Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2014/1593 E. 2019/750 K. 31.12.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/1321 Esas
KARAR NO : 2019/1052

DAVA : Tazminat (Özel Sigorta Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 02/11/2018
KARAR TARİHİ : 12/11/2019

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Özel Sigorta Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı şirkete sigortalı —-malik ve işleteni olduğu —- — tarihinde ———-Plakalı araca çarparak araçta hasar ve değer kaybı meydana gelmesine sebebiyet verdiğini, davalıya sigortalı araç sürücüsü dosya kapsamındaki maddi hasarlı trafik kazası tespit tutanağından da anlaşılacağı üzere, kazanın oluşumunda %100 kusurlu olduğunu,—-plakalı araç —- Nolu Zorunlu Mali Mesuliyet Poliçesi ile davalıya sigortalı olduğunu, davalı hasarın tamamından ve değer kaybından poliçe limitleri dahilinde sorumlu olduğunu, kaza akabinde müvekkili tarafından hasarın tespiti amaçlı ekspertiz atanmış ve aracın tamir bedeli olarak KDV dahil 13.327,90 -Tl tespit edildiğini, yapılan ekspertize rağmen davalı tamir bedelini Ödemekten imtina ettiğini, bu nedenlerle taraflar arasındaki hasar bedeli ve değer kaybı hasarına ilişkin uyuşmazlık sebebi ile talep edebileceği miktarın bilirkişi marifeti ile tespit edilmesinden sonra alacak miktarını belirlenecek miktar kadar arttıracağını, fazlaya ilişkin haklarının saklı kalmak kaydıyla, şimdilik—–hasar bedeli ile 100,00-TL değer kaybı bedelinin ve 250,00 TL ekspertiz ücretinin poliçe limitleri dahilinde muhatap şirketin temerrüt tarihi olan — tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte tahsilini, her türlü başvuru, yargılama gideri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesini karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; —– tarihli kazaya karıştığı belirtilen —-plakalı araç, —— nezdinde —— numaralı —–vadeli Zorunlu Mali Sorumluluk Sigorta Poliçesi (Trafik Poliçesi) ile sigortalı bulunmakta olduğunu kaza tarihi itibariyle teminat limiti araç başına ——-, müvekkili şirketin sorumluluğunun sigortalısının sorumluluğu ve nihayetinde poliçe teminatı ile sınırlı olduğunu, kazaya karışan araçta meydana gelen tüm alacaklar temlik edilmiş olduğunu, işbu temlik sözleşmesinin hukuka aykırılık teşkil etmekte olduğunu, her ne kadar TBK Md. 183 gereğince alacağın temliki gerçekleştirilmişse de, sigorta alacakları nitelikleri gereği temlik edilemeyeceğini, Md. 183’e göre kanun, sözleşme ve işin niteliği gereği engel bulunmayan alacaklar, borçlunun rızası gerekmeksizin üçüncü şahıslara temlik edilebilineceğini, ancak söz konusu alacak bir sigorta alacağı olduğu için kanunen sigortacılık faaliyetinin yetkili olmayan kişilerce yürütülmesinin söz konusu olduğunu, sigorta alacağı adi alacak niteliğinde olmadığından ve ileride tahsil edilip edilmeyeceği belirli olmadığından aslında rizikonun temliki olduğunu ve kanunen sigortacılık faaliyeti olduğunu, temlik alan da sigortacı olmadığından yapılan temlikin geçersiz olduğunu ve davanın husumet yokluğundan reddi gerektiğini, bu hususla ilgili olarak daha önce İstanbul —–. Asliye Ticaret Mahkemesi nezdinde görülen —– kararında da sigorta şirketi lehine hüküm kurulduğunu ve itirazların haklı görüldüğünü bu nedenlerden davanın reddine karar verilmesini, müvekkili şirketin dava açılmasına keyfi ve haksız olarak sebep olmadığından, yargılama giderlerinden sorumlu tutulmamasına karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE
Dava, haksız fiil sonucu meydana gelen zararın tazminine ilişkindir.
Temlik alan davacı vekili, davalı şirkete sigortalı—– Plakalı araç———- Plakalı araca %100 kusurlu bir şekilde çarparak araçta hasar ve değer kaybı meydana gelmesine sebebiyet verdiğini ve davalının meydana gelen zarardan sorumlu olduğunu iddia etmekte, davalı ise temlik verene karşı herhangi bir sorumluluğunun olmadığını, temliğin geçersiz olduğunu savunmaktadır.
Mahkememizce , hasar dosyası, kaza tespit tutanağı ve taraflarca ibraz edilen deliller dosya içerisine alınıp kusur ve hasar tespiti için dosyanın makine mühendisi bilirkişiye tevdine karar verilmiştir.
Kaza Tutanağı’ davaya konu edilen trafik kazasının meydana gelişinde; –
Sürücü —– plâkalı araç ile 19. cadde üzerinde seyretmekteyken, KTK md 57a,b uyarınca, —-ile kesişen kavşak yerine geldiğinde, fren yaparak yavaşlaması ve kavşaktaki trafik şartlarına göre uyması ve ana yoldan sol taraftan gelerek kavşağa girmekte olan diğer araca öncelik tanıması gerekirken, aracı gördüğünde fren yapmasına rağmen duramayarak, otosunun ön kısmı ile, diğer araca sağ yan kısmından çarpmış olmasında, tamamen ve % 100 oranında KUSURLU olduğu,
Sürücü —–plâkalı dalan ———– seyretmekte olduğı sırada yolun gidişine göre sağ tarafında bulunan — gelerek, kontrolsuz şekilde çıkan —– plâkalı aracın, otosuna sağ yan kısmından çarpmış olmasında yapabilecek haraket, kaçabilecek yer,alabilecek önlemi ve de ihlâl etmiş olduğu herhangi bir trafik kuralı da bulunmadığından, kusursuz olduğu,
Yapılan incelemeler neticesinde, tespit edilerek ekspertiz raporunda hesaplanan hasarlarla ilgili onarını bedellerinin, gerek yeni verilen parçalar olarak, gerekse tüm onarım ve işçilik bedelleri olarak, kaza tarihindeki normal piyasa rayiçlerine uygun olduğu, (KDV dahil) hesaplanan 13.327,90 TL tutarındaki hasar onarım bedellinin, gerek yeni temin edilmesi öngörülen parçaların ve gerekse tüm onarım ve boya işleri bedellerinin, o tarihteki normal piyasa rayiçlerine uygun değerlerde olduğu,: değerlerde olduğu,
Aracın onarım sonrasındaki durumu ile aracın orjinal yapısının (belirli miktarda) kesinlikle olumsuz etkilendiği, bu çerçevede aracın hasarlarının yetkili servisinde ve tamamen orijinal parçalâr temini ile teknik şartlarda onarımından sonra, kaza tarihi itibarı ile maruz kaldığı değer kaybı miktarının—- olduğu, davacı tarafından talep edilen ekspertiz ücretinin hasar tespiti için zorunlu gider olarak kabul edilemeyeceği anlaşılmakla taleple bağlılık ilkesi de dikkate alınarak davanın kısmen kabulüne dair aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerekmiştir.
HÜKÜM : Yukarıda Açıklanan Nedenlerle;
1-Davanın KISMEN KABULÜNE,
——hasar bedeli tazminatı, —- değer kaybı tazminatı olmak üzere toplam —- tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
2-Fazlaya ilişkin taleplerin reddine,
3- Harçlar Kanununa göre alınması gerekli —– harcın, davacı tarafından yatırılan —–peşin harçtan mahsubu ile bakiye —- davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
4- Davacı tarafından yatırılan —–harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5- Davacı tarafından tebligat, posta, müzekkere gideri ve bilirkişi ücreti olarak sarf edilen —– yargılama giderinin davanın kabul oranına göre —- davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6- Kabul edilen dava yönünden—- göre davacı lehine takdir olunan —- vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7- Ret olunan dava yönünden—-göre davalı lehine takdir olunan —-vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
8- Dosyada mevcut gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatıran tarafa iadesine,
Dair tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde BAM nezdinde istinaf yolu açık olmak üzere davacı vekilinin yüzüne karşı verilen karar okundu. Usulen anlatıldı.