Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/86 E. 2023/766 K. 12.10.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/86
KARAR NO : 2023/766

DAVA : İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle)
DAVA TARİHİ : 09/06/2021
KARAR TARİHİ : 12/10/2023

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 29/01/2021 tarihinde—-. Sigortalı —- ait ancak kusurlu —–sevk ve idaresindeki —– plakalı aracın hak sahibi müvekkiline ait —– plaka sayılı araca —– caddesinde seyir halinde iken —– kavşağına girdiği esnada çarpması sonucu kaza maydana geldiğini, kaza sonrasında taraflarca tutulan ve ekte kaza tespit tutanağının ve fotoğraflarından anlaşılacağını, bu kazada davalının %100 kusurlu olduğunu, söz konusu olaylar sonucunda oluşan maddi hasarların yanı sıra hak sahibi müvekkili açısından ticari kazanç kaybının söz konusu olduğunu, raporda da görülebileceği görüleceği üzere değişim ve onarım gören parçaları dikkate alınarak kaporta onarımı, sök-tak mekanik onarım, elektrik boya önceki hazırlık, boya işlemi ve boyu sonrası bekleme süresi olmak üzere hasarın 20 günde onarılabileceği ve araç yük taşımacılığında kullanılmasından dolayı günlü kazancın emsal araçlar baz alındığında 500 TL olabileceğinin tespit edildiğini, aracın onarım süresi 20 gün, günlük ticari kazanç bedelinin 500 TL olabileceğinden 10.000 TL olduğunu, bu zararların tanzimi amacıyla davalılar aleyhine—- İcra Dairesi’nin 20/04/2021 tarihinde —– esas sayılı takip dosyası başlatıldığını, davalının bu takibe haksız olarak itiraz ettiğini, bu nedenlerle davalı tarafından yapılan haksız itirazın reddine, davasının kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.

Davalı —– Şirketi vekili cevap dilekçesinde özetle; Davanın, görevsizlik nedeniyle HMK m.114/1-c ve HMK m.115/2 uyarınca dava şartı yokluğundan usulden reddinin gerektiğini, davacının talepleri hukuki dayanaktan yoksun olduğu, davacı tarafından haksız kazanç elde etmek amacıyla açılmış bulunan işbu davanın esastan reddine karar verilmesi gerektiğini, kazaya karışan—–plakalı kamyonetin sahibi oldukları ancak dava dışı —– uzun süreli kiralandığı için işleten olmadıkları, ödeme emri ekinde kazanç kaybını açıklayıcı bilgi belge olmadığı, davacının davaya konu trafik kazasının oluşumunda kusurunun bulunduğunu, müvekkiline ait aracın kazanın oluşumunda tam kusurlu olduğu varsayımında dahi talep edilen ticari kazanç kaybı miktarının fahiş olduğunu, açıklanan nedenlerden dolayı davanın reddine, davacının var olduğunu iddia ederek talep ettiği alacağının likit olmadığı gözetilerek davacı tarafın müvekkili aleyhinde icra inkar tazminatına hükmedilmesi yönündeki taleplerinin reddine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ettiği görülmüştür.
Davacı Vekili Cevaba Cevap Dilekçesinde Özetle; Davanın her iki tarafı da tüzel kişi tacir olduğundan adi sahalarının olmadığını, işbu sebeple davalının itirazlarının reddinin gerektiğini, davalı taraf cevap dilekçesinde asile tebligat yapılması gerekirken vekili yapıldığından tebligatın usulsüzlüğünü dile getirdiğini, ancak davalının yetkilendirildiği belli olmayan avukata dava dilekçesi tebliğ edilmemiş olmasının tebligatın usule uygun olduğunu gösterdiğini, davacı taraf her ne kadar ticari işlerinde aracını kullanamamasından kaynaklı olarak yoksun kaldığı gelir kaybını talep etmiş ise de dosya içinde araç ruhsatının sureti bulunmadığını, bu sebeple ticari olup olmadığı belli olmayan araç için ticari kazanç kaybı talep edilmesinin hukuki bir dayanağının bulunmadığını, ancak müvekkili şirket tacir olup meydana gelen kaza neticesinde şirkete ait yük taşımacılığı amacı ile kullanılan araçta hasar meydana geldiğini, işbu aracın kullanım şeklinin ticari olduğu ekspertiz raporunda yer aldığını, kaza tespit tutanağını düzenleyen görevlinin kusur değerlendirmesi yapmasının tam bir görev aşımı olduğunu ifade ettiğini, ancak kaza tespit tutanağı, kazanın meydana gelmesinin akabinde taraflar dinlenerek ve kaza mahalli incelenerek işbu hususta eğitimli memurlar tarafında düzenlendiğini, müvekkilinin meydana gelen olayda hiçbir kusur bulunmadığını, davalı tarafın tamamen sorumluluktan kurtulmaya yönelik beyanlarının reddedilmesi gerektiğini beyan ettiği görülmüştür.
Davalı —— Şirketi vekili 2. Cevap Dilekçesinde Özetle; Cevap dilekçesini aynen tekrar ettiğini, davanın müvekkili şirket yönünden pasif husumet yokluğu sebebiyle reddinin gerektiğini, davanın görevsiz mahkemede açıldığını,usulsüz tebligata ilişkin beyanlarını ayrıca tekrar ettiğini, davacıya ait araç ruhsatının dosyaya kazandırılarak davacı tarafça ticari kazanç kaybı talep edilip edilemeyeceğinin tespitinin gerektiğini, kaza tespit tutanağının delil vasfı tarafların kusur oranlarını belirlenmesi bakımından değil olayın oluş şekli itibariyle hüküm ifade ettiğini, bu durum davaya konu trafik kazasının oluşumunda tarafların kusur dağılımının bilirkişi heyeti tarafından tespit edilme gerekliliğini değiştirmediğini beyan ettiği görülmüştür.
Diğer davalı —— usulüne uygun şekilde dava dilekçesi ile duruşma davetiyesinin tebliğ edilmesine rağmen cevap dilekçesi sunulmadığı anlaşılmıştır.

DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
İncelenen tüm dosya kapsamına, tarafların iddia ve savunmalarına göre davanın, davacı tarafından davalılar aleyhine—– İcra Müdürlüğü’nün —– sayılı dosyası ile başlatılan icra takibine davalılar tarafından yöneltilen itirazın iptaline ilişkin olduğu, dava konusu icra dosyasının incelemesinde takip alacaklısının mahkememiz dosyasının davacısı, takip borçlularının mahkememiz dosyasının davalıları olduğu, trafik kazası nedeniyle kazanç kaybı alacağına dayalı olarak toplam 10.000,00 TL tutarlı ilamsız icra takibine davalı borçluların süresinde itirazı doğrultusunda takibin durduğu, davanın itirazın iptali ve takibin devamı istemi ile açıldığı görülmüştür.
Taraflar arasındaki uyuşmazlık ise; 29/01/2021 tarihinde meydana gelen kazada davacıya ait—- plakalı araç ile davalı —– sürücüsü, —– Şirketi’nin araç kiralayan olduğu—– plakalı araç arasındaki kazada —– plakalı araçta kazanç kaybı oluşup oluşmadığı, tarafların kusurları, icra inkar tazminatı koşullarının oluşup oluşadığına ilişikin olduğu anlaşılmıştır.
Eldeki dava—– Asliye Hukuk Mahkemesi—- Esas, —- karar sayılı kararı ile görevsizlik kararı verilerek mahkememiz yukarıdaki esasa kaydedildiği anlaşıldı.Mahkememiz 16/06/2022 tarihli duruşma zaptının —- nolu ara kararı gereği, dosya kusur ve hesap raporu düzenlenmesi için bilirkişiye tevdi edilmiş, bilirkişi raporunda özetle; kazanın oluşumunda davalı sürücünün %75 kusurlu olduğu, tamir süresinin 6 gün olacağı, toplam kazanç kaybının ise 1.500,00 TL olacağı, %75 kusur oranına denk kazanç kaybının ise 1.125,00 TL olarak rapor edilmiştir.Davacı vekilinin itirazları doğrultusunda farklı bir bilirkişiden rapor alınmasına karar verilmesini talep ettiği, mahkememiz 06/04/2023 tarihli —– nolu ara kararı gereği, Eksper raporu ile bilirkişi raporu arasındaki çelişkinin giderilmesi, sadece tamir süresi ve muadil araç kira bedeli konusunda farklı bir makine mühendisi bilirkişiden rapor alınmasına karar verilmiş, dosya farklı bir bilirkişiye tevdi edilmiş, 16/07/2023 tarih.i bilirkişi raporunda özetle; kazanın oluşumunda davalı sürücünün tamir süresinin 20 gün olacağı, toplam kazanç kaybının ise 10.000,00 TL olduğu şeklinde rapor edilmiştir.
Davalı tarafından hernekadar dava konusu kazaya karışan aracın dava dışı —- uzun süreli kiralandığı iddia edilmiş ise de, aracın uzun süreli kiralandığına ilişkin yeterli bilgi ve belge süresinde sunulmamıştır. Bu nedenle araç işleteni olarak davalı kabul edilmiştir. Kaldı ki bir an için dava konusu aracın dava dışı —– kiralandığı kabul edilse dahi davalı şirketin dava dışı —- iştiraki olduğu, %100 hissesine dava dışı—–sahip olduğu, her iki şirket arasında organik bağın bulunduğu, bu nedenle zarardan davalının sorumluluğunun kalkmayacağı anlaşıldığından davalının husumet itirazının reddine karar verilmiştir.Tüm dosya ve deliller birlikte değerlendirildiğinde; kazanın oluşumunda davalı sürücünün %75 kusurlu olduğu kabul edilmiş, davalı sürücü ile araç işleten —– müşterek sorumlu oldukları, kazanç kaybının ise 7.500,00 TL olduğu belirlenmiş, bu değerler üzerinden davanın kısmen kabulüne karar verilmiş, fazlaya ilişkin talep reddedilmiş, alacak likit olmadığından icra inkar tazminatına hükmedilmemiştir.

HÜKÜM:Yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KISMEN KABULÜ ile; —-. İcra Müdürlüğü’nün —– sayılı icra dosyasında davalı tarafça yapılan itirazın kısmen iptali ile takibin 7.500,00 TL asıl alacak üzerinden devamına, fazlaya ilişkin talebin reddine,
2-Alacak yargılamayı gerektirdiğinden icra inkar tazminat talebinin reddine,
3- Alınması gerekli 512,33 TL harçtan davacı tarafından peşin olarak yatırılan 118,99 TL peşin harcın mahsubu ile bakiye 393,34 TL’nin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile hazineye irad kaydına,
4- Davacı tarafından dava açılırken yatırılan 59,30 TL başvurma harcı, 118,99 TL peşin harcın toplamı olan 178,29 TL’nin davalılardan müşterek ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
5-Davacı tarafından sarfedilen toplam 2.416,00 TL yargılama giderinin haklılık oranına göre takdiren (%75 kabul %25 ret oranında) olmak üzere 1.812,00 TL’nin davalılardan müşterek ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine, kalan kısmın davacı üzerinde bırakılmasına
6-Davalılar tarafından sarfedilen gider avansı bulunmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
7- Kullanılmayan gider avansının karar kesinleştikten sonra talep halinde yatırana iadesine,
8- Avukatlık asgari ücret tarifesine göre davacı vekili için takdir olunan 7.500,00 TL vekalet ücretinin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
9-Avukatlık asgari ücret tarifesine göre Davalı —–vekili için takdir olunan 2.500,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak Davalı——Şirketi’ne verilmesine,
10-6325 sayılı Kanun’un 18-A/13. bendi uyarınca Adalet Bakanlığı tarafından karşılanan 1.360,00 TL zorunlu arabuluculuk ücretinin 1.020,00 TL’sinin davalılardan müşterek ve müteselsilen, 340,00 TL’sinin davacıdan alınarak Hazineye gelir olarak kaydedilmesine, Dair; davacı vekilinin yüzüne karşı, diğer tarafın yokluğunda miktar itibariyle KESİN olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.