Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2023/364 E. 2023/377 K. 17.05.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2023/364 Esas
KARAR NO : 2023/377

DAVA : Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 11/04/2023
KARAR TARİHİ : 17/05/2023

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; —–ili—– ilçesi —–bölgesi —–mevki 11922 ada 186 parsel 3318,54 m2’lik arsanın 25/01/2012 tarihinde satın alındığını, tapu kaydının 9/16 hissesinin satış vaadi ve arsa payı karşılığı inşaat yapım sözleşmesiyle—– şirketine tapu verildiğini, —–şirketinin inşaat yapım sözleşmesini yerine getirmeyince şirketimizle anlaştığını, 08/03/2022 tarihinde —- şirketimizin yaptıkları sulh ve devir protokolünün 3. Maddesinde —– adına kayıtlı —— ilçesi —— mevki 11922 ada 186 parselin 9/16 hissesinin 3. Maddesindeki bu anlaşmaya göre yeni yüklenici … ve ve —– temsilcisi olduğunu, davalı şirketin yüklenicisine devir edileceğinin kararlaştırıldığını buna ilişkin ön protokol imzalandığını, yüklenicinin bu protokolle beraber arsa sahibine belirli koşullarda ödeyeceği 4,075,000 TL’nin teminatı olarak arsa sahibi arsa hissesinden %57 hisseyi davayı —–firması olan davalı şirkete tapusunu vererek devredeceğini, davalı şirket sözleşmedeki taahhütleri yerine getirmediği taktirde taşınmazı—– göstereceği üçüncü kişilere devir edeceğini, devir esnasında taraflara hisse oranın teminat ipoteğinin koyulacağını, bu bedelin inşaat yapımının ön harcamaları için sözleşme gereği yüklenicinin arsa maliyetine koyacağı harcamaların karşılığı olduğunu bu bedelin talep edilemeyeceğini, davacı şirket sahibinin %97 görme engelli olduğunu davalı yüklenici ile yapmış olduğu taşınmaz satış vaadi ve arsa payı karşılığı inşaat yapım sözleşmesinin geçersiz olduğunu ve davalı yüklenicinin temerrütü nedeniyle sözleşmenin feshini ve dava sonuna kadar tapu kaydına ihtiyaten tedbir konulmasını talep etmiştir.

DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Mahkememizin——Esas sayılı dosyasında, taraflar arasındaki satış vaadi ve arsa payı karşılığı inşaat yapım sözleşmesine ilişkin ön protokolün iptali, bu sözleşme kapsamında yükleniciye devredilen taşınmazın tapu iptali ve davacı adına tescili ve bu sözleşmenin iptali nedeniyle uğranılan zararların tazmini talep edildiği anlaşılmış, 11/05/2023 tarihli ara karar ile tazminat talebi yönünden davanın tefrikine karar verilmiş, tazminat talebi yönünden mahkememizin —— Esas sırasına dosya kaydedilmiştir.
Dava hukuki niteliği itibariyle, taraflar arasındaki satış vaadi ve arsa payı karşılığı inşaat yapım sözleşmesine ilişkin ön protokolün davalının temürrüdü nedeniyle iptali sonucu inşaatın gecikmesiz nedeniyle uğranılan zararın tazminine ilişkin tazminat davasıdır.19/12/2018 tarihinde —– yayımlanarak 01/01/2019 tarihinde yürürlüğe giren 7155 Sayılı Kanun’un 20. maddesi ile 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 5. maddesinden sonra gelmek üzere eklenen 5/A hükmü ile; “Bu Kanunun 4 üncü maddesinde ve diğer kanunlarda belirtilen ticari davalardan, konusu bir miktar paranın ödenmesi olan alacak ve tazminat talepleri hakkında dava açılmadan önce arabulucuya başvurulmuş olması dava şartıdır.” şeklinde yapılan düzenleme ile konusu bir miktar paranın ödenmesi olan alacak ve tazminat talepleri hakkında dava açılmadan önce arabulucuya başvurulmuş olması dava şartı olarak düzenlenmiştir.
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu madde 114/1’de dava şartları ayrı ayrı sayılmış, 114/2’de de diğer kanunlarda yer alan dava şartlarına ilişkin hükümlerin saklı olduğu düzenlenmiştir. HMK. m. 115/1 gereğince dava şartları mahkeme tarafından yargılamanın her aşamasında re’sen gözetilir.
Dava dilekçesi ekinde dava açılmadan önce arabulucuya başvurulduğuna dair bir belge sunulmamış olması nedeniyle, 24/04/2023 tarihli ara karar ile davacı tarafa, davadan önce arabuluculuğa başvurduğunu gösteren belgeler ile 6325 Sayılı Kanun m. 18/A uyarınca arabuluculuk faaliyeti sonucunda anlaşmaya varılamadığına ilişkin son tutanağın aslını veya arabulucu tarafından onaylanmış bir örneğini sunması için 1 haftalık kesin süre verilmiş, aksi halde davanın dava şartı yokluğundan usulden reddedileceği ihtar edilmiştir. Davacıya çıkarılan ihtarlı davetiyenin tebliğ edildiği, verilen yasal süre içerisinde davacı tarafından eksikliğin giderildiğine dair beyanda bulunulmadığı ve evrak sunulmadığı görülmüştür. 6102 Sayılı TTK.’nın 5/A maddesinin 1. fıkrası ile arabulucuya başvuru dava şartı olarak düzenlenmiştir ve uyuşmazlık, dava açılmadan önce arabulucuya başvurunun zorunlu olduğu dava türlerindendir. Bu dava şartı en geç dava açıldığı tarihte mevcut olması gerekmekte olup tamamlanabilecek bir dava şartı değildir. Dosya kapsamından arabulucuya başvuru yapılmadan dava açılmış olduğu anlaşıldığından, davanın TTK. m. 5/A, 6325 Sayılı Kanun m. 18/A, HMK. m. 114/2 ve 115/2 gereği dava şartı yokluğundan usulden reddine karar verilmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.

HÜKÜM:Yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın TTK. m. 5/A, 6325 Sayılı Kanun m. 18/A ve HMK. m 114/2, 115/2 uyarınca dava şartı yokluğu nedeniyle USULDEN REDDİNE,
2-Alınması gereken 179,70 TL’nin davacıdan alınarak hazineye irat kaydına,
3-Yapılan yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına, artan gider avansının karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,Dair, dosya üzerinden yapılan inceleme sonucu kararın tebliği tarihinden itibaren iki hafta içinde —— Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf yolu açık olmak üzere karar verildi.