Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2023/297 E. 2023/566 K. 21.06.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2023/297 Esas
KARAR NO: 2023/566
DAVA: Alacak (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 25/12/2015
KARAR TARİHİ: 21/06/2023

Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA, SAVUNMA ve DOSYA KAPSAMI:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; ——— uyarınca elektrik dağıtım faaliyetleri özel sektöre açılmış, serbest piyasa içinde rekabet sağlanması amacıyla özelleştirme programındaki elektrik dağıtım bölgeleri ——– bölünmüş olduğu, hal böyle iken, kamu kurum ve kuruluşlarınca kullanılan elektrik enerjisi bedellerinin artık özel şirketlere ödenmesinin gündeme geldiği, bu nedenle kamu kurumları ve resmi dairelerde kullanılan elektrik enerjisinde tasarrufa gidilmesi ve tüketim giderinin azaltılmasına yönelik birtakım tedbirler alındığını, bu çerçevede, ——– tarafından alınan —- başlıklı ——- günlü —-yayımlanmış ve 01/01/2011 tarihinde yürürlüğe girmiş olduğunu, söz konusu ——— ————–Ana abone grubudur. Bu usul ve esaslarda tanımlanan diğer ana ve alt abone grupları kapsamında girmeyen her türlü tesis ve işletmeler, kamu idareleri (resmi daireler), kamu kurum ve kuruluşları, şantiyeler, geçici ve gezici tesisler bu abone grubu kapsamındadır.” denilmek suretiyle ——— grubu kapsamına girebilecek aboneler tayin edildiğini, anılan bende göre kamu idareleri ile kamu kurum ve kuruluşlarının da bu gruba girdiğinin açıkça görüldüğünü, dolayısıyla bir kamu kuruluşu olan müvekkil idarenin de —-grubuna girmekte olduğunu, ticarethane” grubu abonelerinin ise ——– Fonsuz tarifelerinin 2. maddesinde yer alan “Dağıtım sistem kullanıcıları-iletim şaft sahalarının dağıtım şirketinin kullanımındaki —– haralarına özel hattı ile tek bir tüzel kişilik durumundaki kullanıcılar” başlığı altındaki gruba girdiği ve —- türü abonelere kullanılan elektriğin —– tarafından, fonsuz tarifelerin 2. Maddesine göre faturalandırılması gerektiğini, ancak, müvekkil idare teknik birimlerince yapılan inceleme neticesinde, —- görev alanında yer alan işyeri ve ————aboneliklerinin —- tarafından, —–fonsuz tarifelerin 2. maddesi uyarınca değil, 4. Maddesine göre yapıldığı ve elektrik giderlerinin de buna göre faturalandırıldığının tespit edildiği, başka bir ifadeyle müvekkil idare,—— Tarafından ——– tipi abone olarak değerlendirilmeyip başka bir grupta ele alınmış olduğu, bu şekilde davalı kurumca uygulanan yanlış tarife neticesinde müvekkil idareden fazla bedel tahsil edildiği ve bu davayla fazla ödenen bu bedelin geri alınmasının amaçlandığını, ancak daha öncesinde, teşekkülleri tarafından davalıya hitaben yazılan —- sayılı yazıyla bu durumun bildirildiğini, —– sorumluluk alanında bulunan trafo merkezi iç ihtiyaç sayaçları abone grubunun—— tipi olduğu, bu gruptaki abonelerce kullanılan elektriğin —– fonsuz tarifelerinin 2. Maddesi uyarınca faturalandırılması gerekirken, hatalı olarak 4. Maddesi uyarınca fiyatlandırıldığının belirtildiği ve bu durumun düzeltilmesinin istendiğini, anılan yazıya istinaden —– tarafından 01/10/2011 tarihi itibariyle tarife değişikliği uygulanmaya başlandığı, daha sonra hatalı tarife grubu uygulanması nedeniyle faturalandırılma yapılması neticesinde, artan birim fiyatlar ve ortaya çıkan —– nedeniyle fazla bedel tahsil edildiği belirtilerek, fazla tahsil edilen bedellerin iadesi talep edildiği, ancak 01.09.2006 (fonsuz tarifelerin başlangıcı) yılından 30/09/2011 tarihine kadar olan bedelin iadesinin gerçekleşmediğini, borçlar Kanunu’nun 146. Maddesine göre “Kanunda aksine bir hüküm bulunmadıkça her alacak on yıllık zamanaşımına tabidir.” Hükmü gereğince geriye dönük on yıllık hatalı olarak fazla ödenen miktarların ödenmesi gerekmekte olduğunu, müvekkil kuruma ait trafo merkezlerindeki iç ihtiyaç abonelikleri için aylık olarak düzenlenen faturaların 01.09.2006 tarihinden itibaren 30.09.2011 tarihine kadar hatalı tarife grubu içerisinde faturalandırılmadan dolayı tahakkuk ettirilmiş fazla ücretlerin faiziyle birlikte müvekkil kuruma iade edilmesi gerektiğini, delil listesinin eki olarak sunulan 960 adet faturada hatalı tarife uygulaması sonucunda artan birim fiyatlar ve ortaya çıkan ——nedeniyle fazla tahsil edilen bedellerin mevcut olduğu, Teşekkülleri bünyesinde bulunan 20 trafo merkezi için kesilen bu faturalar geriye dönük olarak 6 yıllık dönemi kapsamakta olduğu, (01/09/2006 tarihinden 30.09.2011 tarihine kadar) ——- teknik birimlerince yapılan incelemeler neticesinde, bu 960 Adet faturayla fazladan alınan bu fark bedellerinin toplanması sonucunda 388.444,51 TL’lik bir meblağ ortaya çıktığını, delil listesinin eki olarak sunulan fiyat çizelgelerinde, 2 numaralı tarifeye göre hesaplanan ve olması gereken tarifeler uyarınca hesaplanan faturalar ile hatalı hesaplanan fatura bedellerine yer verilmiş ve bu iki fatura grubu arasındaki bedel farklarının toplanmasıyla talep edilen 388.444,51 TL değerine ulaşıldığını, sonuç olarak, en az yukarıdaki meblağ kadar davalı lehine tahakkuk eden bir kazanç olduğu, bu nedenle, 30.09.2011 tarihinden 6 yıl geriye yönelik olarak (01.09.2006-30.09.2011 tarihleri arası) fazladan ödenmiş ve iade edilmeyen toplam 388.444,51 TL’lik meblağın geri alınması amacıyla eldeki davayı açma zorunluluğu hasıl olduğu ifade edilmiş ve ekte sunulu faturalarla davalı kurum tarafından fazladan tahsil edilen toplam 388.444,51 TL tutarındaki haksız kazancın, muhtelif vadeli faturalara göre yapılan ödeme tarihinden itibaren işleyecek ticari faiziyle birlikte davalıdan alınarak müvekkil idareye geri verilmesine karar verilmesini, yargılama giderleri ve vekâlet ücretinin karşı yana yükletilmesi vekâleten arz ve talep edilmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; —–sayılı —- belirlenen —— İlişkin usul ve Esaslar “da ki yöntem ile elektrik dağıtım ve elektrik perakende satış faaliyetleri 19.06.2013 tarihi itibariyle bölünme yolu ile ayrı tüzel kişilikler altında faaliyetine devam etmekte olduğunu,——- kapsamında, ilgili dağıtım bölgesinde bulunan tüketicilere Kurul tarafından onaylanan perakende satış tarifeleri üzerinden elektrik enerjisi satışı amaçlı olarak elektrik abonelik sözleşmesi yapma ile ilgili faaliyetler elektrik dağıtım şirketinin faaliyet konusu içerisinde bulunmamakta olduğu, söz konusu faaliyetlerin elektrik perakende satış şirketinin (nihai tüketicilere bu hizmet ——– faaliyet konusunu teşkil etmekte olduğunu, bu bakımdan, elektrik dağıtım lisansı kapsamında dağıtım faaliyeti ile iştigal eden şirketlerinin, davaya konu edilen taleplerin muhatabı olmadığı, tüketicilerin faturalarındaki tahakkuk ve tahsilatlar yönünden taleplerini faturalandırma işleminin yapıldığı elektrik perakende satış şirketine yapması gerektiği, davanın ——— ihbar edilmesini talep ettiklerini, ———-görev alanında yer alan işyeri ve trafo merkezi aboneliklerinin müvekkil şirket tarafından 2011 yılı fonsuz tarifelerin 2.Maddesi uyarınca değil, 4. Maddesine göre yapıldığı ve elektrik faturalarının da bu tarifeye göre tahakkuk ettirilerek tahsil edildiğini iddia etmekte olduğu, bu iddiaları kabul anlamına gelmemek kaydıyla; ayrışma dönemi öncesi faaliyetlerin birlikte yürütüldüğü dönemde — tarafından bu abonelikler yapılırken hata yapılmış olsa bile; ——- da bir kamu kuruluşu, bir tüzel kişilik olarak yapılan aboneliklerin talep, imza ve kontrol aşamalarında, faturaların tahakkuku, tebliği ve tahsilatı aşamalarında üstüne düşen dikkat, özen ve sorumluluklarını yerine getirmemiş olduğu, bu sebeple mevzuat açısından olduğu gibi borçlar hukukuna göre de iddia ve taleplerinde haksız olduğunu, ayrışma öncesi dönemde yapılan işlemlere dair müvekkil şirkette yapılan araştırmada edinilen bilgilerde, davacı idarece ——- yılı fonsuz tarifeler kısmında ” İletim şalt sahalarının dağıtım kullanımındaki ——- haralarına özel hattı ile bağlı tek bir tüzel kişi durumundaki kullanıcılar ” başlıklı bölümünde yer alan ———- tarifesi olarak düzeltilmesi talep edilmiş olduğu, davacı ———- bu talebi mevcut durum ve mevzuat kapsamında değerlendirilerek 01.10.2011 tarihinden itibaren tarife değişikliği yapılarak uygulanmış olduğunu, tarife değişikliği uygulamasının başlaması akabinde —— sayılı yazılarıyla trafo merkezlerindeki iç ihtiyaç abonelikleri için aylık olarak düzenlenen faturalarda —– tarihine kadarki dönemde farklı tarife uygulanması nedeniyle haksız tahakkuk ve tahsil edildiği iddia edilen bedellerin kendilerine iadesini talep etmiş olduğu, bu yazıya —- sayılı yazısı ile cevap verilmiş, —– sayılı Kurul kararı ile kabul edilen ve —- tarihinden itibaren geçerli olan ——Şirket tarafından yapılan abone grubu tespitine ikinci faturanın son ödeme tarihine kadar itiraz etmeyen müşteri şirketin kararını kabul etmiş sayılır ve geriye yönelik bir hak talep edemez.” denilerek taleplerinin reddedilmiş olduğunu, iade taleplerinin reddedilmesi üzerine bu kez ——– Tarife Uygulamalarına İlişkin Usul ve Esasların 2.maddesinde belirtilen durumun abone grubunun tespitinde geçerli olduğu, söz konusu trafo merkezlerinin iç ihtiyaç faturalarının düzenlenmesi sırasında esas alınan abone grubundan ziyade tarife grubunda hata yapıldığı ve bu sebeple taleplerinin devam ettiğini bildirmiş olduklarını, ———– ödeme bildirimlerine ilişkin hatalar; hatalı sayaç okunması, yanlış tarife veya yanlış çarpım faktörü uygulanması, tüketim miktarı ve /veya bedelinin hatalı hesaplanması ya da mükerrer ödeme bildirimi düzenlenmesi gibi hususlardır. ——- satış lisansı sahibi tüzel kişiden kaynaklanan hatalı bildirimlere karşı müşteri tarafından fatura tebliğ tarihinden itibaren bir yıl içerisinde itiraz edilebilir” hükmüne dayanarak, bağlantı grubu farklılığından kaynaklanan farkın — tarihli yazılarının müvekkil ——- tebliğinde itibaren olmak üzere 1 yıllık geriye dönük şekilde incelenmesi ve tarife değişikliğinin fiili olarak gerçekleştiği 01.10.2011 tarihine kadar ki tarife farkından kaynaklı fazla ödemenin kendilerine iade edilmesinin istenmiş olduğunu, bu yeni talep hakkında karar verilmek üzere oluşturulan —– sayılı karar ile talebe dayanak yapılan——- doğrultusunda hesaplama yapılmış ve 100.794,50 TL ‘lik tarife farkının iade edilmesine karar verilmiş ve ödemesinin yapılmış olduğunu, 19.06.2013 tarihi itibariyle de perakende satış ve dağıtım faaliyetleri yasal olarak ayrılarak farklı iki şirket olarak yürütülmeye başlanmış olduğunu, son olarak —– yazıları ile iç ihtiyaç aboneliklerinin —– tarifeler kısmında ” iletim şalt sahalarının dağıtım kullanımındaki —— haralarına özel hattı ile bağlı tek bir tüzel kişi durumundaki kullanıcılar” başlıklı bölümünde yer alan ——- nolu kısımdaki ticarethane (tek zamanlı) tarifesi olarak düzeltilmesi talep etmiş se de, —— aynı abonelikten beslenen ve ekteki listede verilen lojman ve ortak kullanımları da bu hat üzerinden beslenmekte olduğu, yani bu trafo merkezleri tek bir tüzel kişilik olma özelliklerini kaybetmiş olduklarını, bu nedenle de talepleri haksız ve mesnetsiz kalmakta olduğunu, davacının yapılan fark ödemesi dışında müvekkil şirketten talep edebileceği herhangi bir hak ve alacağı bulunmamakta olduğunu, bir hak ve alacağı bulunması halinde ise muhatabının —- olmadığını, davanın esastan da ret edilmesi gerektiği ifade edilmiş ve açılan davanın dayanağı olan faturalandırma işleminin müvekkil şirket faaliyeti olmadığından davanın öncelikle husumetten reddine, davanın, asıl muhatap olan ———- İhbar edilmesine, her ne kadar davanın muhatabı değil iseler de;————- şirket tarafından yapılan abone grubu tespitine ikinci faturanın son ödeme tarihine kadar itiraz etmeyen müşterinin şirketin kararını kabul etmiş sayılacağı ve geriye yönelik bir hak talep edemeyeceğinden, yine aynı madde gereği ———- sahibi tüzel kişiden kaynaklanan hatalı bildirimlere karşı müşteri tarafından fatura tebliğ tarihinden itibaren bir yıl içerisinde itiraz edilebilir hükmüne göre en fazla bir yıl geriye dönük itiraz hakkı olabileceğini, nitekim buna göre hesaplamanın da yapılıp 1 yıllık farkın kendilerine ödenmiş olması nedeniyle talep edilebilecek bir hakları bulunmadığından taleplerin esastan da reddine karar verilmesini yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacıya yükletilmesini talep etmiştir.

İNCELEME ve GEREKÇE:Dava, hatalı fon grubu ve hatalı tarife sonucu fazladan tahakkuk ettirilen bedellerin iadesi istemlidir.
Davacı ——–fonsuz tarifenin başladığı 01/09/2006 tarihinden 30/09/2011 tarihine kadarki dönemde fark bedel olarak hesaplanan 388.444,51 TL’nin tahsilini, fazlaya ilişkin haklarını saklı tutarak talep etmiştir,
Davalı ——-ise, davanın zamanaşımı, husumet ve davaya konu faturalandırma işlemi müvekkil şirket faaliyetlerinden olmadığı, davacının talep edebileceği hakkının olmadığından davanın reddedilmesi gerektiğini ileri sürmüştür.
Dava 25/12/2015 tarihli olup, davacı ücret iadesi için 01/09/2006-30/06/2011 tarihleri arasında davalıdan talepte bulunmuştur.
Gelen yazı cevaplarından anlaşılacağı üzere davacının 08/03/2012 tarihli yazısı ile davalıya müracaat ettiği, davalının 29/03/2012 tarihli yazısı ile abone grubuna artık itiraz edemeyeceği gerekçesiyle bu talebi reddettiği, 24/04/2012 tarihinde davacının abone grubu değil hatalı tarife sebebiyle başvurduğunu belirterek tekrar yazı yazdığı, cevap alamayan davacının 04/12/2012 tarihinde tekrar yazı yazarak davalıya başvurduğu, 23/02/2013 tarihinde davalının ilgili yönetmeliğin 23. Maddesine göre 100.794,50 TL tarife farkı ödemeye karar verdiği ve 26/02/2013 tarihinde de ödeme yaptığı görülmüştür. Bir elektrik elektronik mühendisi marifetiyle talebe konu 960 fatura üzerinde tek tek inceleme yaptırılmış; bilirkişi 30/06/2017 tarihli raporunu sunmuş, davacı kuruma 960 fatura sebebiyle toplamda 652.917,96 TL fazla tahakkuk ve tahsilat yapıldığı, davada önce bunun 100.794,50 TL sinin geri ödendiğini, bakiye 552.123,46 TL kadar davacının haklı olduğunu mütalaa etmiştir.Davalının rapora karşı itirazlarının da karşılanması amacıyla bilirkişiden ek rapor alınmasına karar verilmişse de, bilirkişinin yargılama sırasında vefat etmiş olması sebebiyle yeni bir elektrik mühendisi ve nitelikli hesap uzmanından oluşturulan bir bilirkişi heyetinden rapor alınmıştır. Bilirkişiler 12/10/2020 tarihli raporlarında, özetle, davalı vekilinin itirazlarının hesaplama hatalarına ilişkin olduğu anlaşılmakla 30.06.2017 Tarihli Bilirkişi Raporuna dahil edilen hesaplamaların dava konusu 01.09.2006 – 30.09.2011 tarihler arasındaki dönemde —– ulusal tarife birim fiyatları gözetilerek (01/09/2006 tarihinden itibaren ——- dağıtım şirketinin kullanımındaki —-baralarına özel hat ile bağlı tek bir tüzel kişi durumundaki kullanıcılar,, başlıklı bölümde yer alan “2 (iki)” nolu kısımdaki ticarethane tek zamanlı tarifesi olacak şekilde) hesaplanmış olduğunu, —— kadar davacı talebi ile bilirkişi hesaplamaları arasında tarife değişikliği nedeniyle fatura fark bedel farkı bulunmadığını, davacı hesaplamalarındaki esas hatanın —– nolu tarife grubunda aktif birim fiyatın düşük olmasına rağmen —- nolu tarifede yer alan aktif birim fiyatın ve dolayısıyla aktif bedelin hesaplamalarda dikkate alınmış olduğunu, hu nedenle davacı tarafça olması gerektiği iddia edilen fatura tutarının yüksek çıktığı dolayısıyla da taraflarına tahakkuk ettirilen faturalar ile olması gereken fatura bedeli arasındaki bedelin düşük çıktığını, önceki bilirkişi raporunda tespit edilen miktarların doğru olduğu, mütalaa etmişlerdir.
Davalının itirazlarından öncelikle husumet itirazları üzerinde durmak gerekir. —- sayılı ilamda da belirtildiği gibi, —— tarihli bölünme sözleşmesi ile —- davalı ——– olarak ikiye bölünmüştür. Ancak; 01.01.2013 tarihli bölünme sözleşmesi ile davaya konu abonelik sözleşmesinden kaynaklanan borç ve alacakların aidiyetine ilişkin hükümler TBK’nın 203.maddesine göre davacı bakımından hüküm doğurmaz. Davacı ile abonelik sözleşmesi imzalayan davalı şirketin bölünme sözleşmesi imzaladıktan sonra davacı abonenin, abonelikten doğan hak ve alacaklarının hangi şirkette kaldığını takip etme gibi bir yükümlülüğü olamayacağı gibi davalı şirketin davacı abone bakımından tedarikçi sıfatı ile de sorumluluğu devam ettiğinden dava tarihi itibariyle bu davada taraf sıfatı bulunmaktadır. (Keza; bölünme sözleşmesi iç ilişkiyi ilgilendirir.) Davalının davacı ile yaptığı abone sözleşmesinin tarafı olarak akdi sorumluluğu, bölünme sözleşmesi ile ortadan kalkmaz, davalının tedarikçi (dağıtıcı) sıfatından kaynaklanan sorumluluğu devam etmektedir. Kaldı ki; somut olayda talep 01.01.2013 tarihinden önceki döneme aittir.” Bu sebeple davacının hatalı tarife gereği fazla alınan bedelinin iadesi talebi bakımından davalının somut olayda pasif husumeti olduğu kabul edilmiştir.
Bir başka itiraz zamanaşımı itirazı ile taraflar arasında mahsuplaşma yapıldığından artık talep etmek imkanının kalmadığı itirazıdır.
Elektrik Tarifeleri Yönetmeliğini yürürlükten kaldırarak ——- tarihinde yürürlüğe giren——–maddesinde ise; ” Ödeme bildirimine ilişkin hatalar; hatalı sayaç okunması, yanlış tarife veya yanlış çarpım faktörü uygulanması, tüketim miktarı ve/veya bedelinin hatalı hesaplanması ya da mükerrer ödeme bildirimi düzenlenmesi gibi hususlardır. Hatalı bildirimlere karşı, müşteri tarafından fatura tebliğ tarihinden itibaren (1) yıl içerisinde perakende satış şirketine itiraz edilebilir. İtirazın yapılmış olması ödeme yükümlülüğünü ortadan kaldırmaz. İtiraza konu tüketim bedeli ile müşterinin bir önceki tüketim döneminde ödemiş olduğu tüketim bedeli arasındaki farkın yüzde otuzdan fazla olması durumunda müşteri, bir önceki dönem tüketim bedeli kadarını son ödeme tarihinden önce ödeyebilir. Bu durumda müşteriye 24. madde hükümleri uygulanmaz. İtiraz, perakende satış lisansı sahibi tüzel kişi tarafından başvuru tarihini izleyen en geç (10) iş günü içerisinde incelenerek sonuçlandırılır. İtirazın dağıtım şirketini ilgilendiren hususlarla ilgili olduğunun tespit edilmesi hâlinde, itiraz geliş tarihinden itibaren perakende satış lisansı sahibi tarafından iki iş günü içerisinde dağıtım şirketine iletilir. Dağıtım şirketi itirazın kendisine ulaştığı tarihten itibaren (10) iş günü içerisinde inceleme sonuçlarını perakende satış şirketine bildirir. İnceleme sonuçları perakende satış şirketi tarafından en geç (3) iş günü içerisinde müşteriye yazılı olarak bildirilir. İnceleme sonucuna göre itirazın haklı bulunmaması hâlinde, itiraza konu tüketim bedelinin eksik tahsil edilen kısmı, müşteriden tahsil edilir.” hükmüne yer verilmiştir.
Somut olayda da; davacı 01/09/2006 ile 30/09/2011 tarihleri arasındaki dönemde hatalı tarifeye dayanmaktadır. Taraflar arasında sözleşme ilişkisi olduğu, 10 yıllık zamanaşımı süresi dolmadan talepte bulunulduğu açıktır. Yine davadan önce davalı 100.794,50 TL lik bir tutarı davacıya iade etmişse de, taraflar arasında yazılı bir ibralaşma, mutakabat yerine geçecek bir yazılı belge düzenlememiştir. Davacının fazlaya ilişkin hakkını talep etmesine engel bir durum görülmemiştir.
Uyuşmazlığın çözümünde mülga Elektrik Piyasası Müşteri Hizmetleri Yönetmeliği’nin 23. maddesinin uygulanacağı, buna göre de davalı dağıtım şirketinin hatasından kaynaklanan alacaklarda (yanlış tarife uygulaması) tüketimin hesaplanacağı süre konusunda herhangi bir sınırlama getirilmemiş, hatanın başlangıç tarihi itibariyle tarife farkı bedelinin hesaplanması gerekmiştir. Bu bakımdan bilirkişilerce yapılan hesaplamalar mahkememizce de denetlenerek hükme esas alınmıştır.
—–uygulamalarına ——–yürürlüğe girdiği tarihten önce, elektrik dağıtım şirketinin hatasından dolayı, sayacın hatalı okunması, yanlış tarife veya reaktif ve aktif enerjiye ilişkin yanlış çarpım faktörü uygulanması, tüketim miktarı ve/veya bedelinin hatalı hesaplanması, vs. gibi hususlarda, ———geriye yönelik alacaklarda herhangi bir süre öngörmediğinden, geriye yönelik olarak zamanaşımı süresi boyunca (zamanaşımı defi varsa en fazla 10 yıl) hesaplama yapılması yönündedir.
Yapılan bilirkişi hesaplamaları üzerine 18/12/2017 tarihinde ıslah dilekçesi sunarak talebini 552.123,46 TL olarak ıslah etmiş, 19/12/2017 tarihinde de ıslah harcını yatırmıştır. Dava dilekçesine göre davacı kendi kayıtları ile inceleme yapmış 388.444,51 TL nin iadesini talep etmiştir. Davacıya davasını açıklaması için süre verilmiş, davacı 26/11/2019 tarihli beyanıyla belirsiz alacak davası açtığını ileri sürmüştür. Ne var ki dava dilekçesinin mahiyeti, yazılış şekli, talep edilen tutarın davacının kendi defter ve kayıtları ile de hesaplanabilecek türden oluşu, alacağın mahiyeti gereği “belirsiz alacak” olmadığı; bu sebeple de davacının 388.444,51 TL olarak açtığı davanın kısmi dava niteliğinde olduğu kabul edilmiştir.
Davanın kısmi dava olarak kabul edilmesinin sonucu olarak da davacının 18/12/2017 tarihli ıslah dilekçesi ile alacağının daha önce dava edilmemiş kalan kısmını talep ettiği kabul edilmiş ve ıslah edilen kısım için faiz ıslah tarihinden başlatılmıştır.
Ancak, doğru tarifenin uygulanması için gereken dikkat ve özenin gösterilmemesi nedeniyle, 6098 sayılı TBK’nın 114. maddesi (818 sayılı BK’nun 98/2) delaletiyle TBK’nın 52. (BK’nın 44.) maddesi uyarınca, davalının da davacı ile birlikte müterafık (%50) kusurlu olduğu açıktır. ————Bu şekilde %50 müterafik kusur indirimi yapılarak hüküm kurulmuş; ———- istinaf taleplerinin esastan reddine karar verilmiştir.
Tarafların temyizi üzerine ——— sayılı kararla, mahkememizce müterafik kusur indirimi yapılmış olması isabetsiz bulunmuş, tümüyle kusurlu olan davalının bakiye 552.123,46 TL’den sorumlu olacağı belirtilerek; davacının sair temyizleri ile davalının tüm temyiz itirazları reddedilerek, bozulmuştur.
Bozma üzerine dosya mahkememizin iş bu esas sırasına kaydedilmiş, usul ve yasaya uygun bozma ilamına uyularak esasa geçilmiştir.
Bilirkişi incelemesi ve bozma ilamı ile anlaşıldığı üzere davacının bakiye 552.123,46 TL alacak hakkı mevcut olup; davanın kısmi dava olarak kabul edildiği, bu kabule ilişkin bir bozmanın da olmadığı, dava dilekçesi ile 388.444,51 TL’nin talep edilmiş olduğu görülmekle; 552.123,46 TL’nin, 388.444,51 TL sine dava tarihinden, bakiyesine ıslah tarihi olan 19/12/2017 tarihinden itibaren 3095 sayılı yasanın 2/2 maddesi uyarınca işleyecek ticari faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine dair aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.

HÜKÜM:Yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KABULÜNE;
552.123,46 TL’nin, 388.444,51 TL sine dava tarihinden, bakiyesine (163.478,95 TL) ıslah tarihi olan 19/12/2017 tarihinden itibaren 3095 sayılı yasanın 2/2 maddesi uyarınca işleyecek ticari faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine;
2-Alınması gerekli 37.715,55-TL harçtan davacı tarafından peşin olarak yatırılan 9.429,67-TL peşin harcın mahsubu ile bakiye 28.285,88-TL’nin davalıdan tahsili ile hazineye irad kaydına,
3-Davacı tarafından dava açılırken yatırılan 27,70TL. başvurma harcı, 9.429,67TL peşin harcın toplamı olan 9.457,37TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Davacı tarafından sarfedilen toplam 4.859,50-TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5- Davalı tarafından yapılan yargılama giderinin kendi üzerinde bırakılmasına,
6- Kullanılmayan gider avansının karar kesinleştikten sonra talep halinde yatırana iadesine,
7-Davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesaplanan 78.733,58-TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Gerekçeli kararın taraf vekillerine tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde Temyiz Kanun yolu açık olmak üzere davacı vekili, davalı vekili ve feri müdahilin yüzüne karşı oy birliği ile verilen karar açıkça okundu, usulen anlatıldı. 21/06/2023