Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2023/119 E. 2023/132 K. 20.02.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2023/119 Esas
KARAR NO : 2023/132
DAVA: Tazminat (Özel Sigorta Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 15/02/2023
KARAR TARİHİ: 20/02/2023

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Özel Sigorta Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 28/07/2022 tarihinde müvekkil —– plaka sayılı araç,——- sayılı araca çarpması sonucu trafik kazası meydana geldiğini, bu kaza neticesinde müvekkile ait aracın sol ön farı kırıldığını, aracını kaza ve hasar risklerine karşı güvence altına alarak beklenmeyen masraflara karşı koruyan isteğe bağlı bir araç sigortası ile müvekkil —– bu tarz beklenmedik masraflara uğramamak için —— yaptırdığını, müvekkil kaza sonrası aracını,——yetkili servise götürdüğünü, söz konusu servisin—— numaralı bendinde belirtilen yetkili servislerden olduğunu, yetkili servis tarafından sigortanın görevlendirmiş olduğu ——– irtibata geçildiğini, sol far değişim onayı için defalarca talepte bulunulsa da değişim onayı alınamadığını, yalnızca onarım onayı alındığını, ancak onarım durumunda müvekkilin aracında değer kaybı oluşacağından ve müvekkilin aracının orijinalliğini yitireceği de dikkate alındığında onarım talebi gerek yetkili servis gerekse müvekkil tarafından onaylanmadığını, bu durumun e-mail yazışmaları ile ispatlanacağını, ———-Araçta hasar gören parçanın orijinal olması durumunda orijinal parça kullanılacağını, Sigortalı ile mutabakat halinde muadil parça da kullanılabileceğini, hasar gören parçanın orijinal olmaması durumunda muadil parça kullanılacağı”, şeklinde belirtildiğini,———- yapmış oldu e-mail yazışmalarında; söz konusu parçanın orijinali ile değişmesi önerilmiş olmasına ve müvekkilinde onarıma muvafakati olmamasına rağmen; onarımda ısrar edildiğini, bunun üzerine müvekkil, ücretini ödemek suretiyle yetkili servis aracılığı ile parça değişimi yapıldığını, ——- ilgili maddenin olmasına rağmen; parça değişimi yapılmaması “sözleşmeye ve genel hükümlere” aykırılık teşkil ettiğini, ———- plakalı araçtaki, sol far değişimi nedeniyle müvekkilin ödemiş olduğu —— ödenmesini talep ettiğini,—–sigorta konusu menfaatin, motorlu araçların kısmen ya da tamamen hasar görmesi olasılığı olduğunu,—————- olarak ortaya çıkacağını, tam —–, sigorta konusu aracın uğrayabileceği tüm hasarları sigorta güvencesi altına alan ——- olduğunu, dar ——- tüm riskler değil sadece aracın çalınma ve tanıma rizikoları güvence altına alınan kasko sigortası olduunu, —– yukarıdaki teminat gruplarının tamamı için teminatın verildiği ürün olduğunu, genişletilmiş kasko ise, yukarıda ki, teminat gruplarının tamamı ve genel şartlarda ek sözleşme ile teminat kapsamına dahil edilebilecek risklerden bir kısmı için teminatın verildiği ürün olduğunu, bu nedenle müvekkilin ödemiş olduğu 15.970,94 TL’nin tarafımıza ödenmesi için —– başvuru yapılmış ancak sonuçsuz kaldığını, bunun üzerine arabuluculuk başvurusunda bulunulduğunu, ancak anlaşma sağlanamadığını, müvekkilinin trafik kazası sonucu aracında meydana gelen hasarı bizzat kendisinin ödemesi nedeniyle; ödemiş olduğu bedel olan 15.970,94 TL’nin karşı taraftan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, hukuki niteliği itibariye; 15.970,94-TL’nin sigortaya başvuru tarihi olan 11/10/2022 tarihinden itibaren davalıdan tahsiline ilişkindir.
Görev hususu kamu düzenine ilişkin olup taraflarca ileri sürülmese dahi yargılamanın her aşamasında resen nazara alınır.
Türk Ticaret Kanunun 4. maddesi ve 5/2. maddesi ile özel yasalarda hangi davaların ticari dava olduğu açıkça yazılmıştır. Mutlak ticari davalarda tarafların tacir olup olmadığına bakılmaksızın ticari nitelikte olduğunu kabul edilen davalardır. Nispi ticari davalar ise her iki taraf için ticari sayılan konulardan doğan davalardır. Nispi ticari davadan söz edebilmek için iki koşulun bir arada olması gerekir. Birinci koşul her iki tarafın da tacir olması, ikinci koşul ise dava konusu uyuşmazlığın tarafların ticari işletmesi ile ilgili olmasıdır
28.11.2013 tarihli Resmî Gazetede yayımlanan ve 28.05.2014 tarihinde yürürlüğe giren 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunun (TKHK) 2. maddesinde Kanunun kapsamı “Bu Kanun, her türlü tüketici işlemi ile tüketiciye yönelik uygulamaları kapsar” şeklinde açıklanmıştır. Kanunun “Tanımlar” başlıklı 3. maddesinin birinci fıkrasının (l) bendinde ise tüketici işlemi, “Mal veya hizmet piyasalarında kamu tüzel kişileri de dâhil olmak üzere ticari veya mesleki amaçlarla hareket eden veya onun adına ya da hesabına hareket eden gerçek veya tüzel kişiler ile tüketiciler arasında kurulan, eser, taşıma, simsarlık, sigorta, vekâlet, bankacılık ve benzeri sözleşmeler de dâhil olmak üzere her türlü sözleşme ve hukukî işlemi ifade eder” biçiminde tanımlanmıştır. Ayrıca TKHK’nın 73. maddesi uyarınca tüketici işlemleri ile tüketiciye yönelik uygulamalardan doğacak uyuşmazlıklara ilişkin davalarda tüketici mahkemesi görevli kılınmıştır.
Somut olayda, davacıya ait sigortalı aracın hasarlanması nedeniyle oluşan hasar bedelinin ———– uyarınca davalıdan tahsiline karar verilmesi talep edilmektedir. Davacı ile davalı sigorta arasında akdi bir ilişki olup, davalının sorumluluğunun kaynağı bu akdi ilişkidir. Davacı tacir olmadığı gibi ve araçta ticari bir araç değildir. Davacının tüketici konumunda bulunduğu, sigortalı aracın da hususi araç olduğu anlaşılmaktadır. Dava——– da kaynaklanmamaktadır. Bu durumda uyuşmazlığın 6502 sayılı yasa hükümleri uyarınca Tüketici Mahkemesinde çözümlenmesi gerektiğinden görevsizlik kararı verilerek aşağıdaki gibi hüküm kurulmuştur.———-

H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Mahkememizin görevsizliği nedeniyle HMK.’nın 114(1)/c maddesinin yollamasıyla HMK.’nın 115(2). maddesi uyarınca davanın dava şartı yokluğu nedeniyle USULDEN REDDİNE,
2-HMK.’nın 20. maddesi uyarınca, iş bu kararın kesinleştiği tarihten itibaren iki haftalık süre içerisinde başvuru halinde, dava dosyasının görevli——– Nöbetçi Tüketici Mahkemesine GÖNDERİLMESİNE,
3-6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 331/2. maddesi gereği harç ve yargılama giderlerinin görevli mahkemece değerlendirilmesine, davaya görevli mahkemede devam edilmemesi durumunda, mahkemece talep üzerine dosya üzerinden durumun tespiti ile yargılama giderleri, harç ve vekalet ücretinin hüküm altına alınmasına,
4-Karar kesinleştiğinde HMK’nun 20/1. maddesi uyarınca 2 haftalık kesin süre içinde başvurulması halinde dosyanın görevli mahkemesine gönderilmesine, belirlenen süre içinde başvurulmadığı takdirde mahkememizce davanın açılmamış sayılmasına karar verileceğinin ihtarına,
Dair, gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren iki hafta içinde İstinaf yolu açık olmak üzere dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda oy birliği ile karar verildi 20/02/2023