Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2014/2216 E. 2020/503 K. 14.10.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 4. Asliye Ticaret Mahkemesi
ESAS NO: 2014/2216 Esas
KARAR NO: 2020/503
DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 25/11/2014
KARAR TARİHİ : 14/10/2020
Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ, DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; ——- tarihinde davalı ——- sevk ve idaresindeki, davalı ———————- plakalı ——-karayolu üzerinde —- seyir halinde iken —köprüsü mevkiine geldiği sırada, sol şeritte seyreden—sevk ve idaresindeki——plakalı —- çarparak ——-sürücüsü— ölümüne, yolcu olarak seyahat eden annesi davacı —— yaralanmasına neden olduğu trafik kazasının meydana geldiğini, olayda davalı—– asli kusurlu olduğunu, bu nedenlerle davacının kendi yaralanmasından dolayı ——————- manevi tazminatın, oğlu —yitirmesinden dolayı — manevi tazminatın davalılar ————- kaza tarihi olan —– tarihinden itibaren avans faizi ile birlikte müştereken müteselsilen, davacının oğlunun ölümü nedeniyle — destekten yoksun kalma tazminatı ile—- cenaze ve defin giderlerinin tüm davalılardan kaza tarihi olan ————tarihinden itibaren avans faizi ile birlikte müştereken müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA: Davalı ——– cevap dilekçesinde özetle; davalının hız sınırını koruyarak kontrollü şekilde şerit değiştirdiğini, kazanın tamamen —– kusuru sonucu meydana geldiğini, olay anında yaralılara ilk müdahaleyi davalı —- babası ——- yaptığını, davalı——-atfedilecek bir kusur bulunmadığını, müteveffanın ——— yaşında öğrenciyken vefat etmesinden dolayı bir kazancı bulunmadığını, bu nedenle ailesinin bakım sorumluluğu altında olduğundan davacıya destek olmasının mümkün olmadığını beyan ederek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı —— vekili cevap dilekçesinde özetle;— plakalı aracın davalı—– tarafından ———– tarihleri arasında geçerli olmak üzere ————— sigortalandığını, davalı şirketin sorumluluğunun sigortalısının kusuru oranında ve poliçe limiti ile sınırlı olduğunu, sigortalı araç sürücüsüne atfedilen kusuru kabul etmediklerini, müterafik kusur nedeni ile hesaplanan tazminattan indirim yapılması gerektiğini, hem davacının hem motosiklet sürücüsü olan müteveffanın giymesi zorunlu olan kask, eldiven ve dizlik gibi koruyucu ekipman da olmaksızın motosiklet kullanarak zararın oluşumunda ve artmasında ağır kusurlu olduğunu, davacının destekten yoksun kaldığını ispatlaması gerektiğini, davacının ve müteveffanın hangi sosyal güvenlik kuruluşuna tabi olduğunun Sayın Mahkemece tespit edilmesi gerektiğini, davacının ————- herhangi bir ödeme alıp almadığının tespit edilmesi gerektiğini, davacının kaza tarihinden itibaren işleyecek faiz talebinin haksız olduğunu, sigorta şirketinin tüm belgelerin kendisine tebliğinden itibaren 8 işgünü sonrasında temerrüde düşeceğini, dava konusu olayın ticari iş olmaması ve sigortalı aracın ticari olmaması sebebi ile davacının avans faizi talebinin haksız olduğunu beyan ederek davanın reddine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davacıya yüklenmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı —- dilekçesi sunmamıştır.
ISLAH: Davacı vekili ———- tarihli ıslah dilekçesi ile destekten yoksun kalma tazminatı olan ———— tüm davalılar için kaza tarihi —— tarihinden itibaren işlemiş avans faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline, davacı —–işbu trafik kazasında kendi yaralanması sebebiyle ——– manevi tazminat ile yine işbu kazada oğlu —— kaybetmesi sebebiyle—– manevi tazminat olmak üzere toplam ———- manevi tazminatın kaza tarihi olan ——— tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte sigortacı hariç olmak üzere işleten ve sürücü olan diğer davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
DAVANIN VE UYUŞMAZLIK KONULARININ TESPİTİ, DELİLLER, DELİLLERİN TARTIŞILMASI VE DEĞERLENDİRİLMESİ, HUKUKİ NEDENLER VE SONUÇ:
1. Davanın ve çekişmeli konuların tespiti: Dava, trafik kazasında yakınının ölümü nedeniyle destekten yoksun kalmaya ve cenaze-defin masraflarına ilişkin maddi tazminat, yaralanma nedeniyle oluşan haksız fiile dayalı manevi tazminat, ayrıca ölenin yakını olan davacı için haksız fiile dayalı manevi tazminat istemlerine ilişkindir.
Ölenin annesi olan davacı, müteveffanın ölümü nedeniyle tüm davalılardan destekten yoksun kalma tazminatı, cenaze masrafı, davalılar ———– kendinin yaralanması ve oğlunun vefatı nedeniyle manevi tazminat istemektedir.
Davanın dayanağı, maddi tazminat talebi açısından TBK’nin 53. maddesi, manevi tazminat talepleri açısından TBK’nin 56. maddesidir.
Dosya kapsamına göre, yargılamanın başlangıcında, taraflar arasında “müteveffa ———– sevk ve idaresinde iken kaza yapan—— plakalı ——– davalılardan —— sevk ve idaresinde bulunan, davalı —— maliki olduğu ve kaza tarihinde davalı————————– teminat altına alınan ————- çarpışması sonucunda ———- öldüğü, ———- yolcu olarak seyahat eden davacının yaralandığı” hususlarında uyuşmazlık bulunmadığı,
Taraflar arasındaki uyuşmazlığın;
A-Meydana gelen trafik kazasında araç sürücüsü davalı——kusurlu olup olmadığı, kusurluysa kusur oranının ne kadar olduğu,
B- Davalı ———-kaza nedeniyle davacı tarafın taleplerinden sorumlu olup olmadığı, sorumlu ise hangi oranda sorumlu olduğu,
C-Dava konusu trafik kazası nedeniyle, —–tarafından davacılara, davalılara rücu edilebilecek peşin sermaye değerli ödeme yapılıp yapılmadığı,
D-Davacının destekten yoksun kalma tazminat miktarının ne kadar olması gerektiği,
E-Davacının cenaze ve defin işlemleri için harcama yapıp yapmadıkları, yapmışlarsa miktarının ne kadar olduğu,
F-6098 sayılı TBK m. 56. Maddesine göre davacının kendi yaralanması ve oğlunun ölümü nedeniyle manevi tazminata hak kazanıp kazanmadığı, kazanmışsa manevi tazminat miktarlarının ne kadar olması gerektiği noktalarında toplandığı tespit olunmuştur.
2. Kazanın oluşumu ve davalının kusur oranının tespiti: Dosya kapsamına göre, davaya konu kazanın; —— sıralarında maktul-destek sürücü —— yönetimindeki———plaka sayılı ———– istikametine ————— üzerinde sol şeritte seyir halinde iken kaza mahalli olan yol bölümüne geldiği esnada aracının ön kısmıyla; orta şeritte seyir halinde iken sola manevra ile sol şeride yönelen davalı sürücü ——— yönetimindeki——plaka sayılı otomobilin sol arka kısmına çarpması ve akabinde motosikletlinin sol taraftaki bariyerlere çarpması sonucunda oluştuğu, ——– kaza nedeniyle vefat ettiği anlaşılmıştır.
Tarafların kusur oranının tespiti ile ilgili olarak, ——– Sayılı dosyasında, —————komisyonu raporunda; “Sanık Sürücü ——— asli kusurlu, Müteveffa ——-sürücüsü—— tali kusurlu olduğu.— yönünde görüş bildirilmiştir.
Mahkememizin görevlendirmesi üzerine Makine Mühendisi ——- tarafından düzenlenen —– tarihli bilirkişi raporunda; “Sürücü —- ve idaresinde bulunan —- plakalı aracı ile; “Doğrultu değiştirme manevralarını yanlış yapma, Şeride tecavüz etme” kurallarını ihlal ederek Sürücü —- idaresinde bulunan ——— plakalı aracı ile ——— tarihinde meydana gelen trafik kazasının oluşumunda etkenlik arz ettiği için asli kusurunun bulunduğu,
Sürücü—— sevk ve idaresinde bulunan ———- plaka sayılı motosikleti ile; dikkat ve özen yükümlülüğüne aykırı davranarak,———– hızını aracının teknik özelliğini dikkate alarak hava, yol ve trafik durumuna göre ayarlamadığı, şeridinde seyir esnasında önünde seyir halinde bulunan araçları uyarıcı etki olarak farlarını uzun kısa yakarak ve aracının ses cihazı kornasını çalarak sürücüleri uyarı ve ikazlarda bulunmadığı, önünde seyir eden aracı zamanında fark edip etkili fren ve direksiyon tedbirine başvurmadığı, dikkatini taşıt yoluna vermemesi ile sedme (çarpma) yaparak araçların hasarlanmalarıyla neticelenen trafik kazasında; yukarıda açıklanan trafik kurallarını ihlal ettiğinden kazanın meydana gelişinde ikinci derecede tali kusurunun bulunduğu…” yönünde görüş bildirilmiştir.
Kusur oranıyla ilgili tarafların itirazı üzerine, Mahkememiz ara kararına istinaden ———– görevli alanında uzman Müh.——— oluşan üç kişilik bilirkişi heyeti tarafından düzenlenen ————–Sayılı raporda;
“Mevcut bulgulara göre ;
A)Maktul sürücü —- yönetimindeki ———– mahal şartlarını ve yol ve trafik durumunu dikkate alıp hızını yeterince azaltarak tedbirli bir şekilde seyretmediği orta şeritten sol şeride yönelen araca karşı zamanında etkin fren ve direksiyon tedbirine başvurmayarak mevzu bahis araca çarptığı kazada tali kusurludur.
B)Davalı sürücü ———– yönetimindeki ——- sol şeritte seyir halinde olan araçların hız ve yakınlığını gözetip zamanında işaretlerini vererek kontrollü ve tedbirli bir şekilde sol şeride yönelmesi gerekirken bu hususlara riayet etmediği, tedbirsiz bir şekilde sol şeride yönelerek kazanın oluşumuna zemin hazırladığı, orta şeritten sol şeride kontrolsüz bir şekilde yönelerek sol şerit üzerinde seyir halinde olan aracın seyir istikametini kapattığı kazada asli kusurludur.
Sonuç olarak; Yukarıdaki hususlar muvacehesinde, olayda;
A) Maktul sürücü —— %25 (Yüzde Yirmi Beş) oranında kusurlu olduğu,
B) Davalı sürücü ——— %75 (Yüzde Yetmiş Beş) oranında kusurlu olduğu…” yönünde görüş bildirmişlerdir.
Bilindiği üzere, davalının kusurlu olup olmadığına karar vermek yetkisi Mahkememize aittir. Bu nedenle, kazanın oluşumu, gerek ceza yargılamasında alınan kusur raporu, gerek Mahkememizce alınan bilirkişi raporları ve tüm dosya kapsamından, kazanın—- günü———- sıralarında maktul sürücü —- yönetimindeki —- plaka sayılı —- yönünden ——– istikametine ———– sol şeritte seyir halinde iken kaza mahalli olan yol bölümüne geldiği esnada aracının ön kısmıyla; orta şeritte seyir edip sola manevra ile sol şeride yönelenen davalı sürücü ————- plaka sayılı —— sol arka kısmına çarpması ve akabinde ———- sol taraftaki bariyerlere çarpması sonucunda meydana geldiği, buna göre; maktul sürücü—— yönetimindeki ———– mahal şartlarını ve yol ve trafik durumunu dikkate alıp hızını yeterince azaltarak tedbirli bir şekilde seyretmediği, orta şeritten sol şeride yönelen araca karşı zamanında etkin fren ve direksiyon tedbirine başvurmayarak mevzu bahis araca çarptığı, dava konusu trafik kazasının meydana gelmesinde %25 oranında kusurlu olduğu, davalı sürücü Suat ———– yönetimindeki ——— sol şeritte seyir halinde olan araçların hız ve yakınlığını gözetip zamanında işaretlerini vererek kontrollü ve tedbirli bir şekilde sol şeride yönelmesi gerekirken bu hususlara riayet etmediği, tedbirsiz bir şekilde sol şeride yönelerek kazanın oluşumuna zemin hazırladığı, orta şeritten sol şeride kontrolsüz bir şekilde yönelerek sol şerit üzerinde seyir halinde olan aracın seyir istikametini kapattığı kazada, %75 oranında kusurlu olduğu kanaatine varılmıştır.
3-Davalıların sorumluluğu yönünden inceleme ve değerlendirme:
3.1. Davalı ———- sorumluluğu yönünden inceleme ve değerlendirme: Kaza tarihinde yürürlükte bulunan 6098 sayılı TBK m.49/1, “Kusurlu ve hukuka aykırı bir fiille başkasına zarar veren, bu zararı gidermekle yükümlüdür.” hükmüne havidir.
Davalı ———–plakalı aracın sürücüsü olmakla, meydana gelen kazadaki kusuru oranında müteveffanın desteğinden yoksun kalan ve dava konusu kaza nedeniyle yaralanan davacının maddi ve manevi zararından sorumludur.
3.2. Davalı ———– sorumluluğu yönünden inceleme ve değerlendirme: 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun “hukuki sorumluluğa” ilişkin 85. maddesi 1.fıkrası; “Bir motorlu aracın işletilmesi bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına yahut bir şeyin zarara uğramasına sebep olursa, motorlu aracın bir teşebbüsün ünvanı veya işletme adı altında veya bir teşebbüs tarafından kesilen biletle işletilmesi halinde motorlu aracın işleteni ve bağlı olduğu teşebbüsün sahibi, doğan zarardan ortaklaşa ve zincirleme sorumlu olurlar…” hükmüne havidir.
85. maddenin son fıkrasına göre de; “İşleten, aracın sürücüsünün veya aracın kullandırılmasına katılan yardımcı kişilerin kusurundan kendi kusuru gibi sorumludur.”
———- tarihli müzekkereye verilen —- tarihli cevabi yazı ekinde gönderilen ——- göre, dava konusu trafik kazasına karışan —– plakalı aracın kaza tarihindeki malikinin ——- anlaşılmıştır.
Davalı —–plakalı aracın kaza tarihindeki maliki olduğundan, temelde malik işleten sayıldığından ve davalı ——– işleteni olmadığını ispatlayamadığından, ——- plakalı aracın sürücüsü ——– meydana gelen kazadaki kusuru oranında müteveffanın desteğinden yoksun ve dava konusu kaza nedeniyle yaralanan davacının dava konusu maddi ve manevi zararından sorumludur.
3.3. Davalı ——- sorumluluğu yönünden inceleme ve değerlendirme: İşbu davaya konu trafik kazasına karışan davalı —maliki olduğu ve davalı — ve idaresinde bulunan ——- plakalı aracın, kaza tarihinde davalı —- tarafından ————–teminat altına alındığı tarafların kabulündedir.
————- motorlu bir aracın karayolunda işletilmesi sırasında bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına veya bir şeyin zarara uğramasına neden olması halinde o aracı işletenin zarara uğrayan 3. kişiye karşı olan sorumluluğunun belli limitler dahilinde karşılanmasını amaçlayan ve kanun gereği yapılması zorunlu kılınan sigorta türüdür. —————– uygulanır.
——işletenin veya sürücünün kusurlu davranışı ile vereceği zararlar teminat altına alınmaktadır. ———- rizikonun gerçekleşmesi halinde sigortacının ödeyeceği tazminat KTK.m.91 hükmünün atfıyla 85/1 hükmü uyarınca sigorta ettiren işleten tarafından motorlu aracın işletilmesi sonucunda ortaya çıkan maddi zararlar ile kişinin yaralanması veya ölmesi gibi bedeni zararlara ilişkindir.
—————— uyarınca sigortacı, poliçede tanımlanan motorlu aracın işletilmesi sırasında, bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına veya bir şeyin zarara uğramasına sebebiyet vermiş olmasından dolayı, ————– düşen hukuki sorumluluğu, zorunlu sigorta limitlerine kadar temin eder.
Sigortacının sorumluluğu işletenin KTK.m.85/1’deki sorumluluğu ile eşdeğerdir.
KTK.m.91 uyarınca bir şeye zarar verilmesi halinde işletenin sorumluluğu bu zararı gidermede hangi kapsamda ise sigortacının da sorumluluğu o kapsamda olmalıdır.
———zarar giderim durumlarında sınırlı sorumluluk ilkesi, gerçek zararın giderilmesi ilkesi, kusur oranında sorumluluk ilkesi söz konusudur.
——— ilişkin tarife ve poliçelerde gösterilen ve sigortacının sorumlu olduğu azami limiti gösteren meblağların, zarar görene ancak uğradığı gerçek zarar miktarı kadar ödenmesi gerekir. Motorlu aracın neden olduğu riziko sebebiyle üçüncü kişilere ait şeylere veya bedenlerine verilen zarardan ötürü sigortacı poliçede gösterilen limit meblağının tamamını değil, üçüncü kişinin maruz kaldığı gerçek zarar miktarını araştırıp saptanması ve işbu hesaplanan tazminat bedelden ———– doğrultusunda güncelleme değerinin tenzili sonrası tazmini gerekmektedir. Kısmi ödemeler sigorta şirketinin sorumluluğunu ortadan kaldırmamaktadır.
Davalı——– davalı — maliki, diğer davalı—sevk ve idaresinde bulunan —————– plakalı aracın———— olup, sigortalısının % 75 kusuru oranında ve poliçe limiti ile sınırlı olmak üzere davacıların yoksun kaldığı destede ilişkin maddi zararından sorumludur.
—————- manevi tazminat talepleri————teminat altına alınmadığından davalılar————— tanzim ettikleri ———– doğan bir manevi tazminat sorumluluğu bulunmamaktadır.
4. Müteveffanın Kazanç Durumu yönünden inceleme ve değerlendirme: ——————- bu konudaki yerleşmiş içtihatlarında belirtildiği üzere, maddi tazminatların müteveffanın ölüm tarihinden itibaren günümüze ve bilinen dönem sonuna kadar sağladığı fayda, gerçekleşen her türlü ücret artışları ve emsal ücretlerine göre tespit edilerek hesaplanması gerekmektedir.
Davacı vekili dava dilekçesinde, müteveffanın —————-olduğunu beyan etmiştir.
Yapılan —-kazanç bilgisi sorgusuna göre; makine mühendisinin —————– için alabileceği aylık ortalama brüt ücretin ——– olduğu görülmüştür. Dolayısıyla, Mahkememizce benimsenen yüksek —- emsal kararları uyarınca müteveffanın aylık brüt ücretinin —– tarafından yapılan istatiksel belirlemeye göre———olduğu değerlendirilmiş ve aktüerya hesabının bu miktar üzerinden yapılması gerektiği kanaatine varılmıştır.
5. Maddi tazminat hesaplama yöntemi yönünden inceleme ve değerlendirme: Müteveffanın işlemiş devre kazançları artırma ve iskonto işlemi yapılmadan, bilinmeyen devre kazançları ise, her yıl için ayrı %10 artırılıp, %10 iskontoya tabi tutulmak suretiyle hesaplanmıştır.
Bakiye ömür süreleri yüksek —— göre kaza tarihi gözönüne alınarak ———– esas alınarak belirlenmiştir.
———- göre hesaplama, davacının yoksun kaldığı desteğin hissesi oranında karşılanması gerektiği esasına göre yapılmıştır.
Müteveffanın ———- yaşından sonrasına isabet eden pasif devre kazançları, davacının yararlanma dönemine girmediğinden pasif dönem hesabı yapılmayacaktır.
Müteveffanın kaza tarihinde üniversite son sınıf öğrencisi olduğu ve aktif çalışmasının—– yaşında başlayacağı dikkate alındığında henüz askerlik yapmadığının kabulü ile ortalama —- yaşında askere gideceği ve her ne kadar kısa dönem yani – aylık askerlik yapma ihtimali var ise de kesin olmadığından yerleşik ————-doğrultusunda askerlik süresinin —- ay olarak kabul edilmesinin yerinde olacağının kabulü ile; askerlik süresi boyunca gelir elde edemeyeceğinden ve annesine destek olamayacağından askerlik süresi için hesaplama yapılmayacaktır.
Müteveffanın babası—— kaza tarihinden evvel ——- tarihinde vefat ettiği tespit edildiğinden hesaplamada kendisine pay ayrılmayacaktır. Ancak, yerleşik——–doğrultusunda ———- olsa idi kendisine ayrılması gereken — pay sağ kalan anne —eklenerek davacı annenin payı—– kabul edilecektir.———————
Dosya münderecatından, müteveffanın vefat ettiği tarihte —– yaşında, bekar, çocuksuz olduğu ve İstanbul’da yaşadığı anlaşılmaktadır. — verilerine göre olay tarihi olan ——- yılı için İstanbul’ da yaşayan erkeklerin ortalama evlenme yaşı ——— olarak tespit edilmiştir. Buna göre; müteveffanın ortalama —– yaşında evleneceği, evliliğinden iki yıl sonra bir çocuğu, izleyen iki yıl sonra —-çocuğu olacağı varsayılacak, bekar iken gelirinden kendisine ve annesine ——–pay; evlendikten sonra kendisine, eşine ve annesine———-devamında çocuklarına (1)’er pay ayrılmış ve azalan bir destek dağıtımı benimsenmiştir.
——— tarihli raporu ile; davalı sürücü — olayda %75 oranında kusurlu olduğu tespit edilmekle, hesaplama %75 kusur oranı esas alınarak yapılacaktır.
Buna göre, dosya aktüerya hesabının yapılması için iki ayrı aktüerya bilirkişisine tevdi edilmiş ve bilirkişilerce ayrı ayrı yapılan hesaplamadan, Mahkememizin yukarıda belirlediği esaslara göre aşağıda yapılan hesap, davacı vekilinin “desteğin askere kısa dönem gittiği taktirde altı ay gelir elde edememesi, uzun dönem gittiği taktirde ise maaş alacak olması”na rağmen bilirkişi tarafından desteğin iki ay askerlik süresi boyunca gelir elde edemeyecek olmasına göre davacı aleyhine yaptığı hesaplamaya itiraz etmemesi ve ıslahı da bu doğrultuda yapması nedeniyle desteğin askerde geçecek on iki ay süre boyunca gelir elde edemeyeceği ihtimaline göre yapılan aktüerya hesabı doğru kabul edilerek,
Müteveffanın annesi olan Davacı ——– yoksun kaldığı destekten kaynaklanan toplam maddi zararı;
Geçmiş Dönem : —–
Gelecek Aktif Dönem : —–
Davacı ———–incelenmesi sonucunda, davacının;
— yılının ikinci yarısı için aylık brüt ücreti —olmakla brüt asgari ücretin —–katı olduğu,
— yılının ilk yarısı için aylık brüt ücreti –olmakla brüt asgari ücretin —-olduğu,
— yılının ikinci yarısı için aylık brüt ücreti — olmakla brüt asgari ücretin—-katı olduğu görülmüştür. Bu halde davacı —- yukarıdaki yıllara ait aylık———net ücreti de aynı yıl ülkemizde uygulanan —–net asgari ücretlerin yukarıda belirtilen katı düzeyinde olacağından hesaplama buna göre yapılacaktır.
Bu halde aile içi gelir (3) pay kabul edilerek; giderlerin (2) payının anne —– ve (1) payının müteveffa —–ayrılacağı kabul olunmuştur.
Yapılan hesaplamada müteveffanın işlemiş dönem yetiştirme giderleri toplamı = ————olarak hesaplanmıştır.
Davacı anne——– yoksun kaldığı desteğe ilişkin yukarıda hesaplanan toplam zararından, müteveffa yaşasa idi harcayacak olduğu yetiştirme gideri toplamının tenzili sonrasında davacı — mahrum kaldığı destek hesabı: ———– olarak belirlenmiştir.
6. ——-Yönünden inceleme ve değerlendirme: 6098 sayılı TBK’ nın 55.maddesinin TBMM Adalet Komisyonu gerekçesine göre; ———— denkleştirme (indirim) işlevi görebilmesi, onun sorumluluğu doğuran olaya sebebiyet verenlere rücu edilebilmesine bağlıdır. Bu kural gereği, rücu edilemeyen sosyal güvenlik ödemeleri (emekli sandığı maaşı, malullük aylığı, ölüm sigortası aylığı gibi); teknik arıza, tam kaçınılmazlık hallerindeki ödemeler, bu tazminatlardan indirilemez. Bağlanan gelirlerin, işçinin kusuru ve kaçınılmazlık gibi nedenlerle rücu edilemeyen kısmı da indirilemez. Bir kısmı rücu edilemeyen miktar dahi denkleştirilemeyeceği gibi, zarar görenin kusuruna (müterafik kusura) yansıyan sosyal güvenlik ödemeleri, tahsis tarihinden sonra meydana gelen sosyal güvenlik ödemelerindeki artışlar, kısmi kaçınılmazlık ve teknik arıza halindeki ödemeler ve benzerleri rücu edilemediğinden bu miktarlar dahi denkleştirilemez.”
Yine 5510 sayılı Kanunun 39.maddesi rücu için “kasıt” şartı getirmiştir.
5510 sayılı Kanunun m. 32 – 34 hükümleri gereğince, ———- nın —– dalından eş ve çocuklara bağlanan dul ve yetim aylıkları ile ana ve babaya bağlanan gelirler tazminatın ölçüsü olmamakta, tazminat tutarından indirilmemektedir. Yine aynı Kanunun 21.maddesi ve ondan önce 506 sayılı Kanunun 26. maddesinin bir cümlesini iptal eden———— kararından sonraki düzenlemeye göre,—- ——-dalından bağlanan gelirler için sınırlı olarak bir indirim yapılmaktadır.
6098 sayılı TBK’ nın 55.maddesinde sözü edilen, kısmen veya tamamen rücu edilemeyen sosyal güvenlik ödemeleri —- ———— göre tespit olunacaktır. Bu maddeye göre; üçüncü bir kişinin kastı nedeniyle meydana gelen maluliyet ve ölüm hallerinde bağlanacak aylıkların ilk peşin sermaye değerinin yarısı maddi zarar hesabından indirilecek, kasti eylemler dışında, örneğin taksirli fiiller sonucu meydana gelen malullük ve ölüm hallerinde yapılan ödemeler ve bağlanan aylıklardan dolayı bir indirim söz konusu olmayacaktır. Bir başka ifadeyle; maddi tazminat hesabında kurumca bağlanan gelirlerin rücu edilebilecek kısmı tazminattan indirilecek, rücu edilmeyen kısmı indirilemeyecektir. Nitekim; —- yeni tarihli bir kararında; maddi tazminat hesabında kurumca bağlanan gelirlerin ilk peşin değerinin “rücu edilebilecek kısmının” indirilmesi gereğine işaret edilmiştir. ———
Hesaplamaya konu kazada, hak sahibi davacıya —- tarafından davalılara rücu edilebilecek peşin sermaye değerli rücuya tabi bir ödeme yapılıp yapılmadığı ile ilgili olarak ———— yazılan ——– tarihli müzekkereye verilen —- tarihli cevabi yazıda; ————– tarihinde meydana gelen trafik kazası nedeniyle vefat eden ———– 4/a – 4/b – 4/c kapsamında bir gelir / aylık almadığının, hak sahiplerine rücuya tabi herhangi bir ödeme yapılmadığının, bildirilecek peşin sermaye değerinin bulunmadığının bildirildiği görülmekle, peşin sermaye değeri tenzili yapılamayacaktır.
7. Faiz Oranı ile Başlangıç Tarihinin Belirlenmesi yönünden inceleme ve değerlendirme: Trafik kazaları esas itibariyle haksız fiildir. Bu halde haksız fiilin tarafları yönünden kaza tarihinde temerrüt gerçekleşmiş olur. Ancak, ———- teminatı sunan sigortacı açısından temerrüdün bu tarihte oluştuğunun kabulü mümkün değildir. Zira sigortacının tazmin yükümlülüğünü düzenleyen KTK.m.98/1 ve 99/1 hükümlerinde sigortacının bu yükümlülüğünün durumun sigortacıya ihbarından itibaren sekiz işgününde ödenmesi gerektiği düzenlemesi yer almaktadır. Sigortacıya yapılan bu ihbar, kaza tarihinde yürürlükte bulunan 6098 sayılı TBK m.117/2’de öngörülen ihbar niteliğinde olup, bu ihbarı müteakip öngörülen sekiz iş günlük sürenin sonundan itibaren sigortacı temerrüt faizi ödemekle yükümlüdür. Sigorta şirketine hiçbir ihbarda bulunulmaksızın dava açılması halinde sigortacı davanın açıldığı tarih itibariyle temerrüde düşmüş sayılır.
Davacının dava tarihinden önce davalı ——— başvuruda bulunduğuna dair dosyada mübrez herhangi bir bilgi veya belge bulunmamaktadır. Bu halde, davalı———- dava tarihinde temerrüde düştüğünün kabulü ile dava tarihinden itibaren işleyecek faizden sorumlu olduğu kanaatine varılmıştır.
————– sayılı kararında da önceki kararlarında istikrarlı olarak uyguladığı şekilde, ————–yapılacak tazminat ödemelerinde hüküm altına alınacak faiz türünün, sigortalı aracın kullanım tarzına göre belirleneceği vurgulanmıştır. İlgili kararda “Trafik kazasına konu ——–araç ticari kullanım niteliğinde olduğundan uygulanabilecek faiz oranı da avans faizi olmalıdır. Bu sebeple mahkemece, avans faizine hükmetmek gerekirken, yazılı olduğu üzere yasal faize hükmedilmiş olması, doğru değil.” şeklinde açıklanmıştır.
Dava dosyasında mevcut trafik kayıtlarına göre sigortalı aracın hususi kullanımlı olduğu görülmekle yasal faiz uygulanması gerektiği kanaatine varılmıştır.
8. Poliçe Limiti Yönünden inceleme ve değerlendirme: Davacının yoksun kaldığı desteğe ilişkin toplam maddi zararı; ——— olmakla poliçede————- ——– bedelle teminat sunulduğundan poliçe limitini aştığı görülmüştür
Davalı —————-poliçe limiti ile sınırlı olarak sorumlu bulunduğundan, davacının maddi zararının poliçe limiti dahilinde kalan ——- kısmından sorumlu olup işbu bedeli aşan zararından ise sorumluluğu bulunduğu değerlendirilmiştir.
9. Defin giderleri ile ilgili inceleme ve gerekçe: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; ———– cenaze ve defin gideri talebinde bulunmuştur.
6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 53. maddesinde cenaze giderlerinin de ölüm nedeniyle meydana gelen zararlardan olduğu hüküm altına alınmıştır. Bu nedenle zarar sorumlusu, ölüm halinde yapılan cenaze giderlerinden de sorumludur. Cenaze giderleri; ölümle doğrudan doğruya ilgili bulunan ve ölenin dini ile sosyal ve ekonomik durumuna uygun giderlerden ibaret olup ölenin taşınması, yıkatılması, gömülmesi, mezarlık ücreti gibi giderleri kapsar. Ölüm nedeniyle yapılan cenaze giderlerinin tamamının belgelendirilmesi veya faturalandırılması mümkün olmasa da, yapılan giderlerin mahalli örf ve adetlere uygun olması gerekmektedir.
Buna göre, Mahkememizce cenaze ve defin giderleri yönünden gerekli araştırmalar yapılmış olup, cenaze masrafları ile ilgili——————– tarihli cevabi yazıya göre 1998 tarihinden itibaren cenaze ve defin hizmetlerinin ücretsiz olarak yapıldığının bildirildiği anlaşılmakla, cenaze ve defin giderleri yönünden talebin reddine karar vermek gerekmiştir.
10. Manevi tazminat talebiyle ilgili inceleme, hukuki gerekçe, değerlendirme ve sonuç: Davacı, dava konusu trafik kazası nedeniyle oğlu olan —— vefatından dolayı —— kendi yaralanmasından dolayı ———–manevi tazminat talebinde bulunmuştur.
6098 sayılı TBK’nun 56. (818 sayılı BK’nun 47.) maddesi hükmüne göre, hakimin özel halleri göz önünde tutarak manevi zarar adı ile hak sahibine verilmesine karar vereceği bir para tutarı adalete uygun olmalıdır. Manevi tazminat, zarara uğrayanda, manevi huzuru gerçekleştirecek ve tazminata benzer bir fonksiyonu da olan özgün bir nitelik taşır. Manevi tazminat bir ceza olmadığı gibi, mamelek hukukuna ilişkin zararın karşılanmasını da amaç edinmemiştir. Zarar görenin zenginleşmemesi, zarar sorumlusunun da fakirleşmemesi gerekmektedir. Takdir edilecek miktar, mevcut halde elde edilmek istenen tatmin duygusunun etkisine ulaşmak için gerekli olan kadar olmalıdır. 22.6.1976 günlü ve 7/7 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı’nın gerekçesinde takdir edilecek manevi tazminatın tutarını etkileyecek özel hal ve şartlar açıkça gösterilmiştir. Bunlar her olaya göre değişebileceğinden, hakim bu konuda takdir hakkını kullanır iken ona etkili olan nedenleri de karar yerinde objektif ölçülere göre isabetli bir biçimde göstermelidir.
Eylemin oluş şekli başlığı altında kabul edilen durumuna göre; ölenin annesi olan davacının dava konusu trafik kazası nedeniyle yaralanması ve oğlunun vefatı nedeniyle davacı lehine Türk Borçlar Kanunun 56. Maddesinin ikinci fıkrası gereğince manevi tazminat olarak uygun bir miktar paranın ödetilmesine karar verilmesi gereklidir.
Tarafların sosyal ve ekonomik durumları Mahkeme tarafından araştırılmış, araştırma sonuçları dosyaya konulmuştur.
Dava konusu olayın oluş biçimi, özellikle olay tarihi ve yeri, tarafların ekonomik ve sosyal durumu, davacının ölene olan yakınlığı nedeniyle duyacağı elemin derinliği, müteveffanın kazadaki kusur oranı, olay tarihindeki paranın alım gücü, davacı için hak ve nasafet kuralları gözetilerek, aynı kazada davacının da yaralanmış olması nedeniyle davalıların ekonomik açıdan müzayaka durumuna sokmayacak şekilde davacının kendi yaralanması için ——–davacının oğlunun ölümü nedeniyle ——– manevi tazminata hükmetmek gerektiği kanaatine varılmış ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davacının kendi yaralanmasından doğan manevi tazminat talebinin KISMEN KABULÜ ile;
a)—- manevi tazminatın —-tarihinden tahsil tarihine kadar işlemiş ve işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılar ——–alınarak davacıya verilmesine,
b)Fazlaya ilişkin ———-manevi tazminat isteminin reddine,
2-Davacının oğlunun ölümünden doğan manevi tazminat talebinin KISMEN KABULÜ ile;
a)—- manevi tazminatın—- tarihinden tahsil tarihine kadar işlemiş ve işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılar ——– alınarak davacıya verilmesine,
b)Fazlaya ilişkin ——–manevi tazminat isteminin reddine,
3-Davacının destekten yoksun kalmaya ilişkin maddi tazminat isteminin KABULÜ ile;
a)—- maddi tazminatın, davalı ——yönünden ———- kısmı ile sınırlı olmak kaydıyla davanın açıldığı —- tarihinden, davalılar —— yönünden tamamından sorumlu olmak kaydıyla ——— tarihinden tahsil tarihine kadar işlemiş ve işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
b)Faizin türü ve davalı———-yönünden faizin başlangıç tarihine ilişkin istemlerin reddine,
4-Davacının cenaze ve defin giderlerine ilişkin —— maddi tazminat isteminin REDDİNE,
Maddi tazminat davası yönünden;
5-Harçlar Kanununa göre alınması gereken 24.105,09 TL harcın davacı tarafından yatırılan 1.113,50 TL peşin harç ve 300 TL ıslah harcı olmak üzere toplam 1.413,50 TL harçtan mahsubu ile bakiye 22.691,59 TL’nin davalı ——- yönünden 17.233,56 TL’lik kısmı ile sınırlı olmak kaydıyla, davalılar ———yönünden tamamından sorumlu olmak kaydıyla davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak Hazineye gelir kaydına,
6-Davacı tarafından yatırılan 1.113,50 TL peşin harç ve 300 TL ıslah harcı olmak üzere toplam 1.413,50 TL harcın davalı ——- yönünden 1.073,51 TL’lik kısmı ile sınırlı olmak kaydıyla, davalılar———yönünden tamamından sorumlu olmak kaydıyla davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
7-Davacı tarafından sarf edilen 3.725,60 TL yargılama giderinin davanın kısmen kabul kısmen ret oranına göre hesaplanan 3.715,07 TL’nin davalı ——-yönünden 2.821,48 TL’lik kısmı ile sorumlu olmak kaydıyla, davalılar———–yönünden tamamından sorumlu olmak kaydıyla davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine, geriye kalan 10,53 TL’nin davacı üzerinde bırakılmasına,
8-Maddi tazminat davası yönünden, davacı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’nin 13/1.maddesi uyarınca 33.151,46 TL vekalet ücretinin davalı ——-yönünden 25.177,51 TL’lik kısmı ile sınırlı olmak kaydıyla, davalılar —— yönünden tamamından sorumlu olmak kaydıyla davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
9-Maddi tazminat davası yönünden, ret olunan dava yönünden davalı ——– davalı —- kendilerini vekille temsil ettirdiklerinden AAÜT’nin 13/2.maddesi uyarınca 1.000 TL vekalet ücretinin davacılardan alınarak davalı —– ve davalı ——— verilmesine,
Manevi tazminat davası yönünden;
10-Manevi tazminat davası yönünden alınması gereken 4.098,60 TL harcın davalılar ———-müştereken ve müteselsilen alınarak Hazineye gelir kaydına,
11-Davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’nin 13/1.maddesi uyarınca 8.600 TL vekalet ücretinin davalılar ————- müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
12-Davalı —-kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’nin 13/2.maddesi uyarınca 8.600 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalı —– verilmesine,
13-Dosyada mevcut gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatıran tarafa iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı tarafların yokluğunda, gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren iki haftalık süre içinde —— Adliye Mahkemesi’nin ilgili Hukuk Dairesine istinaf kanun yolu açık olmak üzere oy birliğiyle verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.14/10/2020