Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2023/186 E. 2023/751 K. 05.10.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2023/186
KARAR NO : 2023/751

DAVA : İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 11/03/2023
KARAR TARİHİ : 05/10/2023

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali davasının yapılan açık yargılaması sonunda,

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:

Davacı vekili dava dilekçesinde
Müvekkili ile davalı firma arasında bir hizmet ilişkisi kurulduğunu, bunun akabinde müvekkili, davalı firmaya hizmet verdiğini, bu hizmet karşılığında alınacak hizmet bedeli ile ilgili karşı tarafa teklif gönderildiği, kendilerince de kabul edildiğini, buna istinaden müvekkili hizmetini verdiği ve faturasını keserek davalı firmaya gönderdiğini, davalı firmanın daha sonra müvekkiline cevap vermemesi üzerine defalarca aradığını ve sonunda kendilerince toplantıya davet edildiğini, müvekkili bunun üzerine mail ile kendileri ile yaptığı toplantıya istinaden fatura bedelini revize ettiğini beyan etmiş ancak davalı firma buna rağmen ödeme yapmadığını, takip de müvekkili tarafından ifade edildiği gibi 40.000,00 TL +KDV için açıldığını, açılan takip sonrasında 29/08/2022 tarihinde hacze gidildiğini, burada tebligat ile ilgili kendilerince adres değişikliği yapıldığından hareketle usulen itiraz edildiğini, bunun ardından haciz tarihi takip tarihi olarak geçtiğini, kendilerince 29/08/2022 ve 01/09/2022 tarihlerinde ödemeler yapıldığını, haciz mahallinde yapılan ödeme ilgili itirazları anlaşılacak dahi olsa itirazdan sonraki tarihte yapılan ödeme borçlu olduklarını gösterir nitelikte olduğunu, borca itiraz ettikleri sırada hacizden bir sonraki ödemenin açıkça ikrar olduğunun açık olduğunu, haciz günü 10.000,00 TL hacizden sonra 01/09/2022 tarihinde 5.000,00 TL ödeme yaptığını, yapılan ödeme ile kalan borcu da kabul ettiğini, açıklanan nedenlerden dolayı itirazın iptaline, %20 den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ettiği görülmüştür.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Taraflar arasında herhangi bir hizmet alımının olmadığını, davacı taraf müvekkili şirkete ne zaman ve ne konuda hizmet verdiğini ispat edemediğini, davacı tarafın beyan dilekçesinde tanık olarak bildirdiği —isimli şahıs müvekkil şirketi ve şirket ortağı olan —- bilerek ve isteyerek, üçüncü kişilerle gerçekte var olmayan iş ilişkileri kurarak maddi olarak zarara uğratmış ve—–üçüncü kişilerle birlik olup müvekkili şirketlerin hesaplarını sahte iş ve işlemlerle boşalttığı tespit edildiğini, ve hakkında—- Cumhuriyet Başsavcılığına şikayette bulunulduğunu, davacı taraf, —-isimli şahısla birlik olup—–müvekkil şirketi bir nevi dolandırmasına aracılık etmekten başka bir şey yapmadığını, davacı taraf haksız ve kötü niyetli olarak gerçekte var olmadığını bildiği bir borcu, haksız olarak müvekkili şirketten tahsil etmeye çalıştığını, davacı tarafın müvekkili firmanın borç ikrarında bulunduğu konusunda gerçek dışı olduğunu, davacı taraf, usulsüz tebligatla ve hukuka aykırı yollarla kesinleşmiş icra takibi ile müvekkilini zor durumda bıraktığını ve müvekkili şirkete yönelik haciz işlemlerine girişildiğini, müvekkili şirket, icra takibi her ne kadar hukuka aykırı olarak kesinleştirilmiş ise de hacizlerin kaldırılması için kısa vadede dosyaya para yatırmak ve mevcut hacizleri kaldırma girişiminde bulunmak zorunda kaldığını, açıklanan nedenlerden dolayı davanın reddine karar verilerek %20 den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesini talep ettiği görülmüştür.

DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava; hukuki niteliği itibariyle davacı tarafça fatura alacağına istinaden başlatılan —– İcra Müdürlüğünün —–Esas sayılı icra takibine davalı tarafça yapılan itirazın iptali ve icra inkar tazminatı isteminden ibarettir.
Taraflarca bildirilen tüm belge ve dokümanlar dosya içerisine celp edilmiş,—- İcra Müdürlüğü—- Esas sayılı dosyası,—–kayıtları, Vergi Dairesi kayıtlarının dosya içerisine alındığı anlaşılmıştır.Taraf sıfatı, bir başka ifadeyle husumet ehliyeti, dava konusu hak ile kişiler arasındaki ilişkiyi ifade eder. Sıfat, maddi hukuk ilişkisinde tarafların o hak ile ilişkisinin olup olmadığının belirlenmesi anlamına gelir. Davacı sıfatı, dava konusu hakkın sahibini; davalı sıfatı ise dava konusu hakkın yükümlüsünü belirler. Uygulamada davacı sıfatı, aktif husumeti; davalı sıfatı da pasif husumeti karşılayacak şekilde değerlendirilmektedir. Dava konusu şey üzerinde kim ya da kimler hak sahibi ise, davayı bu kişi veya kişilerin açması ve kime karşı hukuki koruma isteniyorsa o kişi veya kişilere davanın yöneltilmesi gerekir. Bir kimsenin davacı veya davalı sıfatına sahip olup olmadığı tıpkı hakkın mevcut olup olmadığının belirlenmesinde olduğu gibi maddi hukuka göre tespit edilir.
Takibe konu alacağın,—– hizmetleri (VKN: —- TCKN:—- nin fatura alacağına ilişkin olduğu, faturadaki vergi kimlik numarası ve T.C kimlik numarası sorgulamasında fatura düzenleyen işletmenin dava dışı —- ait olduğu, davacının ise —-oğlu olduğu, davacının —–Hizmetleri’ne ilişkin alacağın tahsilini talep edebilecek aktif husumetinin olmadığı anlaşıldığından davanın usulden reddine karar verilerek aşağıdaki gibi hüküm kurulmuştur.

HÜKÜM:Yukarıda açıklandığı üzere;

1-Davanın HMK. 114/1-d maddesi atfıyla HMK m 115/2 uyarınca dava şartı yokluğu nedeniyle USULDEN REDDİNE,
2-Alınması gereken 269,85 TL harcın peşin alınan 583,72 TL harçtan mahsubu ile artan 313,87 TL’nin karar kesinleştikten sonra talep halinde davacıya iadesine,
3-Davacı tarafça yapılan yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı tarafından masraf yapılmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
5-Davalı kendisini vekil ile temsil ettiğinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca 17.900,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
6-Tarafların artan gider avansı bulunması ve talep etmeleri halinde kendilerine iadesine,
7-6325 Sayılı Kanun’un 18-A/13. bendi uyarınca Adalet Bakanlığı tarafından karşılanan 3.120,00 TL zorunlu arabuluculuk ücretinin davacıdan alınarak Hazineye gelir olarak kaydedilmesine,Dair, gerekçeli kararın taraf vekillerine tebliğinden itibaren 2 hafta süre içinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere taraf vekillerinin yüzüne verilen karar açıkça okundu, usulen anlatıldı.