Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/8 E. 2022/781 K. 08.11.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/8 Esas
KARAR NO : 2022/781

DAVA : Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 05/01/2022
KARAR TARİHİ : 08/11/2022
Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacılar vekili dava dilekçesinde özetle; Davalının müvekkili hakkında ——sayılı dosyasından 18.07.2019 tarihinde 30.11.2018 tanzim tarihli 30.06.2019 ödeme tarihli 250.000 TL bedelli senete istinaden kambiyo senetlerine mahsus ilamsız icra takibi başlatıldığını, müvekkil ——- söz konusu kambiyo takibinin başlatılmasından sonra icra dosyasına konu borcun kapatılmasına yönelik olarak diğer davacı müvekkil—— üzerinden davalı firmaya 19.07.2019 tarihinde ——- Çek Nolu 20.11.2019 tarihli 100.000 TL tutarlı çek verdiğini, davalı firma müvekkiller hakkında ——–Sayılı dosyadan başlatmış olduğu icra takibine haricen tahsilat bildirimi yapmaksızın devam edildiğini, davalı firma icra takibi süresince kötü niyetli hareket etmiş, müvekkilin yapmış olduğu ödemelerden hiçbir şekilde icra dairesini haberdar etmemiş, bu suretle davacı müvekkillerden haksız kazanç elde etmeye çalıştığını, alacaklı vekilinin ——–sayılı dosyaya göndermiş olduğu 12.09.2019 ile 20.02.2020 tarihli haciz konulması talepli yazılarında borçlu müvekkil davacılar hakkında bir çok sıralı haciz talebinde bulunmuş, 24.03.2021 tarihli haciz konulması talepli yazısında borçlu müvekkil —— sahibi olduğu taşınmazda yer alan kiracıya İİK 78 haciz müzekkeresi gönderilmesini talep ettiğini, alacaklı vekili haricen tahsilat yapıldığını bilmesine rağmen tamemen kötü niyetli olarak haciz taleplerini sanki haricen tahsilat hiç yapılmamış gibi takip çıkışı tutarı üzerinden talep edildiğini, menfi tespit davamızın kabulüne, ——– Çek Nolu 20.11.2019 tarihli 100.000 TL tutarlı çeke ilişkin yapılan ödemenin ve ödeme tarihi itibariyle işlemiş faizinin şimdilik 10.000 TL’si bakımından borçlu olmadığının tespitine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı taraf üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Karşı taraf vekili——. İcra Müdürlüğü’nün 22.12.2021 tarihli taleplerinin reddine ilişkin tensibi sonrası ya da tüm bunların öncesi tarafımızla irtibata geçmiş olsa muhakkak ki gereği yapılacağını, vekil olarak, taraf olmadığımızdan karşı tarafa karşı kötü niyetli davranmamız ihtimali söz konusu olacağını, menfi tespit davalarıında en önemli kaide; hukuki yarar koşuludur. 6100 sayılı HMK’nın 114/1-h düzenlemesi ile; hukuk davasını açan davacının, açtığı davada ‘hukuki yarar’ının bulunması dava şartı olarak belirlendığını, bu düzenlemenin getiriliş amacı ise; mahkemeye başvurulmasında hali hazırda korumaya değer bir yararın bulunması gerektiği,bu sebeple huzurdaki davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava; Hukuki niteliği itibariyle —– İcra Müdürlüğünün—— sayılı icra takibinde davacı tarafın 100.000,00 TL yönünden menfi tespit isteminden ibarettir.
Davacı vekili 03/11/2022 tarihli dilekçesinde, davalı vekiline ödemenin yapıldığı ibraname ve sulh anlaşması sunulduğu, davanın açılmasına davalı sebep olduğundan yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı taraf üzerine bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.Tüm dosya kapsamı, tarafların iddiaları, savunmaları ve toplanan deliller birlikte değerlendirildiğinde, icra dosyasına dosya borcunun davalı tarafından dava açıldıktan sonra 25/04/2022 tarihinde icra dosyasına 100.000,00 TL’nin davacı taraftan haricen tahsil edildiğinin bildirildiği görülmüş, davanın konusuz kaldığı anlaşılmıştır.HMK 331. maddesi uyarınca, davanın konusuz kalması sebebiyle esası hakkında karar verilmesine gerek bulunmayan hallerde, hakimin, davanın açıldığı tarihteki tarafların haklılık durumuna göre yargılama giderlerine karar vereceği düzenlenmiştir. Menfi tespit davasına konu borcun sona erdiği ve davanın esasının konusuz kaldığı anlaşılmakla; HMK 326/1 maddesi uyarınca yargılama harç ve giderlerinin, kural olarak davada haksız çıkan aleyhine hüküm verilen tarafa yükletileceği, aynı Kanunun 330/1 maddesi uyarınca vekalet ücreti yönünden de haksız çıkan taraf aleyhine hüküm kurulacağı anlaşıldığından, dava tarihinde haklılık durumuna ve davalının davanın açılmasına sebebiyet verip vermediği hususuna bakılmıştır. Davacının dava açılmasına sebebiyet vermediğine dair Mahkememizce edinilen kanaat neticesinde yargılama giderleri davalı taraf üzerinde bırakılmış ve kendisini vekil ile temsil eden davacı taraf lehine vekalet ücretine hükmedilmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın konusuz kalması sebebiyle esas hakkında KARAR VERİLMESİNE YER OLMADIĞINA,
3- Davacı tarafından dava açılırken yatırılan 80,70-TL. başvurma harcı, 1.710,78‬-TL peşin harcın toplamı olan 1.791,48‬ -TL’nin davalıdan alınarak davacılara verilmesine,
4-Davacı tarafından sarfedilen toplam 71,10-TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacılara verilmesine,
5- Davalı tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
6- Kullanılmayan gider avansının karar kesinleştikten sonra talep halinde yatırana iadesine,
7-Davacı taraf kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden hüküm tarihinde yürürlükte bulunan —–uyarınca kabul olunan dava değeri üzerinden hesaplanan —– vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacılara verilmesine, Dair; karar davacı vekilinin yüzüne, davalı vekilinin yüzüne karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.