Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2023/9 E. 2023/309 K. 26.04.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2023/9 Esas
KARAR NO: 2023/309
DAVA: Şirketin İhyası
DAVA TARİHİ: 03/03/2021
BİRLEŞEN DAVA (İstanbul Anadolu 13 ATM’nin 2021/209 E., 2023/122 K. Sayılı dosyası)
DAVA: Şirketin İhyasına Bağlı Tasfiye Memuru Atanması
DAVA TARİHİ: 28/12/2021
KARAR TARİHİ: 26/04/2023

Mahkememizde görülmekte olan Şirketin İhyası davasının yapılan açık yargılaması sonunda,

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA, SAVUNMA ve DOSYA KAPSAMI:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; dava dışı ——–olan alacağını müvekkil şirkete temlik ettiğini, müvekkil şirket temlik alınan söz konusu alacak için borçlu şirkete yönelik —— sayılı takip dosyası ile takip başlatıldığını ve borçlu şirket için takip kesinleştirilemediğini, takibe konu alacak borçlular tarafından ödenmediğini, müvekkil şirketin alacaklı olduğu ve söz konusu şirketin tasfiye edilmiş olduğu dikkate alındığında, müvekkil şirketin alacağına kavuşması için tasfiye edilmiş borçlu şirketin, malvarlığının da bulunması nedeniyle ihyasının gerektiğini belirterek —– sicil no ile kayıtlı——uyarınca ——– sayılı dosyası kapsamında yasal işlemlere devam edilebilmesi için yeniden tesciline ve böylece tüzel kişiliğinin ihyasına karar verilmesini, yargılama gideri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı usulüne uygun tebligata rağmen davaya cevap, beyan veya delil sunmamıştır.Birleşen davada davacı vekili dava dilekçesinde özetle; —— ünvanlı şirketten olan alacağını davacı şirkete temlik ettiği; davacı şirket tarafından söz konusu alacak için —— dosyası üzerinden takibe geçildiği ancak şirketin tasfiye edilmiş olması nedeni ile takibin kesinleştirilemediği, borcun ödenmediği, şirketin ihyası için açılan davanın———– dosyası üzerinden işlem gördüğü ve davanın kabul edilerek şirketin ihyasına karar verildiği ancak tasfiye memuru atanmadığı, söz konusu kararın henüz kesinleşmediği, tebligatların yapılabilip kesinleştirme işlemleri ve icra takibinin yürütülmesi yönünden tasfiye memuru atanması gerektiği ileri sürülerek bu davanın söz konusu ——– sayılı dava ile birleştirilerek ek tasfiye işlemleri için tasfiye memuru atanmasına karar verilmesi talep ve dava edilmiştir.Birleşen davada davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; yasal düzenleme hatırlatılarak ve davalının yasal hasım olması nedeni ile yargılama giderinden sorumlu olmadığı ileri sürülerek davanın reddine karar verilmesi istenmiştir.

İNCELEME ve GEREKÇE:Dava, resen terkin edilmiş şirketin, devam eden icra dosyası sebebiyle ihyası istemlidir.
İhyası istenen şirketin merkezinin bulunduğu yer Asliye Ticaret Mahkemesi kesin yetkili olup, ihyası istenen şirketin ———– olmakla mahkememizin yetkili olduğu görülerek esasa geçilmiştir.
Davacının terkin olunan şirketin ortağı ve yetkilisi olduğu görülmüş, davayı açmakta hukuki yararı ve taraf sıfatı olduğu anlaşılmıştır.
—— cevabı ve kayıtlarıyla ihyası istenilen limited şirketin, 08/02/2015 tarihinde, TTK’nın geçici 7. maddesi uyarınca re’sen sicilden kaydının silindiği anlaşılmaktadır. Bu davada ihyaya konu —— sayılı dosyasının—— tarihli takip talebi ile başladığı, borçlunun ihya istenen şirket olduğu görülmüştür.(Ayrıca sicil kayıtlarına göre ———– kararı ile terkin olunan şirketin deva eden——-ile sınırlı olarak ihyasına karar verilmiş olduğu, tümden ihya edilmemiş olduğu, eldeki davada hukuki yararın mevcut olduğu anlaşılmıştır.)Mahkememizce ilk yapılan yargılamada, sicilin TTK’ya uygun terkin işlemi yapmadığı gerekçesiyle davanın kabulü ile icra dosya yönünden ihyasına, resen terkin edilmiş olduğu için tasfiye memuru atanmasına yar olmadığına, yargılama giderlerinin de davanın açılmasına sebebiyet veren davalıya yükletilmesine karar verilmiştir.Bu kararımız———- terkine dayanak evrakların getirtilerek terkin sebebinin netleştirilmesi, tasfiye memuru atanması gerekip gerekmediğinin ona göre değerlendirilmesi gerektiği gerekçesiyle kaldırılmış, dosya iş bu esasa kaydedilmiştir.
Gelen yazı cevaplarına göre 18/02/2015 tarihinde resen terkin edilen şirkette münfesih sebebinin adresin yetersiz olması olduğu, sicil tarafından şirkete ve yetkiliye çıkarılan tebligatın adresin eksik-hatalı olması sebebiyle iade dönmüş olduğu görülmüştür.Buna göre, icra dosyası yönünden şirketin ihyasına karar verilmiş, ihya sebebine göre gerek görüldüğünden tasfiye memuru atanmış; yasal hasım olan, terkin işleminin usulsüz olmadığı anlaşılan sicil aleyhine yargılama gideri yüklenmemiştir. Şirketin eski yetkilisi ——-nüfus kaydına göre uyapta hükümlü uyarısı verildiği görülmüş olup, resen bir mali müşavir tasfiye memuru olarak atanmıştır.—–sayılı kararda da benimsendiği gibi, tasfiye memuru için takdir edilen ücret, devam eden davada haksız çıktığı takdirde ihya edilen şirketten alınmak kaydıyla gider avansı olarak davacıdan alınmasına karar verilmiştir.Kaldırma kararı sonra, birleşen ——— sayılı dosyasında davacının talebi aynıdır. Asıl davada sadece ihya istendiği için, birleşen davada ihya ve tasfiye memuru atanması istenmiş ise de, tasfiye memuru ihya davasının ferisi niteliğindedir. Davanın mahiyeti gereği talep olmasa bile ihya kararı veren mahkeme tasfiye memuru atanması gerekip gerekmediğini araştıracak ve hükme bağlayacaktır. Bu sebeple asıl davanın derdest olduğu durumda açılan birleşen davada hem derdestlik hem de hukuki yarar yokluğu sebebiyle dava şartı yokluğu söz konusudur. Bu sebeple birleşen davanın reddine karar verilmiştir.

HÜKÜM:Yukarıda açıklandığı üzere;
I-Asıl davanın KABULÜNE;
1——– sicil numarasında kayıtlı iken TTK.nun geçici 7.maddesi uyarınca sicilden terkin edilmiş olan TASFİYE HALİNDE ——— sayılı icra takip dosyası ile sınırlı olmak üzere İHYASINA,
2-Mali müşavir ——– tasfiye memuru olarak atanmasına; tasfiye memuru için takdiren bir kereye mahsus 4.000 TL ücret takdirine; tasfiye memuru ücretinin devam eden davada haksız çıkması halinde ihya edilen şirketten alınmak kaydıyla davacı tarafça yatırılmasına; ücret yatırılınca tasfiye memurunun görevine başlamasına;
3-Kararın —— tescil ve ilanına,
4-Karar kesinleştiğinde bir suretinin ——– gönderilmesine,
5-Davacı harçtan muaf olduğundan harç konusunda hüküm kurmaya yer olmadığına,
6- Davacı tarafından yapılan yargılama giderinin kendi üzerinde bırakılmasına
7- Davalı tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
8- Kullanılmayan gider avansının karar kesinleştikten sonra talep halinde yatırana iadesine,
9-Davalı ——— yasal hasım olduğundan yargılama giderinden sorumlu tutulmamasına,
II-Birleşen davanın HMK.nun 114/1-h,ı,115/2 maddeleri uyarınca reddine;
1- Davacı harçtan muaf olduğundan harç konusunda hüküm kurmaya yer olmadığına,
2- Davacı tarafından yapılan yargılama giderinin kendi üzerinde bırakılmasına,
3- Davalı tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
4- Kullanılmayan gider avansının karar kesinleştikten sonra talep halinde yatırana iadesine,
5- Davalı kendisini vekille temsil ettirdiğinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesaplanan 9.200,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
Gerekçeli kararın taraf vekillerine tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde İstinaf Kanun yolu açık olmak üzere e-duruşma yolu ile asıl ve birleşen dosya davacı vekilinin yüzüne karşı davalının yokluğunda oy birliği ile verilen karar açıkça okundu, usulen anlatıldı. 26/04/2023