Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/876 E. 2023/739 K. 05.10.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/876
KARAR NO : 2023/739

DAVA : Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 07/11/2022
KARAR TARİHİ : 05/10/2023

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:

Davacı vekili dava dilekçesinde
Müvekkiline ait —- plakalı araç, —–plakalı aracın sebep olduğu 17/04/2022 tarihli kaza nedeniyle hasarlandığını, SBM kayıtlarına göre müvekkiline ait aracın kazada %—– plakalı aracın %100 kusurlu olduğunun bildirildiğini, sigorta şirketine başvuru yapıldığı ancak süresinde dönüş yapılmadığını, kaza sonucu müvekkili araçta meydana gelen hasar farkı ve değer kaybı bedeli tazminatı bakımından uğradığı zarar miktarı tam olarak belirlenemediğini, dosyanın sürüncemede kalmaması adına tensip zaptı uyarınca dosyanın bilirkişiye tevdini talep ettiklerini, açıklanan nedenlerden dolayı müvekkiline ait araçta meydana gelen 100,00 TL hasar ve 100,00 TL değer kaybı bedelinin kaza tarihinden itibaren işleyecek olan bankaların uyguladığı en yüksek ticari temerrüt faizi ile birlikte davalıdan tahsilini, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalı yana tahmiline karar verilmesini talep ettikleri görülmüştür.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Müvekkili şirketin sorumluluğu sigortalısının kusuru ve bakiye poliçe limiti ile sınırlı olduğunu, kazaya karışan—- plakalı araç müvekkili şirket nezdinde sigortalı olduğunu, müvekkili şirketin bu poliçedeki maddi zarara ilişkin teminat limiti ise kaza tarihi itibariyle araç başına 50.000,00 TL olduğunu, dosya üzerinde yapılan tüm ödemeler poliçe teminat limitinden mahsup edilmesi gerektiğini, değer kaybı talebine ilişkin yapılan incelemede araçta meydana gelen hasarın mini onarım ile giderildiği ve talebin ZMSS genel şartları eki md.2/1 gereği teminat dışında bulunduğu tespit edildiği, u nedenle, değer kaybı ile ilgili herhangi bir hasar tazminatı ödenmediğini, davacıya ait davaya konu kazadan daha öncesinde bir kazaya karışıp karışmadığının ve aynı bölgeye hasar almış olup olmadığının tespit edilmesini talep ettiklerini, davacıya ait aracın aynı yerden birden fazla hasarının olması, araç geçmişinde 3 ve daha fazla hasar olması hallerinde değer kaybı oluşmayacağı için belirtilen hususların tespitini ve netice olarak davanın reddine karar verilerek yargılama giderleri ile vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ettikleri görülmüştür.

DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:

Dava, hukuki niteliği itibariyle; 17/04/2022 tarihinde davacıya ait—-plakalı araç ile davalı tarafından sigortalı olan—–plakalı araç arasında meydana gelen trafik kazası nedeniyle davacıya ait araçta meydana gelen hasar bedelinin ve değer kaybının ödenmesi talebine ilişkin tazminat davasıdır.
Taraflarca bildirilen tüm deliller toplanmış, mahkememiz 16/03/2023 tarihli — nolu ara kararı gereği, dosyanın makine mühendisi bilirkişiye tevdine karar verilmiş, 02/07/2023 tarihli bilirkişi raporunda özetle; “—- plakalı araç sürücüsünün %100 asli kusurlu olduğunu,—–plakalı araç sürücüsünün kusurunun bulunmadığı, araçta davaya konu kazada değer kaybının bulunmadığı, araç bakiye hasar bedelinin 890,40 TL olduğu, davalı …- kazaya etken —-plakalı aracın 01.02.2022-01.02.2023 tarihleri arası—- sayılı poliçesi ile trafik sigortacısı olduğu, araç başına maddi hasar tazminat limitinin 50.000 TL olduğu, bakiye teminat limitinin 45.053,60 TL olduğu, hasar bedelinin trafik sigortası teminatları içinde değerlendirildiği, davalı … şirketinin bakiye hasar bedelinden sorumlu olduğu..” şeklinde rapor sunulmuştur.
Dava konusu uyuşmazlığın daha önceden açılmış ve hâlen görülmekte olmaması (derdest olmaması) ve daha önceden kesin hükme bağlanmamış olması dava şartıdır ( HMK m.114/1-ı-i) Mahkeme, dava şartı noksanlığını tespit ederse davanın usulden reddine karar verir (6100 sayılı HMK m.115/2). HMK’nın 303/1. maddesine göre, bir davaya ait şekli anlamda kesinleşmiş olan hükmün, diğer bir davada maddi anlamda kesin hüküm oluşturabilmesi için her iki davanın taraflarının, dava sebeplerinin ve ilk davanın hüküm fıkrası ile ikinci davaya ait talep sonucunun aynı olması gerekir.
Somut uyuşmazlıkta; 17/04/2022 tarihinde davacıya ait —– plakalı araç ile davalı … şirketine ZMMS ile sigortalı—- plakalı araç arasında gerçekleşen aynı kaza nedeniyle davacı tarafından davalı şirkete hasar bedeli ve değer kaybı ücreti talebi ile Sigorta Tahkim Komisyonu’na 08/11/2022 tarih ve—- sayılı başvurunun yapılması üzerine Uyuşmazlık Hakem Heyeti 15/05/2023 tarih ve—– kararı ile başvurunun reddine kesin olarak karar verilmiş olduğunun anlaşılmasına, eldeki dava ile Uyuşmazlık Hakem Heyeti 15/05/2023 tarih ve —– karar sayılı kararına konu başvuruda aynı vakıalara dayanılmış olmasına, davanın taraflarının ve konusunun aynı olmasına göre davanın kesin hüküm nedeniyle reddine karar verilmiş ve aşağıdaki gibi hüküm kurulmuştur.

HÜKÜM:Yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın kesin hüküm nedeniyle USULDEN REDDİNE,
2-Alınması gerekli 269,85 TL harcın, dava açılırken yatırılan 80,70 TL harçtan mahsubu ile bakiye 189,15 TL harcın davacıdan tahsili ile hazineye irad kaydına,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerin kendi üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
5- Kullanılmayan gider avansının karar kesinleştikten sonra talep halinde yatırana iadesine,
6-6325 sayılı Kanun’un 18-A/13. bendi uyarınca Adalet Bakanlığı tarafından karşılanan 1.560,00-TL zorunlu arabuluculuk ücretinin davacıdan alınarak Hazineye gelir olarak kaydedilmesine,
7-Davalı kendisini vekille temsil ettirdiğinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca 200,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine, Dair; davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı tarafın yokluğunda Miktar itibariyle KESİN olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.