaya sözleşme hükümlerine uygun olarak —dönemi için aylık –TL+KDV, — ayında —-TL+KDV olarak hizmet faturası düzenlediği, davalı firmanın davacı firmaya söz konusu faturalar ile ilgili bir ödeme yapmadığı, davacının davalı firmadan takip tarihi itibari ile —-TL alacağının olduğu, davacı firmanın –. Noterliğinin – tarih ve —yevmiye numaralı ihtarnamesi ile davalı firmaya tebliğ edilen faturalardaki bedellerin ödenmesini talep ettiği, ihtarname tebliğ tarihinden icra takip tarihine kadar geçen süre için faiz talebinin uygun olduğu, İstanbul Anadolu -. İcra Müdürlüğünün – E, Sayılı dosyası–TL ana para ve –TL işlemiş faiz olmak üzere toplam –TL olarak talep edildiği, cari hesaptan kaynaklı alacak tutarı için takip tarihinden ödeme gününe kadar faiz talebinin uygun olduğu, davacı —– sözleşmenin fesih olduğu tarihe kadar geçen süreçteki edimini yerine getirdiği,
Dava dosyasına sunulan deliller ile yazışmalardan ve tanık ifadelerinden anlaşıldığı üzere taraflar arasında anlaşmazlık oluştuğu tarihe kadar sağlıklı bir veri iletişimi olduğu anlaşılmıştır.
Davalı, Davacının sözleşme kapsamında etkili ve yeterli reklam yapmadığını, haber İçeriklerini doğru şekillendirmediğini, böylelikle sözleşme ile taahhüt etliği hizmetleri yerine getirmediğini belirtmesine karşın, sözleşmede hizmetin etkisi, miktarı, ölçüsü ile ilgili özel bir maddenin bulunmadığı, aynı şekilde tarafların anlaşmazlığa düştüğü tarihe kadar bu konuyla ilgili bir talebinin olmadığı, sözleşme konusu edimlerini ifa eden davacının takip konusu alacağa hak kazandığı anlaşılmakla davanın kabulüne dair aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerekmiştir.
HÜKÜM : Yukarıda Açıklanan Nedenlerle;
1-Davanın KABULÜNE;
Davalı borçlunun İstanbul Anadolu—. İcra müdürlüğü — esas sayılı icra dosyasına yapmuş olduğu itirazın iptali ile takibin devamına, asıl alacağa takip tarihinden itibaren %10,75 oranında faiz uygulanmasına,
2-Alacağın likid olması nedeniyle davacı lehine — TL asıl alacağın %20’si oranında icra inkar tazminatına hükmedilmesine,
3-Davacı vekilinin tedbir talebinin reddine,
4- Harçlar Kanununa göre alınması gerekli 3.798,51 TL harcın, davacı tarafından yatırılan 671,60 TL peşin harçtan mahsubu ile bakiye 3.180,91 TL’nin davalıdan tahsili ile HAZİNEYE GELİR KAYDINA,
5- Davacı tarafından yatırılan 671,60 TL harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6- Davacı tarafından tebligat, posta, müzekkere ve bilirkişi ücret gideri olarak sarf edilen 2.736,00 TL yargılma giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7- Kabul edilen dava yönünden Avukatlık Asgari Ücret tarifesine göre davacı lehine takdir olunan 6.466,76 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
8- Dosyada mevcut gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatıran tarafa iadesine,
Dair karar gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde istinaf yolu açık olmak üzere davacı ve davalı vekilinin yüzüne karşı okundu, usulen anlatıldı. 26/11/2019