Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2023/237 E. 2023/837 K. 31.10.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2023/237
KARAR NO : 2023/837

DAVA : İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle)
DAVA TARİHİ : 29/03/2023
KARAR TARİHİ : 31/10/2023

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle: Müvekkil şirketin borçlu şirketten olan—–.Sulh Hukuk Mahkemesi’nin——Değişik İş sayılı dosyasında alınan 04.07.2022 tarihli bilirkişi raporunda açıkça gösterilen —–plakalı aracın hasar miktarı olan 33.438,10 TL’lik alacağının tahsil edilememesi üzerine borçlu şirket aleyhine—- plakalı araç için 07.10.2022 tarihinde —–.İcra Dairesi —–. Numaralı icra takibi başlatılarak ödeme emri gönderildiğini, borçlu şirket icra dosyasına sunmuş olduğu itiraz dilekçesinde alacaklı olan müvekkilimize herhangi bir borcunun olmadığını ile sürerek; takibe konu olan borca, işlemiş faize, ve tüm ferilerine itiraz etmesi üzerine takip durmuştur. İşbu sebeple takibin devamı ve itirazın iptali için mahkemenizde görülecek olan itirazın iptali davasının açılması zarureti hasıl olduğunu, söz konusu haksız ve hukuka aykırı itirazların iptali ve takibin devamı için, işbu davanın açılmasından önce, TTK m. 5/A gereği zorunlu arabuluculuk başvurusu yapıldiğini—— plakalı araç için 09.12.2022 tarihinde gerçekleşen arabuluculuk toplantısında anlaşma sağlanamadığını, dava konusu uyuşmazlığa dair mahkemenize sunulan ve sunulacak olan faturalar, ihtarnameler, —–Sulh Hukuk Mahkemesi’nin—–Değişik İş sayılı dosyasında alınan 04.07.2022 tarihli bilirkişi raporu ve taraflar arasında görülen diğer ticari davalar göz önüne alındığında rahatlıkla anlaşılacağı üzere davalı şirket ile müvekkil şirket arasında devam eden bir ticari ilişki mevcut olduğunu, dava konusu uyuşmazlığa ilişkin olarak müvekkil —-ile karşı taraf—— arasında araç kiralama sözleşmesi akdedilmiş olup, kira ilişkisine istinaden karşı taraf tarafından mülkiyeti müvekkile ait olan—— plakalı aracın öncelikle Ekim-Kasım-Aralık ayları olmak üzere 3’er aylık periyotlar halinde yenilenerek kiralanmış ve kira ilişkisi kurulduğunda yazılı bir sözleşme olmaksızın araçlar karşı tarafa 2014 yılında teslim edildiğini, kira süresi boyunca aracın zilyetliğinin karşı tarafta olduğu süreçte aracın tüm periyodik bakımlarından, yaptırılması zorunlu ve gerekli muayenelerinden, ödenmesi gereken sigorta bedelleri ile vergilerinden kısacası aracın tüm yaptırılması zorunlu giderlerinden karşı tarafın sorumlu olacağı da kararlaştırıldığını, yine bu kapsamda araç teslim edildiği tarihte yıpranmamış ve sıfır olarak takılmış yeni kış lastikleri ve yaz lastikleri ile birlikte; yangın söndürücüsü, stepnesi, trafik ilk yardım seti ve diğer tüm aksamları ile birlikte eksiksiz ve sorunsuz olarak kiracıya verildiğini, sözleşme süresinin bitmesine yakın olarak karşı tarafça yukarıda bahsedilen edim yükümlülüklerinden kurtulmak adına haksız olarak kira sözleşmesi feshedilmek istenmiş ve —–Noterliği’nin 09.12.2021 tarih ve ——yevmiyeli ihtarnamesi ile, kira ilişkisinin karşı tarafın tek yanlı iradesi ile 31.12.2021 tarihinden geçerli olmak üzere sona erdirileceği, araçların bu tarihten sonra kullanılmayacağı, bu nedenle araçları teslime hazır olduklarını belirterek, araçların müvekkil şirket adına teslime yetkili kişilere teslim edileceği, aksi halde teslimden kaçınmış sayılacağımız ile yargı yolu ile tevdi mahalli tayini istenilerek, kira sözleşmesine konu araçların mahkemece tayin edilecek yediemine teslim edileceği ve bütün masrafların tarafımıza ait olacağı ihtar edilerek kira sözleşmesi haksız olarak feshedildiğini, İİK’nın 257 ve 258. maddelerine dayanılarak ilgili hakimin sunulan delilleri yaklaşık ispat çerçevesinde değerlendirildiğinde zarara uğranıldığı ve alacağın muaccel olduğu kesin olup bu kapsamda müvekkilimiz alacağı koruma altına alınmaz ise telafisi güç zararların doğacağı açık olduğundan talebimiz doğrultusunda borçlu şirket hakkında ihtiyati haciz kararı verilmesine, borçlunun—–İcra Dairesi —– Esas sayılı takibe, faize, faiz oranına, borca ve tüm ferilerine itirazın iptaline ve takibin devamına, davalı aleyhine yüzde yirmiden az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderlerinin davalı taraf üzerinde bırakılmasına ve müvekkilimiz lehine vekalet ücretine hükmedilmesine, karar verilmesini talep ve dava etmiştir.Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davacının 29.03.2023 tarihli dava dilekçesi tarafımıza tebliğ edilmiş olup süresi içerisinde cevaplarımızı bildirme zarureti hasıl olduğunu, davacı tarafça —–İcra Dairesinin ——Esas sayılı dosyası ile aleyhimize icra takibi başlatılmıştır. Başlatılan bu haksız ve mesnetsiz takibe itiraz etmemiz neticesinde takip durdurulmuştur. Takibin durması üzerine alacaklı tarafından huzurdaki itirazın iptali davası ikame edilmiştir. Tarafların aralarındaki faturaya dayalı kiralama işlemi ile cari hesap ekstreleri incelendiğinde, davacı alacaklının icra takibi ve devamındaki işbu davada haksız ve kötü niyetli olduğu görüleceğini, davacı tarafın, aracın yeni lastiklerinin sökülerek eski ve hasarlı lastiklerin takılmış olduğu iddiaları mesnetsiz ve gerçeği yansıtmamaktadır. Kaldı ki müvekkil tarafından dava konusu aracın bakımı yapılmış, araç davacı tarafa davacının kusuru neticesinde teslim edilemediğinden mahkemece tayin edilen tevdi mahalline ilk teslim alındığı şekli ile sağlam ve çalışır şekilde teslim edildiğini, bu sebeple davacının haksız davasının ve ihtiyati haciz talebinin reddine, haksız ve kötü niyetli takipte bulunarak işbu itirazın iptali davasını ikame eden davacı alacaklı aleyhine %20’den aşağı olmamak kaydıyla kötüniyet tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davacı tarafa tahmiline karar verilmesini saygılarımızla arz ve talep etmiştir.

DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:

Dava hukuki niteliği itibariyle itirazın iptali davasıdır.
6100 Sayılı HMK.’nın 166. maddesi uyarınca, aynı yargı çevresinde yer alan aynı düzey ve sıfattaki hukuk mahkemelerinde açılmış davalar, aralarında bağlantı bulunması durumunda davanın her aşamasında talep üzerine veya kendiliğinden ilk davanın açıldığı mahkemede birleştirilebilir. Birleştirme kararı ikinci davanın açıldığı mahkemece verilir. Yine aynı maddenin 4. fıkrası uyarınca, davaların aynı veya birbirine benzer sebeplerden doğması ya da birini hakkında verilecek hükmün diğerini etkileyecek nitelikte bulunması durumunda bağlantı var sayılır.Uyap üzerinden celp edilerek incelenen—–Asliye Ticaret Mahkemesi nezdinde—– sayılı dosyasında davacı ve davalının aynı olduğu anlaşılmaktadır.Birleştirilmesi istenen —- Asliye Ticaret Mahkemesi nezdinde —— Esas Sayılı dosyası incelendiğinde, iş bu dava dosyasındaki uyuşmazlık konusu ve taraflarının aynı olduğu, dosyanın halen derdest olduğu, eldeki dava ile birleştirme istenen davada tarafların aynı olduğunu taraflar arasındaki uyuşmazlık konusunun aynı olduğu, usul ekonomisi gereği birlikte görülmesi gerektiği anlaşılmış olup, davacının birleştirme istemi kabul görmüş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.

HÜKÜM:Yukarıda açıklandığı üzere;
1-Mahkememizin işbu dava dosyası ile mahkememizin —— Esas sayılı dosyasında tarafların aynı olduğu, davalar arasında bağlantı bulunduğu kabul edilmekle 6100 sayılı HMK’nun m. 166 uyarınca davaların BİRLEŞTİRİLMESİNE,
2-Yargılamanın mahkememizin —– Esas sayılı dosyası üzerinden yürütülmesine,
3-Mahkememiz esasının bu şekilde kapatılmasına,
4-Yargılama harç ve giderlerinin birleştirilen dosyada nazara alınmasına,
5-Kararın birer örneğinin taraflara tebliğine, masrafın avanstan karşılanmasına,Dair, Davacı vekilinin yokluğunda, davalı vekilinin yüzüne karşı mahkemeler aynı yargı çevresinde olmakla bu aşamada kesin, esas hükümle birlikte istinaf yasa yolu açık olmak üzere karar verildi.