Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2014/2118 E. 2018/1300 K. 26.12.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 4. Asliye Ticaret Mahkemesi
ESAS NO : 2014/2118 Esas
KARAR NO : 2018/1300
DAVA : İflas (İflasın Ertelenmesi (1. Uzatım))
DAVA TARİHİ : 31/10/2014
KARAR TARİHİ : 26/12/2018
Mahkememizde görülmekte olan İflas (İflasın Ertelenmesi) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA: Davacı vekili 31/10/2014 harç tarihli dava dilekçesinde özetle; kapatılan İstanbul Anadolu 11. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin ——– esas sayılı dava dosyasında görülen iflas erteleme davasında —— tarihi itibariyle müvekkili şirketin iflasının 1 yıl süreyle ertelenmesine karar verildiğini, 1 yıllık süre dolmadan iflas erteleme uzatım talebinde bulunduklarını, müvekkili şirketin borca batık olduğunu, iyileşme ümidinin halen devam ettiğini, aktiflerinin artış oranının pasiflerin artış oranına göre daha yüksek olduğunu iddia ederek; kapatılan İstanbul Anadolu 11. Asliye Ticaret Mahkemesi’nce ——– tarihinde verilen müvekkili şirketin iflasının ertelenmesinin 1 yıl daha uzatılmasına ve mevcut tedbirlerin devamına karar verilmesini talep etmiştir.
MÜDAHİL İSTEMLERİ : Müdahil vekilleri vermiş oldukları müdahale dilekçeleri ile davacı şirketin iflasına karar verilmesini ve tedbir kararının kaldırılmasını talep etmişlerdir.
DAVANIN VE ÇEKİŞMELİ KONULARIN TESPİTİ, DELİLLER, DELİLLERİN TARTIŞILMASI VE DEĞERLENDİRİLMESİ, HUKUKİ NEDENLER VE SONUÇ:
1-Davanın ve çekişmeli konuların tespiti: Dava, İİK’nun 179, 179 a-b ve TTK’nin 376 ve 377’inci maddelerinde düzenlenen iflas ertelemenin uzatılması istemine ilişkindir.
Taraflar arasındaki uyuşmazlığın, “davacı şirketin dava tarihinde borca batık durumda olup olmadığı, davacı şirketin iyileştirme projesi kapsamında mali durumunun düzelip düzelmeyeceği, şirketin aktifinin borçlarını karşılayacak duruma gelmesinin mümkün olup olmadığı” noktalarında toplandığı tespit olunmuştur.
2-Hukuki açıklama; İflasın ertelenmesi, borca batık durumda bulunan şirket tarafından sunulan somut öngörüler içeren, ciddi ve inandırıcı bir iyileştirme projesi çerçevesinde bu durumdan kurtulması kuvvetle muhtemel bulunan kooperatiflerle sermaye şirketleri için öngörülmüş bir hukuki korunma yolu olup, alacaklıların durumunu zorlaştırma ve bir şirket tasfiyesi yolu değildir.
İflasın ertelenmesi için; şirketin borca batık durumda olması, sunulacak ciddi ve inandırıcı bir iyileştirme projesi kapsamında şirketin mali durumunu düzeltebileceğine ilişkin somut veriler ileri sürmesi ve fevkalade mühletten yararlanmamış olması gerekir.
Borca batıklık; şirketin aktifinin şirketin borçlarını karşılayamaması hali olup, TTK’nin 376. maddesinde gösterilen şekilde varlıkların rayiç değerine ve İİK’nin 178(1). maddesinde belirtilen alacaklılar listesinde gösterilenler ile gerçek anlamda tespit edilebilecek diğer borçların tutarına göre belirlenmelidir. Borca batıklığın tespitinde aktiflerin satış değeri dikkate alınmalıdır.
İflasın ertelenmesi projesinin ciddi ve inandırıcı sayılabilmesi için proje unsurlarının şirketin borca batıklıktan kurtularak sürdürülebilir bir mali yapıya kavuşmasına imkan verecek nitelikte olması zorunludur.
İyileştirme projesi sadece şirketin mevcut işleyişinin devamı ve tedbir kararlarıyla borca batıklıktan kurtulabileceğine ilişkin olmamalı, TTK’nun 376(2) maddesindeki nakit sermaye konulması, dış kaynaktan nakit girişi, sermaye artışı, yeni ortak alınması, şirketin mevcut işleyişi sonucu şayet mümkün ise kar ve nakit akışı gibi nesnel ve gerçek kaynakları ve önlemleri içermeli, İİK’nun 179. maddesinde aranan ciddi ve inandırıcı özellikleri haiz olmalıdır.
Borca batıklığın ve iyileştirme projesinin ciddi ve inandırıcı olup olmadığının tespiti, özel ve teknik bilgiyi gerektirmekle bu konuda bilirkişi görüşüne başvurulması zorunlu olduğu gibi projenin ciddi ve inandırıcılığı öncelikle ve özellikle sermaye ve karlılığın ne şekilde arttırılacağı ve borca batıklıktan kurtulmanın ne şekilde sağlanacağı somut, belgelere dayalı ve gerçekçi bilgi ve öngörülerden yola çıkılarak tespit edilmelidir.
Ertelemenin uzatılmasını isteyen davacı şirketin mali durumu yargılama sonuna kadar her aşamada mahkemece incelenmeli ve iyileştirme projesinin uygulanabilir olup olmadığı denetlenmelidir.
3-Deliller, delillerin tartışılması ve değerlendirilmesi, hukuki nedenler ve sonuç:
Somut davada, davacı şirket iflas ertelemesinin uzatılması talebi ile 31/10/2014 tarihinde başvurmuş, mahkememiz ——— tarihli tensip zaptı ile “Kapatılan İstanbul Anadolu 11. Asliye Ticaret Mahkemesinin ——– Esas sayılı dosyasında verilen ——– tarihli tedbir kararlarının devamına” karar verilmiştir.
Mahkememizce, davacı şirketin dava tarihinde borca batık durumda olup olmadığı, davacı şirketin iyileştirme projesi kapsamında mali durumunun düzelip düzelmeyeceği, şirketin aktifinin borçlarını karşılayacak duruma gelmesinin mümkün olup olmadığının tespiti için gerekli deliller toplanıp, alanında uzman bilirkişi heyetinden rapor ve ek rapor alınarak uyuşmazlığın çözümü yoluna gidilmiştir.
Buna göre;
a) Dava tarihinde davacı şirketin borca batık olup olmadığı hususunda inceleme ve gerekçe: Mahkememizce bilirkişiler Makine Yüksek Mühendisi Prof. Dr. ———- İnş. Yüksek Mühendisi —- Yeminli Mali Müşavir ———- oluşan bilirkişi heyeti tarafından düzenlenen ——— tarihli bilirkişi raporu ile davacı şirketlerin tesis, makinalar, demirbaşlar, taşıtlar, haklar, özel maliyetler, stoklar, gayrimenkuller ve belgeler üzerinde inceleme yapılarak davacı şirketin dava tarihi itibariyle rayiç değerlerinin ve borca batık olup olmadığının tespit edildiği, bilirkişi heyeti tarafından düzenlenen raporda, —— tarihi itibariyle davacı şirketin toplam borçlarının, toplam aktiflerini —— TL tutarında aştığı, dolayısıyla aktif toplamının şirket borçlarını karşılayamaz, diğer bir ifadeyle borca batık durumda olduğu tespit edilmiştir.
Bu bilirkişi raporları dosya kapsamına uygun, gerekçeli, denetime elverişli ve yeterli bulunduğundan mahkememizce de hükme esas alınarak aynen benimsenmiş ve davacı şirketlerin dava tarihinde borca batık olduğu kanaatine varılmıştır.
b)Davacı şirketin iyileştirme projesi kapsamında mali durumunun düzelip düzelmeyeceği, şirketin aktifinin borçlarını karşılayacak duruma gelmesinin mümkün olup olmadığı hususunda inceleme ve gerekçe: Mahkememizce ——– tarihli Tensip Zaptı ile davacı şirket hakkında Kapatılan İstanbul Anadolu 11. Asliye Ticaret Mahkemesi —– Esas sayılı İflas Erteleme talepli dava dosyasında ——– tarihli Ara Kararla verilen İİK’nin 179/b maddesindeki tedbirlerden yararlandırılma kararının ve denetim kayyımı olarak atanan Prof. Dr.———- denetim kayyımlığı görevlerinin devamına karar verilmiştir.
Davacı şirketle ilgili denetim kayyımları tarafından kayyım raporları düzenlenmiştir.
15/10/2015 tarihli ilk kayyım raporunda özetle; “Şirketin iyileştirme projesinin lokomotifi olan ————– projesinde şirket, inşaatını ve mekanik montajını yaptığı, yeni etilen fırınının Kesin Kabul aşamasına gelmiştir. Hali hazırda, sistemdeki sorunları giderme çalışmaları devam etmekte ve ülkede yaşanan elektrik kesintisinden kaynaklanan gecikme sonrası Kesin Kabul için yapılacak Performans testine hazırlanılmaktadır. Şirket yetkilileri görüşmekte oldukları yeni projeleri almakta başarılı olamadıklarını,———— işinde, işverenin, ———- iflas eretelemede olduğunu eğrendiklerinde teminat oranlarını aşırı artırdıklarını ve zorluklar çıkardıklarını, ———– projesini yürütemediklerini ve iflas erteleme’nin yeni iş almayı zorlaştıran etkisi olduğunu ve halihazırda yapılan görüşmelere rağmen yeni bir proje alamadıklarını belirtmektedirler. Ayrıca, şirketin iş bitirme belgelerinin değerinin çok yüksek olduğunu, bu nedenle şirketin hisselerine önemli bir grubun talip olduğunu, anlaşma sağlanması halinde, şirkete kaynak sağlanması ve şirket alacaklılarına borçların ödenmesi şartıyla hisse devri yapılmasının planlandığını belirtmişlerdir.” yönünde görüş bildirilmiştir.
30/03/2016 tarihli kayyım raporunda özetle; “Şirketin iyileştirme projesinin lokomotifi olan———- projesi tamamlanmış, ancak yapılan hatalı uygulamaların düzeltilmesi ve özellikle son donemde ortaya çıkan olumsuzluklarında etkisi ile bu projenin karlılığı olumsuz gelişmiştir. ——— sıkıntısını aşamayan şirket ——– Projesinden çıkmış, ——— Projelinin banka teminat mektuplarını da temin edemeyince bu projeyi gerçekleştirme şansının da ortadan kalktığı anlaşılmıştır. Kanaatimizce bu gelişmeler ışığında, şirketin iyileştirme projesini gerçekleştirme umudu olumsuz etkilenmiştir. Ortakların moralitesininde, şirketi borca batıklıktan çıkarma iradesini göstermekten uzak olduğu kanaatindeyiz…” yönünde görüş bildirilmiştir.
25/09/2016 tarihli kayyım raporunda özetle; “Bir önceki kayyım raporumuzdada belirtildiği üzere, şirketin iyileştirme projesini gerçekleştirme ihtimali ortadan kalkmıştır. Ortaklar faaliyetleri sürdürme moralitesini yitirmiş ve şirket gayrıfaal hale gelmiştir. Şirket yetkililerinin tek umudu şirketin iş bitirme belgelerini kullanarak iş alabilecek bir müşteriye şirketin satışıdır. Heyetimize, bu konuda ciddi görüşmeler yaptıkları ve gerçekleştirmeleri halinde alıcının, şirket borçlarını tasfiye etmeyi kabul edecekleri yönündedir. Netice itibari ile Kayyım heyetine aylardır kayyım ücreti dahi ödeyemeyen ve nakit döngüsünü sıfırlamış olan şirketin faaliyetlerini sürdürmesinde yarar bulunmadığı kanaatine varılmıştır…” yönünde görüş bildirilmiştir.
——– tarihli kayyım raporunda özetle; “Şirketin 1 yıldır herhangi bir faaliyeti bulunmamakta ve tarafımızdan hiçbir onay alınmamaktadır. Şirketin ortakları değişmiş ve tescil ve ilzam yetkileri değişmişse de yeni şirket ortağı ve müdürü ile ilgili temsil ve ilzamla ilgili hiçbir yönetim kararı tarafımızdan onaylanmamıştır. Ayrıca duruşmada beyan edildiği gibi herhangi bir yapılandırma da bir yıldır tarafımızdan onaylanmamıştır. Diğer taraftan iflas erteleme masraflarından sayılan kayyım ücretleri de bir yıldır yapılmamaktadır.” yönünde görüş bildirilmiştir.
Bilirkişiler Makine Yüksek Mühendisi Prof. Dr.——— İnş. Yüksek Mühendisi ——— SMM ——— tarafından düzenlenen ——– tarihli ek bilirkişi raporunda; “Şirket Aktiflerinin satış değeri esas alınmak suretiyle düzenlenen ara bilanço sunuçlarına göre, şirketin —— tarihi itibariyle toplam borçlarının toplam aktiflerini – —— TL tutarında aştığı, dolayısıyla aktif toplamının borçlarını karşılayamadığı, diğer bir ifadeyle de şirketin borca batık durumda bulunduğu…” yönünde görüş bildirilmiştir.
Dosyaya sunulan bilirkişi raporlarının ve kayyum raporlarının incelenmesinde; 19/06/2015 tarihli bilirkişi kök raporunda; 31/03/2015 tarihi itibariyle davacı şirketin toplam borçlarının, toplam aktiflerini 4.218.689,92 TL tutarında aştığının bildirildiği, 15/10/2018 tarihli bilirkişi ek raporunda; 31/08/2018 tarihi itibariyle davacı toplam borçlarının toplam aktiflerini 12.333.453,09 TL tutarında aştığının bildirildiği, 31/03/2015 – 31/08/2018 tarihleri arasında şirket borcunun 8.114.763,17 TL arttığı, şirketin aktifinin borçlarını karşılayacak duruma gelmesinin mümkün olmadığı, kayyım ücretlerinin dahi ödenemediği anlaşılmıştır.
Tüm bu nedenlerle, başta kayyım raporları, mahkememizce usul, yasa ve dosya kapsamına uygun görülen denetime elverişli nitelikteki bilirkişi kurulu rapor ve ek raporları olmak üzere tüm dosya kapsamından, davacı şirketin dava tarihinde borca batık olduğu, baştan itibaren hiçbir düzelme göstermediği, borca batıklıktan çıkma eğilimi göstermediği ve göstermesinin de mümkün olmadığı, bu hali ile iyileştirme projelerini gerçekleştirmesi ve borca batıklıktan çıkmasının imkansız hale geldiği, bilirkişi raporlarında da belirlendiği üzere davacı şirketin iyileştirme projesinde yer alan hedeflerini gerçekleştirmediği ve gerçekleştirmesinin mümkün olmadığı, alacaklıların davanın açıldığı tarihe göre durumlarının sundukları dilekçelerde de belirttikleri şekilde daha kötü olduğu, kayyım ücretlerini dahi ödeyemediği, bilirkişi kurulu raporlarında da belirtildiği üzere iflas halinde alacaklılarının durumlarının daha kötü olmayacağı, davacı şirketin inandırıcı nitelikte iyileştirme projesi sunmadığı, yeni kaynak yaratmaya ve şirketin borca batıklıktan kurtulmasına yönelik hiçbir tedbir almadığı, yaptığı ciro ve kar miktarları ile borçlarını ödemesinin mümkün bulunmadığı, davacı şirketin iflasın ertelenmesi taleplerinin yukarıda ikinci bentte açıklanan iflas erteleme kurumuna ilişkin ilkelerin uygulanabilirliğinin mümkün bulunmadığı, tedbirlerin devamının ve yargılamaya devam edilmesinin alacaklıların durumlarının daha da kötüleşmesine yol açacağı, davanın hiçbir aşamasında iflas erteleme koşullarının oluşmadığı, buna karşın hüküm tarihi itibariyle iflas koşullarının oluştuğu kanaatine varılmıştır.
c)Sonuç: Sonuç olarak koşulları oluşmadığından davacı şirketin iflas erteleme isteminin reddi ile davacı şirketin iflasına karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan gerekçelerle;
1-Davacının iflasın ertelenmesi isteminin reddi ile;
Borca batık olduğu belirlenen —– Ticaret Sicil Müdürlüğünün —– sicil numarasında kayıtlı davacı —- ——- İFLASINA,
2-İİK.nun 165(1)maddesi uyarınca iflasın —– günü saat 12:40 itibariyle açılmasına,
3-İİK.nun 166(1)maddesi uyarınca iflasın açıldığının derhal İstanbul Anadolu İflas Dairesi ile ilgili yerlere bildirilmesine,
4-İİK.nun 166(2)maddesi uyarınca İflas Dairesince gerekli bildirim ve ilanların derhal yapılmasına,
5-Mahkememizce bu dava nedeniyle alınan tüm ihtiyati tedbirlerin kaldırılmasına,
6-Atanan kayyımların görevine son verilmesine,
7-Kısa karardan sonra gerekçeli kararın bir örneğinin de İst. Anadolu İflas Dairesine gönderilmesine,
8-Harçlar yasasına göre alınması gerekli 35,90 TL harcın, dava açılırken davacı tarafından yatırılan 25,20 TL harçtan mahsubu ile bakiye 10,70 TL harcın davacıdan tahsili ile hazineye irad kaydına,
9-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
10-Bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatıran tarafa iadesine,
Dair, davacı şirket temsilcisi ——— müdahil—– vekili Av. ———, müdahil——– vekili Av. ——- müdahil—– Vekili Av.——–, müdahil —– vekili Av. ——- müdahil ——- vekili Av. — müdahil —– vekili Av. ——— müdahil—- vekili Av. —— müdahil —– vekili Av. — müdahil – vekili Av. ——–müdahil ——– Vekili Av.—–, müdahil —- vekili Av. – yüzlerine karşı, diğer müdahillerin yokluğunda, kararın tebliğinden itibaren 10 günlük yasal sürede Yargıtay’a temyiz kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 26/12/2018