Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2014/1584 E. 2018/261 K. 22.03.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İstanbul Anadolu
4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2014/1584 Esas
KARAR NO : 2018/261

DAVA : Alacak
DAVA TARİHİ : 09/07/2010
KARAR TARİHİ : 22/03/2018

Mahkememizde görülmekte olan Alacak davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 10.08.2002 tarihinde —- yönetimindeki —- plakalı transit kamyonetin —- istikametine giderken —- birkaç metre sonra şarampole yuvarlandığı, bu esnada araçta bulunan —-‘in önce yaralandığı ertesi gün 11.08.2002 tarihinde de vefat ettiği, araçta bulunan 14 kişinin de yaralandığını, kazada yaralanan 14 kişiden biri olan —-‘in Özürlü kaldığı ve tüm vücut fonksiyonlarında ki organ kaybının %70 civarında olduğunu, araç sürücüsü —-‘ın sabit taksirle bir kişini ölümüne, birden çok kişinin yaralanmasına sebep olmak suçundan— Ağır Ceza Mahkemesi —- E, — K sayılı kararı ile 1 yıl 9 ay 20 gün hapis cezası aldığı ve 5237 sayılı yasanın 231/5. Maddesi gereği hükmün açıklanmasının geriye bırakıldığını, olayda bir kişini ölümüne ve birden çok kişinin yaralanmasına sebebiyet verildiğinden kaza, ceza yasaları anlamında haksız eylem niteliğinde olduğundan uzamış ceza zamanaşımının söz konusu olduğunu, —-plaka nolu aracın kaza tarihi olan 10.08.2002 tarihinde —- adına kayıtlı poliçe ile ilgili sigorta şirketine sigortalı olduğunu, kaza nedeniyle özürlü kalan —‘in iş gücü kaybı hesabının yapılarak poliçe kapsamındaki 11.000, TL. nin davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiş, bu talebini duruşmada tekrar etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Dava dışı —-‘a ait aracın 29.12.2001/2002 tarihlerinin kapsayan trafik sigorta poliçesi ile sigorta şirketlerince sigortalı olduğunu, poliçeden dolayı sakatlanma ve ölüm halinde azami sorumluluk limitinin 11.000,00 TL. olduğunu ve sigortalı araç sürücüsünün kusur oranında ve zarar nispetinde olduğunu, kabul anlamına gelmemek kaydıyla davacı tarafın ticari faiz talep etmesine rağmen hükmedilmesi gereken faizin yasal faiz olması gerektiğini, dava konusu kazanın haksız fiilden kaynaklandığını ve ticari faiz talep edilemeyeceği ve davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkememizce yapılan yargılama ve dosya içeresinde toplanan delillerin bir bütün olarak irdelenmesi sonucu;
Dava, trafik kazası neticesinde davacıda oluşan maluliyet nedenine dayalı olarak maddi tazminat istemine ilişkindir.
10.08.2002 tarihinde, dava dışı —-yönetimindeki — plaka sayılı araç ile yapmış olduğu tek taraflı trafik kazası neticesinde davacının yaralandığı, olay tarihi itibariyle — plaka sayılı aracın davalı sigorta şirketi nezdinde ZMSS kapsamında sigortalı olduğu anlaşılmıştır.
Davaya konu olaya ilişkin olarak —- ACM’ nin —- Esas sayılı dosyası ile yapılan yargılama neticesinde dava dışı —-‘ in cezalandırılmasına karar verildiği, işbu dosya içeriği itibariyle de, uzamış ceza zamanaşımı gereği, davalının zamanaşımı itirazlarının yerinde olmadığı değerlendirilmiştir. İşbu dosyada da sürücünün tek ve tam kusurlu olarak kabul edilmiş olması, kazan tek taraflı oluşu dikkate alınarak usul ekonomisi gereğince dava dışı araç sürücüsünün tek ve tam kusurlu olduğu kabul edilerek kusura ilişkin rapor alınmasına gerek görülmemiştir.
Dosyada mevcut bilgi ve belgeler doğrultusunda alınan;
03.05.2017 tarihli maluliyet raporunda, kalıcı maluliyetin % 77 oranında, geçici iş göremezlik süresinin 9 ay olduğu,
12.12.2017 tarihli aktüer raporunda, daimi ve geçici iş göremezlik toplam tazminat tutarının 371.465,52 TL olduğu ancak, poliçede kişi başına teminat limitinin 11.000 TL olduğu tespit edilmiştir.
03.05.2017 tarihli maluliyet raporunun, tedavi evraklarının değerlendirilmesi neticesinde ilgili olay tarihi itibariyle yürürlükte bulunan tüzük hükümleri doğrultusunda düzenlenmiş olması sebebiyle; 12.12.2017 tarihli aktüer raporunun, dosyada mevcut tüm bilgi ve belgelerin değerlendirilmesi neticesinde teknik verilere dayalı Yargıtay içtihatlarına uygun olarak düzenlenmiş olması sebebiyle, işbu raporlar mahkememizce benimsenmiş olup hükme esas alınmıştır.
Davalı sigortanın, poliçe kapsamında ödemekle yükümlü olduğu 11.000 TL maluliyet tazminatı yönünden davanın kabulüne dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
Açılan davanın KABULÜ ile,
Davacının fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere 11.000,00 TL maluliyet tazminatının dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınıp davacıya verilmesine,
Karar tarihinde alınması gerekli 751,41TL harcın davacı tarafça peşin olarak yatırılan 164,00 TL harçtan mahsubu ile bakiye 587,41 TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
Davacı tarafından yapılan tebligat gideri, müzekkere gideri, bilirkişi ücreti ve ATK rapor ücreti olmak üzere toplam 1.826,05 TL yargılama gideri ve davacı tarafından peşin olarak yatırılan 164,00 TL harç toplamı 1.990,05 TL nin davalı taraftan tahsili ile davacı taraf ödenmesine,
Davacı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli A.A.Ü.T. deki esaslara göre belirlenen 2.180,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde talep halinde yatıran tarafa iadesine,
Dair, gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf yolu açık olmak üzere davacı vekilinin yüzüne karşı verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.22/03/2018