Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/686 E. 2023/525 K. 15.06.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/686
KARAR NO : 2023/525

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 16/09/2022
KARAR TARİHİ : 15/06/2023

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirketin gümrük mevzuatına tabi olan eşyaları gümrük gözetimi altındayken muhafaza edildiği ve ilgili dış ticaret işleminin tamamlanabilmesi için gerekli işlemlerin yapıldığı bir tür ardiye olduğunu müvekkili şirket ile davalı borçlu şirket arasındaki ardiye sözleşmesinden kaynaklı bir ticari ilişkinin bulunduğunu, müvekkili şirket sözleşme nedeniyle davalı borçlu şirketin ticari emtialarını depoda sakladığını, davalı şirketin 29/01/2021 tarihinden bu yana müvekkili şirketin sözleşmeden kaynaklı alacağını hiç veya gereği gibi ifa edemediğini, bunun üzerine icra takibi başlattığını ve takibin davalı borçlu şirketin itirazı üzerine durduğunu belirterek itirazın kısmen iptalini ve takibin 40.233,60 TL üzerinden devamını talep etmiştir.Davalıya dava dilekçesi ile duruşma davetiyesinin usulüne uygun şekilde tebliğ edilmesine rağmen dosyaya cevap dilekçesi sunulmadığı görülmüştür.

DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
İncelenen tüm dosya kapsamına, tarafların iddia ve savunmalarına göre davanın, davacı tarafından davalı aleyhine—. İcra Müdürlüğü —– sayılı dosyası ile başlatılan icra takibine davalı tarafından yöneltilen itirazın iptaline ilişkin olduğu, dava konusu icra dosyasının incelemesinde takip alacaklısının mahkememiz dosyasının davacısı, takip borçlusunun mahkememiz dosyasının davalısı olduğu, toplam 55.739,71 TL tutarlı ilamsız icra takibine davalı borçlunun süresinde itirazı doğrultusunda takibin durduğu, davanın itirazın kısmen iptali ve takibin kısmen devamı istemi ile açıldığı görülmüştür.
Taraflarca bildirilen deliller toplanmış, tarafların ticari defterlerinin üzerinde inceleme yapılması için dosya mahkememizce resen seçilen mali müşavir tevdi edilmiş, 10/03/2023 tarihli bilirkişi raporunda özetle; “…Davacı ile davalı şirket arasında dosya kapsamında yazılı herhangi bir sözleşme bulunmadığı, davacının davalıya düzenlemiş olduğu faturalardan anlaşıldığı üzere; davacının davalıya serbest bölgede depolama/antrepo hizmeti verdiği, davacının usulüne uygun olarak yasal süresi içinde noter açılış ve kapanış tasdikleri yaptırdığı, elektronik ortamda tutulan defterlerinin e-beratlarını oluşturduğu ve birbirini teyit eden ve HMK 222. Md. göre kendi lehine kesin delil teşkil eden ticari defter ve kayıtlarına göre; 11/01/2022 tarihli icra takibine konu 31.07.2021 tarihli cari hesap alacağının 51.451,00 TL olduğu, icra takip tarihinden sonra tarafların ticari ilişkisinin halen devam ettiği, dava devam ederken 31.01.2023 tarihi itibariyle davacının davalıdan 148.807,44 TL alacağı bulunduğu, davalının 01.02.2023 tarihinde 129.687,04 TL davacıya havale ile ödeme yaptığı, 31.03.2023 inceleme tarihi itibariyle davacının davalıdan 44.250,00 TL alacağı bulunduğu, davalı vekiline 09/02/2023 tarihli duruşmanın —–no.lu ara kararı ile davalı tarafın ticari defter ve kayıtlarının sunulmasına ilişkin ihtarlı davetiyenin tebliğ edilmesine rağmen davalının incelemede hazır bulunmadığı ve herhangi bir beyanda bulunmadığından davalının ticari defterlerinin incelenemediği, dosya kapsamında taraflar arasında yapılmış yazılı herhangi bir sözleşmenin bulunmadığı, davacı tarafından davalı T.B.K.’nun temerrüde ilişkin 117. Md. göre temerrüde düşürülmediğine dair dosya kapsamında herhangi bir belgenin bulunmadığı, bu nedenle takip öncesine ilişkin 3.288,71 TL işlemiş faiz talebinin hukuki değerlendirmesi Sayın Mahkemeye ait olduğu…” şeklinde rapor sunulmuştur.
Tüm dosya kapsamı ve deliller birlikte değerlendirildiğinde; takibe konu faturaların davacının ticari defterlerinde kayıtlı olduğu, davalıya usulüne uygun şekilde ticari defterlerini sunması için ihtar yapılmasına rağmen defterlerini sunmadığı, HMK 222. maddesi gereğince davacının kayıtlarının hükme esas alındığı, davacının kendi defterlerindeki kayıtlar ile alacağını ispat ettiği anlaşıldığından davanın kabulüne karar verilmiştir. Alacağın faturaya dayalı likit bir alacak olduğu belirlendiğinden %20 icra inkar tazminatına hükmedilerek aşağıdaki şekilde hüküm verilmiştir.

HÜKÜM:Yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KABULÜ ile; —-. İcra Müdürlüğü’nün —–. sayılı icra dosyasında davalı tarafça yapılan itirazın kısmen iptali ile takibin 40.233,60 TL asıl alacak üzerinden devamına,
2-Alacak likit ve belirlenebilir olduğundan kabul edilen 40.233,60 TL’nin %20’si oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Davalı tarafça takipten sonra yapılan ödemelerin infaz aşamasında değerlendirilmesine,
4-Alınması gerekli 2.748,36 TL harçtan davacı tarafından peşin olarak yatırılan 408,39 TL peşin harcın mahsubu ile bakiye 2.339,97 TL’nin davalıdan tahsili ile hazineye irad kaydına,
5-Davacı tarafından dava açılırken yatırılan 80,70 TL başvurma harcı, 408,39 TL peşin harç toplamı olan 489,09 TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Davacı tarafından sarfedilen toplam 2.095,00 TL yargılama giderlerinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7-Davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre davacı vekili için takdir olunan 9.200,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
8-6325 sayılı Kanun’un 18-A/13. bendi uyarınca Adalet Bakanlığı tarafından karşılanan 1.320,00 TL zorunlu arabuluculuk ücretinin davalıdan alınarak Hazineye gelir olarak kaydedilmesine, Dair; davacı vekilinin yüzüne karşı, diğer tarafın yokluğunda gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde İSTİNAF yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.