Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2023/71 E. 2023/781 K. 17.10.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2023/71
KARAR NO : 2023/781

DAVA : Sigorta (Kaza Sigortası Kaynaklı)
DAVA TARİHİ : 01/04/2017
KARAR TARİHİ : 17/10/2023

Mahkememizde görülmekte olan Sigorta (Kaza Sigortası Kaynaklı) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davacı vekili dava dilekçesinde özetle, müvekkili sigorta şirketinin 11.12.2016 tarihinde meydana gelen kaza sonrasında hasar dosyasının açıldığını ve —–6.486,58-TL ve yine aynı kaza nedeni ile 20.01.2017 tarihinde—– 2.404,60-TL tutarında hasar ödemesi yapıldığını, müvekkili sigorta şirketinin 07.02.2017 tarihinde davalı yana başvuruda bulunduğunu ancak müvekkili sigorta şirketinin yapmış olduğu müracaata red cevabı verildiğini, müvekkili sigorta şirketi uhdesinde düzenlenmiş bulunan güneş genişletilmiş kasko sigorta poliçesi ile sigortalısına —– hasar dosyası ile 8.891,18-TL tutarında ödeme yapıldığını, müvekkili sigorta şirketinin sigortalısına yapmış olduğu ödeme nedeni ile Türk Ticaret Kanunu gereğince halef olduğunu, açıklanan nedenlerle 8.891,00-TL rücu tazminatın 07.02.2017 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi, yargılama giderleri ve ücreti vekaletin tahsili davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle;Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle, müvekkili şirket ile sigortalı arasında Zorunlu Mali Mesuliyet Sigorta Sözleşmesi akdedildiğini ve söz konusu sigorta teminatları kapsamında —- plakalı aracın sigorta himayesine alındığını, bu sözleşme ile —- plakalı —– Kamyon’un işletilmesinden dolayı meydana gelebilecek 3. Kişilerin zararlarının müvekkili —– tarafından sigorta himayesi altına alındığını, 11.12.2016 tarihinde, —- idaresindeki —–plakalı araç ile—- idaresindeki —– plakalı aracın çarpışması neticesinde maddi hasarlı trafik kazası meydana geldiğini, bunun üzerine—– plaka sayılı aracın kasko sigortacısı davacı sigorta şirketine meydana gelen hasar dolayısıyla zararı tazmin etmesinin ardından müvekkili şirkete hasar başvurusunda bulunduğunu ancak dava konusu somut olayda maddi hasarlı trafik kazasına sebep olan araçların işletenlerinin aynı olduğu bu nedenle dava konusu hasarın 3. kişilerin maddi ve bedeni hasarlarını teminat altına alan Zorunlu Mali Mesuliyet Sigorta Poliçesinin teminatı kapsamında yer almadığını, müvekkili şirketin sorumluluğu olmadığını açıklanan nedenlerle davacı tarafından ikame edilen davanın usulden reddini, yargılama gideri ve vekâlet ücretinin davacı üzerinde bırakılmasını talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava; Dava mahiyeti itibariyle, davacı sigorta şirketi tarafından kasko sigortası ile sigortalanan —– plaka numaralı araç ile davalı sigorta şirketi tarafından ZMMS ile sigortalanan—– plaka numaralı araç arasında meydana gelen kaza sonucu, davacının sigortalısı için ödediği meblağın davalı sigorta şirketinden rücuen tazminine karar verilmesi talebi ile açılan tazminat davasıdır.Eldeki dava, ilk olarak mahkememizin —-Esas sırasına kaydedilmiş, yapılan yargılama sonucu 18/08/2020 tarihli ve —-Esas —-Karar sayılı karar ile davanın Reddine karar verilmiştir. Davacı vekilinin kararı İstinaf etmesi üzerine —–Bölge Adliye Mahkemesi’nin —-Esas —– Karar sayılı ilamı ile aşağıdaki gerekçelerle kararın kaldırılmasına karar verilmiştir:
“Somut olayda aynı işletenin araçlarından biri davacıya kaskolu, bir diğeri de davalı sigorta şirketine trafik sigortalıdır. Her iki aracın sigorta şirketleri farklıdır.İşletenleri aynı olsa da gerek zarar gören gerekse zarar veren araçların farklı olmasının yanı sıra, zarar gören aracın kasko sigortacısının—–, zarar veren aracın zorunlu mali sorumluluk sigortacısının—– olması, her iki sigorta şirketinin farklı tüzel kişiliklere, kuruluş ana sözleşmelerine, bütçe ve ana sermayelere sahip olmaları karşısında 6098 sayılı TBK’nın 135. maddesindeki alacaklı ve borçlu sıfatının aynı kişide ve aynı mal varlığında birleşmesinin gerçekleştiğinden bahsedilemeyecektir. Yine zarar gören araç ile kusurlu araç farklı olduğundan aynı araç için uygulanması gereken KTK’nın 92. ve ZMSS Genel Şartlarının A.3.b. maddesinde, “işleten tarafından ileri sürülecek tazminat taleplerinin” teminat kapsamı dışında kalacağına ilişkin hükümde uygulanamayacaktır.
Bu durumda Mahkemece yazılı gerekçe ile davanın reddine karar verilmesi doğru olmamıştır.
Açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile HMK’nın 353/1-a/6. maddesi uyarınca İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına, dosyanın yukarıda belirtilen şekilde işlem yapılmak üzere mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir”
Kaldırma kararı sonrası dosya, Mahkememizin—-Esas sırasına kaydedilmiştir. Mahkememizce —-Bölge Adliye Mahkemesi’nin —Esas —– Karar sayılı ilamı uyarınca yargılama devam edilmiş ve aynı işletenin araçlarından biri davacıya kaskolu, bir diğeri de davalı sigorta şirketine trafik sigortalı olması, her iki aracın sigorta şirketleri farklı olması, işletenleri aynı olsa da gerek zarar gören gerekse zarar veren araçların farklı olmasının yanı sıra, zarar gören aracın kasko sigortacısının —–, zarar veren aracın zorunlu mali sorumluluk sigortacısının —-olması, her iki sigorta şirketinin farklı tüzel kişiliklere, kuruluş ana sözleşmelerine, bütçe ve ana sermayelere sahip olmaları karşısında 6098 sayılı TBK’nın 135. maddesindeki alacaklı ve borçlu sıfatının aynı kişide ve aynı mal varlığında birleşmesinin gerçekleştiğinden ,kazaya karışan ve her ikisi de aynı işverene ait olan —-plakalı aracın kazanın oluşumunda %100 kusurlu olması,kazaya karışan —– plakalı aracın ise kusursuz olduğu,—- plakalı kamyonun Davacı —– tarafından Kasko poliçesi ile teminat altına alındığı—– sayılı aracın ise davalı —– şirketince Zorunlu mali Mesuliyet sigortası kapsamında sigortalandığı, kazaya karışan ve kazanın oluşumunda kusursuz olan—–plakalı Kasko poliçesi ile teminat altına alan davacı şirketin, kaza nedeni ile 20.01.2017 tarihinde toplam 8.891,18 TL ödeme yaptığı anlaşılmış olup davacının ödediği bu tutarı ödeme tarihinden itibaren davalı sigorta şirketine rücu edebileceği değerlendirilmiştir. Davanın tarafları her ikisi de sigorta şirketi olup davada ticari işlerde uygulanan avans faiz oranın uygulanmasına karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kuurlmuştur.

HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın KABULÜ ile, 8.891,00-TL tazminatın 16/02/2017 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
2-Alınması gerekli 607,34-TL harçtan davacı tarafından peşin olarak yatırılan 152,02-TL peşin harcın mahsubu ile bakiye 455,32-TL’nin davalıdan tahsili ile hazineye irad kaydına,
3-Davacı tarafından dava açılırken yatırılan 31,40-TL başvurma harcı, 152,02-TL peşin harç toplamı olan 183,42-TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Davacı tarafından sarfedilen toplam 761,10-TL yargılama giderlerinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre davacı vekili için takdir olunan 8.891,00-TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Kullanılmayan gider avansının karar kesinleştikten sonra talep halinde yatırana iadesine,Dair, davalı vekilinin yüzüne karşı davacı tarafın yokluğunda verilen karar KESİN olmak üzere açıkça okundu, usulen anlatıldı.