Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/758 E. 2022/695 K. 14.10.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2022/758 Esas
KARAR NO :2022/695
DAVA:Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ:03/10/2022
KARAR TARİHİ:14/10/2022
Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkiline ait — poliçe dönemi içerisinde — kattaki —döneminde — üzeri yağan sağanak yağışla, su gelirinin, giderin —- ile —-yoğun şekilde ıslanmış, lekelenmiş, kavlanmış, zemin—kaplamalarının ıslanmış, ek yerlerinden şişmiş, kabarmış, elektrik tesisatının kısa devre yapmış, —-katta bulunan —- başlığının ıslanmış, —- kapaklarının ıslanmış, —ev genel olarak kullanılmaz hale geldiğini, söz konusu hasar ile ilgili olarak sigorta şirketine başvuru yapılmış —- tarafından riziko mahallinde farklı tarihlerde iki kez—-incelemesi yapıldığını, sigorta şirketi —- tarafından verilen kanaat olayın meydana gelişi ile oluşan hasarların illiyet bağının bulunduğu yönünde olduğunu, sigorta —- tarafından hasar tutarı konusunda eksik ve düşük değerlendirme yapılmış olmasına rağmen olayın meydana gelişi ile oluşan hasarlar arasında illiyet bağı bulunmasına rağmen müvekkilin gerçek zararı ortaya koyularak, zararı giderildiğini, sigorta — tarafından 03-06-2021 tarihinde raporunu düzenleyerek meydana gelen hasarın tespitini sağlandığını, söz konusu hasarı tespit ettikten sonra Sigorta Şirketi tarafından gönderilen —firması tarafından riziko mahallinde kısıtlı alanda bir fiyat değerlendirmesi yapıldığını, müvekkilli tarafından da ayrıca meydana gelen hasarlar için fiyat araştırmaları ve teklifleri toplandığını,müvekkili tarafından onarım ve değişimler için alınan fiyat teklifleri her ne kadar sigorta şirketi tarafından gönderilen—-iletilmişse de —- tarafından hem eksik değerlendirme yapılmış hem de müvekkilin hasar ve zararı davalı —– tarafından giderilmediğini, müvekkilinin zararının neden giderilmediği ve mağdur edildiği halen daha anlaşılamadığı gibi, arada geçen sürede müvekkilin zararı yüksek enflasyon nedeniyle iyice artmış ve zararı fazlalaştığını, bu sebeple riziko mahallinde yeniden keşif ve bilirkişi incelemesi yapılması talebimiz mevcut olduğunu, yapılan poliçe meydana gelecek olan hasarda müvekkilin zararının giderilmesini sağlamak için bir nevi teminat olarak nitelendirilebilirse de müvekkilin zararı giderilmediği bu sebeple haklı davanın kabulü ile 1.000-Tl hasar bedelinin ve 3.500-TL—-ücretinin olay tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile tahsiline karar verilmesini, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davacı tarafa yükletilmesini talep ve dava etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, hukuki niteliği itibariye; haksız fiilden kaynaklanan tazminat istemine ilişkindir.Bir davanın Ticaret Mahkemelerinde görülebilmesi için açılan davanın mutlak veya nispi ticari davalardan olması gerekmektedir. Mutlak ticari davalar 6102 sayılı TTK’nun 4. Maddesi uyarınca TTK’nda düzenlenmiş olan bütün hususlardan doğan davalar ile TTK’nun 4. Maddesinde belirtilen özel kanunlardaki davalardır. Nispi ticari davalar ise her iki tarafın tacir olduğu ve dava konusu uyuşmazlığın her iki tarafın ticari işletmesi ile ilgili olduğu davalardır. Eldeki dava sigorta alacağına ilişkin olduğundan mutlak ticari dava olsa da diğer kanunlarda düzenlenen hükümler ve temel ilişkiyi değerlendirmek suretiyle görevin belirlenmesi gerektiği anlaşılmıştır.
28.11.2013 tarihli — yayımlanan ve 28.05.2014 tarihinde yürürlüğe giren 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun’un (TKHK) 2. maddesinde kanunun kapsamı “bu Kanun, her türlü tüketici işlemi ile tüketiciye yönelik uygulamaları kapsar” şeklinde açıklanmıştır. Kanun’un “tanımlar” başlıklı 3. maddesinde ise tüketici işlemi, “Mal veya hizmet piyasalarında kamu tüzel kişileri de dâhil olmak üzere ticari veya mesleki amaçlarla hareket eden veya onun adına ya da hesabına hareket eden gerçek veya tüzel kişiler ile tüketiciler arasında kurulan, eser, taşıma, simsarlık, sigorta, vekâlet, bankacılık ve benzeri sözleşmeler de dâhil olmak üzere her türlü sözleşme ve hukuki işlemi ifade eder” biçiminde tanımlanmıştır. Aynı Kanunun 73/1. maddesinde tüketici işlemleri ile tüketiciye yönelik uygulamalardan doğabilecek uyuşmazlıklara ilişkin davalarda tüketici mahkemelerinin görevli olduğu belirtilmiştir.6502 sayılı TKHK’nun 73. maddesi uyarınca tüketici işlemleri ile tüketiciye yönelik uygulamalardan doğacak uyuşmazlıklara ilişkin davalarda tüketici mahkemesi görevli kılınmıştır. Bunun yanında Kanun’un 83. maddesinde de taraflardan birini tüketicinin oluşturduğu işlemler ile ilgili diğer kanunlarda düzenlenme olmasının, bu işlemin tüketici işlemi sayılmasını ve bu Kanunun görev ve yetkiye ilişkin hükümlerinin uygulanmasını engellemeyeceği belirtilmiştir.—-sayılı ilamı da bu yöndedir.Uyuşmazlık sigorta poliçesinin tarafları arasında, poliçe iç ilişkisinden kaynaklanmakla Tüketici Mahkemesinin görev alanı içinde çözümlenmelidir. Nitekim benzer nitelikte—-Sayılı ilamında: “davacının taraflar arasında düzenlenen poliçeye dayalı olarak açtığı tazminat davasının Tüketici Mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerektiği” gerekçesi ile bu hususa değinmiştir. Açıklanan sebeplerle mahkememizin görevsiz olduğu anlaşıldığından aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Mahkememizin görevsizliği nedeniyle HMK.’nın 114(1)/c maddesinin yollamasıyla HMK.’nın 115(2). Maddesi uyarınca davanın dava şartı yokluğu nedeniyle usulden REDDİNE,
2-HMK.’nın 20.maddesi uyarınca, iş bu kararın kesinleştiği tarihten itibaren iki haftalık süre içerisinde başvuru halinde, dava dosyasının görevli —- Nöbetçi Tüketici Mahkemesine GÖNDERİLMESİNE,
3-HMK.’nın 331/2 maddesi uyarınca yargılama giderleri ve vekalet ücretinin görevli mahkemece DEĞERLENDİRİLMESİNE, dosya süresi içinde görevli mahkemeye gönderilmediği takdirde talep halinde yargılama gideri ve vekâlet ücreti hususunda mahkememizce karar verilmesine,
4-Karar kesinleştiğinde HMK’nun 20/1. maddesi uyarınca 2 haftalık kesin süre içinde başvurulması halinde dosyanın görevli mahkemesine gönderilmesine, belirlenen süre içinde başvurulmadığı takdirde mahkememizce davanın açılmamış sayılmasına karar verileceğinin ihtarına,Dair, gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren iki hafta içinde İstinaf yolu açık olmak üzere dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda oy birliği ile karar verildi