Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2023/660 E. 2023/709 K. 27.09.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2023/660
KARAR NO : 2023/709

DAVA : Menfi Tespit ( Haksız Fiilden Kaynaklanan )
DAVA TARİHİ : 29/08/2023
KARAR TARİHİ : 27/09/2023

Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit ( Haksız Fiilden Kaynaklanan) davasının dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda,

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin maliki olduğu —– plaka sayılı aracın 11/03/2022 tarihinde davalı … şirketine kasko poliçeli olan —–ve üçüncü bir aracın maddi hasarlı bir trafik kazasına karıştığını, bu nedenle icra takibinin başlatıldığını, icra takibinde müvekkiline takibe mesnet belgelerin tebliğ edilmediğinden bu haliyle icra takibinin usulsüz olduğunu belirterek müvekkilinin daha sonra arttırılmak üzere şimdilik 1.000,00 TL yönünden davalıya borçlu olmadığının tespit edilmesine karar verilmesini talep etmiştir.

DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, “ Kasko Sigorta Poliçesi “ kapsamında ödenen hasar bedelinin rücuen tahsili amacı ile başlatılan icra takibi nedeniyle borçlu olunmadığının tespitine ilişkin menfi tespit davasıdır. Dosya kapsamından, davalı … ile dava dışı sigortalı arasında Kasko Sigorta Poliçesi düzenlendiği, davalıya sigortalı olan —– plakalı araç ile davacıların işleten ve sürücüsü olduğu —- plakalı araç arasında 11.03.2022 tarihinde trafik kazası meydana geldiği, davalı … tarafından sigortalısına ödeme yapıldığı, yapılan ödemenin rücuen tahsiline yönelik icra takibi başlattığı, davacıların eldeki menfi tespit davasını açtığı anlaşılmıştır.Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kurulu’nun 22.03.1944 Tarih —— sayılı kararında “Sigortacının sorumlu kişi aleyhine açacağı dava, sigorta poliçesinden doğan bir dava değildir. Bu dava, aynen sigortalı kimsenin sorumlu kişiye karşı açmış olduğu bir dava gibidir. Sigortalının muhtelif mahkemelerde dava açma hakkı varsa, aynı hak sigortacının halefiyet hakkına dayanan rücu davası için de söz konusudur.” şeklinde vurgulanmaktadır.
Öte yandan, TTK’nun “Halefiyet” başlığı altındaki 1472. maddesinde “Sigortacı, sigorta tazminatını ödediğinde, hukuken sigortalının yerine geçer. Sigortalının, gerçekleşen zarardan dolayı sorumlulara karşı dava hakkı varsa bu hak, tazmin ettiği bedel kadar, sigortacıya intikal eder.” hükmüne yer verilmiştir.Görev kuralları kamu düzenine ilişkin olup, yargılamanın her aşamasında mahkemece resen gözetilmesi gerekmektedir. 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 1472. Maddesine göre, sigortacı, sigorta tazminatını ödedikten sonra, hukuken sigortalının yerine geçerek, sigortalının, gerçekleşen zarardan dolayı sorumlulara karşı dava hakkı varsa bu hakkın, tazmin ettiği bedel kadar sigortacıya intikal edeceği, sorumlulara karşı bir dava veya takip başlatılmışsa, sigortacının, mahkemenin veya diğer tarafın onayı gerekmeksizin, halefiyet kuralı uyarınca, sigortalısına yaptığı ödemeyi ispat ederek, dava veya takibi kaldığı yerden devam ettirebilecektir. Bu durumda da, görevli mahkeme, sigortalı ile davalı … arasındaki ilişkinin hukuki içeriğine göre belirlenecektir.Tüm dosya kapsamı ve deliller birlikte değerlendirildiğinde; davanın rücuen tazminat alacağına ilişkin başlatılan takip nedeniyle borçlu olmadığının tespitine ilişkin menfi tespit davası olduğu, Yargıtay İBK kararı gereği, sigortacının rücuen tazminat davalarında sigortalısının yerine geçtiği, bu nedenle dava dışı sigortalı ile davalının arasındaki hukuki ilişki değerlendirildiğinde görevli mahkemenin belirlenebileceği anlaşılmış, davalının sigortalısının ve davacıların tacir olmadığı, araçlarının da hususi olduğu dosyada mübrez delillerden anlaşılmış, neticede eldeki davanın mutlak ya da nispi ticari dava olmadığı anlaşılmış, haksız fiile dayalı davalarda Asliye Hukuk mahkemelerinin görevli olduğu kanaatine varılmış, Mahkememizin görevsizliğine, dosyanın talep halinde görevli Asliye Hukuk Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.

HÜKÜM:Yukarıda açıklandığı üzere;
1-Mahkememizin görevsizliği nedeniyle HMK.’nın 114(1)/c maddesinin yollamasıyla HMK.’nın 115(2). maddesi uyarınca davanın dava şartı yokluğu nedeniyle USULDEN REDDİNE,
2-HMK.’nın 20. maddesi uyarınca, iş bu kararın kesinleştiği tarihten itibaren iki haftalık süre içerisinde başvuru halinde, dava dosyasının görevli —– Asliye Hukuk Mahkemesine GÖNDERİLMESİNE,
3-6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 331/2. maddesi gereği harç ve yargılama giderlerinin görevli mahkemece değerlendirilmesine, davaya görevli mahkemede devam edilmemesi durumunda, mahkemece talep üzerine dosya üzerinden durumun tespiti ile yargılama giderleri, harç ve vekalet ücretinin hüküm altına alınmasına,
4-Karar kesinleştiğinde HMK’nun 20/1. maddesi uyarınca 2 haftalık kesin süre içinde başvurulması halinde dosyanın görevli mahkemesine gönderilmesine, belirlenen süre içinde başvurulmadığı takdirde mahkememizce davanın açılmamış sayılmasına karar verileceğinin ihtarına,Dair, gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren iki hafta içinde İstinaf yolu açık olmak üzere dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda karar verildi.