Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/73 E. 2023/704 K. 26.09.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/73
KARAR NO : 2023/704

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 31/01/2022
KARAR TARİHİ : 26/09/2023

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili ile davalı arasında ticari ilişki bulunduğunu, bu ticari ilişkiden kaynaklı ve ödenmemiş olan carihesaba ilişkin olarak—– İcra Müdürlüğü’nün —- Esas sayılı dosyası ile (4.071,63TL asıl alacak açısından) icra takibi başlatıldığını, davalının haksız itirazı üzerine takibin
durdurulduğunu, davalı tarafın itirazında haksız olduğunu açıklanan nedenlerle haksız itirazın iptali ile takibin devamına, alacağın %20’sinden aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Usulüne uygun çağrı kağıdı tebliğine rağmen davalı taraf davaya cevap vermemiş, duruşmalara katılmamıştır.

DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava;Hukuki niteliği itibariyle davacı tarafından cari hesap alacağına ilişkin olarak başlatılan— İcra Müdürlüğünün —- Esas sayılı icra takibine davalının yapmış olduğu itirazın İİK 67 maddesi gereğince iptali ile icra inkar tazminatı isteminden ibarettir.İncelenen icra dosyasında davalı tarafça süresi içerisinde borca itiraz edildiği anlaşılmıştır. Tarafların defter ve kayıtlarının incelenmesi amacıyla dosyanın mali müşavir bilirkişiye tevdine karar verilmiş, bilirkişice tanzim edilen 23/03/2023 tarihli raporda özetle:”Davalı şirketin inceleme günü gelmediği ve yerinde inceleme talebinde bulunmadığı,davacı şirket ticari defter ve belgelerini sunmadığı, bu nedenle kanaat oluşturulamadığı ve alacak talebinin izaha muhtaç olduğu, dosya içerisindeki arabuluculuk tutanağı ekinde bulunan davacı faturası ve dava dilekçesi ekindeki cari hesap dökümü incelendiğinde, davacının davalı işyerine işyeri hekimliği ile işyeri güvenliği hizmeti verdiği iddia ederek, söz konusu hizmetlerine karşılık düzenlemiş olduğu fatura bedellerini alamadığını beyan ettiği
, işyeri hekimliği ve işyeri güvenliği hizmeti sunan şirketler, verdikleri hizmet ile ilgili olarak Çalışma ve
Sosyal Güvenlik Bakanlığına bildirimde bulunmak zorundadırlar. Dosya içerisinde, söz konusu hizmet ile
ilgili olarak davacının bakanlığa yapmış olduğu bildirim konusunda bir belge bulunmamaktadır “yönünde görüş bildirmiştir.
Tüm dosya kapsamı, toplanan deliller ve bilirkişi raporunun incelenmesinde taraflar arasında ticari ilişki olduğu, davacının, davalıdan 4.071,63 TL alacaklı olduğunu ileri sürerek icra takibi başlattığı, davalının takibe itiraz etmesi nedeniyle takibin durduğu, bu nedenle işbu itirazın iptali davasının açıldığı anlaşılmıştır.
Davacı sunmuş olduğu deliller ile iddiasını kanıtlamamıştır. Ne var ki davacı yemin deliline de dayanmıştır.Davacı tarafça yemin teklifinde bulunulmuş, yemin ihtarını içeren davetiye 19/06/2023 tarihinde usulüne uygun bir şekilde tebliğ edilmesine rağmen davalı taraf yemin hususunda beyanda bulunmamış, duruşmalara katılmamıştır.Yazılı delil veya “delil başlangıcı” yoksa taraflar arasındaki alacak borç ilişkisinin ikrar (HMK m.188) yemin (HMK m.225 vd) gibi kesin delillerle de ispat edilmesi olanaklıdır. Davacının yemin deliline dayanması halinde hakimin davacıya bu hakkını hatırlatması gerekir. (Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 09.12.2015 tarihli,—–. sayılı kararı da bu doğrultudadır.)
Yemin teklif edilen kimse, duruşmada bizzat hazır bulunmadığı takdirde, kendisine yemin için bir davetiye çıkarılır. Yemin davetiyesine, yemine konu hususlar hakkında sorulacak sorular ile geçerli bir özrü olmaksızın yemin için tayin olunan gün ve saatte mahkemeye bizzat gelmediği veya gelip de yemini iade etmediği yahut yemini eda etmekten kaçındığı takdirde, yemin konusu vakıaları ikrar etmiş sayılacağı yazılır (6100 sayılı Kanun madde 227-228).Yemin için davet edilen kimse, tayin edilen gün ve saatte mahkemede geçerli bir özrü olmaksızın bizzat hazır bulunmaz yahut hazır bulunup da yemini iade etmez ya da yemini eda etmekten kaçınırsa yemin konusu vakıaları ikrar etmiş sayılır. Davalı şirket yetkilisinin yemini eda etmekten kaçındığı ve mazerette sunmadığı anlaşılmakla davanın kabulüne dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.

HÜKÜM:Yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın kabulü ile ; —-.İcra Müdürlüğünün—–Esas sayılı dosyasından davalının itirazın iptaline, takibin aynen devamına,
2-Alacak likit ve belirlenebilir olduğundan asıl alacak(4.071,63-TL) üzerinden % 20 icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Alınması gerekli 278,13-TL harçtan davacı tarafından peşin olarak yatırılan 80,70-TL peşin harcın mahsubu ile bakiye 197,43-TL’nin davalıdan tahsili ile hazineye irad kaydına,
4-Davacı tarafından dava açılırken yatırılan 80,70-TL başvurma harcı, 80,70-TL peşin harç toplamı olan 161,40-TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davacı tarafından sarfedilen toplam 1.247,75-TL yargılama giderlerinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre davacı vekili için takdir olunan 4.071,63-TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7-6325 sayılı Kanun’un 18-A/13. bendi uyarınca Adalet Bakanlığı tarafından karşılanan 1.320,00-TL zorunlu arabuluculuk ücretinin davalıdan alınarak hazineye irat kaydına,
8-Kullanılmayan gider avansının karar kesinleştikten sonra yatırana iadesine,Dair, davacı vekilinin yüzüne, davalının yokluğunda miktar itibariyle KESİN olarak karar verildi.