Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.
T.C. İstanbul Anadolu 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 07/06/2021
KARAR TARİHİ : 22/06/2023
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; —- plaka sayılı araç müvekkili şirket tarafından 12.12.2017-12.12.2018 tarihleri arasında —–sayılı Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Poliçesi ile teminat altına alındığını, ancak sigortalı aracın 27.11.2018 tarihinde tek yönlü olan—-Caddesi üzerinde ters yönde seyir halindeyken, — Caddesinden —- Caddesi istikametine gitmek isteyen —- sevk ve idaresinde bulunan —- plaka sayılı araca çarpması sonucu çift taraflı, maddi hasarlı trafik kazasının meydana geldiğini, meydana gelen trafik kazası müvekkil şirket tarafından sigortalı olan — plaka sayılı aracın sürücüsü —– KTK 46/2-h ile KTK 47/1-c kurallarını ihlal ederek ters yönde gayri nizami bir şekilde trafiği tehlikeye düşürecek biçimde seyretmesinden dolayı gerçekleşmiş olduğunu, sigortalı araç sürücüsünün meydana gelen kazada %100 kusurlu olduğunun kaza tespit tutanağıyla sabit olduğunu, 3.448,00-TL hasar tazminatı ödemesinin rücuen tazmini amacıyla ilk önce davalıya rücu mektubu gönderildiğini ancak davalının herhangi bir cevap vermediğini, bunun üzerine —– İcra Dairesi’nin —–sayılı dosyası üzerinden icra takibine girişildiğini, abcak davalı-borçlunun buna haksız ve kötü niyetli olarak itiraz ettiğini, bu nedenlerle davalı/borçlunun haksız ve kötü niyetli itirazının reddi ile %20’den aşağı olmamak üzere icra inkâr tazminatına hükmedilmesini, yargılama giderleri ve vekâlet ücretinin davalı yan üzerine bırakılmasına, karar verilmesini talep ve dava etmiştir.Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Müvekkilinin davacı şirkete herhangi bir borcunun bulunmadığını, müvekkiline yöneltilen dava haksız ve hukuka aykırı olduğunu, takibe dayanak gösterilen trafik kazası olayında müvekkilinin herhangi bir kusurunun bulunmadığını, takibe konu edilecek alacak likit bir alacak olmadığı, alacağın miktarının belirlenmesi yargılamayı gerektirdiğini, karayolları trafik kanununda kaynaklanan alacaklarda zamaanışım süresinin 2 yıl olduğu, davacı şirket takip sonrasında 2 yıllık süre içerisinde zamanaşımını kesen bir işlem yapmadığı, bu nedenle dava konusu alacak zamanaşımına uğradığı, işbu sebeple davanın reddine karar verilmesini, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ettiği görülmüştür.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
İncelenen tüm dosya kapsamına, tarafların iddia ve savunmalarına göre davanın, davacı tarafından davalı aleyhine—- İcra Müdürlüğü’nün—– sayılı dosyası ile başlatılan icra takibine davalı tarafından yöneltilen itirazın iptaline ilişkin olduğu, dava konusu icra dosyasının incelemesinde takip alacaklısının mahkememiz dosyasının davacısı, takip borçlusunun mahkememiz dosyasının davalısı olduğu, toplam 3.448,00 TL tutarlı ilamsız icra takibine davalı borçlunun süresinde itirazı doğrultusunda takibin durduğu, davanın itirazın iptali ve takibin devamı istemi ile açıldığı görülmüştür. Eldeki dava;—– Tüketici Mahkemesinin —- esas —– karar sayılı görevsizlik kararı ile mahkememize tevzi edilerek yukarıdaki esasa kaydedildiği anlaşılmıştır.Taraflarca bildirilen tüm deliller toplanmış, mahkememiz 17/02/2023 tarihli —– nolu ara kararı gereği dosya mahkememizce görevlendirilen makine mühendisi bilirkişiye tevdi edilerek bilirkişi raporu dosyaya alınmıştır. Bilirkişi 29/04/2023 tarihli raporda özetle; “…dava dışı sürücü—- idaresindeki —– plakalı kamyonun %100 ve ağır kusurlu olduğu, dava dışı sürücü —– idaresindeki —– plakalı otomobilin kazanın meydana gelmesinde kusurunun olmadığını, —-plakalı aracın hasar tutarının 3.150,00 TL olduğu, —–tarafından 3.448,00 TL olarak ödendiğini—-tarafından sigortalı—– plakalı kamyon sürücüsü —–, kazanın meydana gelmesinde AĞIR KUSURLU olduğu için KZMSS Genel Şartlarının B.4.a maddesi gereğince—— ödediği 3.150,00 TL hasar tutarı ile 75,34 TL işlenmiş yasal faizin toplamı 3.225,34 TL tazminatın sigortalısı —–rücu edilebileceği..” şeklinde rapor sunulmuştur.
Tüm dosya kapsamı ve deliller birlikte değerlendirildiğinde; dava davacı sigorta tarafından ödenene hasar tazminatının ters yöne girerek kazaya sebebiyet veren davalı sürücüden rücuen tahsiline ilişkindir. Kaza 27.11.2018 tarihinde gerçekleşmiş olup, icra takibi 20.03.2019 tarihinde başlatılmıştır. İcra takibi ile zamanaşımı kesilmiştir. İcra takibine itiraz üzerine takip durmuş, 13.02.2020 tarihinde arabuluculuk görüşmeleri başlamış 06.03.2020 tarihinde arabulculuk son tutanağı tutulmuştur. Arabuluculuk görüşmelerinin devam ettiği 23 gün boyunca zamanaşımı süresi durmuştur. Trafik kazalarında sigortanın yapmış olduğu ödemeyi sürücüden rücu talebinde zamanaşımı süresi 2 yıldır. İcra takibi ile zamanaşımı süresi kesilmiş olduğundan bu tarihten itibaren yeniden 2 yıllık süre başlamıştır. 23 günlük arabuluculukta geçen süre de eklendiğinde davanın en geç 12.04.2021 tarihinde açılabileceği, eldeki davanın ise zamanaşımı süresi geçtikten sonra 07.06.2021 tarihinde açıldığı, davalının cevap dilekçesinde zamanaşımı itirazında bulunduğu anlaşıldığından davanın zamanaşımı nedeniyle reddine karar verilerek aşağıdaki gibi hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın zamanaşımı nedeniyle REDDİNE,
2-Alınması gerekli 179,90 TL harcın dava açılırken peşin alınan 59,90 TL harçtan mahsubu ile bakiye 120,00 TL harcın davacıdan alınarak hazineye irad kaydına,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı tarafından sarf edilen yargılama gideri olmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
5-Tarafların artan gider avansı bulunması ve talep etmeleri halinde yatıran tarafa iadesine,
6-Davalı kendini vekil ile temsil ettiğinden AAÜT gereğince 3.448,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
7-6325 sayılı Kanun’un 18-A/13. bendi uyarınca Adalet Bakanlığı tarafından karşılanan 1.320,00 TL zorunlu arabuluculuk ücretinin davacıdan alınarak hazineye gelir olarak kaydedilmesine,Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı, miktar itibariyle KESİN olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.