Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.
T.C. İstanbul Anadolu 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO:2014/2200 Esas
KARAR NO:2023/471
DAVA:Tazminat (Şirket Yöneticilerinin Sorumluluğundan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 20/11/2014
KARAR TARİHİ:24/05/2023
Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Şirket Yöneticilerinin Sorumluluğundan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:Davacılar vekili dava dilekçesinde özetle; Davacı müvekkillerinin —–doktoru olup, —— mesleklerini icra ederek geçimlerini sağlamış ve sağladıklarını, müvekkilleri ile tanışıklığı olan davalı —-kendileri ile irtibat kurarak, —– üniversite kurulacağını, ——civarında birlikte bir yatırım yapmaları durumunda ileriki yaşamlarında çok rahat edeceklerini, kurulacak olan üniversitenin yakınlarında iyi konumda satılık bir arsa olduğunu, birlikte bir şirket kurarak bu arsayı satın almaları halinde çok kârlı bir yatırım yapmış olacaklarını, arsanın satın alınmasından sonra üzerine iş yeri olarak kullanılmak üzere inşaat yapabileceklerini, her türlü inşaat işiyle kendisinin ilgilenebileceğini, bu konuda yeterli bilgi ve tecrübeye sahip olduğunu, inşaatın bitmesinden sonra iş yerlerini kiraya vermek ya da satmak suretiyle elde edilecek kazancı paylaşabileceklerini, diğer davalı —–arkadaşının da bu işte ortak olabileceğini ve onun da inşaat işleriyle ilgilenebileceğini söyleyerek müvekkillerini ikna ettiğini, davalı —– yönlendirmesi doğrultusunda, —– adresinde bulunan arsanın satın alınarak üzerine inşaat yapılması amacıyla —— unvanlı ticaret şirketi ticaret siciline tescil edilerek —-sermaye ile kurulduğunu, Şirketin ortaklık yapısının;
Pay Sahibi Ortaklık Payı
(Davacı) – % 25
(Davacı) — % 10
(Davalı) –% 50
(Davalı) -% 15
(Esasen ———- arsanın satın alınması esnasında şirket sermayesinin yeterli gelmemesi sebebiyle müvekkil —- gayrimenkulün alınması için ek ödemede bulunmuş ve bu nedenle ——— ait olan paylardan % 1’inin adı geçen müvekkile devri konusunda anlaşılmış ise de ——– % 1’lik hisseyi müvekkile devretmekten imtina ettiğini, ancak bu durum huzurda görülmekte olan davanın konusu ile bağlantılı olmadığını, inşaat işinden anladıklarını, zamanlarının büyük kısmını bu işe ayırabileceklerini, müvekkillerin ise mesleki nedenlerle inşaat işini takip etmeye ayıracak zamanları olmadığını söyleyerek müvekkilleri telkin eden davalı ——– kendilerini kuruluş sözleşmesinde 10 yıl süre ile şirket müdürü olarak seçtirdiklerini, şirketin kurulmasından sonra, taraflarca kararlaştırıldığı şekilde ——- adet gayrimenkul, şirket adına ——–tarihinde satın alındığını ve inşaatın yapılması için gerekli izinler alınmıştır. Şirket sermayesinin arsa üzerine yapılacak inşaatın maliyetini karşılayamayacak olması sebebiyle, —– kredi kullanılmış, müvekkiller söz konusu krediye şahsen kefil olduklarını, ———— ayında inşaata başlandğını, İnşa sürecinde her türlü satın alma işlemleri, şirket müdürü olarak davalı ————— tarafından gerçekleştirilmiştir. Şirket müdürü olan——-inşaatın kabasını tanıdığı bir müteahhide yaptırmış, inşaatın ince işleri ise bizzat —–tarafından yapılmış, diğer davalı şirket müdürü ———— bu işlerde kendisine yardımcı olduklarını, Davalı şirket müdürleri, inşaat devam ederken, kullanılmış olan kredinin yeterli olmadığını belirterek sürekli olarak müvekkillerden para talep etmiş, kendilerinin de hisseleri oranında şirkete para koyacaklarını söylediklerini, Şirkete olan sermaye paylarının tamamını ödemiş olan ve ticari açıdan hiçbir tecrübesi bulunmayan davacı müvekkiller, bu süreçte şirkete 244.000 TL banka kanalı ile ve 41.000 TL nakit (elden) olmak üzere toplam 285.000 TL (borç) para verdiklerini, (Davalılarca kârlı bir yatırım yaptığına inandırılan, adeta emeklilik hayalleri çalınan müvekkil——— şirketin kuruluş sermayesinin karşılanması ve —– gayrimenkulün satın alınması amacıyla ———- kredi kullanmış, davalıların bir süre sonra tekrar para talep etmeleri üzerine ————daha kredi kullanmak ve hekim olan eşine ait arabayı satmak zorunda kaldığını, Karı-koca 25 yıllık hekim olan müvekkil ve eşi, bugün toplu taşıma kullanmaktadır ve müvekkilin bankalardaki bakiyeleri eksilerdedir). Müvekkilleri şirkete tüm ortakların hisseleri oranında borç para vermeleri gerektiğini, kendilerinin de şirkete hisseleri oranında para koyduklarını söyleyen davalıların, gerçekte giderlerin büyük kısmını davacı müvekkillerden tahsil ettikleri ve kendilerinin şirkete çok az para koydukları kısa süre önce fark edildiğini, arsa üzerine inşa edilen ——— katlı binada toplam —— adet dükkan tapuya tescil edilmiş, bodrum ise 2 katlı otopark olarak düzenlendiğini, İnşaat maliyetinin planlanandan fazla olması ve kendilerinden sürekli olarak para talep edilmesinden tedirgin olan davacı müvekkiller, şirket hesapları üzerinde inceleme yapmak istediklerini davalı şirket müdürlerine ilettiklerinde, davalılar durumdan son derece rahatsız olmuş, şirketin kendilerine ait olduğunu, müvekkillere hesap vermek zorunda olmadıklarını, şirketi istedikleri gibi yöneteceklerini söylemeye başladıklarını, şirketin mali durumu ve harcamaları hakkında şirket muhasebecisinden bilgi almaya çalışılmış ise de şirket muhasebecisi, şirket müdürü ——— şirket ortaklarına bilgi verilmesini yasakladığını söylediklerini, böylelikle müvekkillerin şirketin finansal durumu hakkında bilgi alma imkânı tamamen ellerinden alındığını, Müvekkillerin kişisel çabaları, geçmiş dönemde şirket muhasebecisinden edinilen bilgiler ve müdürler tarafından kendilerine verilen mesnetsiz ve yetersiz açıklamalar neticesinde, davalıların şirket yönetiminde keyfi, usulsüz ve gerek şirkete gerekse azınlık pay sahiplerine zarar verecek işlemler gerçekleştirdikleri görüldüğünü, Söz konusu keyfi ve usulsüz işlemler çerçevesinde: davalı şirket müdürleri, 13.05.2014 tarihinde ——– ünvanlı bir şirket kurduklarını, kendilerini bu şirketin de müdürlüğüne seçtirdiklerini, Daha sonra müvekkillerin ortağı bulunduğu ————— ait olan gayrimenkulün üst katını ve arkadaki dükkanı kendilerine ait olan bu şirkete kiraladığını, kiralama işlemini yaparken, bir tarafta kiraya vereni temsilen diğer tarafta ise kiracıyı temsilen olmak üzere kendileri ile işlem yaptıklarını, Müvekkillerin durumdan haber olması üzerine, kira bedelinin piyasa rayicine uygun olarak aylık net 20.000 TL olarak belirlendiğini bildirmiş, ayrıca ———–olduğunu yazılı olarak beyan ettiklerini, ne var ki şirket muhasebecisi ile yapılan görüşme neticesinde, kira kontratının 5.300 TL üzerinden düzenlenmiş olduğunu, ———– ayları için ödenmesi gereken kira bedelleri toplamı 120.000 TL olduğu halde sadece Ağustos ayında 5.300 TL tutarında ödeme yapılmış olduğunu, böylece müvekkillerin ortağı olduğu ———— zarara uğratarak, diğer şirket aracılığıyla kendilerine haksız menfaat temin etmiş olduklarının anlaşıldığını, söz konusu zararın derhal tazmin edilmesi, kira kontratının aslına uygun olarak 20.000 TL üzerinden düzenlenmesi, kira kontratının 5.300 TL olarak gösterilip bakiyenin elden alınması söz konusu ise bu durumun vergi kaçırma suçuna da sebebiyet verecek olması sebebiyle müvekkiller ve —— tarafından kabul edilmesinin mümkün olmadığı, böyle bir ihtimalde her türlü hukuki ve cezai sorumluluğunun şirket müdürü olarak kendilerine ait olduğu tarafımızca çekilen ———yevmiye numaralı ihtarı ile davalılara bildirilmiş ise de davalı müdürler bu konuda açıklama ve düzelteme yapmaktan kaçındıklarını, davalılar, ——– kiraladıktan sonra, adı geçen şirketin işletmekte olduğu restoranın kullanımına açmak üzere, binada kaçak inşaata girişmişler, restoranın çatı katını gerek ———— onayı olmaksızın kullanıma açmışlar ve yaz boyunca kaçak olan çatı katını kullanmışlardır. Söz konusu kaçak çatı katının tüm restorasyon giderlerini de ————karşıladıklarını, Şirkete ait olan gayrimenkulde, ruhsata ve inşaat iznine aykırı, kaçak inşaata girişilmiş olması, gerek şirketin gerekse azınlık pay sahiplerinin ekonomik geleceği açısından büyük bir risk teşkil ettiklerini, İnşaatın derhal plana ve izne uygun hale getirilmesi gerektiği, aksi takdirde hukuki ve cezai yasal işlem başlatılacağı ve bu nedenle şirketin ve müvekkillerin uğrayacağı her türlü maddi ve manevi zarardan şirket müdürü olarak davalıların şahsen sorumlu olacakları kendilerine ihtaren bildirilmiş ise de davalılar bu konuda hiçbir adım atmadıklarını, Davalı müdürler, kurmuş oldukları ———— elektrik, su ve doğalgaz aboneliklerini bu şirket üzerine almayarak, kira başlangıç tarihinden bu yana elektrik, su ve doğalgaz giderlerini ————- karşılamış, böylece şirketi ve müvekkilleri zarara uğratarak ————— üzerinden haksız menfaat temin etmiş ve etmektedirler. Söz konusu zararın derhal tazmin edilmesi ve durumun düzeltilmesi gerektiği davalılara tarafımızca çekilen ihtarda bildirilmiş ise de davalı müdürler konu hakkında hiç bir girişimde bulunmadıklarını, Ticari teamüllere göre, kiraya verilen iş yerlerinin dekorasyonu kiracıya ait olduğu halde, kurucusu ve müdürü bulundukları ———— kiraladıkları dükkanların tüm dekorasyon işlerini, avizesinden prizine kadar tüm giderlerini ———hesabından karşılamış olan davalı müdürler, bu giderleri, tüm inşaatın dekorasyon işlerinin yapılacağını gerekçe göstererek müvekkillerden şirket adına borç olarak aldıkları paralar ile karşılamış, bu yolla müvekkilleri gerçek dışı beyanlarla aldatarak ———- üzerinden haksız menfaat elde etmiş, ayrıca ————- de borç altına sokarak zarara uğratmışlardır. Durum davalılara ihtar edilmiş ise de hiç bir sonuç alınamadığını, davalı müdürlerin, inşaatın tamamlanması amacıyla yapıldığını iddia ettikleri ödemeler ile şirket muhasebecisinden edinilen şirket kayıtları karşılaştırıldığında, şirket hesabında önemli bir açığın bulunduğu, söz konusu paraların kime ya da kimlere hangi amaçlarla ödenmiş olduğunun anlaşılamadığının görüldüğünü, Duruma davalılara çekilen ihtarda yer verildiğini, şirkete ait olan bu paraların hangi amaca sarf edildiğinin belgelenerek açıklanması, aksi takdirde paranın hukuken zimmetlerinde sayılacağı, açıklanamayan bedellerin derhal şirkete ödenmesi gerektiği, aksi halde hukuki ve cezai yasal işlem başlatılacağı bildirilmiş ise de davalı müdürler bu konuda müvekkillere açıklama yapma gereği duymadıklarını, Davalı müdürlerin kurucusu ve müdürü oldukları ——–bir kısmının——— çalışanı olarak gösterilerek ———- primlerinin müvekkillerin ortağı bulunduğu ——— tarafından ödendiği, bu yolla şirketin zarara uğratılarak —— üzerinden haksız menfaat temin edildiği öğrenilmiş, söz konusu usulsüzlüğün derhal giderilerek şirketin uğramış olduğu zararın tazmin edilmesi talep edilmiş ise de davalılar bu konuda da müvekkillere bilgi verme gereği duymadıklarını, davalı müdürlerin, mülkiyeti ——————- kiralamış oldukları dükkanlarda, bu şirket adına faaliyet göstermekte oldukları restoranın içki ruhsatı bulunmamasına rağmen, yasaya aykırı şekilde içki satışı yatıkları müvekkillerce görüldüğünü, Söz konusu durumun şirketin maddi ve manevi çıkarlarını zedelediği ve şirketi (kiracı şirkete ait restoranın resmi mercilerce kapatılmasına sebebiyet vererek kira gelirinden tamamen mahrum bırakacak nitelikte olması sebebiyle) zarara uğratacak nitelikte olduğu, ayrıca gayrimenkulün yasaya ve amaca aykırı olarak kullanılmasının kira sözleşmesinin feshi için haklı sebep teşkil ettiği, bu nedenle gayrimenkulün yasaya aykırı şekilde kullanılmasına derhal son verilmesi gerektiği kendilerine ihtaren bildirilmiş ise de davalı müdürlerin bu konuda da kayıtsız kaldıkları görüldüğünü, Şirketin kurulduğu tarihten bugüne kadar, olağan genel kurulu toplantıya davet etmeyen, faaliyet raporları ve finansal tablolarını düzenlemeyen ve müvekkillerin incelemesine hazır bulundurmayan davalı müdürlere, olağan genel kurulu derhal toplantıya çağırmaları, gündemin belirlenmesi amacıyla toplantının çağrı usulüne uygun olarak yapılması ihtar edilmiş ise de davalı müdürler genel kurulu toplantıya davet etmediklerini, Davalıların bu tutumları karşısında, zararın neresinden dönsek kardır düşüncesiyle şirketteki hisselerini satmak isteyen müvekkiller, hisselerine talip olan bir alıcı ile görüştüklerini, Dava dışı şahıs, hisseleri almadan önce şirketin diğer ortakları ve müdürleri olmaları sebebiyle davalılar ile de görüşmüş, bu görüşme sonrasında davalı müdürlerin kendilerinden 500.000 TL para istediklerini, bu para ile şirketin borçlarını kapatacaklarını aksi takdirde devir işlemine onay vermeyeceklerini söylediklerini belirterek, vermiş olduğu teklifi kabul edilemeyecek bir rakama çekmiştir. Böylelikle davalılar, müvekkillerin şirketten en az zararla ve en hızlı şekilde çıkma olanaklarını da ellerinden aldıklarını, Şirkette azınlık pay sahibi olan müvekkillerin ve şirketin menfaatlerini hiçe sayan, şirkete karşı olan özen ve sadakat yükümlülüklerini en ağır şekilde ihlal eden, müvekkillere açıkça “burası bizim şirketimiz, ne istersek onu yaparız, size soracak değiliz” diyerek şirketten ve şirketle ilgili bilgilerden uzak tutmaya çalışan davalı müdürlerin, nihayet, şirkete ait olan dükkanlardan birini satma hazırlığı içerisine girdikleri, bu amaçla dükkanlardan biri üzerindeki ipoteği, kredi alacaklısı banka ile görüşerek kaldırdıkları ve gayrimenkulü satışa çıkardıkları öğrenildiğini, şirkete ve davacı müvekkillere karşı sergilemiş oldukları tavır ve tutumları ortada olan davalı müdürlerin, bu gayrimenkulü (ve kuvvetle muhtemel bir süre sonra diğer gayrimenkulleri de) satmalarına sayın mahkemenizce engel olunmaması durumunda, davacı müvekkillerin ve şirketin telafisi mümkün olmayan ve ispatı çok güç olan zararlara düçar olacaklarının açık olduğunu, davacı müvekkiler, davalıların söz konusu gayrimenkul satışını gerçek değerinden düşük göstererek paranın önemli bir kısmını açıktan elden alacakları ve zimetlerine geçirecekleri konusundan büyük ve haklı bir kaygı içerisinde olduklarını, mahkememizin de takdirinde olduğu üzere; “müdürler ve yönetimle görevli kişiler, görevlerini tüm özeni göstererek yerine getirmek ve şirketin menfaatlerini, dürüstlük kuralı çerçevesinde, gözetmekle yükümlüdürler” (TTK m. 626/1). “Müdürler ortaklara eşit şartlar altında eşit işlem yaparlar” (TTK m. 627/1). “Her ortak, haklı sebeplerin varlığında, yöneticilerin yönetim hakkının ve temsil yetkilerinin kaldırılmasını veya sınırlandırılmasını mahkemeden isteyebilir. Yöneticinin, özen ve bağlılık yükümü ile diğer kanunlardan ve şirket sözleşmesinden doğan yükümlülüklerini ağır bir şekilde ihlal etmesi haklı sebep olarak kabul olunur” (TTK m. 630/2-3). ayrıca, TTK m. 644/1/a hükmü atfıyla, anonim şirketlerde yönetim kurulu üyelerinin sorumluluğuna ilişkin olan TTK m. 553 vd. maddeleri, limited şirket müdürleri hakkında da uygulanma alanı bulmaktadır. Bu itibarla, “şirketin uğradığı zararın tazminini, şirket ve her bir pay sahibi isteyebileceğini, Pay sahipleri tazminatın ancak şirkete ödenmesini isteyebilirler” (TTK m 555/1). Davalıların işin başlangıcından bu yana sergiledikleri tutum ve davranışları müvekkillerde, davalıların işin başından bu yana planlayarak ve tasarlayarak kötü niyetle hareket ettikleri, halk arasındaki amiyane tabir ile “çay taşıyla çay kuşu vurma” peşinde oldukları, müdürü bulundukları——-karşı hiç bir şekilde bağlılık ve sadakatlerinin bulunmadığı yönünde kesin kanaat oluşturmuştur. Müvekkillerin ve —————- uğramış olduğu zararların tazmin edilmesi ve davalı müdürlerin yönetim haklarının ve temsil yetkilerinin kaldırılması, ileride şirket ve müvekkillerin kasten uğratılması kuvvetle muhtemel olan zararlarının önüne geçilmesi amacıyla huzurda görülen davanın açılma zarureti hasıl olduğunu,————yukarıda bahsi geçen gayrimenkulden başka mal varlığı bulunmamakta ve söz konusu gayrimenkulün kiraya verilmesi dışında hiç bir ticari faaliyeti de bulunmadığını, bu nedenle mahkememizce şirkete kayyum atanması durumunda bundan şirketin yahut şirket ortaklarının hiç bir şekilde olumsuz etkilenmeleri söz konusu olmayacak, yine gayrimenkulleri satışının engellenmesi amacıyla tedbir uygulanması da tarafların haklı menfaatlerine zarar vermeyeceğini, mevcut durumda Mahkemece tedbir kararı verilmesinin menfaatler dengesine uygun düşeceği hususunu, arz ve izah olunan nedenlerle, fazlaya ilişkin haklarımız saklı kalmak kaydıyla, gerek davacı müvekkillerin gerekse ————– telafisi mümkün olmayan zararlara düçar olmasının engellenmesi amacıyla, huzurda görülmekte olan dava sonuçlanıncaya kadar, şirkete kayyum atanmasını, Şirketin tek faaliyet konusu ve tek malvarlığı olan ———– gayrimenkullerin satışının engellenmesi amacıyla şirket gayrimenkulleri üzerine tedbir konulmasını, Davalı müdürlerin şirketi uğratmış oldukları zararın tespiti ile, fazlaya ilişkin haklar saklı kalmak kaydıyla şirketin uğramış olduğu zararın şimdilik ——– kısa vadeli avanslar için uyguladığı faiz oranı üzerinden işletilecek faiziyle birlikte davalılardan tahsili ile ———- ödenmesini, davalı şirket müdürlerinin özen ve sadakat yükümlülüklerini ihlal ederek şirketi zarara uğratmış olmaları sebebiyle, yönetim haklarının ve temsil yetkilerinin kaldırılmasına, müdürlükten azledilmelerini, yargılama giderleri ve ücreti vekaletin davalılardan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmişlerdir.
Davalılar vekili cevap dilekçesinde özetle; Davalılar vekili 16-01-2015 tarihinde ——- kaydedilen cevap dilekçesinde özetle; davacılar ve davalı müvekkillerinin —— ortağı olduklarını, şirketin 16.02.2012 tarihinde 1.000.000-TL sermaye ile kurulduğunu, taahhüt edilen peşin sermayenin ortaklarca ödendiğini, ilk şirket hesabının —– açıldığını, bu tarihten önceki tüm harcamaların——- tarafından ve kendi hesabından yapıldığını, şirketin ilk kredisini 22-07-2013 tarihinde kullandığını, 1.000.000-TL kredi aldığını, ortakların gerçekleştirmek istedikleri yatırımlar için aldıkları gayrimenkulde bankadan alınan 1.000.000-TL kredi ile inşaata başlandığını, Nisan 2013 tarihinden bankadan alınan kredinin serbesi bırakıldığı 22.07.2013 tarihine kadar tüm giderlerin davalılar tarafından karşılandığını, davacıların hiçbir ödemeye yanaşmadıklarını, binanın hali hazırda iskana hazır olduğunu, bina yapılırken imara aykırı herhangi bir imalal veya inşaatın söz konusu olmadığını, kredi kullanılırken şirket arsası üzerinde ipotek tesis cdilmiş olduğunu, ihtiyaç halinde satışının kolaylaştırılmasını sağlamak amacıyla inşaatın bitirilmesi ile oluşan bağımsız bölümlerden bir kısmının ipotekten ari hale getirildiğini, tüm işlemlerin davacı ———yapıldığını, davacıların hesaplardan haberdar olmadıkları iddiasının gerçeği yansıtmadığını, davacı —— gönderdiği e-mail ile işleri takip ettiğini, besapları bildiğini kabul ettiğini, 09.08.2014 tarihinde yapıları toplantıda—– tüm hesapları davacılara verdiğini, yaptıkları hesap incelemesi sonucu hesapları uygun gördüklerini, şirket muhasebesinin —- kendi muhasebecisi tarafından tululduğunu, şirketin yetkili müdürü olmadığı halde —– şirket hesaplarından 10.200-TL çektiğini, davacıların 30.04.2014 tarihinc kadar şirkete hiç para koymadıklarını, ilk kez 30.04.2014 tarihinde olmak üzere her iki davacının toplam 245.000-TL para koyduklarını, davacıların 244.000-TL ödediklerini iddia ettiklerini, verdikleri paraların meblağını bile tam olarak bilmediklerini, yapılar iş ve işlemlerin yazılı belgelere dayandığını,—– şirkete ortak alımından, proje çiziminden ve yürüyen işlerden sürekli haberdar olduğunu, belediyelerdeki tüm işleri —- takip ettiğini, davacı —— kredi çekerek şirkete verdiğini iddia ettiği parayı şahsi işleri için kullandığını, Bu paranın şirkete verildiğini davacının ispat etmesi gerektiğini, davacıların amacının ortaklığı devam ettirmek olmadığını, şirketten ayrılmak istediklerini, davalı ortaklarca dolandırılmış intibar yaratmaya çalıştıklarımı, müvekkillerinin müdür sıfatıyla davacı ortaklardan sürekli para talep ettikleri iddiasının doğru olmadığını, davacıların şirkete 245.000,00 TL koyup buna mukabil paylarını 7.500.000,00 TL gibi bir rakamla satma derdinde olduklarını, davacı——- kendisi tarafından şirkete getirilen muhasebeciden şirket hakkında her istediği bilgiyi alabileceğini, davacıların toplantıya katılmadığını, toplantıya gelmek ve şirkel hakkında bilgi almak gibi bir niyetlerinin olmadığını, şirketin kuruluş amacının ——civarında gayrimenkul edinip üzerinde cafe ve restaurant işletmeciliği yapmak olduğunu, davacıların cafe-restaurant işine girmeyerek müvekkillerini yarı yolda bıraktıklarını, davalıların başka ortaklar bulmak sureti ile —- adında bir şirket kurduklarını, davalıların —— paylarının ise %15 olduğunu,—-davalılar için daha önce geleceğini, davacıların —- ait mecurların düşük kira bedelleri ile ——- kiralandığı, şirketin bu şekilde zarara uğratıldığı iddiasının doğru olmadığını, —- şirketin mecurunu 5.300,00 TL bedel ile kiraladığını, bankadan alınacak kredi limitlerini yükseltmek amacı ile 20.000,00 TL üzerinden kontrat yapıldığını, şirket menfaatinin düşünüldüğünü, davacıların kaçak inşaat iddiasının tamamen gerçek dışı olduğunu, yapıları inşaatın denetiminin Yapı Denetim firması tarafından kontrol edildiğini, her katın ruhsata uygun inşasından sonra bir sonraki katın yapımına onay verildiğini, kiraya konu katın restorasyon masraflarının —— tarafından karşılanacağına dair bir sözleşme bulunmadığı halde tüm dekorasyonun fatura mukabili —— tarafından yapıldığını, binanın iskanı olmadan elektrik aboneliğinin mümkün olmadığını, doğalgaz aboneliğinde iskan şartı aranmadığından aboneliğin kiracı —– adına yapıldığını, binanın imara ve inşaat yapım tekniğine uygun olduğunu, ilgili iskan harçlarının yatırılması halinde iskan alınacağını,——- tarafından ilgililerine yapılan tüm ödemelerin usulüne uygun olduğunu, şirkette sigortalı gösterilen tüm personellerin çalıştığını, usulsüz bir uygulama olmadığını, içki ruhsatı bulunmadığı halde ruhsatsız içki verildiği iddiasının gerçek dışı olduğunu, şirketlerinin ——— verilmiş ruhsata sahip olduğunu, hisse devir olayından daha sonra haberdar olduklarını, yaşananların davacı ile alıcı arasında cereyan ettiğini, müvekkillerinin alım-satım konusu ile ilgilerinin bulunmadığını, davalıların başkaca finansman sağlama imkanı kalmadığından bağımsız bölümlerden ihtiyaca yetecek kadarını satmak zorunda kaldıklarını, davacıların şirketi tasfiyeye sokarak ayrılmak istediklerini, ——- şirket aleyhine faaliyetler sergilediğini, şirkete ait dükkanlardan kiralamak isteyen kişiye yanıltıcı beyanlarda bulunarak kontratın feshinc sebebiyet verdiğini, davacıların bankanın talep ettiği finans durum belgelerini vermeyerek kredinin iptaline neden olduklarını, şirket sırlarını ifşa ettiklerini, ortaklıktan kaynaklı olarak ödemeleri gereken paraları ödemediklerini, sermaye artışına izin vermediklerini savunarak, mesnetsiz davanın reddine, yargılama masrafları ile ücreti vekaletin davacılara yükletilmesinc karar verilmesini talep etmiştir.
Dava konusu şirkete denetim kayyımı atanmış, denetim kayyımı dönem dönem raporlar sunmuş, son sunduğu raporda şirket banka hesabına aylık olarak 118.000,00 TL kira geliri yatmakta olduğunu ve şirket giderlerinin kira gelirlerinden rahatlıkla karşılandığının bildirildiği görülmüştür.
Dosya üzerinden ve şirket kayıt ve defterleri üzerinden taraf iddia ve savunmaları ve sunulan beyan ve deliller değerlendirilmek suretiyle resen seçilecek —- yeminli mali müşavirden rapor alınmasına karar verilmiştir.
Bilirkişiler ——–tarihli raporda özetle; Huzurda görülmekte olan davada, davacılar vekili müvekkillerinin davalılar ile birlikte dava dışı —- ortak olduklarını, müdürlük görevi yapan davalıların şirketi zarara uğrattıklarını iddia ederek; şirkete kayyım atanmasına, şirketin uğradığı zarara karşılık şimdilik kaydıyla 10.000,00 TL’sinin davalılardan tahsil edilerek dava dişi şirkete ödenmesine, davalıların müdürlük ve temsil yetkilerinin kaldırılmasına karar verilmesini talep ettiği, tarafların ortak oldukları dava dışı ————- numarasıyla kayıtlı olduğunu, Şirket inşaat yapımı konusunda faaliyet göstermek üzere 16-02-2012 tarihinde tescil edilerek kurulmuştur. Sermayesinin 1.000.000,00 TL olduğu, bu sermayenin; 250.000,00 TL’lik kısmı davacı —-kısmı davacı —– kısmı davalı —- olduğu, dava dışı şirketin ana sözleşmesinin; —-maddesine görce; ilk on yıl için —- müdürü olarak seçildiklerini, — uncu maddesine göre de; —münferit imzaları ile şirketi temsil ve ilzama yetkili kılındığını, dava dışı şirketin ana sözleşmesi ——- ilân edildiğini, davacıların hisse oranlarının toplamı % 35, davalıların hisse oranlarının toplamı ise % 65 olduğunu, davalılar şirketi temsil ve ilzama yetkili müdürleri olduğunu, inceleme günü dava dışı —— takip eden sayfada tasdik bilgileri yazılı olan ticari defterleri ibraz edildiğini, inceleme sırasında dava dışı şirketin bilânçoların, gelir tablolarının, mizanların ve bazı hesapların fotokopileri alınmış, raporumuz ekinde ayrı bir şeffaf dosya içinde takdim edildiğini, Bunların içinde detaylı şekli bulunan dava dışı şirketin 31.12.2014 tarihli bilânçosunun özeti aşağıda çıkarılmıştır.¸
Dava dışı —- bir adet bina inşaatı yapmıştır. Bu inşaata arsa bedeli ile birlikte ——- harcadığını, şirketin sermayesi 1.000.000 TL olduğundan, harcamalara yetmemiş, bankaya, satıcılara ve ortaklarına borçlarımak durumunda kaldığını, Dava dişi şirketin 31.12.2014 tarihi itibarıyla bankaya olan kredi borcu 1.578.476,03 TL, ticari borçları 133.564,61 T.L. sı, ortaklarına olan borcu da 951.219,51 TL olduğunu, —-senesinde borçlar çok az gerilemiştir. 31-12-2015 tarihi itibarıyla ortaklarına olan 933,187,51 TL’lik borcun dökümünün;¸
Davacıların ortaklar sermaye payının haricinde şirkete toplam 245.050,00 TL’sini borç verdiklerini, Davalı ortakların ise şirkete verdiği borç toplamı 688.137,51 TL’si olduğunu, hesaba göre; davacı ortakların şirketten olan alacaklarının oranının % 26, davalı orlakların şirketten olan alacaklarının oranı ise % 74 olduğunu, Dava dışı şirketin bankaya olan borcu 1.578.476,03 T.L olduğunu, Bu borca faiz işlediğini, —— Senesinin Kasım ayında yaptığı inşaattan bir adet bağımsız bölümü sattığını, Bunun için tahsil ettiği 600.000.00 TL’sini alınan avanslar hesabına kaydettiğini, söz konusu bedeli de borçlarını azaltmakta kullandığını, Dava dışı şirket kiraya verdiği yerden ötürü 2014 senesinde 27.000,00 TL’si kira geliri elde ettiğini, 2015 senesindeki geliri ise 97.850,00 TL olduğunu, şirketin bu gelirlerinin gelir tablosunda gözüktüğünü, davacılar kira bedelinin düşük gösterildiğini iddia ettiklerini, Davalılar ise banka ilişkileri nedeniyle kira kontratının yüksek yapıldığını, aslında kira bedelinin 20.000,00 TL’si değil, 5.300,00 TL olduğunu savunduklarını, Heyetimiz kayıtlar üzerinde incelemelerde şirketin beyan edilen gelirlerinin yukarıda belirttiğini, takdir edilmelidir ki, fiili hali bilecek durumda olmadığını, öte yandan heyetimiz, satılan bağımsız bölümün değerinin ve kiraya verilen yerin kira bedelinin kayıtlarda düşük gösterilip gösterilmediği konusunda da uzman olmadığından, bu hususta görüş bildirme imkânı bulunduğunu, kayıtlar üzerinde yapılan incelemclerde dava dışı şirketin zarara uğratıldığı yönünde somut bir tespiti olmadığını, ancak, önem arz eden iki işlem bulunduğunu, birincisi gayrimenkul satışı, ikincisi ise kiraya verilen yer olduğunu, bunların rayiçlere uygun olup olmadığının, konusunda uzman bir bilirkişiye incelettirilmesinin takdirinin mahkememize ait oluduğunu belirterek raporlarını sunmuşlardır.
Bilirkişi heyeti satılan bağımsız bölümün değerinin ve kiraya verilen yerin kira bedelinin de belirlenmesi için heyete uzman bir bilirkişi katılmasını istediklerinden bu talepleri mahkemece de yerinde görülerek bu defa bilirkişilerin talebi doğrultusunda heyete resen —–atanmak suretiyle eğer rapora itiraz dilekçeleri de sunulduğu takdirde bu itirazların da değerlendirilmesi karşılığında dosya üzerinde aynı bilirkişiler vasıtasıyla ek inecleme yapılmasına karar verilmiştir.
Bilirkişiler—- tarihinde sunulan bilirkişi ek raporunda özetle; Mahkememize sunulan 05.06.2017 tarihli kök raporda gerekli incelemeler yapıldıktan sonra, dava dışı şirketin gayrimenkulleri ile ilgili yapılan işlemlerin bedelinin düşük olup olmadığının saptanması gerektiği, buna göre varsa tazminatın hesaplanabileceğinin arz edildiği, mahkememiz konusunda uzman inşaat Mühendisi —– bilirkişi olarak tayin ederek heyetlerine dahil ettiklerini, kendisinin iş bu raporda yer alan rayiç değer belirlemelerini yaptığını, bu tespitlerin ışığı altında yazılı hesaplamaların yapıldığını, huzurda görülmekte olan davanın 20-11-2014 tarihinde açıldığını, tazminat hesaplamaları yapılırken “dava açıldığı tarihteki duruma göre karara bağlanır” kuralından hareket edilerek, dava tarihine kadar tazminat hesaplandığını, Teknik bilirkişi ——— numaralı bağımsız bölümün kirasının başlangıç tarihinin 10.05.2014 olduğunu ve aylık 300.- TL bedel ile kiraya verildiğinin belirtildiğini, buna göre dava tarihine kadar işleyen kira tutarının 1.900,00 TL olduğunu, Bilirkişi, ——- numaralı bağımsız bölümün söz konusu dönemdeki aylık kira rayicini, net metrekareye göre 4.963,56 TL, brüt metrekareye göre de 6.316,74 TL olarak hesap ettiğini, net metrekareye göre 10.05.2014 tarihinden, dava tarihine kadar olması gereken kira tutarı 31,435,88 TL, bürüt metrekareye göre 10.05.2014 tarihinden dava tarihine kadar olması gereken kira tutarı ise 42.111,60 TL olduğunu , bu hesaplamalara göre, dava dışı şirketin, ——— numaralı bağımsız bölümden ötürü, Net metrekareye göre dava tarihine kadar kira kaybı (31.435,88 TL-1.900,00 TL hesabı ile) 29.535,88 TL, Brüt metrekareye göre dava tarihine kadar kira kaybı (42.111,60 TL-1.900,00 TL hesabı ile) 40.211,60 TL olduğunu, teknik bilirkişi ——- numaralı bağımsız bölümlerin kirasının başlangıç tarihinin 01.07.2014 olduğunu ve aylık 5.000,00 TL bedel ile kiraya verildiğini belirttiğini, buna göre dava tarihine kadar işleyen kira tutarının 23.333,00 TL olduğu, bilirkişi ——– numaralı bağımsız bölümlerin söz konusu dönemdeki aylık kira rayicini, net metrekareye göre 22.087,40 TL sı, brüt metrekareye göre de 25.948,72 TL olarak tespit ettiğini, net metrekareye göre 01.07.2014 tarihinden, dava tarihine kadar olması gereken kira tutarının 103.074,53 TL, brüt metrekareye göre 01.07.2014 tarihinden dava tarihine kadar olması gerekirken kira tutarının ise 121,094.09 TL olduğu, bu hesaplamalara göre, dava dışı şirketin,—– numaralı bağımsız bölümlerden ötürü, net metrekareye göre dava tarihine kadar kira kaybı (103.074,53 TL-23.333,00-TL hesabı ile) 79.741,53TL’sinin, Brüt metrekareye göre dava tarihine kadar kira kaybı (121 094,02 TL-23.333,00 TL hesabı ile) 97.761,02 TL sı olduğunu, Bahsi geçen üç bağımsiz bölümden ötürü; net metrekareye göre dava dışı şirketin uğramış olduğu gelir kaybı (29.535,88 TL * 79.741,53 TL hesabı ile) 409.277,41 T.L. sı, bürüt metrekareye göre dava dışI şirketin uğramış olduğu gelir kaybı ise (40 211,60TL * 97.761,02 TL hesabı ile) 437.972,62 TL olduğu, Teknik bilirkişi satılan —– numaralı bağımsız bölümün satış tarihi itibarıyla rayiç bedelini; net metrekareye göre 964.600.- TL sı, brüt metrekareye göre ise 1.224.700,00 TL olarak tespit ettiğini, Dava dışı şirket bu bağımsız bölüm için satıştan önce 600.000,00 TL avans aldığını, Teknik bilirkişi söz konusu bağımsız bölümün satış tarihini 02-12-2014 olarak belirttiğini, bu tarih dava tarihinden sonraya sarktığını, Dolayısıyla dava tarihi itibarıyla henüz zarar ortaya çıkmamış durumda olduğunu, Dava dışı şirketin dava tarihi itibarıyla uğramış olduğu kira kaybı net metrekareye göre toplam 409.277,00 TL, bürüt metrekareye göre İse toplam 137.972,62 TL olduğunu mahkememize sunmuşlardır.
Davalı vekilinin itirazları göz önüne alınarak, ücreti davalı —-tarafından karşılandığı takdirde heyete—— eklenmesine, bilirkişi için yapılacak işin mahiyeti göz önüne alınarak tebliğde belirlenen ücretin üzerine çıkılarak 800,00 TL ücret takdirine, bilirkişiye yerinde inceleme yetkisi verilmesine, bilirkişi ücretinin davalı tarafça karşılanmasına, davalı vekiline eksik delil avansını tamamlaması için iki haftalık kesin süre verilmesine, bu süre içinde eksik kalan bilirkişi ücretini yatırmaması halinde davalı vekilinin —– gayrimenkul değerleme uzmanı bilirkişi isteminden vazgeçmiş sayılacağının ihtarına, Gayrimenkul değerleme uzmanı bilirkişi eklensin eklenmesin dosyanın aynı heyete tarafların itirazları doğrultusunda ek rapor düzenlenmek suretiyle aynı heyete gönderilmesine karar verilmiştir.
Bilirkişi —— tarihli Bilirkişi Raporunda özetle; Dava konusu taşınmaz üzerindeki binanın zemin ve asma katında sağ köşede yer aldığını,—- birleştirilerek —- tarafından kullanılmaktadır. —- onay tarihli ——–yevmiyeyle satış suretiyle tescil edildiğinin anlaşıldığını, Davaya konu taşınmazın değerlendirilmesinde, konu mülkün bulunduğu bölgede, ——— birbiri ile aymı veya benzer imar durumuma sahip, satılık durumdaki ve satılmış benzer arsa fiyatları araştırılmış emsal karşılaştırma yöntemi ile bölgenin piyasası analiz edildiğini, Emsal dava konusu taşınmazın bulunduğu bölgede yaklaşık 400 m mesafede yer almakıadır. 350m2 alanlı taşınmaz için 3.800.000 TL bedel istenmektedir. m2 birim fiyatı 10.857,00 TL m2’dir .——– nolu bağımsız bölüm dava konusu taşınmaz üzetindeki binanın zemin ve asma katırıda sol arka köşede, —– yer almaktadır. —- bağımsız bölümler birleştirilmiş olarak — olarak kullanılmaktadır. —– göre; — nolu bağımsız bölüm net 87,08m’, brüt 110,82m’, —— nolu bağımsız bölüm net 352,85m2, brüt 414,46 m2, —– nolu bağımsız bölüm net 77,90 m2 brüt 91,60m2 olduğu, Davalı tarafından 26.06.2018 tarihli dilekçesi ekinde —- nolu dükkanlara ait emsal kira sözleşmeleri sorulmuş ise de sözleşmeler de tarih belirtilmemesi (kira başlangıcı olarak dekorasyon bitiş tarihi denilmekle) nedeniyle değerlendirilemediğini, Emsal dava konusu taşınmazın bulunduğu bölgede yaklaşık 600m mesafede yer atmaktadır. 350m2 alanlı taşınmaz için 16.000 TL bedel istenmektedir. m2 birim fiyatı 46TL/m2 ancak söz konusu emsaller gerçekleşmemiş kiralamalar olup 9610 pazarlık payı olduğu kabul edildiğinde ve —– belirtilen emsallerin ortalaması alındığında bölgedeki m2 birim fiyatı (66+47+46) / 3 x 0.90 = 47,70TL/m2 olarak hesaplanmış olduğu, 47,00TL/m2 olarak takdir edildiğini, —–dikkate alınarak yapılan hesaplamaya göre; —– olarak tespit edilmiş olup buna göre kira başlangıç tarihi olan 10.05.2014 tarihi itibariyle dava konusu taşınmazın birim m2 rayiç değerinin ——- hesaplarımış olup ancak bölgede üniversitenin yeni açılmış olması da dikkate alındığında 20,00TL/m2 olarak takdir edildiğini, Dava konusu—– nolu bağımsız bölümlerin katları, kattaki konumları ve büyüklükleri de dikkate almdığında aylık kira bedellerinin;
Bilirkişiler —— tarihinde sunulan bilirkişi kurulu 2.ek raporunda özetle; Huzurunuzda görülmekte olan davada, davacılar ortağı oldukları dava dışı ——- davalı müdürleri tarafından zarara uğratıldığını iddia ederek; dava dışı şirkete ödenmek üzere tazminat talebinde bulunulduğu, mahkememize —–raporlarını sunduktan sonra görevlendirilen Gayrimenkul Değerleme Uzmanı ——dava dışı şirketin satılan —numaralı bağımsız bölümünün rayiç değerini ve yine dava dışı şirketin kiraya verilen —-numaralı bağımsız bölümlerinin kira —- kaydedildiğini, gayrimenkul Değerleme Uzmanı tarafından yapılan rayiç değer tespitlerine göre aşağıda yer alan hesaplamaların yapıldığını, Bilirkişi 02.12.2014 tarihinde satılan ——– numaralı bağımsız bölümün, satış tarihi itibarıyla rayiç değerini 850.000,00 TL olarak tespit ettiğini, Dava dışı şirket bu bağımsız bölüm için satıştan önce 600.000,00 TL avans almış ve defterlerinde alınan avanslar hesabına kaydetttiğini, söz konusu taşınmaz dava tarihinde sonra satıldığını, Dava tarihi itibarıyla gerçekleşen bir zarar henüz söz konusu olmadığını, —- numaralı dükkan 10.05.2014 tarihinde aylık 300,00 TL kiraya verildiğini, Dava tarihine kadar işleyen kira tutarı 1.900,00 TL olduğunu, Bilirkişi —— numaralı dükkanın kira rayicini aylık 2.200 TL olarak tespit ettiğini, buna göre 10.05.2014 tarihinden, 20-11-2014 dava tarihine kadar olması gereken kira bedeli 13.933,33TL olduğunu, —- numaralı dükkan için kira kaybı (13.933,33 T.L. — 1.900.- T.L. hesabı ile) 12.033,33 TL olduğunu,—— numaralı dükkanlar 01-07-2014 tarihinde aylık 5.000.TL sına kiraya verildiğini, dava tarihine kadar işleyen faiz tutarının 2.333,33 TL olduğunu, Bilirkişi —numaralı dükkanın kira rayicini aylık 7.450,00 TL, ——–numaralı dükkanın kira rayicini aylık 1.450,00 TL olarak tespit ettiğini, İki dükkanın kira rayici toplamı aylık 8.900,00 TL olduğunu, buna göre 01.07.2014 tarihinden, 20.11.2014 dava tarihine kadar olması gereken kira bedeli 41.533,33 TL olduğunu, ———— numaralı dükkanlar için kira kaybı —– itirazlar rayiçlere yönelik olup, mahkememizin yeniden rayiç bedel incelemesi yaptırdığını, Dava dışı şirketin üç adet bağımsız bölümden ötürü dava tarihine kadar kiralardan ötürü uğradığı kayıp 30.233,33 TL olarak hesaplandığını belirterek mahkememiz takdirlerine sunmuşlardır.
Dosyanın en az biri —- gayrimenkul değerleme uzmanı sıfatı bulunan üç ayrı gayrimenkul değerleme uzmanı-emlak bilirkişisi, bir mali müşavir, bir de nitelikli hesaplamalar uzmanı—–oluşan beş kişilik bilirkişi heyetine tevdiine, taşınmaz değeri ve kira bedeli değerlenmesinin üç kişilik —- tarafından saptanmasına, bu bilirkişiler tarafından düzenlenecek rapor kısmında önceki —– raporunun ve bu rapora karşı davacılar vekilinin itirazlarının da tek tek değerlendirilmesinin istenmesine, dosyanın bu üç kişilik bilirkişi heyetince değerleme yapıldıktan sonra defter incelemesi için diğer mali müşavir ve nitelikli hesaplamalar uzmanı bilirkişiye tevdiine karar verilmiştir.
Bilirkişiler —— tarihli bilirkişi raporunda özetle; Emsal değerleme yolu ve gelit indirgeme yöntemi ile taşınmazlarının değer hesaplama yöntemi seçilmiştir. Taşınmazlarının değer tespitinde yakın çevresinde bulunan emlakçılar piyasa ve elektronik ortamda adreslerinde ki emsüllere raporda yer verildiğini, ana taşınmaz toplam inşaat alamı 3.256.73m2 ve yapı birim maliyeti 1.000TL/m2 olarak belirlendiğin, ana taşınmazın arsa değeri hariç toplam maliyeti 3.257.0000TL tuttuğunu,—- bölümün m2 satış değeri 12.350TL olarak bulunduğunu, Taşınmazın satışı yapıldığı —– endeksine göre 2 satış değeri 8.565 TL/m2 olduğunu, —- Dava konusu taşınmazın değeri —– cinslerinin ortalama birim fiyatı 59TL/m2, Taşınmazın kiralama yapıldığı —– göre m2 aylık kira değeri 41 TL/m2 olmakladır. Bağımsız bölümün aylık kira değeri 41TL/m2 x 122,47 -5.021TL yillık kira bedeli: 60.252TL, Satış değeri /kira değeri: 8.565/ 41- 209ay/12-17 yıl, Kapitilasyon Oranı: 1/17- 0,058 Satış değeri: Yıllık kira bedeli/ kapitilasyon Oranı, Satış Değeri: 60,252TL/0,058 Satış Değeri:1.039.000TL Satış değeri emsal ve gelir indirgeme yöntemlerinin oranlarının 1.045,000TL olarak alındığını, —– Dava konusu taşınmazın—– bağımsız bölümlerinin —- aylık ortalama kira değeti 33TL/m2 olduğunu, —- bölüm arka cephede kaldığından —- yılındaki bölgedeki potansiyelinin düşük olmasından dolayı 10 olmak üzere toplam aylık kira m2 birim fiyatı 4435 düşük alındığını, Aylık kira m2 birim fiyatı:41TL./m2 x (1-0,35)-28,7TI./m2 ,——— bağımsız bölüm için aylık kira bedeli: 110,82m2 x26TL/m2 -2.881 TL,——- bölüm için yaklaşık aylık kira bedeli: 2.850TL alındığını, — Bağımsız bölümler için aylık kira bedeli —-Katta olduğundan ve betaber kullanıldığından —-yılındaki bölgedeki potansiyelin düşük olmasından dolayı #o10 olmak Üzere toplam aylık kira m2 birim fiyalı 435 düşük ve aynı alındığını, aylık kira m2 birim fiyatı:37TL/m2 x (1-0,35)-TL/m2, —— bağımsız bölüm için aylık kira bedeli: 414,46m2 x24TL/m2 -9.947TL, 7 bağımsız bölüm için aylık kira bedeli: 91,6m2 x24TL/m2 -2.198TL, —– bağımsız bölümler için toplam aylık kira bedeli: 12.000TL alındığını, Dosyada yer alan tüm kira kontratlatı emsal değerlemede incelenmiş ve hesaplarda dikkate almmış değerlendirilmesi yapıldığını, Emsal Değerleme Yöntemi, Gelir İndirgeme yöntemi ile değerlendirme yapılmış bu yöntemlerin sonucunda değer belirlendiğini, —– bölümlerin kira değerlemesinde çevredeki emsaller ve bağımsız bölümlerin bulunduğu binadaki diğer kira değerleri de incelendiğini, 3.256,73m2 inşaal alanı bulunan laşınmazın arsa hariç yapım maliyeti toplam 3.257.000TL olarak hesaplandığını, Ayrıntılı olarak incelenen ve araştınları üç gayrimenkulün hali hazır durumu, semt ve semil içindeki yeri, civarın özellikleri, bulunduğu konumu, malzeme ve işçilik kalitesi, civardaki emlak satışları, kiralamaları, ulaşım durumlaurı, gayrimenkulün mimari ve fiziki konumu, imar durumu, kullanım amacı, alt yapıdan yararlanma imkânları, inşaat. sırufi ve kalitesi, yıpranma payı, bölgenin geliştme çizgisi, çevresel faktörler, bölgeye ve ilçevye yapılan yatırımlar, belediye alt yapı hizmetlerinden yararlanma derecesi, bölgeye olan arz talep faktörleri de yapılan çevre ve fiyat etüdü ile; —— bağımsız bölümün 02.12.2014 tarihindeki satış bedeli 1.045.000TL (Birmilyon kırkbeşbinTürklirası) olarak hesaplandığını, ———– bağımsız bölümün Mayıs 2014 tarihindeki aylık net kira bedeli 2.850TL (İkibinsekizyüzelliT’ürklirası), —– bağımsız bölümlerin Temmuz 2014 tarihindeki aylık tıct toplam kira bedeli 12.000TL (OnikibinTürklirası) Kira ve satış bedelleri net bedeller olup kdv dahil olmadığını, konu ile ilgili tespit, inceleme ve hesaplarımızı içeren iş bu raporlarını mahkememiz takdirlerine sunmuşlardır.
Bilirkişiler —— tarafından düzenlenenen rapora karşı tarafların itirazlarının tek tek karşılanması ile ek rapor düzenlenmesinin istenmesine karar verilmiştir.
Bilirkişiler —— tarihli bilirkişi ek raporunda özetle; ——— sayılı oturumunda verilen “Bu kez duruşma günü beklenmeksizin taraf vekillerine haber verilerek tüm bilirkişilerin katılacağı şekilde yerinde incelme yapılması, taraf vekilleri telefon açmadıkları takdirde mesaj gönderilmesi ve bu hususun yerinde inceleme futanağına yazılması gerektiğinin ihtarına” kararı uyarınca ara karar hükümleri yerine getirilerek ——— adresinde Bilirkişi Heyeti, Katılan Taraflar Ve Vekilleri ile yerinde inceleme yapıldığını, tutanağın dosyaya konulduğunu, Kök raporda —– bağımsız bölüm numaralı işyeri kira başlangıç tarihi sehven 15.07.2014 olarak yazıldığını, kira başlangıç tarihin doğrusu 15.07.2016 olduğunu, —- numaralı bağımsız bölüm değerleme konusu taşınmaz olmayıp emsal amaçlı yazıldığını, Tarih değişikliği hesaplamalara bir değişikliğe sebep olmadığından yeniden hesaplama yapılmadığını, Asma kat alanın zemin kata indirgenmesi yapılmadan hesaplan —- nolu bağımsız bölüm hesabı yeniden yapılmış ve değer güncellendiğini, — nolu bağımsız Bölümün Satış Değerinin Nolu bağımsız bölümün m2 satış değeri 12.350TL olarak bulunduğunu, Taşınmazın satışı yapıldığı —- Aralıkta (Konut Fiyat Endeksi (KFE)) endeksine göre m2 satış değeri 8.565 TL/m2 olduğunu, TCMB Konut Fiyat Endeksi (KFE) (2017-100=Aylık) -Aralık 2014 Endeksi 69,69-Mayıs 2019 Endeksi 100,49,———— numaralı bağımsız bölümün brüt alanı toplam 122,47m2 ( zemin kat alanı 99m2 4 asama kat 23,47m2) Asma kat alanı 0,5 ile çarpılarak zemin kat alanına indirgeme yapılarak 23,47* 5-11,735m2 Toplam indirgenmiş alan: 99m24 11,7m2, Toplam indirgenmiş alan: 110,7m2 Dava konusu taşınmazın değeri 8.565TL/m2, 10,7m2-948.146TL Kira emsallerin ortalama birim fiyatı 59TLm2, Taşınmazın kiralama yapıldığı 2014 Aralık (Konut Fiyat Endeksi (KFE)) endeksine göre m2 aylık kira değeri 41 TL m2 olmadığını, Bağımsız bölümün aylık kira değeri 41TL/m2 x 110,—- – 4.539TL yıllık kira bedeli: 54.468TL Satış değeri /kira değeri: 8.565/ 41- 209ay/12-17 yıl Kapitilasyon Oranı: 1/17- 0,058 Satış değeri: Yıllık kira bedeli/ kapitilasyon Oranı Satış Değeri: 54.468TL/0,058 Satış Değeri:939,103TL Satış değeri emsal ve gelir indirgeme yöntemlerinin ortalaması 943,624TL olarak alındığını, ——- Endeksi 100,49, —- bağımsız bölümün 02.12.2014 tarihindeki satış bedeli 943.624,00TL (Birmilyon kırkbeşbinTürklirası) olarak hesaplandığını, Kira ve satış bedelleri net bedeller olup kdv dâhil değildir. Kök raporda sehven yapılan maddi hatalar düzeltilmiş ve ek raporda güncel hesaplamalar yapıldığını, Kök raporumuzdaki diğer hususlar aynı kalmak üzere, Konu ile ilgili tespit, inceleme ve hesaplarımızı içeren iş bu Ek raporu mahkememiz takdirlerine sunmuşlardır.
Bilirkişi heyetinin 17/01/2020 tarihli ek raporunda tarafların itirazlarının karşılanmadığı anlaşılmakla, bilirkişiler ———- tarafların itirazlarının tek tek yazılıp, altına değerlendirmenin ayrı ayrı yazılarak ek rapor düzenlenmesinin istenmesine, dosyanın aşaması gözönüne alınarak bilirkişilere 30 gün süre verilmesine ve dosyanın günsüz olarak bilirkişi heyetine derhal tevdine karar verilmiştir.
Bilirkişiler —–tarafından 07.05.2020 tarihli bilirkişi 2. ek raporunda özetle;—–Yapıldığında: — Bağımsız Bölümün 02.12.2014 tarihindeki satış bedeli 930.451TL (DokuzyüzotuzbindörtyüzellibirTürklirası) olarak hesaplanmıştır. —— Numaralı Bağımsız Bölümün — tarihindeki kira değeri 2.700TL (İkibinyediyüzTL) —Numaralı Bağımsız Bölümlerin Temmuz 2014 tarihindeki toplam kira değeri 12.000TL (OnikibinTL) Üretici Fiyat Endeksine Göre Hesap Yapıldığında: ———– Bağımsız Bölümün 02.12.2014 tarihindeki satış bedeli 691,831TL (AltıyüzdoksanbirbinsekizyüzotuzbirTürklirası) olarak hesaplanmıştır. —–Numaralı Bağımsız Bölümün Mayıs — tarihindeki kira değeri 1.976TL (BindokuzyüzyetmişaltıTürklirası) —- Numaralı Bağımsız Bölümlerin Temmuz —- tarihindeki toptam kira değeri 9.974 TL (DokuzbindokuzyüzyetmişdörtTürklirası) Kira ve satış bedelleri net bedeller olup kdv dâhil olmadığını, Kök raporda sehven yapılan maddi hatatar ve hesaplar düzeltilmiş ve ek raporda güncel hesaplamalar yapıldığı, Davacı ve Davalı tarafın soruları cevaplandırıldığını, Kök raporumuzdaki diğer hususlar aynı kalmak üzere, Konu ile ilgili tespit, inceleme ve hesaplarımızı içeren iş bu raporlarını mahkememiz takdirlerine sunmuşlardır.
17.2.2021 tarihli duruşmanın —– numaralı ara kararı uyarınca davacının zararı olup olmadığı, varsa miktarının ne kadar olduğu hususunda biri mali müşavir-bağımsız denetçi—- biri gayrimenkul değerleme uzmanı(önceden atananlardan farklı) ve nitelikli hesaplamalar uzmanı —- oluşan bilirkişi heyetinden rapor alınmasına karar verilmiştir.
——- tarafından sunulan 07.09.2021 tarihli bilirkişi raporunda özetle; ——–maddelerinde şirketin yönetim ve temsili hükümlerinde düzenlenmiştir. Müdürlük sıfatı şirket kurulurken seçim yapılması suretiyle esas sözleşme ile veya daha sonra ortaklar genel kurulu kararı ile kazanıldığını, Müdürler ve yönetimle görevli kişiler, görevlerini tüm özeni göstererek yerine getirmek ve dürüstlük kuralları çerçevesinde şirketin menfaatlerini gözetmekle yükümlü olduklarını, ayrıca belirtmek gerekir ki; müdürlere şirketin borca batık veya sermaye kaybı olması halinde anonim şirketlerdeki gibi ihbar yükümü ve iflasın bildirilmesi görevleri de yüklenmiş vaziyette olduğunu, TTK’da limited şirket müdürlerinin hukuki sorumluluğu ayrıca düzenlenmediğini, TTK m.644/l-a)’da getirilen düzenleme uyarınca kurucuların, yönetim kurulu üyelerinin, yöneticilerin ve tasfiye memurlarının sorumluluğunu düzenleyen 553. Madde limited şirketlere de uygulanmaktadır. Yapılan bu atıf sebebiyle anonim şirket yöneticilerinin sorumluluğuna ilişkin hükümler limited şirketlere de uygulanacağını, Türk Ticaret Kanunu anonim şirket yönetim kurulu üyelerine, şirket işlerinin görülmesinde özen borcu yüklemiştir. Yönetim kurulu üyeleri ile şirket arasındaki ilişki vekalet sözleşmesine dayanmaktadır. Vekalet sözleşmesinde vekil, üstlendiği görevi ve işi belirli bir özen ölçüsünde yerine getirmeyi borçlandığını, Ancak vekil belirli bir sonucun sağlanmasını borçlanmamaktadır. Bu sebeple kural olarak vekil sonuçtan sorumlu olmadığını, Yönetim kurulu üyeleri görevlerini tedbirli bir yöneticinin özeniyle yerine getirmekle yükümlü olduklarını, TTK m.369/l uyarınca yönetim kurulu üyeleri ve yönetimle görevli üçüncü kişiler, görevlerini tedbirli bir yöneticinin özeniyle yerine getirmek ve şirketin menfaatlerini dürüstlük kurallarına uyarak gözetmek yükümlülüğü altında olduklarını, Kanun gerekçesinde işin gerektirdiği özenin nesnel olarak belirleneceği, o konuya ilişkin uzman bilgisinin aranmayacağı ifade edildiğini, TTK m.553/1 uyarınca, yönetim kurulu üyeleri ve yöneticiler kanundan ve esas sözleşmeden doğan yükümlülüklerini kusurlarıyla ihlal ettikleri takdirde, hem şirkete hem pay sahiplerine hem de şirket alacaklılarına karşı verdikleri zarardan sorumlu olduklarını, Maddede açıkça ifade edildiği üzere, söz konusu düzenleme kusur sorumluluğu esasına dayandığını, Davalı tarafın yönetim kurulu üyesi olarak şirket adına gerçekleştirdiği faaliyetler, özen yükümlülüğü ve kusur sorumluluğu ilkeleri çerçevesinde değerlendirileceğini, TTK m. 555/1 uyarınca şirketin uğradığı zararın tazminini, şirket ve her bir pay sahibi isteyebileceğini Pay sahipleri tazminatın ancak şirkete ödenmesini isteyebileceğini, Kanunun açık hükmü uyarınca şirket paysahipleri, tazminatın şirkete ödenmesini talep etmek şartıyla, şirket yönetim kurulundan tazminat isteyebileceğini, TTK m.369/1 uyarınca yönetim kurulu üyeleri ve yönetimle görevli üçüncü kişiler, görevlerini tedbirli bir yöneticinin özeniyle yerine getirmek ve şirketin menfaatlerini dürüstlük kurallarına uyarak gözetmek yükümlülüğü altında olduklarını, TTK’nın 369’uncu maddesi, gerekçesinde belirtildiği gibi tedbirli bir yönetici ve şirket menfaati ölçütlerini esas almış, yönetim kurulu üyesinin şirkete karşı özenle bağlılık yükümlülüğünü bu iki kıstasa bağlı olarak açıkladıklarını, Yönetim kurulu üyelerinden beklenilecek özen, benzer durumlarda tedbirli bir yöneticinin göstereceği özenin ötesinde olamayacaklarını, Tedbirli bir yönetici ölçüsünün, yönetim kurulu üyesi tarafından kurumsal yönetim ilkelerine uygun olarak “iş adamı kararı”———– verilebileceğini kabul ettiği ve riskin bundan doğduğu durumlarda üyenin sorumlu tutulmaması esasına dayandığı TTK m. 369 gerekçesinde ifade edildiğini, Bununla birlikte, yine madde gerekçesinde belirtildiği üzere anonim şirket ile yönetim kurulu üyesi arasında akdedilecek sözleşme kapsamında özen borcunun ağırlaştırılabilmesi mümkün olup bu halde sorumluluk genişletilebilineceğini, Müdürler, görevlerini dürüstlük ve özen yükümlülüğü çerçevesinde şirketin menfaatlerini gözeterek yürütmekle yükümlüdürler. Özen, iş ve işlemlerde gösterilmesi gereken dikkati, ciddiyeti ve bilimselliği ifade ettiğni, Bir karar alınmadan önce pazar araştırması, finansal durum değerlendirmesi, borçlara ve etiğe uygunluk incelemesi yapılması bilimselliğin ve modern yönetim ilkelerinin gereği olup, bu inceleme, araştırma ve değerlendirmeler özen kavramının tanımına dahil sayıldığını, Şirket menfaatinin gözetilmesi ise, şirketin menfaatinin kişisel menfaatlere ve başkalarının menfaatlerine feda edilmemesi, diğer menfaatlerin arkasına konulmaması anlamına geldiğini, Tedbirli bir yöneticinin özeni ile görevini yerine getirmeyen ve şirketin menfaatlerini dürüstlük kuralı çerçevesinde gözetmeyen müdürler, özen yükümüne aykırı davranmaları nedeniyle kusurlu sayılıp, şirkete, ortaklara ve şirket alacaklılarına karşı sorumlu olabileceklerini, TTK m. 553 kapsamında sorumluluğun doğabilmesi için öncelikli koşul zararın oluşmasıdır. Öğretide şirket malvarlığı ve dolayısıyla ortakların katılımının değerinde meydana gelen azalmalar zarar olarak kabul edildiğini, Eğer şirket bir zarara uğramışsa, TTK m. 553 uyarınca kusurun varlığını aramak gerekeceğini, Sonuç olarak, tüm bu şartların gerçekleşmesi halinde dolaylı zarar niteliğindeki tazminatın şirket yöneticileri tarafından şirkete ödenmesi gerekeceğini, Öte yandan, birden çok müdürün bulunduğu limited şirketlerde, müdürlerin sorumluluğu açısından farklılaştırılmış teselsül hükümleri uygulanacağını, Ortaya çıkan zarardan her müdür kusur durumuna ve zarar kendisine yükletilebildiği ölçüde sorumlu tutulabileceğini, Somut olayda dava konusu, şirket malvarlığının piyasa rayiç değerlerinin altında satılması ve kiralanması iddiasına dayandığını, Şirket kayıtlarında yapılan mali inceleme ve şirket malvarlığını oluşturan taşınmazların satış ve kiralama değerlerine ilişkin yapılan inceleme sonucunda; davalı şirket yönetiminin satış ve kiralama işlemlerinde gerekli özeni gösterip, piyasa şartlarına uygun işlem yapmadıkları tespit edilmiştir. Piyasa şartlarına aykırı şekilde, şirketi zarara uğratarak yapılan işlemler açık şekilde şirket müdürlerinin sorumluluğunu doğurduğunu, Davalı şirket müdürlerinin gerçekleşen işlemlerden dolayı şirketi satış işleminden dolayı 250.000,00 TL, kiralama işleminden dolayı kiralamanın yapıldığı yıl itibariyle 76.800,00 TL zarara uğrattığı kanaatine varıldığını, Dosya içerisinde bulunan bilgi ve belgelerin incelenmesi ve yukarıda yapılan tespitler ve yürürlükteki mevzuat hükümleri Çerçevesinde yapılan değerlendirmeler sonucu; Davalı şirket müdürlerinin gerçekleşen işlemlerden dolayı şirketi satış işleminden dolayı 250.000,00 TL, kiralama işleminden dolayı kiralamanın yapıldığı yıl itibariyle 76.800,00 TL zarara uğrattığı sonuç ve kanaatine varmışlardır.
Tarafların itirazları değerlendirilmek üzere bilirkişilerden ek rapor alınmasına karar verilmiştir.
——– tarihli bilirkişi ek raporunda özetle; Dosya içerisinde bulunan bilgi ve belgelerin incelenmesi ve yukarıda yapılan tespitler ve yürürlükteki mevzuat hükümleri ve Sayın Mahkemenin —– tarihli ara kararı uyarınca dosya üzerinden yapılan değerlendirmeler sonucu; —- bağımsız bölümün değerlemesinde kullanılan emsaller geçerliliğini korumakta olup, ek rapor kapsamında — nolu bağımsız bölüm için yeni emsaller de incelenerek emsal hesaplamalarda yapılan maddi hatalar düzeltilerek emsal m2 satış değeri bulunmuş olup Kök Rapor ile ek rapor arasında m2 birim değeri açısından bir farklılık bulunmadığını, Kök Rapor tarihi itibariyle m2 birim değeri: 20.821,480 TL/m2, Ek Rapor Tarihi itibariyle m2 birim değeri : 37.480,00 TL/m2 olarak hesap ve tespit edilmiş olup, endeks kullanılarak ek rapor tarihinde bulunan değer kök rapor tarihine eskale edildiğinde; 37.480,00 x (741,98/1321,90) — 21.037,40 .-TL/m2 olduğunu, Gayrimenkul Değerleme Esasları ve Mevzuatı kapsamında dükkân, mağaza, büro, işyeri vb. (ticari gelir getiren mülk niteliği, ticari gelire etki eden kapalı otopark etkisi, eklenti etkisi vb.) ticari gelir getirisi olan ticari alanlarla ilgili brüt hacim değerinin esas olması gerekeceği de dikkate alınarak, dosyada mevcut diğer Bilirkişi Kurullarınca bir önceki ——-yerince inceleme yetkisi alınmış ve bağımsız bölümün ölçümü sonucu elde edilen yerinde mevcut fiili brüt alan kabul edilerek ve ekonomik değerine etki edecek tüm faktörler değerlendirildiğini, —— nolu bağımsız bölüme kira değer tespiti yapılmış olup, Önceki Raporlarda ölçüm sonucu elde edilen brüt alanlar onaylı mimari proje üzerinden tekraren kontrol edilmiş ve asma katta minha edilecek alanda hesaplanarak, raporumuz asma kat brüt alanı, pazarlık payı ve şerefiye payları yönünden revize edildiğini, — nolu bağımsız bölümün değerlemesinde kullanılan emsaller geçerliliğini korumakta olduğunu, ek Rapor kapsamında — nolu bağımsız bölüm için yeni emsaller de incelenerek emsal hesaplamalarda yapılan asma kat alanı minha edilerek elde edilen brüt alan üzerinden emsal birim m2 satış değeri bulunduğunu, İtirazlar göz önüne alınarak emsal hesaplamalarında yapılan maddi hatalar yönünden emsaller yeniden değerlendirilmiş, şerefiye, pazarlık payı dikkate alınarak kira bedelleri yeniden hesaplanmış olup, —-nolu bağımsız bölümün kontrat tarihi olan 01.07.2014 tarihi itibariyle kira başlangıç tarihi hesaplandığını, Dosya üzerinden inceleme yapılarak düzenlenen Kök Raporda sehven yapılan maddi hatalar düzeltilerek, güncel hesaplamalar yapılarak; ——- nolu Bağımsız Bölümün Satış Tarihindeki Değeri —-nolu Bağımsız Bölüm Kira Başlangıç tarihi itibariyle değeri (10.05.2014) — 1.604,00.-TL; — nolu Bağımsız Bölüm Kira Başlangıç tarihi itibariyle değeri (01.07.2014)- 6.411,00.-TL—- nolu Bağımsız Bölüm Kira Başlangıç tarihi itibariyle değeri (01.07.2014)- 1.333,00.-TL olarak hesap ve takdir edilmiş olduğu, Davalı şirket müdürlerinin gerçekleşen işlemlerden dolayı; a) Satış işleminden dolayı 114.000,000 TL, b) Kiralama işleminden dolayı kiralamanın yapıldığı yıl itibariyle toplam: 48.576,00 TL c) Toplamda: 162.576,00 TL şirketi zarara uğrattığı, — nolu Bağımsız Bölümün Satış Tarihindeki Değeri (02.12.2014)- 714.000,00-TL; —– nolu Bağımsız Bölüm Kira Başlangıç tarihi itibariyle değeri (10.05.2014)- 1.604,00.-TL; –nolu Bağımsız Bölüm Kira Başlangıç tarihi itibariyle değeri (01.07.2014)- 6.411,00.-TL — nolu Bağımsız Bölüm Kira Başlangıç tarihi itibariyle değeri (01.07.2014)- 1.333,00.-TL olarak hesap ve takdir edilmiş olduğu, Davalı şirket müdürlerinin gerçekleşen işlemlerden dolayı; a) Satış işleminden dolayı 114.000,000 TL, b) Kiralama işleminden dolayı kiralamanın yapıldığı yıl itibariyle toplam: 48.576,00 TL c) Toplamda: 162.576,00 TL şirketi zarara uğrattığı sonuç ve kanaatine varılmıştır.
Davalı — itirazları teknik mahiyette olduğundan bilirkişi ek ücreti davalı — tarafından karşılanmak üzere ek rapor talebinin kabulü ile dosyanın davalı — vekilinin itirazlarının karşılanması için bilirkişi —-tevdi ile, davalı — itirazları doğrultusunda ek rapor düzenlenmesinin istenmesine karar verilmiştir.
Bilirkişi ——- tarihli bilirkişi 2.ek raporunda özetle; Kök Rapor sonrası ek raporda yapılan taşınmazların değerlerine ilişkin yeniden hesaplamalar, dosyada mevcut belge ve bilgilerin görülen lüzum üzerine yeniden değerlendirilmesi sonucu yapılmış olup herhangi bir farklı nedene dayanmadığını, işbu 2. Ek raporumda hesap ve takdir edilen değer tespitinin hakkaniyetli olduğu kanaatiyle ve ——- nolu bağımsız bölüm için 2014 yılında bölgenin ticari açıdan potansiyelinin düşük olması sebebiyle %10 değer düşüklüğü kaybı da eklenerek hesaplama yapılmıştır.—- nolu bağımsız bölümde ise kira değeri hesaplanırken yapılan asma kat yönünden yapılan indirgeme oranı düzeltilerek hesaplama yapıldığını, dosya üzerinden inceleme yapılarak düzenlenen güncel hesaplamalar yapılarak; —- nolu Bağımsız Bölümün Satış Tarihindeki Değeri (02.12.2014) 642.600,00-TL;- nolu Bağımsız Bölüm Kira Başlangıç tarihi itibariyle değeri (10.05.2014) * 1.461,00.-TL; – nolu Bağımsız Bölüm Kira Başlangıç tarihi itibariyle değeri (01.07.2014) * 6.411,00.-TL, – nolu Bağımsız Bölüm Kira Başlangıç tarihi itibariyle değeri (01.07.2014) – 1.333,00.-TL olarak hesaplandığını mahkememiz takdirlerine sunmuşlardır.
Davacılar vekili 05/04/2023 tarihli bedel artırım dilekçesiyle özetle; delillerin toplanması akabinde hazırlanan 11.04.2022 tarihli bilirkişi raporu doğrultusunda toplam 162.576,00 TL alacaklarının bulunduğunun tespit edildiğini, söz konusu bilirkişi raporundaki hesaplamaya katılmakla taleplerini 10.000,00 TL’ den, 162.576,00 TL’ye artırarak ıslah ettiklerini beyan etmiştir.
HUKUKİ DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE :
Davanın konusunu, davacıların ortağı oldukları —-münferit imzaya yetkili müdürleri olan —– şirketi zarara uğrattıklarından bahisle tespit olunacak zararın şirkete ödenmesi ve müdürlerin azlinin talep edildiği görülmüştür.
Davanın hukuki dayanağı, 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 644/1-a maddesinin yollamasıyla TTK’nın 553.maddesine dayanan sorumluluk davasıdır.
TTK’nın 553/1 Maddesinde; ”(1) Kurucular, yönetim kurulu üyeleri, yöneticiler ve tasfiye memurları, kanundan ve esas sözleşmeden doğan yükümlülüklerini —– kusurlarıyla ihlal ettikleri takdirde, hem şirkete hem pay sahiplerine hem de şirket alacaklılarına karşı verdikleri zarardan sorumludurlar.” hükmü düzenlenmiştir.
TTK’nın 555/1.maddesine göre şirketin uğradığı zararın tazminini şirket ve her bir pay sahibi isteyebilir. Pay sahipleri tazminatın ancak şirkete ödenmesini isteyebilirler.
Davacılar ile davalılar —- kurucu ortakları olup, davacı ———- hissedar olup, kuruluşla birlikte davalılar şirket müdürü olarak seçilmiş ve münferit imza yetkileri bulunmaktadır. Şirketin iş konusunu “her türlü inşaat yapımı mesken toplu konut yol —–inşaatı her türlü gayrımenkulun yapımı alımı satımı yurtiçi ve yurtdışı müteaahhitlik hizmetleri. Konusu ile ilgili olarak her türlü gayrimenkul arsa arazi personel lojmanı, büro, eğitim ve dinlenme tesisleri iş makinaları satın alır satar kiralar kiraya verir rehin ipotek devir temlik kat irtifakı kat mülkiyeti ve benzeri tapu işlemlerini yapmak ve ticari işletme rehini akdetmek bu işlemleri şirket lehinde veya aleyhinde mülkiyeti üçüncü kişilere ait gayrimenkuller üzerinde de yapabilmek aracılık yapmamak şartı ile ayni hakları tesis ve tescil ettirmek devletin sağladığı teşvik ve yatırım kolaylıklarından faydalanmak ve anasözleşmesinde yazılı olan diğer işler.” oluşturmaktadır. Şirket 1.000.000,00 TL sermaye ile kurulmuş ve kuruluş amacına uygun olarak ——– bağımsız bölümden oluşan işyeri yapmıştır. Binanın yapım maliyeti 3.884.918,17 TL tuttuğundan kuruluş sermayesi işyerinin yapım maliyetine yetmemiş, ortaklarından borç almış ve kredi kullanmıştır. Davacı tarafça şirketin zarara uğratıldığından bahisle zararın şirkete ödenmesi ve müdürlerin azli talep edilmektedir. Şirketin zarara uğratıldığı iddialarından birisi, bir nolu bağımsız bölümün piyasa fiyatının altında satıldığı iddiasına dayanmaktadır. Söz konusu bir nolu bağımsız bölüm 02.12.2014 tarihinde satılmış olup eldeki dava 20/11/2014 tarihinde açıldığından davamızın konusunu oluşturamaz.
Şirketin zarara uğratıldığı iddialarından diğeri de, ——- piyasa fiyatının altında kiraya verildiği iddiasına dayanmaktadır. 22.11.2022 tarihli bilirkişi 2.ek raporunda sonuç olarak —- kira bedelinin 1.461,00.-TL, —-nolu Bağımsız Bölümün kira bedelinin 6.411,00.-TL ve —- nolu Bağımsız Bölümün kira bedelinin 1.333,00.-TL olması gerektiğinden bahisle aylık zararın 4.048,00 TL olacağı değerlendirilmiştir. Dava konusu şirkete ait bir kısım bağımsız bölümlerin piyasa fiyatından ucuza kiraya verildiği iddia edilmektedir. Bağımsız bölümlerin kiraya verilme tarihindeki kira değerlerinin tespitine yönelik bilirkişi incelemeleri yaptırılmış ve bir miktar yüksek fiyatlar bulunmuştur. ——– taşınmaz kiraları göreceli olup ani yükseliş ve düşüşler gösterebilmektedir. Ayrıca ulusal ya da uluslar arası ekonomik kriz veyahut durgunlukta fiyatlara etki etmektedir. Bunun yanında kiraya verilme döneminde şirketin kredi borçları bulunup hissedarların sermaye artırımına gitmemesi sebebiyle şirketin borçlarını bir an önce ödeme ihtiyacının bulunduğu da bir gerçektir. Bilirkişiler tarafından tespit edilen kira bedelleri üzerinden bağımsız bölümlerin kiraya verilebileceği yönünde de bir garanti yoktur, serbest piyasa koşullarına göre kiracı ve kiraya verenin ihtiyaçlarına göre kira bedeli belirlenir. Kaldı ki davalılar büyük hissedar olduğundan aleyhlerine iş yapmaları da beklenemez. Dolayısıyla şirkete ait bağımsız bölümlerin bilirkişiler tarafından geriye yönelik tespit edilen kira bedelinden düşüğe verilmesinde olasılığa dayalı davalı yöneticilere kusur izafe edilmesi mümkün değildir. TTK 630 (2) (3) maddelerine göre her ortak, haklı sebeplerin varlığında, yöneticilerin yönetim hakkının ve temsil yetkilerinin kaldırılmasını veya sınırlandırılmasını mahkemeden isteyebileceği, yöneticinin, özen ve bağlılık yükümü ile diğer kanunlardan ve şirket sözleşmesinden doğan yükümlülüklerini ağır bir şekilde ihlal etmesi veya şirketin iyi yönetimi için gerekli yeteneği kaybetmesi haklı sebep olarak kabul olunacağının düzenlendiği, dava konusu şirketin kuruluşundan kısa bir süre sonra sermayesinin kat be kat üzerinde değer kazandığı, şirketin borçlarını düzenli ödediği ve kira gelirinin giderlerinden fazla olduğu, şirketin kuruluş amacına uygun hareket ettiği ve hissedarlarına kazanç sağladığı anlaşıldığından dava tarihi itibariyle yöneticilerin yönetim hakkının ve temsil yetkilerinin kaldırılmasını gerektirir bir durum bulunmadığı anlaşılmıştır. Şirketi zarara uğrattığından bahisle yöneticinin sorumluluğuna gidilebilmesi için yöneticinin kanun ve ana sözleşme ile kendisine yüklenilen görevlerini kusuru ile ihlal etmesi, bunun sonucu olarak bir zararın doğması gerekmekte olup, kusur ve zararı bunu iddia eden davacının ispatlaması gerektiği, davalıların yönetici olduğu dönemde şirketin değerinin kat be kat arttığı, gelirlerinin giderlerinden fazla olduğu ve düzenli kâr eden bir şirket haline geldiği, yöneticilerin üstlendiği görevi ve işi belirli bir özen ölçüsünde yerine getirmeyi borçlandığı ancak belirli bir sonucun sağlanmasının borçlanılmadığı, kaldı ki yöneticilerin dava konusu şirketin kuruluş amacını gerçekleştirdiği, kesin olarak davacı şirketin zarara uğratıldığı ispatlanamadığından ve olasılıklar üzerinden davacı iddialarının ispatlandığı kabul olunamayacağından davanın reddine karar verilmiş ve aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-DAVANIN REDDİNE,
2-Harçlar Kanununa göre alınması gerekli 179,90 TL harcın davacı tarafından peşin yatırılan 170,80 TL harç ile dava esnasında yatırılan 3.600,00 TL ıslah harcı toplamı olan 3.770,80 TL’den mahsubu ile fazla alınan 3.590,90 TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacı tarafa iadesine,
3-Davacılar tarafından sarf edilen yargılama giderinin davacı üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı — tarafından sarf edilen 800,00 TL yargılama giderinin davacıdan alınarak davalı —- verilmesine,
5- Davalı—- tarafından sarf edilen 68,00 TL yargılama giderinin davacıdan alınarak davalı ——-verilmesine,
6-Davalılar kendilerini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca 25.386,40 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalı tarafa verilmesine,
7-HMK’nin 333. Maddesi gereğice bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde taraflara iadesine,
Dair, gerekçeli kararın taraf vekillerine tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere davacı vekili ve davalı ——- yüzüne karşı verilen karar açıkça okundu, usulen anlatıldı. 25/05/2023