Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2023/854 E. 2023/858 K. 07.11.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2023/854
KARAR NO : 2023/858

DAVA : Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 20/04/2023
KARAR TARİHİ : 07/11/2023

Mahkememizde görülmekte olan tazminat davasının dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda,

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 02/05/2022 tarihli trafik kazası nedeni ile müvekkiline ait —- plakalı araç ile —– plaklı aracın çarpışması sonucu maddi müvekkiline ait araçta hasar oluştuğunu, —–plakalı aracın %100 kusurlu olduğunu, müvekkile ait araç, —–marka—– tipi, —–model yılı, yakıt cinsi elektrik, orijinal bir araçken, kaza sebebiyle, aracın gördüğü kapsamlı tamir, onarım, parça değişimi ve işlenen hasar kaydı sebebiyle piyasa rayiç değerinde büyük düşüş meydana geldiğini, müvekkili adına 26.10.2022 tarihinde, —- evrak kayıt no ile —-başvuru yapıldığını, —- no’lu hasar dosyası açıldığını, —–değer kaybı çok daha fazla tespit edilmiş olduğu halde 09.11.2022 tarihinde —– değer kaybı —–no’lu hasar izahıyla 50.000,00 TL mahsuben ödeme yapıldığını, bu bedel, araçta meydana gelen gerçek değer kaybının çok altında olduğunu, olay tarihinde Müvekkili, —– no’lu genişletilmiş kasko —— sigorta poliçesi Davalı —– nezdinde sigortalı bulunduğunu, —–no’lu hasar dosyası açıldığını, Araçta kaza sonucu oluşan değer kaybı tazminatının tam ve kesin olarak davacı tarafça tespiti mümkün olmayıp bu konuda uzman bilirkişi aracılığıyla inceleme yapılması gerektiğinden gerçek zararımız tespit edildiğinde HMK md. 107 kapsamında talebimizi arttırma, fazlaya ilişkin talep hakkımız ile oluşan diğer zararları talep hakkımız saklı kalmak kaydıyla şimdilik 20.000,00 TL değer kaybı bedelinin kaza tarihinden itibaren işlemiş avans faizi ile birlikte Davalılardan müştereken müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep ederek, davanın kabulüne, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ettiği görülmüştür.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Dava konusu uyuşmazlık sigortalı ile aralarında düzenlenen sigorta sözleşmesinden kaynaklandığını, sigorta sözleşmesinden doğan uyuşmazlıkta görevli mahkemenin——Tüketici Mahkemesi olduğunu, değer kaybı kasko sigortası teminatı dışında olduğunu, davanın esastan reddine karar verilmesini talep ettiklerini, değer kaybı poliçe teminatı dışında olduğunu, taraflar arasında düzenlenen poliçede değer kaybının tazmin edileceği kararlaştırılmadığını, açıklanan nedenlerden dolayı, davanın reddine karar verilmesini, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ettiği görülmüştür.

DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, hukuki niteliği itibariye; haksız fiilden kaynaklanan tazminat istemine ilişkindir. Bir davanın Ticaret Mahkemelerinde görülebilmesi için açılan davanın mutlak veya nispi ticari davalardan olması gerekmektedir. Mutlak ticari davalar 6102 sayılı TTK’nun 4. Maddesi uyarınca TTK’nda düzenlenmiş olan bütün hususlardan doğan davalar ile TTK’nun 4. Maddesinde belirtilen özel kanunlardaki davalardır. Nispi ticari davalar ise her iki tarafın tacir olduğu ve dava konusu uyuşmazlığın her iki tarafın ticari işletmesi ile ilgili olduğu davalardır. Eldeki dava sigorta alacağına ilişkin olduğundan mutlak ticari dava olsa da diğer kanunlarda düzenlenen hükümler ve temel ilişkiyi değerlendirmek suretiyle görevin belirlenmesi gerektiği anlaşılmıştır.
28.11.2013 tarihli —– yayımlanan ve 28.05.2014 tarihinde yürürlüğe giren 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun’un (TKHK) 2. maddesinde kanunun kapsamı “bu Kanun, her türlü tüketici işlemi ile tüketiciye yönelik uygulamaları kapsar” şeklinde açıklanmıştır. Kanun’un “tanımlar” başlıklı 3. maddesinde ise tüketici işlemi, “Mal veya hizmet piyasalarında kamu tüzel kişileri de dâhil olmak üzere ticari veya mesleki amaçlarla hareket eden veya onun adına ya da hesabına hareket eden gerçek veya tüzel kişiler ile tüketiciler arasında kurulan, eser, taşıma, simsarlık, sigorta, vekâlet, bankacılık ve benzeri sözleşmeler de dâhil olmak üzere her türlü sözleşme ve hukuki işlemi ifade eder” biçiminde tanımlanmıştır. Aynı Kanunun 73/1. maddesinde tüketici işlemleri ile tüketiciye yönelik uygulamalardan doğabilecek uyuşmazlıklara ilişkin davalarda tüketici mahkemelerinin görevli olduğu belirtilmiştir.
6502 sayılı TKHK’nun 73. maddesi uyarınca tüketici işlemleri ile tüketiciye yönelik uygulamalardan doğacak uyuşmazlıklara ilişkin davalarda tüketici mahkemesi görevli kılınmıştır. Bunun yanında Kanun’un 83. maddesinde de taraflardan birini tüketicinin oluşturduğu işlemler ile ilgili diğer kanunlarda düzenlenme olmasının, bu işlemin tüketici işlemi sayılmasını ve bu Kanunun görev ve yetkiye ilişkin hükümlerinin uygulanmasını engellemeyeceği belirtilmiştir.
Davacı yan maliki olduğu aracın karıştığı trafik kazası sonucu hasara uğradığını, aracında değer kaybı oluştuğunu, araç sürücünün kusuru bulunmadığını iddia ederek hasar bedeli ve değer kaybının karşı taraf araç sürücüsü davalı —–, araç işleteni —–ZMMS poliçesini düzenleyen davalı —— tahsili, sürücüsünün kusurlu bulunması halinde ise kusuru oranında hasar bedelinin kendisine ait aracın kasko poliçesini düzenleyen davalı —— tahsili talebi ile işbu tazminat davasını açmıştır.
Açıklandığı üzere davacı sigortalı tarafından aracın kasko sigortacısı ile birlikte karşı taraf araç sürücüsü, işleteni ve karşı taraf araç ZMMS sigortacısına karşı da açılmıştır. Davacı ile karşı taraf araç sürücüsü, işleteni ve karşı taraf araç ZMMS sigortacısı arasındaki tazminat davasında görevli mahkeme asliye ticaret mahkemesi iken, davacı ile kasko sigortacısı arasındaki dava yönünden görevli mahkemesi ise davacının sıfatı ve sigortalı aracın özel araç niteliğinde bulunduğu gözetildiğinde tüketici mahkemesidir. Bir başka anlatımla davacı ile davalılardan —— arasındaki ilişki yönünden görevli mahkeme ile davacı ile diğer davalılar arasındaki ilişki yönünden görevli olan mahkeme farklı mahkemelerdir.Bu durumda davacının kasko sigorta şirketi olan davalı —– aleyhine açtığı davada görevli mahkemenin tüketici mahkemesi olduğu gözetilerek anılan davalıya yönelik açılan davanın tefriki ile görevsizlik kararı verilmiştir. (Benzer Nitelikte:—– Bölge Adliye Mahkemesi —-. Hukuk Dairesi —– Bölge Adliye Mahkemesi —-hukuk Dairesi—–

HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Mahkememizin görevsizliği nedeniyle HMK.’nın 114(1)/c maddesinin yollamasıyla HMK.’nın 115(2). Maddesi uyarınca davanın dava şartı yokluğu nedeniyle USULDEN REDDİNE,
2-HMK.’nın 20.maddesi uyarınca, iş bu kararın kesinleştiği tarihten itibaren iki haftalık süre içerisinde başvuru halinde, dava dosyasının görevli —–Nöbetçi Tüketici Mahkemesine gönderilmesine,
3-HMK.’nın 331/2 maddesi uyarınca yargılama giderleri ve vekalet ücretinin görevli mahkemece değerlendirilmesine, dosya süresi içinde görevli mahkemeye gönderilmediği takdirde talep halinde yargılama gideri ve vekâlet ücreti hususunda mahkememizce karar verilmesine,
4-Karar kesinleştiğinde HMK’nun 20/1. maddesi uyarınca 2 haftalık kesin süre içinde başvurulması halinde dosyanın görevli mahkemesine gönderilmesine, belirlenen süre içinde başvurulmadığı takdirde mahkememizce davanın açılmamış sayılmasına karar verileceğinin ihtarına,Dair, gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren iki hafta içinde İstinaf yolu açık olmak üzere dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda karar verildi.