Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/778 E. 2023/289 K. 18.04.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/778 Esas
KARAR NO : 2023/289

DAVA : Kıymetli Evrak İptali (Çek İptali (Hasımsız))
DAVA TARİHİ : 07/10/2022
KARAR TARİHİ : 18/04/2023

Mahkememizde görülmekte olan Kıymetli Evrak İptali (Çek İptali (Hasımsız)) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkilinin, matbaacılık sektöründe faaliyet gösteren alanında saygın bir firma olduğu, yapmış olduğu ticari işlere ilişkin müşterilere ödeme olarak müvekkil şirket lehine düzenlenmiş çeklerde vermekte ve yanı zamanda yine yapılan iş bedeli olarak lehine düzenlenmiş çeklerde aldığını, davaya konu olan somut olayda da müvekkil şirkete müşterisi —— tarafından aralarındaki ticari ilişkiye istinaden—–Şubesi’nin —— IBAN numaralı hesabı üzerinden —– çek numaralı 22.729,75 TL bedelli çek lehtarı müvekkil şirket olacak şekilde keşide edildiğini, dava konusu edilen ve bilgileri yazılı çek, müvekkil şirket tarafından başka bir şirket ya da şahsa ciro edilmediğini, haliyle müvekkil şirket çekin yetkili hamili olduğunu, çekin vadesi gelmesi sebebi ile müvekkil şirket alacağını tahsil etmek istemiş lakin yetkili hamili olduğu işbu dava konusu edilen çekin kaybolduğunu fark ettiğini, akıbetinin ne olduğu müvekkil tarafından bilinmediğini, dava konusu edilen işbu çek çalınmış yahut rızası dışında zayi olduğunu, nasıl ya da ne şekilde elden çıktığı müvekkil şirket tarafından bilinmediğini, çekin kaybolduğunun fark edilmesinden sonra müvekkil tarafından hem keşideciye hemde muhatap bankaya gerekli bilgilendirmeler yapılmış ve gerekli talimat verildiği, ancak çeki eline geçiren kişinin, çekin kullanıma hazır imzalı olmasından ötürü çek karşılığını bankadan tahsil etmesi veya çeki işletmesi tehlikesi halen söz konusu olduğunu, çekin üçüncü şahısların eline geçmesi müvekkil açısından telafisi imkânsız zararlar doğurabileceğinden, çek bedelinin bankadan alınmaması için öncelikle ödeme yasağı konulmasını, devamında da adı geçen çekin zayii nedeniyle iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava; hukuki niteliği itibariyle 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun (TTK) 818. maddesi yollamasıyla aynı Kanunun 757-765. maddelerine göre açılmış bir zayi nedeniyle çek iptali davasıdır.TTK’nın 757-765. maddelerinde yer alan yasal düzenlemeye göre zayi nedeniyle kıymetli evrakın iptalini isteme hakkı TTK 651/2 maddesi uyarınca hamile aittir. Kıymetli evrakta hakkın senede bağlı olması nedeniyle, senedin zayi olması halinde hak sahibine iptal kararı alarak, hakkını senetsiz olarak ileri sürme ya da yeni bir kıymetli evrak tanzimini isteme olanağı tanınmak istenmiştir (TTK m. 652).Mahkememizde görülmekte olan davada çekin zayi olması nedeniyle TTK 760-762.maddeleri uyarınca 3 kez ilan yapılmış, ilan süreleri dolmasına rağmen çek Mahkememize ibraz edilmemiştir. ;——Şubesi’ne müzekkere yazılarak çekin ibraz edilip edilmediği sorulmuş, gelen yazı cevabından çekin ibraz edilmediği anlaşılmıştır.
Tüm dosya kapsamına göre;—— Şubesi’nin—– IBAN numaralı hesabı üzerinden —— çek numaralı, keşidecisi —–Şirketi, hamili ——. olan, 22.729,75-TL bedelli çekin davacı elinde iken zayi olduğu sonucuna varıldığından ve 3. kişilerce bir hak iddia edilmediğinden davanın kabulüne dair aşağıdaki karar verilmiştir.

HÜKÜM:Yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın Kabulü ile ; dava konusu —— Şubesi’nin —– IBAN numaralı hesabı üzerinden —— çek numaralı, keşidecisi —– Şirketi, hamili —–olan, 22.729,75-TL bedelli çekin zayi nedeniyle iptaline,
2-Alınması gerekli 179,90-TL harcın peşin harç 80,70-TL harçtan mahsubu ile bakiye 99,2‬0- TL’nin davacıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
3-Davacının yaptığı yargılama giderinin kendi üzerinde bırakılmasına,
4-Davacı tarafça yatırılmış olan gider avansının artan bakiyesinin, karar kesinleştiğinde davacıya iadesine, Dair; karar davacı vekilinin yüzüne gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.