Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/770 E. 2022/696 K. 14.10.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/770 Esas
KARAR NO : 2022/696
DAVA : İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 05/10/2022
KARAR TARİHİ : 14/10/2022
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davalı borçlu aleyhine —- Esas sayılı dosya üzerinden bir icra takibi başlatıldığını, ödeme emrinin tebliğini takiben borçlu tarafından borca, faize ve fer’ilerine itiraz edildiğini, işbu haksız ve kötü niyetli itiraza karşı iptal davası açma zarureti hasıl olduğunu, borçlunun alelade bir itirazla takibin durdurulmasını amaçladığını, itiraz ettiği borcun ödendiğine ilişkin herhangi bir delil sunmadığını, müvekkil şirket davalı borçluya vermiş olduğu danışmanlık hizmeti ve yöneticilik işi kapsamında fatura düzenlemiş olup borçlu site yönetimi faturada yer alan alacağa süresi içerisinde itiraz etmediklerini, bu nedenle cari hesap ekstresinde tutar için davalı borçluya icra takibi başlatıldığını, alacak miktarının davalı site yönetiminin ticari defter ve kayıtları, muavin defteri, sözleşme, faturalar, mailler, tutanaklar,—kayıtları ile sabit olduğunu, alacağın varlığı davalı site yönetimimin muavin defteri, ticari defterler ve kayıtlar üzerinde yapılacak bilirkişi incelemesi ile de ortaya çıkacağını, bu nedenle davalı borçlunun borca itirazı yerinde olmadığını, taraflar arasında 25.02.2022 tarihinde —-nolu arabuluculuk
dosyası kapsamında arabuluculuk görüşmeleri yapılmış olup taraflar arasında anlaşmama tutanağı tutulduğunu, icra dosyasında sehven takip miktarı mükerrer olarak 178.729,38 TL olarak belirtildiğini, davacı şirketin cari alacağının 78.121,20 TL olduğundan, aradaki fark olan 99.608,00 TL’den feragat
edildiğini, icra dosyasına sunulan feragat beyanları dava konusu icra dosyasında iş sırasında olup iş emir numarasının —- şeklinde olduğunu, bu anlamda ikame edilen işbu itirazın iptali davasına konu icra takibinin ana para alacak tutarı 78.121,20 TL olup, takibin de bu tutar ve bu tutar kapsamındaki
faiz, vekalet ücreti ve masrafları üzerinden devamına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, hukuki niteliği itibariye;—- sayılı icra dosyasının davalı tarafça yapılan itirazın İİK 67 kapsamında iptali ve icra inkar tazminatına ilişkindir.Görev hususu kamu düzenine ilişkin olup taraflarca ileri sürülmese dahi yargılamanın her aşamasında resen nazara alınır.Türk Ticaret Kanunun 4. maddesi ve 5/2. maddesi ile özel yasalarda hangi davaların ticari dava olduğu açıkça yazılmıştır. Mutlak ticari davalarda tarafların tacir olup olmadığına bakılmaksızın ticari nitelikte olduğunu kabul edilen davalardır. Nispi ticari davalar ise her iki taraf için ticari sayılan konulardan doğan davalardır. Nispi ticari davadan söz edebilmek için iki koşulun bir arada olması gerekir. Birinci koşul her iki tarafın da tacir olması, ikinci koşul ise dava konusu uyuşmazlığın tarafların ticari işletmesi ile ilgili olmasıdır.28.11.2013 tarihli —-yayımlanan ve 28.05.2014 tarihinde yürürlüğe giren 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunun (TKHK) 2. maddesinde Kanunun kapsamı “Bu Kanun, her türlü tüketici işlemi ile tüketiciye yönelik uygulamaları kapsar” şeklinde açıklanmıştır. Kanunun “Tanımlar” başlıklı 3. maddesinin birinci fıkrasının (l) bendinde ise tüketici işlemi, “Mal veya hizmet piyasalarında kamu tüzel kişileri de dâhil olmak üzere ticari veya mesleki amaçlarla hareket eden veya onun adına ya da hesabına hareket eden gerçek veya tüzel kişiler ile tüketiciler arasında kurulan, eser, taşıma, simsarlık, sigorta, vekâlet, bankacılık ve benzeri sözleşmeler de dâhil olmak üzere her türlü sözleşme ve hukukî işlemi ifade eder” biçiminde tanımlanmıştır. Ayrıca TKHK’nın 73. maddesi uyarınca tüketici işlemleri ile tüketiciye yönelik uygulamalardan doğacak uyuşmazlıklara ilişkin davalarda tüketici mahkemesi görevli kılınmıştır.Somut olayda, davacı şirket tarafından danışmanlık hizmeti ve yöneticilik işi kapsamında fatura düzenlendiğine görülmüştür. Davacı ile davalı site yönetimi arasında akdi bir ilişki olup, davalının sorumluluğunun kaynağı bu akdi ilişkidir. Davacının tüketici konumunda hizmet veren, davalı site yönetiminin hizmet alan konumunda bulunduğu anlaşılmaktadır.
“Bir hukuki işlemin 4077 sayılı yasa kapsamında kaldığının kabul edilmesi için yasanın amacı içerisinde kanunda tanımlanan taraflar arasında mal ve hizmet satışına ilişkin bir hukuki işlemin olması gerekir. Somut uyuşmazlıkta davacı şirket ile davalı konut sitesi yönetimi arasında yönetim ve danışmanlık hizmetine ilişkin sözleşme imzalandığı, taraflar arasındaki sözleşme ilişkisinin 4077 sayılı yasa kapsamında kaldığı anlaşılmaktadır. Dava tarihinde yürürlükte bulunan 4077 sayılı yasanın 23. maddesi bu kanunun uygulanması ile ilgili her türlü ihtilafa tüketici mahkemelerinde bakılacağını öngörmüştür. Taraflar arasındaki uyuşmazlık Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanun kapsamında kaldığına göre davaya bakmaya Tüketici Mahkemesi görevlidir. Görevle ilgili düzenlemeler kamu düzenine ilişkin olup taraflar ileri sürmese dahi yargılamanın her aşamasında resen gözetilir. Görevle ilgili hususlarda kazanılmış hak söz konusu olmaz. Bu durumda mahkemece, tüketici mahkemesine görevsizlik kararı verilmesi gerekirken işin esası hakkında karar verilmesi usul ve yasaya aykırıdır “(—– Bu durumda uyuşmazlığın 6502 sayılı yasa hükümleri uyarınca Tüketici Mahkemesinde çözümlenmesi gerektiğinden görevsizlik kararı verilerek aşağıdaki gibi hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Mahkememizin görevsizliği nedeniyle HMK.’nın 114(1)/c maddesinin yollamasıyla HMK.’nın 115(2). maddesi uyarınca davanın dava şartı yokluğu nedeniyle USULDEN REDDİNE,
2-HMK.’nın 20. maddesi uyarınca, iş bu kararın kesinleştiği tarihten itibaren iki haftalık süre içerisinde başvuru halinde, dava dosyasının görevli —Nöbetçi Tüketici Mahkemesine GÖNDERİLMESİNE,
3-6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 331/2. maddesi gereği harç ve yargılama giderlerinin görevli mahkemece değerlendirilmesine, davaya görevli mahkemede devam edilmemesi durumunda, mahkemece talep üzerine dosya üzerinden durumun tespiti ile yargılama giderleri, harç ve vekalet ücretinin hüküm altına alınmasına,
4-Karar kesinleştiğinde HMK’nun 20/1. maddesi uyarınca 2 haftalık kesin süre içinde başvurulması halinde dosyanın görevli mahkemesine gönderilmesine, belirlenen süre içinde başvurulmadığı takdirde mahkememizce davanın açılmamış sayılmasına karar verileceğinin ihtarına,Dair, gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren iki hafta içinde İstinaf yolu açık olmak üzere dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda oy birliği ile karar verildi.