Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2014/1263 E. 2018/985 K. 18.10.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2016/875
KARAR NO : 2018/986

DAVA : İTİRAZIN İPTALİ
DAVA TARİHİ : 14/07/2016
KARAR TARİHİ : 18/10/2018

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili 14.07.2016 tarihli dava dilekçesinde özet olarak; müvekkil ile davalı arasındaki ilişki sonucu müvekkilinin 45.086.10 TL alacağının doğduğunu, ihtarata rağmen bu borcunu ödemeyen davalı aleyhine Anadolu ………icra müdürlüğünün 2016/12563 E sayılı dosyası üzerinden takibe geçildiğini, itiraz üzerine takibin durduğunu öne sürerek, itirazın iptaline ve % 20 tazminata mahkumiyetine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde; davacı şirketin müvekkil şirkete satmış olduğu redaktör arızalı olup taahhüt edilen performans ve değerlerde çalışmadığını, bu hususun davacı şirkete defaten bildirildiği halde ayıplı mal iade alınmadığı gibi tamirin de yapılmadığını, müvekkil şirketin ayıplı malı teslime hazır olduğunu, eğer makine, taahhüt edilen performansta çalıştığı takdirde parasının ödeneceğini savunarak davanın reddini istemiştir.
Davacı vekili cevaba cevap dilekçesinde; müvekkil şirkete ulaşan herhangi bir arıza ya da performans problem başvurusunun olmadığını, kalite standartlarına göre üretilen redüktörlerle ilgili herhangi bir sorun olmadığını, beyan etmiştir.
Bilirkişi……….02/08/2017 tarihli raporunda; Hesap ekstresi kayıtlarına göre davacının, 2015-2016 yılında davalı şirkete 70.086.10 TL tutarında, (10) adet satış faturası kestiği, davalıdan 25.000 TL tahsil ettiği, davacının, davalı şirketten bakiye, (70.086.10 – 25.000.00) = 45.086.10 TL alacağının olduğu görülmüştür.(davacı da bu miktarı davalıdan talep etmiştir.) Vergi dairesinden, 2016 yılına ait davacı B/S ve 2015-2016 yıllarına ait davalı şirkete ait BA formları dosyaya gelmiştir. Bilindiği üzere bu formlar; aylık 5.000 TL ve üzerindeki satışları veya alışları, vergi dairesine beyan edilmesine ilişkin fatura bilgilerini doğrulamaktadır. Davacı şirkete ait B/A formlarına göre; Davacı şirketin sadece 2016 yılı B/S’si gelmiştir. B/S formunda, davalı şirkete KDV hariç 35.000 TL tutarında mal satışının beyan edildiği,görülmüştür. Davalı şirkete ait B/A formlarına göre; Aralık ayında KDV hariç 10.225 TL fatura alındığının beyan edildiği, 2015 Ocak ayında KDV hariç 35.000 TL alım yapıldığının beyan edildiği, görülmüştür. Nisan 2016 ayı B/A formları sunulmadığından fatura alımı olup olmadığı tespit edilememiştir. Bu durumda göre davalı; beyan ettiği fatura tutarına göre, 2015 yılında, (10.225 TL x 1.18 KDV) = 12.065.50 TL, 2016 yılında, (35.000 TL x 1.18) = 41.300 TL, Olmak üzere davacıdan, (12.065 + 41.300) = 53.365 TL tutarlı fatura aldığını kabul etmiş olmaktadır.Davacının cari hesap ektresinde kayıtlı fatura tutarı 70.086.10 TL olup, kanıtlanmamış fatura; Toplam 16.720.60 TL olmaktadır. Bu durumda davacının, 16.720.60 TL lik fatura ve içeriği mal/hizmeti de davalıya daha teslim ettiğini Sevk irsaliyeleri ile ispat etmesi gerekmektedir. Söz konusu bu faturalar dosyaya sunulmuş olup, davalı adına düzenlendiği ve içeriklerinin çeşitli makine aksamına ilişkin olduğu görülmektedir, 16.11.2015 tarih 5.310 TL tutarlı fatura ve sevk irsaliyesi sunulmamıştır. Yukarıda gösterilen 3 adet faturadan ikisi, bakım ve servis faturası olup, herhangi bir teslim belgesi bulunmamaktadır. 9.109.60 TL tutarlı fatura ise makine aksamına ilişkin parçalar olup, teslim alan ….. adlı kişinin, davalı şirket yetkilisi veya çalışanı olduğu hususunda bir belge de sunulmamıştır. Bu durumda sunulan delillere göre davacının ispatlayabildiği toplam fatura 53.365.00 TL olup, yapılan 25.000 TL lik tahsilata göre davalıdan alacağı, (53.365 – 25.000) = 28.365.00 TL ile sınırlı kalacaktır. Faturalar içerisinde, redüktür alımı 05.01.2016 tarih 41.300 TL bedelli faturadır. Zaten davalı da bu fatura içeriği makinenin ayıplı olmasına itiraz etmektedir. Dava dosyası içerisinde ve davalı delilleri arasında, gönderilen makinede, ayıp veya gizli ayıp çıktığına ilişkin davacıya ulaştırılmış bir belge veya ayıp ihtarı bulunmamaktadır. Gerek sözlü ve gerekse yazılı olarak süresinde yapılmayan ve kanıtlanamayan ayıp ihbarları olduğunda. Teslim alınan şeyin, ayıpsız ve sağlam şekilde alınmış sayılacağı yüce mahkemenin takdirindedir. Açıklanan nedenlerle davacının, takip tarihi itibariyle davalıdan 28.365 TL alacağın olduğu, bu alacağın yıllık % 10 ve değişen oranlardaki avans faizi ile birlikte tahsili gerektiği sonuç ve kanaatine varmıştır.
Dava, genel haciz yolu ilte takipte ödeme emrine itirazın iptali ve takibin devamı istemine ilişkindir.
Davacı, davalı ile aralarındaki cari hesap ilişkisinden kaynaklanan alacağının tahsili amacıyla davalı hakkında İstanbul Anadou …. İcra Müdürlüğü’nün 2016/12563 Esas sayılı dosyasında icra takibi başlatmıştır. Davalı, davacıya borcunun bulunmadığını belirterek takibe itiraz etmiş, cevap dilekçesi ile ise akdi ilişkiyi doğrulamış, davacı tarafından gönderilen malın ayıplı çıktığını ileri sürmüştür.
4721 sayılı Türk Medeni Kanununun (TMK) 6. maddesi uyarınca kural olarak, aksi kanunca belirlenmedikçe iki taraftan her biri iddiasını ispata mecburdur. Bu hüküm, kaynak İsviçre Medeni Kanunu’ndaki şekli gibi, “bir vakıadan kendi lehine haklar çıkaran taraf, o vakıayı ispat etmelidir” şeklinde anlaşılmalıdır.
Tarafların ticari defterlerinin incelenmesi için ara karar oluşturulmuş olup, her iki taraf da ticari defterlerini bilirkişi incelemesine sunmamıştır.
Davacı tarafından ödeme emrine eklenen cari hesap ekstresine göre, davacı tarafından davalıya 16/11/2015 tarihli 5310,00 TL, 30/12/2015 tarihli 3481,00 TL
15/12/2015 tarihli 7215,00 TL, 05/01/2016 tarihli 41300,00 TL
15/12/2015 tarihli 590,00 TL, 05/02/2016 tarihli 1475,00 TL
24/12/2015 tarihli 583,80 TL, 06/04/2016 tarihli 9109,60 TL
24/12/2015 tarihli 295,00 TL 06/04/2016 tarihli 826,00 TL
olmak üzere toplam 10 adet ve toplam 70086,10 TL bedelli fatura düzenlediği, öncelikle davacının ödeme emrine eklediği bu faturalarda belirtilen malları akdi ilişki çerçevesinde davalıya teslim ettiğini, ve bundan dolayı da alacağa hak kazandığını ispatlaması gerektiği,
Davalının ….. döneminde, bu döneme denk gelen 5 adet fatura ile ilgili, KDV hariç 10225,00 TL, 2016/1 döneminde bu döneme denk gelen fatura ile ilgili KDV hariç 35000,00 TL, 2016/4 döneminde bu döneme denk gelen 2 adet fatura ile ilgili KDV hariç 8420,00 TL beyanda bulunduğu,
KDV eklenmesi ile, davalı tarafından vergi dairesine beyan edilen bulunulan faturaların 15/12/2015 tarihli 7215,00 TL, 15/12/2015 tarihli 590,00 TL, 24/12/2015 tarihli 583,80 TL, 24/12/2015 tarihli 295,00 TL, 30/12/2015 tarihli 3481,00 TL, 05/01/2016 tarihli 41300,00 TL, 06/04/2016 tarihli 9109,60 TL, 06/04/2016 tarihli 826,00 TL bedelli faturalara isabet ettiği,
Bu faturalar davalı tarafından beyan edildiğine göre, beyan edilen fatura içeriği malın teslim alındığına karine teşkil ettiği, aksinin ise davalı tarafından kesin deliller ile ispatlanmasının gerektiği,
Vergi dairesine beyan edilen faturaların toplam bedelinin KDV dahil 63301,00 TL (KDV hariç 53645,00 TL) olduğu, davalının davacıdan 63301,00 TL mal satın aldığının bu şekilde ispat edildiği,
Davacı tarafından ibraz edilen cari hesap ekstresinde davalıdan 25000,00 TL ödeme aldığının kayıtlı olduğu, bu beyanın ise davacıyı bağladığı, bu ödemeden daha fazlasının yapıldığını ispat yükü ise davalının üzerinde olduğu, davacının davalıdan (63301,00 TL – 25000,00 TL=) 38301,00 TL alacaklı olduğu, davalının bakiye 38301,00 TL borcunu ödediği hususunda herhangi bir delil ibraz etmediği,
16/11/2015 tarihli 5310,00 TL ve 05/02/2016 tarihli 1475,00 TL bedelli fatura içeriği malların davalıya teslim edildiğinin ispat edilmediği anlaşıldığından davanın kısmen kabulüne karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
H Ü K Ü M : Yukarıda Açıklanan Nedenlerle;
1-Davanın KISMEN KABULÜ İLE, İAA. ………. İcra Müdürlüğünün 2016/12563 Esassayılı takip dosyasında davalının itirazının kısmen iptali ile, takibin 38.301,00 TL asıl alacak bakımından DEVAMINA,
-Asıl alacak 38,301,00 TL nin %20 si icra inkar tazminatının davalıdan alınarak DAVACIYA ÖDENMESİNE,
-Asıl alacağa takip tarihinden itibaren avans faizi UYGULANMASINA,
– Fazlaya ilişkin talebin REDDİNE,
2-Alınması gerekli 2614,34 TL harçtan peşin alınan 544,53 TLharcın mahsubu ile bakiye 2069,81 TL’nin davalıdan tahsili ile HAZİNEYE GELİR KAYDINA, Davacı tarafından yatırılan 544,53 TL harcın davalıdan alınarak DAVACIYA ÖDENMESİNE,
3-Davacı tarafça sarf edilmiş, 29,20 TL, 4,30 TL vekalet pulu, 600,00 TL bilirkişi ücreti, 180,90 TL posta gideri olmak üzere toplam 814,40 TL’den kabul edilen kısma isabet eden 691,84 TLnin davalıdan alınarak DAVACI TARAFA VERİLMESİNE,
4-Davacı taraf kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden ……… uyarınca 4563,11 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak DAVACI TARAFA VERİLMESİNE,
5-Davalı taraf kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden …… uyarınca 2180,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak DAVALI TARAFA VERİLMESİNE,
6-Bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatırana İADESİNE,
Dair tebliğden itibaren 2 hafta içinde istinaf yolu açık olmak üzere davacı vekilinin huzurunda verilen karar açıkça okundu, usulen anlatıldı. .
.