Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2014/2180 E. 2018/523 K. 29.05.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İstanbul Anadolu
4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2014/2180 Esas
KARAR NO : 2018/523

DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 24/12/2013
KARAR TARİHİ : 29/05/2018

İstanbul Anadolu ———. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 02/10/2014 tarih 2013/432 Esas – 2014/398 Karar sayılı görevsizlik kararı ile mahkememize gönderilmekle, yapılan açık yargılaması sonunda,
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 22.09.2008 tarihinde davacılardan ——— kullandığı ——– plakalı araca, davalılardan ———— kullandığı ——— plakalı araçla,———- çarptığı, davacı ———- yaralandığını, ve aynı araçta bulunan, davacı ————oğlu, ——-ölümüne sebebiyet verdiğini, İstanbul Anadolu ———-. Ağır Ceza Mahkemesi’nin 2012/630 E. 2013/276 K. Sayılı ve 16.07.2013 günü kararı ile davacı ———– ise 2 Yıl ı Ay Hapis Cezası İle Cezalandırılmasına Ve B sınıfı sürücü ehliyetine 8 Ay Süre İle El Konulmasına Karar verildiğini, hürriyeti bağlayıcı ceza adli para cezasına çevrildiğini, davacı———- kullandığı —— plakalı araç da, davalı—– kullandığı — plakalı araç da davalı ————–Sigorta Şirketi tarafından————- ve —— numaralı poliçelerle sigorta edildiğini ve kaza anında sigortalı olduğunu, davalı ———–. ise hem davalı ——- işvereni hem de kazaya karışan —— plakalı aracın sahibi olduğunu, davalılardan ——— davacı————- bir miktar ödemede bulunduğunu, davacılar bu ödemeleri fazlaya ilişkin hakları saklu tutularak kabul ettiğini, Maddi Tazminat Talepleri; ——- yönünden 40.000,00 TL —- yönünden 40.000,00 TL ——— yönünden 20.000,00 TL. ——— ölümü ile davacılar —— yönünden destekten yoksun kalma tazminatı gündeme geldiğini, keza ölüm nedeniyle vaki bir kısım (——— vb.) maddi giderler söz konusu olduğunu, tüm bu hususların miktarı ancak yargılama ile ortaya çıkabileceğini, davacı —— ölümü nedeniyle 40.000,00 TL manevi tazminat ve fazlaya ilişkin hakların saklı kalmak koşulu ile 100,00 TL maddi tazminat ve fazlaya ilişkin hakların saklı kalmak koşulu ile 100,00 TL destekten yoksun kalma tazminatı, kendisinin yaralanması nedeniyle de 5.000,00 TL manevi tazminat, davacı ————– ölümü nedeniyle 40.000,00 TL manevi tazminat ve fazlaya ilişkin hakların saklı kalmak koşulu ile 100,00 TL maddi tazminat ve fazlaya ilişkin hakların saklı kalma koşulu ile 100,00 TL destekten yoksun kalma tazminatı, davacı ——- ölümü nedeniyle 20.000,00 TL manevi tazminatın kaza tarihinden itibaren işleyecek en yüksek banka reeskont faizi ile birlikte, davalı——— Şirketinden Manevî tazminatlar hariç olarak sadece maddi tazminatlar olmak üzere, davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiş, bu talebini duruşmada tekrar etmiştir.
Davalı—————cevap dilekçesinde özetle;22.09.2008 tarihinde saat 14.30 – 15.00 sıralarında —— gişelerine yaklaşırken davacılardan ——- yönetimindeki — plakalı araç beklenmedik şekilde, davalı yönetiminde seyir halindeki ——– plakalı aracın önünde sağa döndüğünü ve bariyerlere çarptığını, saniyeden daha kısa bir sürede hemen önünde gerçekleşen bu olay sonrasında davalı kendinden beklenebilecek tüm dikkat ve özenle daha vahim bir kazaya sebebiyet vermemek üzere frene bastığını ancak davaya konu kazaya engel olamadığını, —- Ağır Ceza Mahkemesi 2012/630 E. 2013/276 K. Sayılı 16.07.2013 günü kararda davacı—– Asli Kusurlu görüldüğünü, ölüm olayından dolayı suçlu bulunduğunu ve yalnızca müteveffanın babası olmasından ötürü hakkında ceza verilmesine yer olmadığına dair karar verildiğini, davaya konu kaza ve zararlara sebebiyet veren kişinin davacı — olduğunun tespit edildiğinin, bu nedenlerle haksız ve mesnetsiz davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı ——. Cevap dilekçesinde özetle; Kaza tarihinde ————- plakalı aracı kullanan diğer davalı —- kazanın oluşumunda ceza dosya içeriği ve oluşa göre kusuru mevcut olmayıp cezayı gerektiren bir fiili de mevcut olmadığım, Anadolu ——–. Ağır Ceza Mahkemesinin 2012/630 Esas sayılı dosyasında mevcut kaza tutanağı ile bilirkişi raporlarında asli kusurun davacılardan —– ait olduğu belirtildiğini, her ne kadar — mahkumiyetine karar verildiğini söz konusu kararın temyiz edildiğini, davalı şirketin ve —- plakalı aracı kullanan — kusur ve ihmali ile cezayı gerektirir bir fiilinin mevcut olmadığını, kaza tarihinin 22.09.2008 olduğu göz önüne alındığında iki yılı aşkın süre geçtiği açıkça ortada olduğunu, K.T.K. nun 109-90-86 ve B.K. nun 71 ve haksız fiile ilişkin diğer hükümleri ile ilgili diğer kanun ve maddeler uyarınca tüm maddi ve manevi tazminat talepleri zamanaşımına uğradığını, kazanın meydana gelmesinde davalı şirketin herhangi bir kusur veya ihmalinin olmadığını ————- plakalı aracı kullanan — da kusuru mevcut olmadığını, tüm davacılar için talep edilen manevi tazminat talepleri de yerinde olmadığını, hak nefaset kuralları, tazminatın zenginleşme vasıtası olmadığı göz önüne alındığında talep edilen manevi tazminat miktarının yüksek olduğunu, davacılar murisinin anne ve babasının geçimine katkıda bulunduğuna ilişkin kanıtın mevcut olmadığını, haksız ve dayanıksız açılan davanın reddini karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı ————. Cevap dilekçesinde özetle; — plakalı araç, sigortacı şirket tarafından tanzim edilen 01.02.2008-01.02Ç2009 vadeli ——- poliçe nolu zorunlu mali mesuliyet sigorta poliçesi ile sigortalandığını, —– plakalı araç ise 26.05.2008-26.05.2009 vadeli ——- poliçe nolu zorunlu mali mesuliyet sigorta poliçesi ile sigortalandığını, davalı şirket 26.07.2013 tarihinde; —— numaralı poliçeden davacı ——- Şubesi’nin——–sayılı işlemiyle 4.473,60 TL; d,iğer davacı ————— Çarşı Şubesi’nin — kasa 0001 sayılı işlemiyle 4.667,39 TL, 116757107 numaralı poliçeden ise davacı ———-Çarşı Şubesi’nin 00078 ve 0002 sayılı işlemiyle 14.003,13 TL olmak üzere davacı yana toplamda 23.144,12 TL ödemede bulunarak sorumluluğunu yerine getirdiğini, bu hususa ilişkin olarak banka kayıtlarının celbini talep ettiğini, davacı taraf delil listesinde yazılı bulunan delilleri taraflarına tebliğ etmediğini, HMK. 119. Madde f. Fıkrası gereğince iddia edilen her bir vakıanın hangi delillerle ispat edileceği açıkça belirtilmesi gerektiğini, HMK. 119. Madde g. Fıkrası gereğince talep edilen tazminat taleplerinin hukuki sebeplerinin de açık ve net bir şekilde belirtilmesi gerektiğini, bu nedenle davacı taraftan hangi vakıanın hangi delille ispat edileceğini ve tazminat taleplerinin hukuki sebeplerini içerir beyan alınması gerektiğini, ayrıca dava konusu olay ticari iş niteliğinde olmadığını, davacı avans faizine yönelik taleplerinin reddi gerektiğini, ayrıca dava konusunda olay ——– numaralı poliçe açısından niteliğinin menfaat karşılığı olmadan yapılan hatır taşımasına dair Yargıtay İçtihadı uyarınca değerlendirilmesini talep ettiğini, kazadan dolayı açılan İstanbul Anadolu ———-. Ağır Ceza Mahkemesi’nin 2012/630 E. 2013/276 K. Sayılı dosyasının celbini talep ettiğini, Zorunlu Mali Mesuliyet Sigortası meblağ sigortası olmayıp zarar sigortası olduğunu, davacı tarafın uğradığını iddia ettiği zararları aynı zamanda ispat etmesi gerektiğini, dava konusu talep neticesinde plaka sayılı aracın sürücü olan müteveffanın babası —– sayılı poliçe kapsamında talepte bulunması haksız ve hukuka aykırı olduğunu, davacı kaza esnasında söz konusu aracın sürücüsü olup kendi kusurlarından kaynaklanan zarar nedeniyle kendi poliçesinden talepte bulunmasının mümkün olmadığını, bu husus hukukun en temel ilkelerinden biri olan ‘Kimse kendi hukuka aykırı eyleminden yarar sağlayamaz.’ İlkesinin yansıması mahiyetinde olduğunu———-,———– numaralı poliçeye ilişkin talebinin reddini talep ettiğini, diğer yandan kabul anlamına gelmemekle birlikte sigortalı araç sürücüsünün kusurunun tespiti halinde ortaya çıkan zarardan kaynaklanan tazminatın hesaplanması için dosyanın aktüer siciline kayıtlı aktüerya uzmanına gönderilmesini talep ettiğini, temerrüt süresi delillerin (tamamlanmış olması halinde) tümünün davalı şirkete tebliği tarihinden itibaren 8 iş günü geçmesi ile başlayacağını, zira Yargıtay yerleşik içtihatları ve Trafik Sigortası Genel Şartlan B.2 maddesi gereği, hasarın sigorta tazminatı kapsamında yer alıp almadığının, kusur durumunun yani ödemeye esas alınabilecek tüm belgelerin toplanmasından önce Sigorta Şirketi’nin temerrüdü gerçekleşemeyeceğini, açılmış olan haksız ve mesnetsiz davanın davadan önce ödemede bulunulduğunu, davalı şirketin sorumluluğunu yerine getirdiğini, bu nedenle davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkememizce yapılan yargılama ve dosya içeresinde toplanan delillerin bir bütün olarak irdelenmesi sonucu;
Dava, trafik kazası neticesinde oluşan yaralanma ve ölüm olayına bağlı olarak maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir.
22.09.2008 tarihinde, davacı—————- yönetimindeki ————-plaka sayılı araç ile davalı ———— yönetimindeki —————– plaka sayılı araç arasında meydana gelen trafik kazası neticesinde davacı —————yaralandığı ve yolcu konumunda olan davacıların desteği ———— vefat ettiği, davalı yönetimindeki aracın ———–‘ ye ait olduğu ve davalı sigorta şirketi nezdinde ZMSS kapsamında sigortalı olduğu, aynı zamanda davacının kullanımında olan aracın da davalı nezdinde sigortalı olduğu, 18.09.2009 tarihinde davalı sigortaya başvuru yapıldığı anlaşılmıştır.
04.08.2015 tarihli kusur raporunda, meydana gelen kazada davalının % 25, davacının % 75 oranında kusurlu olduğu tespit edilmiştir. İşbu raporun, dosyada mevcut 01.07.2009 tarihli ATK kusur raporu, 11.03.2009 tarihli bilirkişi raporu ile uyumlu oluşu, 2918 sayılı yasa hükümleri doğrultusunda teknik verilere dayalı olarak düzenlenmiş olması sebepleriyle mahkememizce de benimsenmiştir. Benimsenen işbu rapor doğrultusunda, yerleşik içtihatlar kapsamında yapılan emsal ücret araştırması ve sigorta şirketince yapılan ödemeler de dikkate alınarak düzenlenen 26.03.2018 tarihli aktüer bilirkişi ek raporunda özetle, davacı —————-destekten yoksun kalma tazminat alacağının toplam 118.365,02 TL olduğu, tüm davalıların 29.591,97 TL’ den, davalı sigortanın arta kalan kısımdan da sorumlu olduğu, davacı —————– tüm davalıların sorumlu olduğu destekten yoksun kalma tazminat alacağının 28.105,35 TL olduğu tespit edilmiştir. İşbu rapor, emsal ücret araştırması ve sigorta şirketince yapılan ödemeler, kusur raporu, dosyada mevcut poliçe ve ilgi belgeler dikkate alınarak yerleşik içtihatlar doğrultusunda düzenlenmiş olması sebepleriyle mahkememizce de benimsenmiştir.
Benimsenen işbu raporlar doğrultusunda, davacılar tarafından ıslah ile talep edilen destekten yoksun kalma tazminatının kabulüne karar vermek gerekmiştir. Her ne kadar dava dilekçesi ile davacıların ayrıca 100′ er TL maddi tazminat talepleri olmuşsa da, davacı vekilinin duruşmada vermiş olduğu beyanda da geçtiği üzere, maddi tazminatın ispatına yönelik herhangi bir delil sunulmamış olması sebebiyle işbu yönden açılan davanın reddine karar vermek gerekmiştir.
Manevi tazminat taleplerinin irdelenmesinde ise, davacı ———— çocuğunun ölümü nedeniyle 40.000 TL, kendi yaralanması sebebiyle 5.000 TL, davacı—————-çocuğunun ölümü nedeniyle 40.000 TL, davacı————kardeşinin ölümü nedeniyle 20.000 TL manevi tazminat talebinde bulunduğu, kovuşturma aşamasında alınan ATK raporunda, meydana gelen kaza nedeniyle davacı ————-yaralanmasının basit tedavi ile giderilemez ve yaşamını tehlikeye sokan nitelikte olduğu tespit edilmiştir.
TBK’ nun 56. Maddesinde “Hâkim, bir kimsenin bedensel bütünlüğünün zedelenmesi durumunda, olayın özelliklerini göz önünde tutarak, zarar görene uygun bir miktar paranın manevi tazminat olarak ödenmesine karar verebilir. Ağır bedensel zarar veya ölüm hâlinde, zarar görenin veya ölenin yakınlarına da manevi tazminat olarak uygun bir miktar paranın ödenmesine karar verilebilir.” hükmünü içermektedir. Bu madde gereğince yargıcın, özel durumları göz önünde tutarak manevi zarar adı ile hak sahibine verilmesine karar vereceği para tutarı adalete uygun olmalıdır. Takdir edilecek bu tutar, zarara uğrayanda manevi huzuru doğurmayı gerçekleştirecek tazminata benzer bir işlevi olan özgün bir nitelik taşır. Bir ceza olmadığı gibi malvarlığı hukukuna ilişkin bir zararın karşılanmasını da amaç edinmemiştir. O halde bu tazminatın sınırı onun amacına göre belirlenmelidir. Takdir edilecek tutar, var olan durumda elde edilmek istenilen doyum duygusunun etkisine ulaşmak için gerekli olan kadar olmalıdır. 22/06/1966 gün ve 7/7 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı’nın gerekçesinde takdir olunacak manevi tazminatın tutarını etkileyecek özel durum ve koşullar da açıkça gösterilmiştir (Yargıtay ———–. Hukuk Dairesi’nin 2011/10941 E, 2012/13508 K. sayılı kararından). Davalının tali kusurlu davranışı neticesinde davacının ATK raporunda belirtildiği şekilde yaralanması, yine ayrıca tüm davacılar için geçerli olmak üzere kazada çocuğu-kardeşinin ölmesi eylemi nedeniyle davacıların bu olay nedeniyle üzülmemiş, acı ve elem uymamış olması mümkün değildir. Davacılar açısından ayrı ayrı manevi tazminat talep etme şartlarının oluştuğu görülmekle, talep edilen miktar, olayın meydana geldiği tarih ve oluş şekli, kusur oranları, tarafların sosyal ve ekonomik durumları ve dosyaya yansıyan özellikler nazara alınarak yukarıda belirtildiği üzere zarara uğrayanda manevi huzuru doğurmayı gerçekleştirmeye yeterli olduğu yönünde mahkememizde oluşan kanaat doğrultusunda hüküm fıkrasında belirtilen manevi tazminatın davalılardan alınarak davacılara ayrı ayrı verilmesine karar vermek gerekmiş olup aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Maddi tazminat istemiyle açılan davanın KISMEN KABULÜ ile KISMEN REDDİNE,
-29.591,97 TL’ nin tüm davalılardan, 88.773,05 TL’ nin yalnızca davalı sigorta şirketinden olmak üzere toplam 118.362,02 TL destekten yoksun kalma tazminatının davalılardan müştereken ve müteselsilen alınıp davacı —— verilmesine, davalı sigorta şirketi için 01.10.2009 tarihinden, diğer davalılar için 22.09.2008 tarihinden itibaren alınacak tazminata yasal faiz işletilmesine,
-28.105,35 TL destekten yoksun kalma tazminatının davalılardan müştereken ve müteselsilen alınıp davacı ———————- verilmesine, davalı sigorta şirketi için 01.10.2009 tarihinden, diğer davalılar için 22.09.2008 tarihinden itibaren alınacak tazminata yasal faiz işletilmesine,
-Davacıların toplam 200 TL’ lik maddi tazminat talebinin ispatlanamamış olması sebebiyle reddine,
-Karar tarihinde alınması gerekli (88.773,05 TL maddi tazminat yönünden) 6.064,08 TL harcın davacı tarafça peşin olarak yatırılan 2.021,37 harçtan mahsubu ile bakiye 4.042,71 TL harcın davalı sigorta şirketinden tahsili ile hazineye gelir kaydına,
-Karar tarihinde alınması gerekli (57.697,32 TL maddi tazminat yönünden) 3.941,29 TL harcın davacı tarafça peşin olarak yatırılan 479,96 TL harçtan mahsubu ile bakiye 3.461,33 TL harcın tüm davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile hazineye gelir kaydına,
-Davacı taraf (88.773,05 TL maddi tazminat yönünden) kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli ——— esaslara göre ve kabul oranına göre belirlenen 9.851,84 TL vekalet ücretinin davalı sigorta şirketinden alınarak davacıya verilmesine,
-Davacı taraf (57.697,32 TL maddi tazminat yönünden) kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli . deki esaslara göre ve kabul oranına göre belirlenen 6.696,71 TL vekalet ücretinin tüm davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
-Davalılar tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
-Davalılar kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli—–. deki esaslara göre ve ret oranına göre belirlenen müşterek ve müteselsil sorumluluk gereği de dikkate alınarak 200,00 TL vekalet ücretinin davacılardan alınarak davalılara verilmesine,
2-Manevi tazminat istemiyle açılan davanın KISMEN KABULÜ ile KISMEN REDDİNE,
——— ölüm olayına dayalı olarak, 18.000 TL manevi tazminatın 22.09.2008 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılar ——- den müştereken ve müteselsilen alınıp davacı——–verilmesine,
Fazlaya ilişkin istemin reddine,
-Davacının yaralanması olayına dayalı olarak, 2.000 TL manevi tazminatın 22.09.2008 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılar——– den müştereken ve müteselsilen alınıp davacı — verilmesine,
Fazlaya ilişkin istemin reddine,
-20.000 TL manevi tazminatın 22.09.2008 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılar———— AŞ’ den müştereken ve müteselsilen alınıp davacı——- verilmesine,
Fazlaya ilişkin istemin reddine,
-12.000 TL manevi tazminatın 22.09.2008 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılar —-‘ den müştereken ve müteselsilen alınıp davacı — verilmesine,
Fazlaya ilişkin istemin reddine,
-Karar tarihinde alınması gerekli 3.552,12 TL harcın davacı tarafça peşin olarak yatırılan 1.800,00 TL harçtan mahsubu ile bakiye 1.752,12 TL harcın davalılar——-‘ den müştereken ve müteselsilen tahsili ile hazineye gelir kaydına,
-Davacı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli ——– deki esaslara göre ve kabul oranına göre belirlenen 6.070,00 TL vekalet ücretinin davalılar —–‘ den müştereken ve müteselsilen alınıp davacı tarafa verilmesine,
-Davalı —— kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli —. deki esaslara göre ve ret oranına göre belirlenen müşterek ve müteselsil sorumluluk hükümleri de dikkate alınarak 5.630,00 TL vekalet ücretinin davacılardan alınarak davalılara verilmesine,
-Davalı ———- tarafından yapılan 58,00 TL yargılama giderinin davanın red oranına göre belirlenen 11,60 TL nin davacılardan alınarak davalı——————- verilmesine,
-Davalı ——– tarafından yapılan 8,00 TL yargılama giderinin davanın red oranına göre belirlenen 1,60 TL nin davacılardan alınarak davalı ———–verilmesine,
3-Davacı tarafından yapılan tebligat gideri, müzekkere gideri, bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 3.014,00 TL yargılama giderinin davanın kabul oranına göre belirlenen 1.054,90 TL lik kısmının davalı sigorta şirketinden, 632,94 TL lik kısmını davalı ——–, 693,22 TL lik kısmını tüm davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacı tarafa ödenmesine,
4-Dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde talep halinde yatıran tarafa iadesine,
Dair, gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf yolu açık olmak üzere taraf vekilinin yüzüne karşı verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.

Maddi hata düzeltim şerhi;
Her ne kadar hükmün 1 numaralı bölümünün 2. Paragrafında davacıya verilmesine karar verilen toplam tazminat tutarı 118.362,02 TL olarak yazılmışsa da, işbu tutarda sehven rakam hatası yapıldığı, toplam tutarın 118.365,02 TL olduğu anlaşılmakla; davalılarca davacıya ödenmesi gerektiğine karar verilen toplam tazminat tutarı 118.365,02 TL olarak HMK 304 maddesi kapsamında düzeltilmiş olup imza altına alınmıştır.