Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2023/836 E. 2023/869 K. 10.11.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2023/836
KARAR NO : 2023/869

DAVA : Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 01/11/2023
KARAR TARİHİ : 10/11/2023

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan) davasının dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda,

Davacı vekili dava dilekçesinde:
Müvekkili şirkete —– sayılı genişletilmiş Kasko Poliçesi ile sigortalanmış, sürücüsü —–idaresindeki —– plakalı aracın 10/12/2022 tarihinde—–Mahallesi (— km geldiğinde aniden önüne çıkan yabani tilkiye çarpması sebebiyle aracının ön tampon ve radyatör kısımlarında hasar meydana gelmesi sonucu tek taraflı maddi hasarlı trafik kazası meydana geldiğini, kazada hasara uğrayan —— plakalı araç müvekkili sigorta şirketi nezdinde 27/04/2022 – 27/04/2023 tarihlerini kapsar şekilde—– poliçe numaralı genişletilmiş Kasko Poliçesi ile sigortalı olduğunu, kazanın meydana geldiği otoyolun sorumluluğunda bulunan ilgili kurum ve kuruluşun kazaya sebebiyet verdiğini, Otoyollar, devlet yolları ve il yolları Karayolları Genel Müdürlüğü yetki ve sorumluluk alanı içinde olup kazanın meydana geldiği—-Karayolları—- Bölge Müdürlüğü’nün yetki ve sorumluluk alanı içinde olduğunu, yola aniden çıkan yabani tilki sebebi ile kaza gerçekleştiğinden, tilkinin otoyola çıkmaması için gerekli tedbirlerin alınması yahut otoyola buna ilişkin uyarı levhası konulması gibi yükümler davalıların sorumluluğunda olduğunu, kaza sonucu araçta meydana gelen toplam 29.648,55 TL hasar bedelinin ödemesi müvekkil sigorta şirketi tarafından karşılandığını, hasar ödemesi yapılmasının akabinde davalı Karayolları ——. Bölge Müdürlüğü’ne yazılı başvuru yapılmış ve başvurumuza ilişkin cevabi yazıda “idaremiz aleyhine kesinleşmiş hizmet kusuru ve bu kusura karşılık tazminat ödemesine dair mahkeme kararı olmadan herhangi bir tazminat talebinin karşılanması mümkün değildir.” denilerek taleplerine olumsuz yanıt verildiğini, açıklanan nedenlerden dolayı, davanın kabulüne, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalılardan karşılanmasına karar verilmesini talep ettiği görülmüştür.

DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, “ Kasko Sigorta Poliçesi “ kapsamında ödenen hasar bedelinin rücuen tahsili amacı ile açılan tazminat davasıdır.
Dosya kapsamından, davacı sigorta şirketi ile dava dışı sigortalı arasında “Genişletilmiş Kasko Poliçesi” düzenlendiği, davalı tarafından işletilen otoyolda bir anda yola çıkan tilkiye çarpması nedeniyle—– plakalı aracın hasarlanmasına sebebiyet verildiği iddiası ile oluşan hasarın rücuen tahsili amacı ile iş bu davanın açıldığı anlaşılmıştır.Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kurulu’nun 22.03.1944 Tarih —— sayılı kararında “Sigortacının sorumlu kişi aleyhine açacağı dava, sigorta poliçesinden doğan bir dava değildir. Bu dava, aynen sigortalı kimsenin sorumlu kişiye karşı açmış olduğu bir dava gibidir. Sigortalının muhtelif mahkemelerde dava açma hakkı varsa, aynı hak sigortacının halefiyet hakkına dayanan rücu davası için de söz konusudur.” şeklinde vurgulanmaktadır. Öte yandan, TTK’nun “Halefiyet” başlığı altındaki 1472. maddesinde “Sigortacı, sigorta tazminatını ödediğinde, hukuken sigortalının yerine geçer. Sigortalının, gerçekleşen zarardan dolayı sorumlulara karşı dava hakkı varsa bu hak, tazmin ettiği bedel kadar, sigortacıya intikal eder.” hükmüne yer verilmiştir.Görev kuralları kamu düzenine ilişkin olup, yargılamanın her aşamasında mahkemece resen gözetilmesi gerekmektedir. 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 1472. Maddesine göre, sigortacı, sigorta tazminatını ödedikten sonra, hukuken sigortalının yerine geçerek, sigortalının, gerçekleşen zarardan dolayı sorumlulara karşı dava hakkı varsa bu hakkın, tazmin ettiği bedel kadar sigortacıya intikal edeceği, sorumlulara karşı bir dava veya takip başlatılmışsa, sigortacının, mahkemenin veya diğer tarafın onayı gerekmeksizin, halefiyet kuralı uyarınca, sigortalısına yaptığı ödemeyi ispat ederek, dava veya takibi kaldığı yerden devam ettirebilecektir. Bu durumda da, görevli mahkeme, sigortalı ile davalı arasındaki ilişkinin hukuki içeriğine göre belirlenecektir.Somut olaya bakıldığında; davacının sigortalısı olan —— plakalı araç ile davalı otoyol işletmecisi arasındaki hukuki ilişkinin ücret ödemek kaydı ile davalının işletiminde olan otoyoldan yararlanmaya ilişkin hizmet sözleşmesi ilişkisi olduğu, —– plakalı aracın hususi araç ve araç sahibinin de tacir olmadığı, sigortalı ile davalı arasındaki ilişkinin tüketici işleminden kaynaklandığı anlaşılmıştır. Görev hususu kamu düzeninden olup yargılamanın her aşamasında değerlendirilebilir. Bu nedenle dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda görevsizlik kararı verilerek aşağıdaki gibi hüküm kurulmuştur.

HÜKÜM:Yukarıda açıklandığı üzere;
1-Mahkememizin görevsizliği nedeniyle HMK.’nın 114(1)/c maddesinin yollamasıyla HMK.’nın 115(2). maddesi uyarınca davanın dava şartı yokluğu nedeniyle USULDEN REDDİNE,
2-HMK.’nın 20. maddesi uyarınca, iş bu kararın kesinleştiği tarihten itibaren iki haftalık süre içerisinde başvuru halinde, dava dosyasının görevli —– Tüketici Mahkemesine GÖNDERİLMESİNE,
3-6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 331/2. maddesi gereği harç ve yargılama giderlerinin görevli mahkemece değerlendirilmesine, davaya görevli mahkemede devam edilmemesi durumunda, mahkemece talep üzerine dosya üzerinden durumun tespiti ile yargılama giderleri, harç ve vekalet ücretinin hüküm altına alınmasına,
4-Karar kesinleştiğinde HMK’nun 20/1. maddesi uyarınca 2 haftalık kesin süre içinde başvurulması halinde dosyanın görevli mahkemesine gönderilmesine, belirlenen süre içinde başvurulmadığı takdirde mahkememizce davanın açılmamış sayılmasına karar verileceğinin ihtarına,Dair, gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren iki hafta içinde İstinaf yolu açık olmak üzere dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda oy birliği ile karar verildi.