Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/895 E. 2023/149 K. 22.02.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/895 Esas
KARAR NO : 2023/149

DAVA : Tespit
DAVA TARİHİ : 14/11/2022
KARAR TARİHİ : 22/02/2023
Mahkememizde görülmekte olan Tespit davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA, SAVUNMA ve DOSYA KAPSAMI:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin davalı işveren —– aleyhine —–İcra Müdürlüğü ——- Esas sayılı dosyası ile icra takibi başlattığını, alışveriş merkezinde bulunan gayrimenkullerin maliki olan kirayaveren——– olduğunu, davalı şirketlerin ortakları ve yetkilileri aynı olduğunu, davalı şirketler şirketlerin sağladığı sınırlı sorumluluk ilkesine sığınarak müvekkili zarara uğratma kastı ile hareket ettiğini, davalılar şirketlerin sınırlı sorumluluğuna ilişkin düzenlemenin arkasına sığınarak borçlarını ödemekten kaçındığını belirterek, davalılar—–ve ——– tüzel kişilik perdelerinin kaldırılmasına yargılama gideri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; şirketlerin aynı kişi tarafından yönetilmesi, aynı ortaklara sahip olması ya da benzer iş kolunda faaliyet göstermeleri somut olayın niteliğine göre başka delillerle desteklendiğinde organik bağın varlığı için yeterli ise de; organik bağın varlığı tek başına tüzel kişilik perdesinin kaldırılması için yeterli olmadığını, bahsedilen hususların hiçbiri huzurdaki davada şirketler arasında söz konusu olmadığını, tüzel kişilik perdesinin kaldırılması ve alacağın perdenin arkasındakinden de istenebilmesi için sırf alacaklıdan mal kaçırmak ve onu zarara uğratmak amacıyla kötü niyetli işlemler yapıldığının da somut verilerle ispatlanması gerektiğini belirterek hukuki dayanaktan yoksun açılan davanın reddine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacıya yükletilmesini talep etmiştir.
İNCELEME ve GEREKÇE :
Dava; Hukuki niteliği itibariyle tüzel kişilik perdesinin kaldırılması istemli tespit davasından ibarettir.
Mahkememizce yapılan değerlendirmede davacının tacir olmadığı, davalı tacir olsa dahi sadece tek tarafın tacir olmasının mevcut davayı ticari dava konumuna sokmayacağı, TTK’nın 4 ve 5.maddesinde Ticaret Mahkemesi’nin görev alanının düzenlendiği, talebin tüzel kişiliğin perdesinin aralanmasına dayalı alacak davası olduğu, bu sebeple mevcut olayımızın söz konusu yasal düzenlenme kapsamında olmadığı görülmüştür.Davacı işçi olup, davalı—— ile aralarında iş akdi ilişkisi olup; mahkeme kararına dayalı işçilik alacağı ile ilgili her iki davalının birlikte sorumlu olması gerektiği ilri sürülmektedir.——- sayılı kararlarda da belirtildiği gibi aynı ortak ve yöneticilere sahip olan iki şirketin arasındaki organik bağ olduğu, ayrıca örtülü ve kötüniyetli hareketler sebebiyle birlikte sorumlu olduklarının tespiti istenmiş olup, iş mahkemesinin görevli olacağı sonucuna varılmış, görevden sonraki dava şartlarının görevli mahkemece değerlendirilmesi gerektiğinden görevsizlik sebebiyle davanın usulden reddi ile yetinilmiştir.Açıklanan sebeplerle, davanın dava şartı yokluğundan usulden reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.

HÜKÜM:Yukarıda açıklandığı üzere;
1-Mahkememizin GÖREVSİZLİĞİ nedeni ile HMK nun 114/1-c ve 115/2 maddesi uyarınca davanın dava şartı yokluğu nedeniyle davanın usulden REDDİNE,
2-HMK.’nın 20. maddesi uyarınca, iş bu kararın kesinleştiği tarihten itibaren iki haftalık süre içerisinde başvuru halinde, dava dosyasının görevli ——Nöbetçi İş Mahkemesine GÖNDERİLMESİNE,
3-6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 331/2. maddesi gereğince harç ve yargılama giderlerinin görevli mahkemece hüküm altına alınmasına, davaya görevli mahkemede devam edilmemesi durumunda, mahkemece talep üzerine dosya üzerinden durumun tespiti ile yargılama giderleri, harç ve vekalet ücretinin hüküm altına alınmasına,Gerekçeli kararın taraf vekillerine tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde İstinaf Kanun yolu açık olmak üzere davacı vekili ile davalılar vekilinin yüzüne karşı oy birliği ile verilen karar açıkça okundu, usulen anlatıldı.