Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/923 E. 2022/832 K. 22.11.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/923 Esas
KARAR NO : 2022/832

DAVA : Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 25/08/2016
KARAR TARİHİ : 22/11/2022
Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
İDDİA, SAVUNMA, DOSYA KAPSAMI:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkilinin sevk ve idaresinde bulunan —- marka binek aracına, davalıların sevk ve idaresindeki —– plakalı aracın % 100 kusurlu olarak çarpması neticesinde ——- marka binek aracının 03/02/2016 tarihinde perte —— çıkarıldığını, araç sigortacısının aracın değerini 110.000-TL belirleyerek buna göre ödeme yaptığını, aracın piyasa değerinin ise 126.000-TL olduğunu, aracın değer kaybı nedeniyle müvekkilinin 16.000-TL zarara uğradığını, araç yokluğu nedeniyle 4-5 ay işlerinde aksamalar olduğunu, iş görüşmelerini yapamadığını, fazlaya hakkı saklı kalmak üzere, araçta oluşan değer kaybı nedeniyle davacı gelirlerinde meydana gelen kayıp karşılığı olarak 3.000,00-TL maddi tazminatın davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davacının aracın değer kaybına bildiğini, belirsiz alacak davası açamayacağını, davanın asliye hukuk mahkemesinde açılması gerektiği, müvekkilinin aracın kaydı maliki olduğunu, kazaya sebebiyet vermediğini, bu davanın müvekkili yönünden reddi gerektiğini, davada diğer davalının kusurunun sabit olmadığını, kusur incelemesi yapılması gerektiğini, davacıya kaza nedeniyle perte çıkan aracın sigortacısı tarafından 110.000-TL ödendiğini, bunun aracın rayiç değeri olduğunu, pert aracın da maddi bir değeri olduğunu, bu değerin sigortacısının ödediğini ve değere ilave edilmesi gerektiğini, davacının herhangi bir alacağının bulunmadığını bu sebeple açılan davanın reddini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacıya yükletilmesini talep etmiştir.
Davalı——Tebligat yapılmış , ancak davalı tarafça davaya cevap verilmemiştir.
İNCELEME ve GEREKÇE :
Dava; Hukuki niteliği itibariyle, davacı şirkete ait —– plakalı araç ile davalıların sürücüsü ve işleteni olduğu —- plakalı aracın 29/12/2015 tarihinde çarpışması nedeniyle —–Tarafından perte çıkarılan araçta davalılardan tahsili gereken bir değer kaybı bulunup bulunmadığı, kusur ve zarar durumlarının tespitine ilişkindir.Mahkememizin ——- Sayılı ilamı ile kaldırılmıştır.Kesin nitelikteki istinaf kaldırma kararı sonrası dosya mahkememizin iş bu esas sırasına kaydedilerek yargılamaya devam olunmuştur.HMK’nın 1.maddesine göre göreve ilişkin kurallar, kamu düzenindendir. HMK’nın 114/1-c bendi ile mahkemenin görevli olması dava şartı olarak kabul edilmiş olup 115/1. maddesine göre de mahkeme dava şartlarının mevcut olup olmadığını, davanın her aşamasında kendiliğinden araştırır.
6335 sayılı Kanun’un 2. maddesi ile değişik 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 5. maddesi uyarınca ticari davalar Asliye Ticaret Mahkemelerince görülerek karara bağlanır. Aynı Kanun’un TTK’ nın 4/1. maddesine göre, her iki tarafın da ticari işletmesiyle ilgili hususlardan doğan hukuk davaları ile tarafların tacir olup olmadıklarına bakılmaksızın bu Kanunda öngörülen hususlardan doğan hukuk davaları ticari dava sayılır. Kanun’un 5/3. maddesine göre ise ” Asliye ticaret mahkemesi ile asliye hukuk mahkemesi ve diğer hukuk mahkemeleri arasındaki ilişki görev ilişkisi olup, bu durumda göreve ilişkin usul hükümleri uygulanır.” hükmü getirilerek asliye ticaret mahkemeleri ile diğer hukuk mahkemeleri arasındaki ilişki, iş bölümü ilişkisi değil, görev ilişkisine dönüştürülmüştür.
Somut olaya bakıldığında; davanın haksız fiil niteliğinde trafik kazası nedeniyle davacıya ait araçta oluşan hasar ve değer kaybı için tazminat istemine dayandığı, bu nedenle TTK’da düzenlenmediği, davacı tüzel kişi tacir olmakla birlikte davalıların gerçek kişi olduğu, davalıların gerçek kişi tacir de olmadığı, kazaya karışan araçların ticari araç olmadığı, davalılar arasında ——sigortacısının da taraf olarak yer almadığı, bu durumda ihtilafın TTK’nın 4/1. maddesinde açıklandığı şekilde her iki tarafın da ticari işletmesiyle ilgili hususlardan doğan bir dava niteliğinde olmadığı anlaşılmaktadır. Bu nedenle açılan davanın ticari dava niteliğinde olmadığı, istinaf dairesinin kesin kararı doğrultusunda davanın görev yönünden reddine karar vermek gerektiği anlaşılarak aşağıdaki şekilde hüküm oluşturulmuştur.
HÜKÜM:Yukarıda açıklandığı üzere;
1-Mahkememizin görevsizliği sebebiyle HMK 114/1-c ve 115/2 uyarınca davanın usulden reddine,
Görevli Mahkemenin —— Mahkemesi olduğunun tespitine,
2-6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 20. maddesi gereğince iş bu kararın kesinleştiği tarihten itibaren iki hafta süre içinde başvuru halinde dava dosyasının görevli ——- Nöbetçi Asliye Hukuk Mahkemesi’ne gönderilmesine,
3-6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 331/2. maddesi gereği harç ve yargılama giderlerinin görevli mahkemece değerlendirilmesine, davaya görevli mahkemede devam edilmemesi durumunda, mahkemece talep üzerine dosya üzerinden durumun tespiti ile yargılama giderleri, harç ve vekalet ücretinin hüküm altına alınmasına,
Dair, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta süre içinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere taraf vekillerinin yokluğunda dosya üzerinden verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.