Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2014/1563 E. 2023/119 K. 09.02.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2014/1563 Esas
KARAR NO: 2023/119
DAVA: İtirazın İptali
DAVA TARİHİ: 09/10/2014
KARAR TARİHİ: 09/02/2023

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali davasının yapılan açık yargılaması sonunda,

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle: müvekkilinin uzun süredir Davalı—— müşterisi olduğunu,——– davaya koru —– hesapları ve bunların dışında muhtelif şahsi ve müşterek hesaplarının bulunduğunu, dava konusu —- vadesinin —– söz konusu ——–ödemekten imtina ettiğini, davacı tarafından —— no.lu ihtarnamelerin keşide edilerek mevduatın ödenmesinin ihtar edildiğini, dava konusu mevduatların ihtarnamelere karşı vadelerinde ödenmediğinden—— ilamsız icra takibine girişildiğini, davalı —– icra takibine haksız olarak itiraz edildiği, ——maddesi gereği mevduat sahiplerinin mevduatlarını alma haklarının sınırlandırılamayacağını, mevduat kabulü ile oluşan sözleşme gereğince —— parasının istendiğinde veya belirlenen vadede iade edilmesinin zorunlu olduğunu, bu nedenle talep edilen mevduatları ödemeyen bankanın temerrüde düşeceğini, davalı Banka’nın en geç vade tarihlerinde——— ile banka kayıtlarının birbirini tutmaması halinde hesap cüzdanına itibar edilmesi gerektiğini,—– da hesap cüzdanlarında yer alan “banka kayıtları ile hesap cüzdanı arasında uyuşmazlık olması halinde banka kayıtlarının esas alınacağına şeklindeki kayıtların Borçlar Kanunu 99 ve 100.maddeleri karşısında geçersiz olduğunu, Banka’nın icra inkar tazminatı ödemesi gerektiğini, Davalı Banka’nın —– icra dosyasına ödendiğini iddia ederek itirazda bulunduğunu, bu itirazın gerçek dışı olduğunu, itirazda bahsedilen ———– sayılı icra dosyasının dayanağı —- bakiyesi olduğunu, o icra takibine yapılan dayanağın hesap cüzdanında yer alan meblağ olduğunu, bu müşterek hesabın—— müşterek bir hesap olduğunu, davaya konu hesabın farklı bir hesap olduğunu, Davacı’nın şahsi hesabı olduğunu, Davalı —– “her iki hesap arasında irtibat bulunduğundan dava konusu mevduatın müşterek hesaba aktarıldığı” şeklindeki savunmasının gerçek dışı olduğunu, bir mudinin şahsi mevduatının bilgi ve talimatı olmaksızın müşterek hesap sahiplerinin mevduatı haline dönüştüğünü, Davalı Banka’nın itirazında ————hesabı ile bağlantılı olduğu tespit edilen ve aralarında işbu takibe konu hesapların da bulunduğu hesapların —– dosyasına ödendiği” ifadesinin yer aldığını, Davacı’nın murisi —— tarihinde vefat ettiğini, davaya konu mevduatın ise Davacı’nın şahsi faaliyetlerinden elde edilen ve —- tarihinde —- yatırılan paralar olduğunu, bu paraların yaklaşık 3 yıl önce vefat eden —-mevduatı ile ilişkili olmadığını, Davalı —— kendi personelinin —-müşterek hesaptan zimmetine geçirdiği meblağları karşılamaktan imtina etmek için haksız ve hukuk dışı iddialarda bulunduğunu, Davalı Banka’nın hem —– müşterek hesap bakiyesini hem de davaya konu —-şahsi hesapların bakiyesini ödemek zorunda olduğunu, Davalı Banka çalışanı —- davacının —- hesabı üzerinden zimmet suçu işlerdiğini, Davalı Banka’nın ise bu şekilde oluşan açığı Davacı’nın diğer bir hesabından kapatmaya çalıştığını, Türk Ticaret Kanunu hükümleri ve —– istinaden temerrüt tarihinde ticari işler için geçerli olan temerrüt (avans) faizinin talep olunduğu iddia edilmiş olup, açıklanan nedenlerle Davalı Banka’nın ——– dosyasında yapılan takibe itirazının İİK 67. Ve ilgili maddeleri uyarınca iptaline, hüküm alınan meblağın %40’ından az olmamak üzere icra inkar tazminatı ödemesine, yargılama harç ve masrafları ile avukatlık ücretinin Davalı Banka’ya yükletilmesine karar verilmesi talep ve dava etmiştir.

SAVUNMA:Davalı vekilinin cevap dilekçesinde, özetle, davacının, Davalı Banka’nın ——- nolu hesaplarına ait cüzdan bakiyeleri esas alınarak —– tarihinde takip yaptığını, bu takipten daha önce Davacı —-, dava dışı —— tarafından Davalı Banka aleyhine —– dosyasından ilamsız takip yapıldığını, bu takibe dayanak olarak ——– nolu ve bu hesapla bağlantılı hesaplar” gösterildiğini, bu sebeple işbu dava konusu —– tarihli bakiyeleri —-dahil olmak üzere —- hesapla bağlantılı tüm hesap bakiyelerinin —-sayılı dosyasına yatırıldığını, ——sayılı dosyalarından yapılan takip dayanağı hesapların numaralarının birbirinden farklı olsa dahi tüm bu hesapların kaynağının Davacı’nın da mirasçısı olduğu merhum—- ait hesaplar olduğunu, Davacı’nın da dahil olduğu ——- varisleri tarafından Davalı Banka aleyhine —— dosyadan takibe geçilirken——- ibaresinin kullanıldığı, Bankaca —–ibaresinin dikkate alınarak müteveffa ——–no.lu yatırım hesabından aktarılan —– ile açılan —– hesabı ile bağlantılı olduğu tespit edilen işbu davaya konu hesabın bakiyesinin —- sayılı dosyaya yatırıldığını, Davacı’nın anılan hesaplarda bakiye parasının kalmadığını, bu sebeple işbu davaya konu takibin mükerrer olarak yapıldığını, bu sebeple —- tarihinde tebliğ edilen ödeme emrine yasal süresi içinde itiraz edildiğini, dava konusu hesapların —–no.lu müşterek hesaptan ve —- nolu murise ait ana hesaptan bağımsız ve tamamen ayrı düşünülemeyeceğini, Davacı talebinin dayandığı hesapların muris ——sahte imzalarla müşterek hale getirilen hesabı ile bağlantılı olduğunu, dava konusu hesap bakiyelerinin davacıya ödenmiş olduğunu, dolayısı ile Davacı’nın Davalı —— dava konusu hesap nedeniyle alacağının bulunmadığı yönünde cevap verildiğini, bu sebeple alacak talebinin temerrüt söz konusu olmadığından faizin, alacak likit bulunmadığından icra inkar tazminatı taleplerinin reddi ile, haksız ve hukuki dayanaktan yoksun davanın reddi, yargılama harç ve giderleriyle vekalet ücretinin davacıya yükletilmesi talep ve beyan edilmiştir.

İNCELEME ve GEREKÇE : —– müzekkere yazıldığı anlaşıldı. Mahkememiz tarafından aldırılan —- tarihli bilirkişi raporunda özetle; “- Dava konusu —-hesap bakiyelerinin, Davacı tarafından icra takip talebinde belirtildiği gibi —– tutarında olduğu,
– Talep konusu —- no.tu mevduat hesap bakiyelerinin, —- müşterek hesaba aktarılarak —-icra dosyasına ödendiği ve uyuşmazlık konusu —— sayılı dosyasındaki takibin başlatıldığı sırada, takip tarihi itibariyle talep konusu hesap bakiyelerinin sıfır olduğu,- Bu iştem için Davacı tarafından verilen herhangi bir virman talimatının bulunmadığı ancak —-dosyası ile, müşterek başlatılan takip talebinde, Davacı — dava dışı —- tarafından, Davalı—— hesaplarının “ve bu hesapla bağlantılı olan hesapların bakiyesi” — şeklinde talepte bulunulduğu,-Sayın Mahkeme’nin diğer icra takibine yapılan bu ödemenin geçerli olduğuna karar vermesi halinde Davacı’nın —-dosyasında talep ettiği alacağının bulunmadığı” hususları tespit edilmiştir.
Mahkememiz tarafından aldırılan — tarihli bilirkişi raporunda özetle; ” – Davacı —, davalı —— Şubesi’nin müşterisi olduğu, davacının, davalı banka nezdinde, davaya konu —– numaralı vadeli hesapları dışında, vadeli, vadesiz ve yatırım hesabı olmak üzere muhtelif şahsi ve annesi ——- ile birlikte müşterek hesaplarının bulunduğu,
– Davalı —–nezdinde açılan çok sayıda hesap üzerinde yaptığı usulsüz işlemlerle zimmetine para geçirdiğinin anlaşılması üzerine, —- tarihinde davalı bankanın müfettişlerince çok kapsamlı bir soruşturmanın başlatıldığı,
– Davacının, hesaplarının vade sonu tarihlerinde davalı—— başvurduğu ve mevduatlarını çekmek istediği, şube yetkilileri tarafından kendisine “hesap cüzdanında yer alan mevduat miktarı ile banka kayıtlarındaki miktarın farklı olduğu, soruşturma kapsamındaki hesapların gerçek bakiyesinin tespitine çalışıldığı” belirtilerek, davacının mevduat hesaplarını ödemekten imtina ettikleri,
– Davalı bankanın, davacının mevduatlarını ödemekte imtina etmekle; —- tarihlerinde temerrüde düştüğü,
– Mevduatın ödenmemesi üzerine, davacı — tarafından, davalı —– yevmiye sayılı ihtarnamesi ile davalı bankaya, — numaralı mevduat hesaplarının bakiyelerinin—-nezdindeki ——-hesabına gönderilmesinin” ihtar edildiği,
– —-yevmiye sayılı ihtarnamesinin davalıya—- tarihinde tebliğ edildiği,
—– hesabın ve bu hesapla bağlantılı hesapların bakiyesi olan —- vade tarihinde ödenmemesi sebebiyle, davacı—- tarafından,——- dosyasından icra takibinin başlatıldığı,
– Takibe geçilirken |bağlantılı hesaplar ibaresi kullanıldığından) Bankaca,—–numaralı hesap ile bağlantılı olduğu tespit edilen tüm hesaplar ile davaya konu —– dosyasına yatırıldığı,
– Davalının, icra dosyasına, kendi kaynaklarından ödemesi gereken, —- vekalet harcı, —- vekalet ücreti olmak üzere —— adına açılan — numaralı müşterek hesaptan karşılayarak eksik ödeme bulunduğu,
– Davacı —-, davalı —— numaralı şahsi hesaplardaki paraların büyük bir kısmının davacının hesabına, vefat eden babası —– hesaplarından intikal ettiği,
-Davacını ——-ödenmemesi üzerine, davacı tarafından, —-aleyhine, —–numaralı hesaptan kaynaklanmış; —– numaralı hesaptan kaynaklanmış; —- asıl alacak tutarlarına, takip tarihinden itibaren ve —– faiz oranı üzerinden işleyecek avans faizi ile birlikte tahsili talebiyle” toplam —- için ilamsız icra takibinin başlatıldığı,
– Davacı —-, davalı ——- takip tarihi itibariyle,
—– numaralı hesabı yönünden;—- asıl alacağının olduğu, — temerrüt tarihinden, — takip tarihine kadar olan süre için — avans faizi talep edebileceği, takip tarihi itibariyle toplam alacağının — olduğu,
– Davacının icra ödeme emrinde yazılı alacak talebinin ise, — asıl alacak ve — avans faizi olmak üzere; toplam — olduğu, ——numaralı hesabı yönünden; —asıl alacağının olduğu,— temerrüt tarihinden, — takip tarihine kadar olan süre için —avans faizinin tarafımızca hesaplandığı, ancak davacının — avans faizi talep ettiği, davacının talebiyle bağlı olduğu, bu durumda takip tarihi itibariyle toplam alacağının— olduğu,- Davacının icra ödeme emrinde yazılı talebinin ise, — asıl alacak ve — avans faizi olmak üzere; toplam—-olduğu, – Ayrıca,——— sayılı kararı tarafımızca incelenmiş olup,—–kararının huzurdaki itirazın iptali davasının çözümünde bir etkisinin olmadığı,
– Yapılacak ödemelerin Borçlar Kanunu’nun 84. maddesi gereğince öncelikle faiz ve masraflara mahsubu sağlanmak suretiyle, davacının —-numaralı mevduat hesabından kaynaklanan; ——- numaralı mevduat hesabından kaynaklanan; —-asıl alacak tutarlarına, takip tarihinden itibaren, asıl alacağın tamamen tahsiline kadar geçen süre için, ——- avans faizi oranından ve dönemler itibariyle değişen oranlarda işleyecek avans faiz oranlarından, temerrüt faizi hesaplanmak suretiyle, takibin bu rakamlar üzerinden devam edeceği” hususları tespit edilmiştir.

HUKUKİ DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE:Dava, — numaralı—– hesabına yatırılan paranın iadesi amacıyla başlatılan takibe vaki itirazın iptali davasıdır.
—- Esas sayılı ilamı ile davanın kısmen kabulüne karar verildiği ve —- Karar sayılı ilamıyla hükmün bozulduğu, davanın bundan sonra —- sayısını aldığı, —- adliyelerinin birleşmesinden sonra davanın —- sayısını aldığı görülmüştür.
Dava konusu takibin —– olduğu, takip konusu alacağın davacının —- numaralı ve —- vadeli mevduat hesaplarından kaynaklandığı, takipte —-işlemiş faiz—- tarihinden takip tarihine kadar %64 oranından) olmak üzere toplam —— (paradan altı sıfır atılmadan önceki haliyle) (dava değeri de aynı değerdir) talep edildiği görülmüştür.
Davacının iddiasının “davacının davalı nezdinde vadeli hesapları olduğu, —- numaralı hesabın vadesinin — tarihli olduğu, —- mevduatları ödemediği,—– yevmiye ile ihtarnamelerin düzenlendiği, 4389 sayılı Yasa md 10. Uyarınca davalının bunları vadesinde ödemekle yükümlü olduğu, davalı banka mevduatının—– sayılı dosyasına ödendiğini söylemiş olsa da bunun takip ve dava konusu mevduata ilişkin olmadığı, o takibin dayanağının —- hesap olduğu, o hesabın müşterek hesap olduğu, eldeki dava ve takip konusu hesapların şahsi hesap olduğu, davalı bankanın kendi personeli ———- hakkında soruşturma açtığı,—– dosyasında zimmete para geçirme kovuşturması olduğu, davaya konu hesaptaki paraları da zimmete geçirdiği, alacağa ticari faiz işletilmesi gerektiği” yönünde olduğu görülmüştür.
Davalının savunmasının —– numaralı ve bu hesapla bağlantılı hesaplar diye gösterildiği, bu sebeple dava konusu hesabın da buna dahil dahil olduğu, dava konusu borcun da bu icra dosyasında ödendiği, numaralar birbirinden farklı olsa da tüm bu hesapların kaynağının muris ——- ait hesaplar olduğu,—-numaralı hesap —- adına murisin —- numaralı hesabından aktarılan para ile açıldığı—- numaralı hesap —–hesabından aktarılan para ile açıldığı—- hesabından—- —- tarihinde DAVA KONUSU —–numaralı hesap açıldığı— numaralı hesap—- (murisin)——- hesabından ayrılan paralar ile açıldığı,——Esas derdest olduğu, dava konusu hesaplara kaynaklık eden —– numaralı hesap sahte olduğu, neticede dava konusu hesaplarla —– icra takibindeki hesapların bağlantılı olduğu, buna ilişkin borcun da bu dosyadan ödendiği” yönünde olduğu görülmüştür.—- sayılı takibi incelendiğinde; takip tarihinin —- olduğu, takip konusu alacağın —numaralı ve bu hesapla bağlantılı vadeli mevduat hesaplarından kaynaklandığı, takipte —— olmak üzere toplam —- (paradan altı sıfır atılmadan önceki haliyle) talep edildiği görülmüştür.Anılan takiple ilgili—– sayılı icra takibinin —- direnim faizi üzerinden sürdürülmesine, icra takibinin yürütülmesine karar verilen —- bölümü üzerinden, icra takip tarihi olan — tarihinden başlayarak, 3095 sayılı Yasa’nın 2/2 maddesi hükmünce yıllık %64 ve sonradan değişen oranlarda avans faizi cinsinden direnim faizi yürütülmesine, itirazın iptali davasının kabul edilen — bölümü üzerinden İİK 67/2 maddesi hükmünce %40 oranına göre davalının davacı tarafa —– icra inkar tazminatı ödemesine” karar verilmiş olduğu, kararın kesinleştiği görülmüştür.
Bankada hesap açılırken, mudi ile banka arasında imzalanan sözleşme —, hâkim görüşe göre karma veya kendine özgü —– bir sözleşmedir, —–kararlarında da mevduat sözleşmesinin, ödünç (karz) ile usulsüz vedia akitlerinin karışımı, kendine özgü bir sözleşme olarak tanımlandığı,—— sözleşmeye niteliği uygun düştüğü ölçüde karz veya usulsüz vedia hükümlerinin uygulanacağı, ——- karz akdi veya usulsüz vedia —- hükümleri uygulansa da, bankaya tevdi olunan meblağın mudiye aynen iade edilmeyeceği, bankaya yatırılan paranın artık mudinin değil bankanın olduğu, —— bankanın parayı mislen iade edeceği, vade sonunda mudinin bankadan belli bir meblağ alacağı olduğu kabul edilmektedir.
Dava konusu takibin başlatıldığı ve ——- sayılı takibine konu alacağa ilişkin ödemenin yapıldığı tarihte yürürlükte bulunan mülga 818 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 84. Maddesi uyarınca “(1) Borçlu faiz veya masrafları tediyede gecikmiş değil ise kısmen icra eylediği tediyeyi resülmale mahsup edebilir. (…)” (hüküm 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 100. Maddesi ile aynen kabul edilmiştir)
Mahkememizce yapılan değerlendirmede, davanın——– numaralı vadeli mevduat hesabına yatırılan paranın iadesi amacıyla başlatılan takibe vaki itirazın iptali davası olduğu, dava konusu takibin yukarıda ayrıntıları ortaya konulduğu üzere —– sayılı takibi olduğu, taraflar arasında aynı zamanda—– takibinin de bulunduğu, bu takibin konusunun —–numaralı ve bu hesapla bağlantılı vadeli mevduat hesapları olduğu, “bağlantılı” ibaresinin müphem olduğu, ancak —-tarihli bilirkişi raporunda da aşağıdaki şekilde tespit edildiği üzere;
—-sayılı takibine konu ——– davaya konu —numaralı —— hesaplarının bağlantılı olduğu, bu haliyle mükerrer takip bulunduğu, ancak dava konusu mükerrer takibin herhangi bir icra mahkemesi kararıyla iptal edilmediği anlaşıldığından takibin geçerliliğini koruduğu, bu durumda ancak önceki tarihli —– sayılı takibine konu borcun harç, masraf ve faiziyle birlikte tamamen ödenmiş olması halinde davaya konu —- sayılı takibindeki borcun bulunmadığının kabul edilebileceği, yine önceki tarihli —- takibine konu borç tamamen ödenmemiş ise, davacının dava konu mükerrer takibi başlatmış olduğunun kabul edilebileceği, neticede her halükarda önceki tarihli —— konu borcun harç, masraf ve faiziyle birlikte tamamen ödenmiş olup olmadığının tartışılmasının ve tespitinin gerektiği, bu kapsamda öncelikle her ne kadar mahkememizce uzun süre boyunca ceza davasının sonucu beklenmiş ise de bu davanın sonucunun mahkememizde görülen eldeki itirazın iptali davasının sonucunu etkilemeyeceği, zira yukarıda da açıklandığı üzere bankada hesap açılırken, mudi ile banka arasında imzalanan mevduat sözleşmesinin,—— ile usulsüz vedia akitlerinin karışımı, kendine özgü bir sözleşme olduğu, bankaya yatırılan paranın artık bankanın mülkiyetinde olduğu, dolayısıyla banka çalışanı tarafından zimmete geçirilen paranın bankanın parası olduğu, bankanın her halükarda vade sonunda parayı mislen iade etmekle yükümlü olduğu, buna ek olarak belirtildiği gibi —– takibine konu borcun —– üzerinden devam ettiği, —– tarihli bilirkişi raporunda da tespit edildiği üzere bu dosyanın takip masraflarının — tahsil harcı, — başvurma harcı, — posta masrafı ve — vekalet ücreti olmak üzere toplam —-olduğu, dosyaya —- (eldeki davaya konu takibin başlatılmasından önce)—– ödendiği, davalının takibe konu borç yönünden (anılan itirazın iptali davasında da tespit edildiği üzere) vade sonunda temerrüte düşmüş olması nedeniyle yapılan bu ödemenin öncelikle işlemiş temerrüt faizinden ve masraflardan düşürülmesi gerektiği, buna göre davalının —- sayılı takibine konu borca ilişkin anılan ödemesi sonucunda —- bakiye alacak kaldığı, bu bakiye alacağın da yukarıda belirtildiği gibi —— eldeki davaya konu —– sayılı takibine konulduğunun kabulünün gerektiği, kaldı ki eldeki davaya konu takibe konu edilmese bile anılan gerekçelerle ——takibine konu borcun tamamen ödenmediğinin (dolayısıyla eldeki davaya konu alacağın -ister banka tarafından kendi inisiyatifi ile başka hesaba aktarılsın ister eldeki davaya konu takibe konu vadeli mevduat hesapları içerisinde tutulsun- sona ermediğinin) kabul edilmesi gerektiği, anılan bilirkişi raporunda da tespit edildiği üzere davalının—– işlemiş temerrüt faizi ve ——- —- tarihinden takip tarihine kadar %64 oranından) işlemiş temerrüt faizi borcunun bulunduğu, kabul edilen alacağın davalı banka için kendi kayıtlarına göre likit/belirlenebilir olması, alacaklının talepte bulunması ve davalının itirazında haksız çıkması nedeniyle itiraz tarihinde yürürlükte bulunan İİK hükümlerine göre davalının kabul edilen alacağın yüzde 40 oranında icra inkar tazminatına mahkum edilmesi gerektiği kanaatine varılmış, tüm bu gerekçelerle aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.

HÜKÜM: Gerekçesi açıklandığı üzere,
1-Davanın KISMEN KABULÜ ile, davalı borçlunun—— sayılı takibine yaptığı itirazın;
— numaralı hesap yönünden — asıl alacak ve— (—- tarihinden takip tarihine kadar %64 oranından) işlemiş temerrüt faizi
—numaralı hesap yönünden 596,10 TL asıl alacak ve 8,50 TL (—- tarihinden takip tarihine kadar %64 oranından) işlemiş temerrüt faizi
yönünden İPTALİNE, takibin takip tarihi itibariyle bu miktarlar ve takip tarihinden sonraki dönem için ödeme emrinde gösterilen faiz oranı üzerinden DEVAMINA, fazlaya ilişkin istemin REDDİNE,
2-Kabul edilen alacağın (17.471,68 TL) yüzde 40’ına karşılık gelen 6.988,67 TL icra ve inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Harçlar Kanunu uyarınca kabul edilen dava değeri (17.471,68 TL) üzerinden hesaplanan ve alınması gereken 1.193,49 TL karar ve ilam harcından dava açılırken peşin olarak alınan 238,00 TL peşin harcın mahsubu ile bakiye 955,49 TL harcın davalının harçtan muaf olması nedeniyle kamu üzerinde bırakılmasına,
4-Davacı tarafça yapılan 238,00 TL dava açma masrafı, (davanın —- Esas sayılı dosyası görülürken bozmadan önce yapılan) 256,82 TL yargılama gideri ve (davanın —– sayılı dosyası görülürken bozmadan sonra yapılan) 25,00 TL posta masrafı ve (Mahkememizin — Esas sayılı dosyası altında yapılan 6.447,40 TL bilirkişi/posta masrafından ibaret 6.967,22 TL yargılama giderinin kabul/dava değeri oranına (————) göre 6.914,92 TL’sinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, bakiye kısmın davacı üzerinde bırakılmasına,
5-Artan gider avansının HMK’nun 333. Maddesi uyarınca hükmün kesinleşmesinden sonra resen ilgilisine iadesine,
6-Davacı yapılan yargılamada kendisini vekille temsil ettirdiğinden kabul edilen dava değeri (17.471,68 TL) üzerinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca hesaplanan 9.200,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7-Davalı yapılan yargılamada kendisini vekille temsil ettirdiğinden reddedilen dava değeri (132,14 TL) üzerinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT 13/2 uyarınca hesaplanan 132,14 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
Dair gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 15 günlük süre içinde —— yolu açık olmak üzere taraf vekillerinin yüzüne karşı verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 09/02/2022