Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/662 E. 2023/234 K. 29.03.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/662 Esas
KARAR NO : 2023/234

DAVA : İflas (Doğrudan Alacaklı Tarafından Talep Edilen İflas (İİK 177))
DAVA TARİHİ : 11/09/2022
KARAR TARİHİ : 29/03/2023
Mahkememizde görülmekte olan İflas (Doğrudan Alacaklı Tarafından Talep Edilen İflas (İİK 177)) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA, SAVUNMA ve DOSYA KAPSAMI:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı —– dava dışı miraşçılarla yaptığı gayrimenkul taşınmaz satış vaadi sözleşmesine aykırı şekilde taşınmazı 11 yıldır yapıp teslim etmediğini, Davalı Şirketin İİK.nun 177 maddesindeki hükme ve diğer yasalardaki hükümlere ayrı davranmış olduğu sabit olduğunu, davalı şirketin borçlarını ödememek için hileli işlemler yaptığı gibi hileli işlemlere teşebbüs ettiği gibi etmeye de devam ettiğini, usulsüz olarak ortaklığın giderilmesi davası açmış olması, benzer isimlerle organik bağı olan başka şirketler kurması, ödemelerini tatil eylemiş olması ve hileli işlemlerde bulunduğunu belirterek, davalının iflasına karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının müvekkilininden alacağının olmadığını, dolayısıyla davacı sıfatının bulunmadığını, davanın usulden reddinin gerektiğini, davacı ile müvekkili arasında ne alacak borç ilişkisi, ne de sözleşmeden doğan bir ilişkinin bulunmadığını, davacının, devam eden ortaklığın giderilmesi davasını geciktirmek için kötüniyetli olarak bugüne kadar 20den fazla dava açtığını belirterek, açılan davanın reddini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacıya yükletilmesini talep etmiştir.
İNCELEME ve GEREKÇE :
Davacının iddiaları, davalı ——dava dışı miraşçılarla yaptığı gayrimenkul taşınmaz satış vaadi sözleşmesine aykırı şekilde taşınmazı 11 yıldır yapıp teslim etmemiş olması; usulsüz olarak ortaklığın giderilmesi davası açmış olması, benzer isimlerle organik bağı olan başka şirketler kurması, ödemelerini tatil eylemiş olması ve hileli işlemlerde bulunmasıdır. Davalının savunmaları, arada hiçbir ticari fiili ilişkinin olmadığı, davacının, devam eden ortaklığın giderilmesi davasını geciktirmek için kötüniyetli olarak bugüne kadar 20’den fazla dava açtığı, davacının davalıdan hiçbir alacağının olmaması, davacının alacak iddiasında da bulunulmadığıdır.
Davacı delileri toplanmış, ilgili dosyalar celp edilerek incelenmiştir.
——sayılı davanın davacısı —–davalıları—– Davacının talebi şirketlere kayyım atanmasıdır. 09/09/2022 tarihinde açılan davada, 30/11/2022 tarihinde davanın aktif husumet yokluğundan reddine karar verilmiştir. Kararın istinaf edildiği kesinleşmediği anlaşılmıştır.
—– sayılı dava dosyası incelendiğinde davacı —–olduğu görülmüştür. Davalıların muris—– mirasçıları olduğu anlaşılmaktadır. Bu davada davacılar, —-13 pafta, 170 adada kayıtlı taşınmazda hisse sahibi olduklarını; davalıların da hissedar olduklarını ve bugüne kadar rızai ve fiilen taksim yapılamadığını ileri sürerek ortaklığın giderilmesini talep etmiştir.Bu davanın duruşmasının 23/05/2023 tarihine bırakıldığı, duruşma zabıtları ve dosya içeriği incelendiğinde, bilirkişi raporu ve ek raporlarının alındığı, yargılamanın——- mirasçılarının açtığı kimi davaların celbi ve incelenmesi ile bugüne süregeldiği, son celsesinin 29/09/2022 tarihinde yapıldığı görülmüştür.
Davacı, iflas istemini İİK.nun 177. Maddesine dayandırmıştır.
İcra ve İflas Kanunun 177. maddesinin 1. bendinde sayılan haller, Borçlunun yerleşim yerinin olmaması, Borçlunun taahhütlerinden kurtulmak amacıyla kaçması, Borçlunun alacaklıların haklarını ihlal eden hileli davranışlarda bulunması veya bunlara teşebbüs etmesi veya Borçlunun haciz yoluyla yapılan takip sırasında mallarını saklamasıdır.Aynı maddenin 2. bendine göre ise borçlunun ödemelerini tatil eylemiş bulunmasındır.Somut davada, davacı İİK.nun 177/1,2 bentlerine dayanmıştır. Davada, ispat yükünün davacıda olduğu ve İİK ‘nın 177/1 ve 2. bentlerine dayanan iflas talebinin dinlenebilmesi için davacının iflası istenen kişiden “para veya teminat alacağının” bulunması gerektiği şarttır. (Alacağın para veya teminat olması dava şartıdır. Bir şeyin teslimi gibi borçlar, iflas davası imkanı vermez.—–, Konkordato ve İflas, s. 736)
Davacı ile davalı arasında ticari, akdi yahut fiili bir ilişki olmadığı görülmektedir. Davalının organik bağı olduğu ileri sürülen dava dışı —— sulh hukuk mahkemesinde ikame ettiği ortaklığın giderilmesi davasında davacının davalı durumunda olduğu; başkaca aralarında bir ilişki olmadığı görülmektedir. Bu durumda, belli bir sebeple davalıdan para alacağı olduğu ileri sürülmeden iddia ve ispat edilmeden davacının iflas davası açma hususunda aktif husumetinin mevcut olduğundan söz edilemez.
Karar duruşması öncesinde davacı vekili İİK.nun 160. Maddesinin Anayasa’ya aykırılığını ileri sürerek mahkememizin Anayasa Mahkemesi’ne başvurmasını talep etmişse de, talep isabetli bulunmamış, yargılamayı uzatmaya yönelik görülmüştür.Açıklanan sebeplerle davanın aktif husumet yokluğundan reddine karar vermek gerekmiştir.

HÜKÜM:Yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın REDDİNE
2- Alınması gerekli 179,90-TL harçtan davacı tarafından peşin olarak yatırılan 80,70-TL peşin harcın mahsubu ile bakiye 99,20-TL’nin davacıdan tahsili ile hazineye irad kaydına,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderinin kendi üzerinde bırakılmasına,
4- Davalı tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
5- Kullanılmayan gider avansının karar kesinleştikten sonra talep halinde yatırana iadesine,
6- Davalı kendisini vekille temsil ettirdiğinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesaplanan 9.200,00 TL maktu vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
Gerekçeli kararın taraf vekillerine tebliğinden itibaren 10 gün içinde İstinaf Kanun yolu açık olmak üzere davacının yokluğunda davalı vekillerinin yüzüne karşı oy birliği ile verilen karar açıkça okundu, usulen anlatıldı.