Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2023/502 E. 2023/558 K. 03.07.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2023/502
KARAR NO : 2023/558

DAVA : Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 19/06/2023
KARAR TARİHİ : 03/07/2023

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı sürücü —- 21/07/2021 tarihinde meskun mahal içerisinde dikkat ve özen yükümlülüğüne aykırı davranarak aracıyla—- üzerinden gelip —- Caddesi kavşağına girerken, geçiş önceliği olan müvekkilinin sevk ve idaresindeki motosikletin geçişini beklemeyerek, kavşaklarda geçiş önceliğine uymaması neticesinde kazanın meydana geldiğini, bununla ilgili olarak müvekkilinin davalı sürücünün cezalandırılması maksadıyla suç duyurusunda bulunduğunu, soruşturma sonucu davalının müvekkiline karşı asli kusurlu olarak taksirle yaralama suçunu işlediğine dair bilirkişi raporu alındığını, müvekkilinin 2 kırık kaburgası ve sırt, el ve ayakta oluşan yumuşak doku lezyonlarının tedavisi için bir miktar para ödediğini ve bunu kendi cebinden karşıladığını, bu sebeple müvekkilinin kendi kusurunun olmadığı sabit olan bir kaza nedeniyle maddi varlığında azalma oluştuğunu, ayrıca müvekkilinin, kaza sonucu hastanede ve sonradan evde iyileşme sürecinde işe gidemediğini, çalışacağı sürelerde alacağı emeğin karşılığını alamadığını ve maddi durum açısından kendisini dara düşüren bir durumla karşı karşıya kaldığını, müvekkilinin — Şirketi ile son oturum belgesinin düzenlendiği tarih olan 09.02.2023 tarihinde arabuluculukta 113.000,00 TL karşılığında anlaşıldığını müvekkilinin daha fazla para alması gerekirken bu parayı ekonomik güçlük çekmesinden dolayı kabul ettiğini, müvekkilinin kaza sonrası performansının düştüğünü bu sebeple iş akdinin feshedildiğini belirterek maddi ve manevi tazminat talep etmiştir.

DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava; Hukuki niteliği itibariyle, trafik kazası sonucu yaralanma nedeniyle maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir.Bilindiği gibi, bir davanın Ticaret Mahkemelerinde görülebilmesi için açılan davanın mutlak veya nisbi ticari davalardan olması gerekmektedir. Mutlak ticari davalar, 6102 sayılı TTK’nun 4. Maddesi uyarınca TTK’da düzenlenmiş olan bütün hususlardan doğan davalar ile TTK’nun 4. Maddesinde belirtilen özel kanunlardaki davalardır. Nisbi ticari davalar ise, her iki tarafın tacir olduğu ve dava konusu uyuşmazlığın her iki tarafın ticari işletmesi ile ilgili olduğu davalardır. Öte yandan 6335 sayılı Kanunun 2. Maddesi ile 6102 Sayılı TTK.’nın 5. maddesinin 3 ve 4 nolu fıkraları değiştirilerek Ticaret Mahkemeleri ile Asliye Hukuk Mahkemeleri arasındaki iş bölümü ilişkisi görev ilişkisine dönüştürülmüştür ve görev hususu HMK’nun 114/c maddesi uyarınca dava şartlarından olup yargılamanın her aşamasında re’sen dikkate alınır. Eldeki davanın, trafik kazası sonucu davacının yaralanması nedeniyle maddi ve manevi tazminat istemi olduğu anlaşılmıştır. Davacı gerçek kişi olup, dava dilekçesinde davalıların kazaya karışan aracın sürücüsü ve maliki olduğu ileri sürülmüştür. Kazaya karışan aracın zorunlu mali sorumluluk sigortacısı davada yer almamaktadır. Bu nedenle dava, mutlak ticari dava değildir. Bu durumda işbu dava bakımından nisbi ticari dava koşullarının araştırılıp değerlendirilmesi gerekmektedir.Mutlak ticari davalar; kanunda sınırlı sayıda sayılmış olup, nispi ticari davalar da her iki tarafın tacir olması ve uyuşmazlığın ticari işletmelerine ilişkin olması şartına bağlı tutulmuştur.
—- Bölge Adliye Mahkemesi —–. Hukuk Dairesi 18/05/2023 tarih ve —– Esas—–Karar sayılı kararında:
“…Bir hukuki işlemin veya fiilin TTK’nın kapsamında kaldığının kabul edilmesi için yasanın amacı içerisinde yukarıda tanımları verilen bu kanunda düzenlenen hususlarla bir ticari işletmeyi ilgilendiren bir hukuki işlemin veya fiilin olması gerekir.
Somut olayda, davacı şirketin oto kiralama işi ile iştigal ettiği anlaşılmış ise de; davacı şirketine ait araç ile davalıya ait aracın sebebiyet verdiği trafik kazası sonucunda, davacıya ait araçta hasar meydana geldiğini belirterek kazanç kaybının davalılardan tahsilini talep etttiği, taraflar arasındaki uyuşmazlığın, araç kiralamadan veya ticari ilişkiden kaynaklanmadığı, davacının kiralamakta kullandığı araç ile davalıya ait aracın karıştığı maddi hasarlı trafik kazasından kaynaklandığı, davacının tacir olan ticari şirket olduğu ancak davalıların tacir olduğuna dair dosyada delil bulunmadığı, bu haliyle uyuşmazlığın haksız fiile dayalı tazminat davası olduğu anlaşıldığından, davanın genel hükümler çerçevesinde—–. Asliye Hukuk Mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerekmektedir….” hususlarını belirterek tarafların tacir olmadığı haksız fiile dayalı tazminat davalarında Asliye Hukuk Mahkemelerinin görevli olduğu sonucuna varmıştır.Somut uyuşmazlıkta davacının gerçek kişi olduğu, dava dilekçesinde tacir olduğuna ilişkin herhangi bir beyanda bulunmadığı, bir şirket çalışanı olduğunu beyan ettiği, davalıların ise kazaya karışan aracın sürücüsü ve maliki olduklarının ileri sürüldüğü, böylelikle davanın her iki tarafının tacir olmadığı, davanın haksız fiile dayalı tazminat davası olduğu, nisbi ticari dava şartlarının bulunmadığı görülmekle görevli mahkemenin Asliye Hukuk Mahkemesi olduğu anlaşıldığından görevsizlik kararı verilerek aşağıdaki gibi hüküm kurulmuştur.

HÜKÜM:Yukarıda açıklandığı üzere;
1-Mahkememizin görevsizliği sebebiyle HMK 114/1-c ve 115/2 uyarınca davanın usulden reddine, görevli Mahkemenin —– NÖBETÇİ ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ OLDUĞUNUN TESPİTİNE,
2-6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 20. maddesi gereğince iş bu kararın kesinleştiği tarihten itibaren iki hafta süre içinde başvuru halinde dava dosyasının görevli —– Nöbetçi Asliye Hukuk Mahkemesi’ne gönderilmesine,
3-6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 331/2. maddesi gereği harç ve yargılama giderlerinin görevli mahkemece değerlendirilmesine, davaya görevli mahkemede devam edilmemesi durumunda, mahkemece talep üzerine dosya üzerinden durumun tespiti ile yargılama giderleri, harç ve vekalet ücretinin hüküm altına alınmasına,Dair, gerekçeli kararın taraf vekillerine tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere dosya üzerinden yapılan inceleme sonucu verilen karar açıkça okundu, usulen anlatıldı.