Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2023/5 E. 2023/321 K. 04.05.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2023/5 Esas
KARAR NO : 2023/321
DAVA : Menfi Tespit (Ticari Satımdan Kaynaklanan), Sözleşmenin Uyarlanması
DAVA TARİHİ : 02/01/2023
KARAR TARİHİ : 04/05/2023

Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Ticari Satımdan Kaynaklanan), Sözleşmenin Uyarlanması davasının yapılan açık yargılaması sonunda,

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili şirket hakkında—– İcra Müdürlüğü—–Esas sayılı icra dosyası ile takip başlatıldığını, —–Şubesi 20/02/2019 günlü—– Seri No lu çeki 75.000,00 USD, 27/02/2019 günlü —–Seri No lu çeki 75.000,00 USD, 27/02/2019 günlü —- Seri No lu çeki 49.616,98 USD, 20/02/2019 günlü ——Seri No lu çeki 49.617,41 USD olmak üzere toplam 4 adet çekin dayanak gösterildiğini, devlet bankalarının o yabancı para ile açılmış bir yıl vadeli mevduat hesabına ödediği en yüksek faiz oranının uygulandığını, takip talebinde belirtilen faiz oranları usule ve yasaya aykırı olduğunu, takip tarihi itibariyle devlet bankalarının takip konusu yabancı paraya USD uyguladığı en yüksek faiz oranının üzerinde fahiş oranda faiz talep edildiğini, müvekkilinden talep edilen faiz oranının usule ve hukuka aykırı olduğunu, açıklanan nedenlerden dolayı takipten sonraya işleyecek faiz oranının hakkaniyete ve hukuka uygun seviyeye çekilmesinin gerektiğini, telafisi güç sonuçlar doğurmaması adına takibin teminatsız olarak durdurulmasını talep ettikleri görülmüştür.Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Ödeme emri 08/04/2019 tarihinde davacıya tebliğ edilmiş olup huzurdaki dava 02/01/2023 tarihinde ikame edildiğini, takip tarihi ile dava tarihi arasında 3 yılı aşkın bir zaman söz konusu olduğundan zamanaşımı ve hak düşürücü süre gerçekleşmiş olup davanın bu nedenle reddine karar verilmesini talep ettiklerini, mahkemece öncelikle harca esas bedel tespit ettirilmesi gerektiği, dava—– Asliye Ticaret Mahkemesi ——esas sayılı dosyası üzerinden ikame edildiğini, anılan davada verilecek karara göre faiz oranının ilama bağlanılacağı, dolayısıyla aynı konuda açılan huzurdaki davanın görülmesinde hukuki yarar bulunmadığı gibi, davanın dinlenerek karara bağlanması durumunda yanı konuda birbiri ile çelişen maddi anlamda kesin hükümler ihdas edilmiş olacağı, davacı tarafça takip talebi dolayısıyla itiraz edilmeyerek kesinleşen faiz istemine yönelik uyarlama talebi açıkça hukuki dayanaktan yoksun kalmakla davacının işbu talebi yöneltmekte hukuki yararı da bulunmayacağı, takip talebi kendisine tebliğ edilen davacı borçlu, faiz türüne ve oranına itiraz edilmediği, davacının sonradan menfi tespit davası açarak itirazda bulunması imkanı bulunmadığını, açıklanan nedenlerden dolayı davanın zamanaşımı defi nedeniyle davanın usulden reddine, hukuki dayanaktan yoksun ve mesnetsiz huzurdaki davanın esastan reddine yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ettiği görülmüştür.
Davacı Vekili Cevaba Cevap Dilekçesinde Özetle; Aleyhe olan hususları kabul etmediklerini, işbu davanın takip tarihi sonrası temerrüt faizinin yasaya uygun hale getirmek suretiyle faizin uyarlanması talebi olduğunu, davalı tarafın zamanaşımı iddiasının doğru olmadığını, davalı vekili tarafından davanın uyarlama dahilinde menfi tespit davası olduğu bu sebeple de harca esas değeri tespit edilerek harç tamamlama işleminin yapılması gerektiği savulduğu, ancak işbu davanın maktu harca tabi olduğunu, açıklanan nedenlerden dolayı davalı yan tarafından yapılan savunma ve itirazların reddine, davanın kabulüne, mahkeme aksi kanaatteyse dosyanın bilirkişiye tevdine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ettiği anlaşılmıştır.

DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, Hukuki niteliği itibariyle Sözleşmenin Uyarlanması, Menfi Tespit davasıdır.
Taraflar arasındaki uyuşmazlık ise;—-İcra Müdürlüğü’nün ——esas sayılı dosyasında takipten sonrası için talep edilen faiz oranının yüksek olup olmadığı, yüksek olan kısım yönünden davacının borçlu olup olmadığı hususunda uyuşmazlık olduğu tespit edilmiştir.Davacı takipten sonra işletilmesi talep edilen faiz oranın uyarlanmasını talep etmiş olup süresinde itiraz edilmemesi nedeniyle takip yönünden kesinleşen faiz oranına karşı menfi tespit davası açılmasına yasal bir engel bulunmamaktadır. (Yargıtay —-Hukuk Dairesi 12/02/2014 tarih ve ——sayılı kararı)6098 sayılı TBK’nın 88. maddesindeki “Faiz ödeme borcunda uygulanacak yıllık faiz oranı, sözleşmede kararlaştırılmamışsa faiz borcunun doğduğu tarihte yürürlükte olan mevzuat hükümlerine göre belirlenir. Sözleşme ile kararlaştırılacak yıllık faiz oranı, birinci fıkra uyarınca belirlenen yıllık faiz oranının yüzde elli fazlasını aşamaz” hükmünü içermesinin yanı sıra, temerrüt faizine ilişkin 120. maddesinde de aynen; “Uygulanacak yıllık temerrüt faizi oranı, sözleşmede kararlaştırılmamışsa, faiz borcunun doğduğu tarihte yürürlükte olan mevzuat hükümlerine göre belirlenir. Sözleşme ile kararlaştırılacak yıllık temerrüt faizi oranı, birinci fıkra uyarınca belirlenen yıllık faiz oranının yüzde yüz fazlasını aşamaz. Akdî faiz oranı kararlaştırılmakla birlikte sözleşmede temerrüt faizi kararlaştırılmamışsa ve yıllık akdî faiz oranı da birinci fıkrada belirtilen faiz oranından fazla ise, temerrüt faizi oranı hakkında akdî faiz oranı geçerli olur.” düzenlemesine de yer verilmiştir. TBK’nın 88 ve 120. maddelerinin düzenleniş amacı ve niteliği gözetildiğinde, emredici nitelik taşıdığı ve taraflar ileri sürmese de re’sen gözetileceğinin kabulü gerekir. O halde faize ilişkin TBK’nın 88 ve 120. maddelerinin uygulama şeklinin irdelenmesinde; TBK’nın “temerrüt faizi” başlıklı 120. maddedeki düzenlemeye göre, uygulanacak yıllık temerrüt faizi oranı sözleşmede kararlaştırılmamışsa, faiz borcunun doğduğu tarihte yürürlükte olan 3095 sayılı Kanunî Faiz ve Temerrüt Faizine İlişkin Kanuna göre belirlenecektir. Buna göre hükmedilecek temerrüt faizinin TBK’nın 120. maddesine göre belirlenmesi gerekir. (Yargıtay —-Hukuk Dairesinin —- ) —–Bölge Adliye Mahkemesi —–. Hukuk Dairesi ——-Ayrıca dava sadece takipten sonra uygulanacak faiz oranına ilişkin olduğundan her hangi bir müddeabih bulunmadığından kurulacak hükümde maktu karar harcı ve taraflar lehine maktu vekalet ücreti kurulması gerekmektedir. (Yargıtay —-Hukuk Dairesi —–)

HÜKÜM:Yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KABULÜ ile;—–İcra Müdürlüğü’nün—— Esas sayılı dosyasında, takip tarihinden sonrası için istenen yıllık %19,5 oranında avans faizinden 3095 sayılı Kanunun 4/a maddesi gereğince devlet bankalarının USD ile açılmış bir yıl vadeli mevduat hesabına ödediği en yüksek faiz oranı mahsup edildikten sonra fazla talep edilen kısım yönünden davacının davalıya borçlu olmadığının tespitine, takibin takip tarihinden sonrası için 3095 sayılı Kanunun 4/a maddesi gereğince devlet bankalarının USD ile açılmış bir yıl vadeli mevduat hesabına ödediği en yüksek faiz oranı ile birlikte devamına,
2-Alınması gerekli harç dava açılırken peşin alındığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
3-Davacı tarafından dava açılırken yatırılan 179,90 TL başvurma harcı, 179,90 TL peşin harç, 61,00 TL tebligat ücreti olmak üzere toplam 420,80 TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Davalı tarafından sarf edilen yargılama giderleri olmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
5-Kullanılmayan gider avansı ile birlikte teminatın karar kesinleştikten sonra talep halinde yatıran tarafa iadesine,
6-Davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre davacı vekili için takdir olunan 9.200,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,Dair, taraf vekillerinin yüzlerine karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.