Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2023/155 E. 2023/752 K. 05.10.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2023/155
KARAR NO : 2023/752

DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 01/03/2023
KARAR TARİHİ : 05/10/2023

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkilinin 19/12/2016 yılında yaralanmalı trafik kazası meydana geldiğini, söz konusu kazada kusurunun tespit edilemediğini, kaza ardından hastaneye kaldırılan müvekkilinin ilk muayenesi ve tetkiklerinin yapıldığını, davalı sigorta şirketine başvurarak maruz kaldığı beden gücü kaybının tazminini talep ettiği ve davalı kurum tarafından da 07/05/2018 tarihinde %8 maluliyet oranı üzerinden 31.473,00 TL ödeme yapılarak talep karşılandığını, aradan geçen sürede müvekkilinin ağrılarının olduğunu, yürümekte zorluk çektiğini, şikayetlerinin artarak devam ettiğini, ——başvurduğunu, buradan alınan 19/09/2022 tarihli kurul raporunda da müvekkilinin tespit edilen bedensel arızalarının trafik kazası ile illiyetli olduğu, 180 gün boyunca %100 oranında geçici iş göremezlik ve %22 oranında sürekli iş göremezlik halinde mevcut olduğunun tespit edildiğini, müvekkilinin artan maluliyetine ilişkin tazminat talebinin davalı tarafından hukuka aykırı reddi neticesinde, tazminat tutarı tespitinin teknik aktüer hesaplar içermesi münasebetiyle bilirkişi incelemesi yapılması talep ederek, davanın kabulüne, TRH 2010 Yaşam Tablosu ve Prograsif Rant yöntemliyle bilirkişilere yaptırılmasına, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ettiği görülmüştür.

Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Kaza yerinin —–olması ve müvekkilinin kurum adresinin —–olmasından dolayı davanın yetkisiz mahkemede açıldığını, hak düşürücü süre geçtikten sonra açıldığından davanın reddine karar verilmesi gerektiğini, araç sürücüsünün kazanın gelmesinde kusuru bulunup bulunmadığı, kusuru var ise yüzde olarak kusurunun açıkça tespit edilmesinin gerektiğini, açıklanan nedenlerden dolayı davanın reddine karar verilerek yargılama giderleri ile vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ettiği görülmüştür.

DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, trafik kazası nedeniyle maddi tazminat istemine ilişkindir.6100 sayılı HMK’nın genel yetkiyi düzenleyen 6. maddesinin 1. fıkrasına göre; “Genel yetkili mahkeme, davalı gerçek veya tüzel kişinin davanın açıldığı tarihteki yerleşim yeri mahkemesidir. “7. maddesinde de,” davalı birden fazla ise dava, bunlardan birinin yerleşim yeri mahkemesinde açılabilir. Ancak, dava sebebine göre kanunda, davalıların tamamı hakkında ortak yetkiyi taşıyan bir mahkeme belirtilmişse, davaya o yer mahkemesinde bakılır. Birden fazla davalının bulunduğu hâllerde, davanın, davalılardan birini sırf kendi yerleşim yeri mahkemesinden başka bir mahkemeye getirmek amacıyla açıldığı, deliller veya belirtilerle anlaşılırsa, mahkeme, ilgili davalının itirazı üzerine, onun hakkındaki davayı ayırarak yetkisizlik kararı verir.” denilmektedir. Yine aynı Yasa’nın 16. maddesinde ise, “Haksız fiilden doğan davalarda, haksız fiilin işlendiği veya zararın meydana geldiği yahut gelme ihtimalinin bulunduğu yer ya da zarar görenin yerleşim yeri mahkemesi de yetkilidir.” hükmü yer almaktadır.
Diğer taraftan 2918 Sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 110. maddesinde ise “Motorlu araç kazalarından dolayı hukuki sorumluluğa ilişkin davalar, sigortacının merkez veya şubesinin veya sigorta sözleşmesini yapan acentanın bulunduğu yer mahkemelerinden birinde açılabileceği gibi, kazanın vuku bulduğu yer mahkemesinde de açılabilir.” ifadesine yer verilmiştir.
Bir davada, birden fazla genel ve özel yetkili mahkeme varsa, davacı bu mahkemelerden birinde dava açmak hususunda bir seçimlik hakka sahiptir. Davacı, davasını bu genel ve özel yetkili mahkemelerden hiçbirinde açmaz ve yetkisiz bir mahkemede açarsa, o zaman seçme hakkı davalılara geçer.Somut olayda, haksız fiil —– meydana gelmiştir. Davacının yerleşim yeri —- davalı Güvence Hesabının —– adresinde bulunduğu anlaşılmaktadır. Davalı cevap dilekçesinde HMK’nın 7/1. maddesi uyarınca yetki itirazında bulunarak dosyanın yetkili olarak bildirdikleri —– mahkemelerine gönderilmesini talep etmiş olup, yetkisizlik kararı verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.

HÜKÜM:Yukarıda açıklandığı üzere;
1-Mahkememizin Yetkisizliğine, yetkili Mahkemenin—–Asliye Ticaret Mahkemeleri olduğunun tespitine,
2-Kararın kesinleşmesinden itibaren iki hafta içerisinde başvuru halinde dosyanın yetkili Nöbetçi—– Asliye Ticaret Mahkemesine gönderilmesine, belirlenen süre içinde başvurulmadığı takdirde mahkememizce davanın açılmamış sayılmasına karar verileceğinin ihtarına,
3-6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 331/2. maddesi gereği harç ve yargılama giderlerinin yetkili mahkemece değerlendirilmesine, davaya yetkili mahkemede devam edilmemesi durumunda, mahkemece talep üzerine dosya üzerinden durumun tespiti ile yargılama giderleri, harç ve vekalet ücretinin hüküm altına alınmasına,Dair; karar taraf vekillerinin yüzlerine karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.