Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/663 E. 2023/408 K. 24.05.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2022/663 Esas
KARAR NO: 2023/408
DAVA: Ticari Şirket (Fesih İstemli)
DAVA TARİHİ: 12/09/2022
KARAR TARİHİ: 24/05/2023

Mahkememizde görülmekte olan Ticari Şirket (Fesih İstemli) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA, SAVUNMA ve DOSYA KAPSAMI:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davacı ——- yılında kurduğunu, şirket ana sözleşmesi ——sayılı nüshasında ilan edildiğini, şirketin sermayesi 300.000,00 TL olup her bir ortak 100.000,00 TL tutarında sermaye payı taahhüt ettiğini, ana sözleşme ile ilk üç (3) yıl için yönetim kurulu başkanlığına ——- seçildiğini, —– toplanmış ve şirket———- adresine taşınmasına oybirliğiyle karar verdiğini, anılan tarihten sonra ortaklar kurulu ve yönetim kurulunun toplanamadığı ve herhangi bir karar alınamadığını, şirketin yönetim kurulunun görev süresi 27.06.2016 tarihinde dolduğunu, şirket ortakları bir araya gelemediği ve yeni yönetim kurulu oluşturulamadığını, genel kurul toplanamadığını, şirketin —-yılından beri organsız ve faaliyetsiz olduğunu,——sahip ortakları—— ——–vatandaşları olduğu adı geçen kişilerin ——ayrıldıkları ve nerede oldukları da bilinmediğini, Türk Ticaret Kanunu 530. maddesi uyarınca “uzun süreden beri şirketin kanunen gerekli olan organlarından biri mevcut değilse veya genel kurul toplanamıyorsa pay sahipleri, şirket alacaklıları veya ——— istemi üzerine şirket merkezinin bulunduğu yerdeki asliye ticaret mahkemesi, yönetim kurulunu da dinleyerek şirketin durumunu kanuna uygun hale getirmesi için bir süre belirler. Bu süre içerisinde durum düzeltilmezse mahkeme şirketin feshine karar verir” hükmünün olduğunu,———- uzun süreden beri organsız olduğunu, yönetim kurulunun görev süresi 2016 yılında dolduğu ve yeni yönetim kurulu seçimi yapılamadığını, en son şirket genel kurulunun 01.08.2014 günü toplandığı ve anılan tarihten sonra genel kurul toplantısı da yapılamadığını, şirketin 2/3 payına sahip ortakları yabancı uyruklu olup —– ayrıldıklarını şirketin durumunu kanuna uygun hale getirmesi olanağının da bulunmadığını belirterek———– sayı ile kayıtlı ——— feshine; tasfiye işlemlerini yürütmek üzere davacı ——— olarak atanmasına; yargılama giderlerinin de davalı şirkete yüklenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı usulüne uygun tebligata rağmen davaya cevap, beyan veya delil sunmamıştır.

İNCELEME ve GEREKÇE :
Dava, haklı sebeple anonim şirketin feshi taleplidir.
Davacı üç ortak birlikte kurdukları şirkette kendisinin —yılında 3 yıllığına yetkili seçildiğini, diğer iki ortağın ——– uyruklu olduğu—- ayrıldıklarını, ——- yılından bu yana genel kurul yapmadığını, bir araya gelinmediğini, şirketin amacı ve faaliyetinin olmadığını iddia ederek şirketin feshini talep etmiştir.
Feshi istenen davalı şirket anonim şirket olduğundan uygulanacak madde 6102 sayılı TTK’nın 531. maddesi olup buna göre; haklı sebeplerin varlığı halinde şirket sermayesinin en az onda birini ve halka açık şirketlerde yirmide birini temsil eden pay sahiplerinin, haklı sebeplerin varlığı halinde şirketin feshine karar verilmesini isteyebileceği, mahkemece, fesih yerine, davacı pay sahiplerine, pay bedellerinin karar tarihine en yakın tarihteki gerçek değerlerinin ödenmesi suretiyle davacı pay sahiplerinin şirketten çıkarılmalarına veya duruma uygun düşen ve kabul edilebilir diğer bir çözüme de karar verebileceği öngörülmüştür.
Davacının 300.000 adet hisseli şirkette 100.000 adet hisse sahibi olarak 1/10’dan fazla pay sahibi olduğu ve bu davayı açabilme ehliyetine sahip olduğu kuşkusuzdur. Yine davalı şirket ——- olması nedeniyle mahkememizin yetkili olduğu anlaşılmaktadır.Davacının görev süresi dolmuş olsa da davalı şirketin yetkilisi olması sebebiyle; Davalı şirket adına davada temsilin sağlanması için resen temsil kayyımı olarak mali müşavir——– atanmış, tebligat kayyıma yapılarak taraf teşkili sağlanmıştır.
İncelenecek asıl mesele fesih için haklı sebeplerin mevcut olup olmadığıdır. TTK 531’in gerekçesinde de belirtildiği üzere, haklı sebep kavramanın ne olduğu belirtilmemiş ve bunu belirleme görevi yargı ve öğretiye bırakılmıştır. Öğretide temel fesih sebepleri arasında, sermayenin kaybedilmesi, organ yokluğu, genel kurula çağrıda usulsüzlük, azlık haklarının ihlali, bilgi alma ve inceleme hakkının ihlali, sürekli zarar, dağıtılan kar payının düzenli olarak azalması, genel kurulun toplanamaması, ortakların bir araya gelememesi, şirketin amacını gerçekleştirme ihtimalinin kalmaması olayları sayılmıştır.Şirketler hukuku bakımından şirketin devamlılığının sağlanılması esas olup; düzenleme uyarınca, ekonomik değer taşıyan şirketin feshi yerine şirketi ayakta tutacak diğer çözüm yollarının hakimce değerlendirilmesi zorunlu kılınmıştır. Bu nedenle sadece haklı nedenin olması yetmez; şirketi ayakta tutmak için başkaca çözüm yollarının da olmaması gerekir.Somut olayda, ortakların bir araya gelmediği, genel kurulun toplanamadığı,, şirketin faaliyetinin kalmadığı, gayri faal olduğu iddia ve bilirkişi incelemesi ile de doğrulandığı üzere, şirketin faaliyetinin olmaması, kar elde etmemesi, mevcut malvarlığına göre ana sözleşmesinde yazılı amaçları gerçekleştirme ihtimalinin de kalmadığı, —- yılları arasında 1.521.994 TL zarar ettiği, özvarlığını yitirdiği, borca batık durumda olduğu, diğer iki ortağın ödenmemiş sermayesinin halen mevcut olduğu, —-yılından bu yana genel kurul toplantısının yapılmadığı, ve genel kurulun toplanamamasının devamlılık gösterdiği anlaşılmaktadır. Bu itibarla fesih talebi için haklı sebeplerin mevcut olduğu anlaşılmıştır. Fesih sebeplerinin davacının kusuru ile doğduğunu gösteren bir bilgi, belge de bulunmamaktadır.
Diğer iki ortağın yabancı uyruklu olması ve ülkeden ayrılmış olmaları, ortakların bir araya gelme ihtimalinin fiilen kalmamış olması sebebiyle TTK.nin 530. maddesinin eldeki davada uygulanırlığı bulunmamaktadır. Şirketin feshini haklı kılan sebeplerin varlığına rağmen yaşatılmasının ekonomik ve rasyonel açıdan şirketin fiilen herhangi bir ticari faaliyette bulunmaması da dikkate alındığında şirketin feshi yerine uygun görülecek diğer alternatif bir çözüme karar verilmesinin şartlarının da oluşmadığı ————anlaşılmış; açıklanan sebeplerle davanın kabulüne karar verilmiştir. Davacının şirkete tasfiye memuru olarak atanması istemi de uygun görülmüş, ücret takdir edilmemiştir.

HÜKÜM:Yukarıda açıklandığı üzere;
Davanın KABULÜ ile;
1——– sicil numarası ile kayıtlı davalı ————– TTK.nin 531/1 maddesi uyarınca FESHİ ile TASFİYESİNE,
2-Davacı ———- kararın kesinleşmesi ile tasfiye memuru olarak tayin edilmesine, tasfiye memuruna ücret takdirine yer olmadığına, (Tasfiye memuruna görev ve sorumlulukları, hatırlatıldı)
3-Alınması gerekli 179,90-TL harçtan davacı tarafından peşin olarak yatırılan 80,70-TL peşin harcın mahsubu ile bakiye 99,20-TL’nin davalıdan tahsili ile hazineye irad kaydına,
4-Davacı tarafından dava açılırken yatırılan 80,70-TL. başvurma harcı, 80,70-TL peşin harcın toplamı olan 161,40-TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davacı tarafından sarfedilen toplam 6.238,00-TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6- Davalı tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
7- Kullanılmayan gider avansının karar kesinleştikten sonra talep halinde yatırana iadesine,
8-Davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesaplanan 9.200,00-TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Gerekçeli kararın taraf vekillerine tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde İstinaf Kanun yolu açık olmak üzere davacı vekilinin yüzüne karşı davalının yokluğunda oy birliği ile verilen karar açıkça okundu, usulen anlatıldı. 24/05/2023