Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/864 E. 2023/1046 K. 13.12.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO: 2022/864 Esas

KARAR NO: 2023/1046

DAVA: Alacak (Ticari Satımdan Kaynaklanan)

DAVA TARİHİ: 03/11/2022

KARAR TARİHİ: 13/12/2023

Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle;
Müvekkili ile davalı şirket arasında 08/04/2019 tarihli sözleşmeler imzalandığını, işin bitiş tarihinin 15/07/2019 tarihi olarak kararlaştırıldığını, ancak gerek zeyilnameler ile gerekse davalıdan dolayı iş bitiş tarihinin 25/08/2020 tarihine sarktığını, her iki projenin de kesin hakediş faturaları davalının onayı ile kesildiğini, davalı tarafından her iki faturaların da itirazsız kabul edildiğini, her iki projenin de teslim tarihinden 2 yıl geçmiş olmasına rağmen davalının hakediş alacakları ve nakit teminatlarının ödemediğini, bu nedenle ——– E. Ve ——— E sayılı dosyaları ile takip başlatıldığını itirazın iptali davasının ——– E sayılı dosyası ile halen derdest olduğunu belirterek, müvekkili şirketin davalı taraftan EURO cari hesaptan kaynaklı alacak ve nakit teminat kesintisi olan toplam 53.770,10 Euro alacağın dava tarihinden itibaren devlet bankalarının Euro ile açılmış bir yıl vadeli mevduat hesabına ödediği en yüksek faiz oranı üzerinden faizi ile birlikte davacıya ödenmesine, davalı tarafın haksız ve sözleşmeye aykırı bir şekilde tazmin ederek irat kaydettiği ve müvekkilin baskı altında ihtirazi kayıtla 21/09/2022 tarihinde ödemek zorunda kaldığı 4 adet kesin teminat mektubu bedellerinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, yargılama gideri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle;
Davacı tarafından dava dilekçesinde ileri sürülen iddiaların gerçekleri yansıtmadığını, davacı tarafından sunulan dekont ve banka belgelerinden davacı tarafın mektup bedellerinin doğrudan davacı firma tarafından müvekkil şirkete cebren ödenmiş olduğu iddiasının gerçek olmadığını, sunulan dekontların incelenmesinde ödemeyi yapanın banka olduğu açıkça görüldüğünü, bu aşamada davacı firmanın bankaya mektup bedellerinin ödenmesine ihtirazi kayıtla olsun/olmasın ödenmesini talep etmesinin bir öneminin olmadığını, müvekkil şirketin teminat mektuplarının nakde çevrilmesine ilişkin talebinin bankaya ulaşmasından itibaren teminat mektubunun hukuki ve mali niteliği gereği muhatabın rızası aranmaksızın nakde çevrileceğini, bu nedenle davacı tarafın teminat mektubu bedellerinin kendileri tarafından ihtirazi kayıt ile ödendiği şeklindeki beyanları gerçeği yansıtmadığını davacının sözleşmeye göre edimlerini eksik ifa ettiğini, davacı tarafın yaptığı işte müvekkili tarafından hem eksiklik ve ayıp tespit edildiğini, hem de davacı taraf sözleşme ile üstlenmiş olduğu işi sözleşmede kararlaştırılan süreden çok sonra teslim edebildiğini belirterek, açılan davanın reddini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacıya yükletilmesini talep etmiştir.

İNCELEME ve GEREKÇE :
Dava; Hukuki niteliği itibariyle sözleşmeden kaynaklı alacak isteminden ibarettir.
6100 Sayılı HMK.’nın 166. maddesi uyarınca, aynı yargı çevresinde yer alan aynı düzey ve sıfattaki hukuk mahkemelerinde açılmış davalar, aralarında bağlantı bulunması durumunda davanın her aşamasında talep üzerine veya kendiliğinden ilk davanın açıldığı mahkemede birleştirilebilir. Birleştirme kararı ikinci davanın açıldığı mahkemece verilir. Yine aynı maddenin 4. fıkrası uyarınca, davaların aynı veya birbirine benzer sebeplerden doğması ya da birini hakkında verilecek hükmün diğerini etkileyecek nitelikte bulunması durumunda bağlantı var sayılır.Uyap üzerinden celp edilerek incelenen ——-E sayılı dosyasında davacı ve davalının aynı olduğu anlaşılmaktadır. ——– Esas Sayılı dosyası incelendiğinde, iş bu dava dosyasındaki uyuşmazlık konusu ve taraflarının aynı olduğu, dosyanın halen derdest olduğu, eldeki dava ile birleştirme istenen davada tarafların aynı olduğunu taraflar arasındaki uyuşmazlık konusunun aynı sözleşmelerden kaynaklandığı, incelenecek defter ve kayıtların aynı yıllara ait olduğu, birinde varılacak kanaatin diğerini doğrudan etkileyeceği, davaların usul ekonomisi gereği birlikte görülmesi gerektiği anlaşılmış olup, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.

HÜKÜM:Yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davalar arasında hukuki ve fiili bağlantı bulunması nedeniyle mahkememizin iş bu dava dosyasının ——– Esas Sayılı dosyası ile HMK. m. 166 maddesi gereğince BİRLEŞTİRİLMESİNE,
2-Yargılamanın ——– Esas Sayılı dosyası üzerinden yürütülmesine,
3-Mahkememiz esasının bu şekilde kapatılmasına,
4-Birleştirme kararının HMK.nun 166/3 maddesi uyarınca derhal mahkemesine bildirilmesine,
Dair, davacı vekili ile davalı vekilinin yüzüne karşı, davalının yokluğunda, mahkemeler aynı yargı çevresinde olmakla bu aşamada kesin, esas hükümle birlikte istinaf yasa yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 13/12/2023