Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2023/134 E. 2023/552 K. 22.06.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2023/134
KARAR NO : 2023/552

DAVA : İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle)
DAVA TARİHİ : 13/01/2017
KARAR TARİHİ : 22/06/2023

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali davasının yapılan açık yargılaması sonunda,

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkilinin lojistik firması olduğunu ve müşteri firmalara verdiği dağıtım ve nakliye hizmetinde alt tedarikçi nakliye firmalarından hizmet almakta olduğunu, davalı firmanın müvekkili firmaya nakliye hizmeti verdiğini, 2015 yılı aralık ayı yıl sonu kapamasında davalı firma tarafından müvekkil firmaya e-fatura olarak düzenlenen ve aralık ayının başında sisteme otomatik olarak düştüğü anlaşılan bir takım faturaların, taraflar arasında her hangi bir anlaşma, sözleşme veya mutabakata dayalı olarak düzenlenmediği, bu faturaların müvekkil firma adına düzenlenmesini haklı kılacak dayanak belgelerin mevcut olmadığının tespit edildiğini, Ocak 2016 döneminde ise haksız ve mesnetsiz yere müvekkil firma adına düzenlenen bu faturalar e-fatura şeklinde iade faturası ile davalı firmaya iade edildiğini, davalı firma tarafından müvekkili firma adına haksız ve mesnetsiz şekilde düzenlenen e-faturaların bilgilerinin şu şekilde olduğunu; 31.07.2015 tarih, — numaralı, KDV dahil 117,12 TL bedelli “—-Numaralı Faturaya istinaden” açıklamalı, 20.06.2015 tarih,—- numaralı, KDV dahil 27.452,33 TL bedelli ve “14.05.2015 -19.06.2015 tarihli ödeme” açıklamalı, 31.07.2015 tarih, —– numaralı KDV dahil 4.457,20 TL bedelli ve “06.02/20.06.2015 tarihleri arası —” açıklamalı, 16.01.2015 tarih —–numaralı KDV dahil 590 TL bedelli ve —- açıklamalı, 19.11.2015 tarih, —– numaralı KDV dahil 590 TL bedelli ve —– açıklamalı faturalar olduğunu, herhangi bir anlaşmaya veya mutabakata istinaden düzenlenmemiş yukarıda yazılı faturalara karşılık müvekkili şirket tarafından davalı firma adına düzenlenen iade konulu faturaların davalı firmaya elektronik sistem üzerinden gönderildiğini, davalı firmanın —- Noterliğinden keşide ettiği—– yevmiye numaralı ihtarname ile söz konusu faturaları müvekkili firmaya geri iade ederek bu faturaların kayıtlara alınmayacağını bildirdiği, bunun üzerine müvekkili firma tarafından davalı firma adına, —- Noterliğin’den keşide ettiği 11.02.2016 tarihli —– yevmiye numaralı ihtarnamesi içeriği ile, 3 adet iade konulu e-faturanın davalı firma kayıtlarına alınarak müvekkili firmanın cari hesabında oluşan toplam 19.928,47 TL bedelin müvekkili firma hesaplarına 5 gün içerisinde ödenmesinin ihtar edildiği, açıklanan bu sebeplerden dolayı takibin devamına, %20 den az olmamak şartı ile icra inkar tazminatı talebinin kabulüne, yargılama giderlerinin ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ettiği görülmüştür.Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davaya bakmakta yetkili mahkemenin —– Asliye Ticaret Mahkemesi ve yetkili icra dairesinin ise —- İcra Daireleri olduğundan yetki itirazında bulunduklarını, müvekkilinin — genelinde ulusal ve uluslararası taşımacılık ve lojistik hizmeti veren ulusal bir firma olduğunu, davacıya nakliye hizmeti verdiğini, davacı tarafça detayları belirtilen 16.01.2015 tarihli —- fatura nolu, KDV dahil 590,00-TL tutarlı; 19.11.2015 tarihli —–Fatura nolu, KDV dahil 590,00 TL tutarlı; 20.06.2015 tarihli —- fatura nolu, KDV dahil 27.452,33-TL tutarlı; 31.07.2015 tarihli—– fatura nolu, KDV dahil 117,12-TL tutarlı ve 31.07.2015 tarihli —- fatura no.lu KDV dahil 4.457,20-TL tutarlı faturaların müvekkili tarafından yasal süresi içinde temel fatura senaryolu e fatura olarak davacıya GİB elektronik adresi üzerinden gönderildiğini, bu faturalara davacının itiraz etmediğini, fatura ve içerikleri hukuken kabul edilmiş olduğunu, davacının dava dilekçesinin 2. sayfası 3 nolu açıklamasında faturalara 8 günlük itiraz süresinde itirazda bulunmadıklarının ikrar edildiğini, davacının bu beyanı dahi davanın haksız olduğunu ispata yeterli olduğunu, davacı şirket tarafından müvekkil şirkete gönderilen haksız ve hukuka aykırı 20.01.2016 fatura tarihli —- fatura nolu, 117,12-TL toplam tutarlı e-fatura (—–nolu fatura iadesine ilişkin), 20.01.2016 fatura tarihli —–fatura nolu, 1.180,00 TL toplam tutarlı e-fatura—– nolu fatura iadesine ilişkin), 20.01.2016 fatura tarihli —-fatura nolu, 31.909,53 TL toplam tutarlı efatura —- ve —–nolu fatura iadesine ilişkin) iade faturalarının müvekkili sistemine düşmesinin akabinde 8 günlük yasal itiraz süresi içerisinde 27.01.2016 tarihinde —–. Noterliği’nin aracılığıyla kesilen iade faturalarına hukuken itiraz edildiğini, davacı tarafından —-. Noterliği’nin 11.02.2016 tarihli —-yevmiye nolu cevabı ihtarnamesinde “… davacı şirkete gönderilen faturaların 2015 yıl sonu kapamasında e-fatura taramalarında bu faturaların kayda alınmadığının fark edilmiştir..” denildiği ve faturaya itiraz edilmediğinin davacı tarafından ikrar edildiğini, müvekkilinin davacı şirkete borcu bulunmadığını, davacı tarafından haksız ve hukuka aykırı iş bu dava konusu icra takibine hukuka uygun olarak süresinde itiraz edildiğini belirterek açıklanan bu sebeplerden dolayı yetki itirazının kabulü ile —- İcra Daireleri ve —- Asliye Ticaret Mahkemesi’nin yetkili olduğunun kabulüne, davanın reddine karar verilmesi talep edildiği görülmüştür.

DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Mahkememizin —- esas—–karar sayılı kararının —- BAM — Hukuk Dairesi’nin—- esas—– karar sayılı kararı ile kaldırıldığı, istinaf kararı ve duruşma davetiyesinin taraflara tebliğ edildiği anlaşıldı.
İncelenen tüm dosya kapsamına, tarafların iddia ve savunmalarına göre davanın, davacı tarafından davalı aleyhine —- İcra Müdürlüğü’nün—– Esas sayılı dosyası ile başlatılan icra takibine davalı tarafından yapılan itirazın iptaline ilişkin olduğu, dava konusu icra dosyasının incelemesinde takip alacaklısının mahkememiz dosyasının davacısı, takip borçlusunun mahkememiz dosyasının davalısı olduğu, cari hesap alacağına dayalı ilamsız icra takibine davalı borçlunun süresinde itirazı doğrultusunda takibin durduğu, icra takibine davalı tarafından yetki itirazında da bulunulduğu, davanın itirazın iptali ve takibin devamı istemi ile açıldığı görülmüştür.Taraflarca bildirilen deliller toplanmış, tarafların defter ve kayıtları üzerinde bilirkişi aracılığıyla inceleme yapılması için inceleme günü tayin edilmiş, davalı tarafça defterleri üzerinde inceleme yapılması için —–Asliye Ticaret Mahkemesi’ne talimat yazılarak bilirkişi raporu alınmıştır. Talimatla alınan bilirkişi raporunda özetle; 2011-2012-2013-2014-2015 ve 2016 yılı ticari defter kayıtlarının usulüne uygun olarak tutulduğu, ve defter kayıtlarına göre davacı şirket adına düzenlemiş olduğu fatura toplamı 2.282.168,79-TL alacağa karşılık yapmış olduğu toplamı 2.282.168,79-TL tahsilat kaydı düşüldüğünde davalı şirketin dava tarihi itibariyle borcunun olmadığı şeklinde rapor edilmiştir.
Mahkememizce oluşturulan ara karar doğrultusunda görevlendirilen mali müşavir bilirkişi tarafından davacı taraf defter ve kayıtları üzerinde yapılan inceleme sonucu tanzim edilen 14/09/2018 tarihli rapor dosyaya sunulmuştur. Bilirkişi raporunda özetle; incelenen davacı şirket ticari defter kayıtlarına göre davacının davalıdan takip tarihli itibariyle 18.631,35-TL alacaklı olduğu, incelenen davalı şirket ticari defter kayıtlarına göre davalının davacıya takip tarihli itibariyle borçlu olmadığı, takip tarihi itibariyle taraf kayıtları arasındaki farkın 18.631,35-TL olduğu, şeklinde rapor edilmiştir.Taraflarca bilirkişi raporuna itirazda bulunulmuş, mahkememizce daha önce rapor sunan bilirkişiye dosya tevdi edilerek ek rapor alınmış, bilirkişi ek raporunda kök rapordaki görüşün korunduğu belirtilmiştir.
Tüm dosya kapsamı ve deliller birlikte değerlendirildiğinde; taraflar ticari ilişkinin mevcut olduğu, tarafların hesaplarının cari hesap şeklinde tutulduğu, davacının ticari defter kayıtlarına göre 18.631,35 TL alacaklı göründüğü, davalının ticari defter kayıtlarına göre davacıya borcunun bulunmadığının göründüğü, ticari defterler arasındaki farklılığın, davacı tarafından düzenlenen iade faturalarının davalı defterlerinde kayıtlı olmamasından kaynaklandığı, davacının iddiasının hizmet verilmemesine rağmen davalı tarafından bir kısım e fatura düzenlendiği davacı tarafından sehven bu faturaların sistemden kabul edildiğini, daha sonra iade faturası düzenlendiğini davalının iade faturalarını kabul etmediğini, davalının düzenlediği faturalardaki hizmetleri yerine getirmediğini iddia etmektedir. Davacı tarafından davalının düzenlediği faturalara itiraz edilmeyerek defterlerine kaydedilmiş olması nedeniyle faturalara konu hizmetin davalı tarafından verilmiş olduğu karine olarak kabul edilir. Aksini iddia eden davacının bunu yazılı delillerle ispat etmesi gerekir. Davacının bu şekilde bir ispatı olmadığına göre ve davalınında davacı tarafından düzenlenen iade faturalarını kabul etmediğine göre davacının alacağını ispat edemediği kanaatine varılmış davanın reddine karar verilmiş, davacının takip başlatmakta kötüniyetli olmadığı anlaşıldığından tazminat talebinin reddine karar verilerek aşağıdaki gibi hüküm kurulmuştur.

HÜKÜM:Yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın REDDİNE,
2-Kötüniyet tazminatı talebinin REDDİNE,
3-Alınması gerekli 179,90 TL harcın peşin alınan 225,02 TL harçtan mahsubu ile artan 45,12 TL harcın davacının talebi halinde davacıya iadesine,
4-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
5-Davalı tarafından yapılan 665,00 TL yargılama giderinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
6-Davalı kendilerini vekille temsil ettirdiğinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince belirlenen 9.200,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
7-Tarafların artan gider avansı bulunması ve talep etmeleri halinde yatıran tarafa iadesine,Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde İSTİNAF yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup anlatıldı.