Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/654 E. 2022/709 K. 19.10.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2022/654 Esas
KARAR NO:2022/709

DAVA:Ticari Şirket ( Ortaklıktan Çıkarılması İstemli )
DAVA TARİHİ:07/09/2022
KARAR TARİHİ:19/10/2022
Mahkememizde görülmekte olan Ticari Şirket ( Ortaklıktan Çıkarılması İstemli ) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA, SAVUNMA ve DOSYA KAPSAMI:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin, davalı — Şirketine ortak olduğunu, müvekkilinin şirkete ortak olduktan sonra iki ortaklı şirketin müdürü ve şirketin diğer — payına sahip ortağı davalı—müvekkilinin bilgisi dışında—sonunda annesi olan —-şirketin gayrimenkullerini satma yetkisi de içeren müvekkilinden habersiz bir vekaletname verdiğini,— tarihinde yapılan genel kurul şirketin—adına olan münferit imza yetkisinin kaldırılarak — ve müvekkili davacı—– birlikte imzası ile temsil edilebilecek hale geldiğini, ancak iş bu vekaletname neticesinde diğer davalı —- annesi — şirketin tek imza yönetildiği döneme ait — ve vekaletnameyi kullanarak şirket adına şirket adına bulunan tüm gayrimenkulleri satış yaptığını, bu satışlardan müvekkilinin hiçbir şekilde haberi olmadığını, ayrıca şirket kasasına da hiçbir şekilde nakit girişi olmadığını, bu satışlar hakkında yapılan muvazaalı işlemler açısından müvekkilinin — Asliye Hukuk Mahkemeleri’nden tapu iptali ve tescil davası açmış ve ilk derece mahkemesince taşınmazların tapu kayıtları iptal edilerek şirketin adına yeniden tesciline karar verildiğini, anılan bu dosyalarda davalı diğer ortak— ve annesi —eylemlerinin iş birliği içerisinde şirketi ve müvekkilini dolandırmak ve şirketin içini boşaltmak adına kötü niyetli hareketler olduğunu belirterek, öncelikle davalı şirket adına kayıtlı gayrimenkullerin satılması ve diğer ortaklar tarafından şirket borçları ödenmemesi nedeniyle öncelikle şirket malvarlığının devrine engel olunması için, şirketin ticari defter ve kayıtları üzerinde inceleme yapılarak şirket aktif ve pasiflerinin, bilançolarının, karar defterlerinin tespitinin yapılması; şirkete adına kayıtlı kalan dairelerin satılmaması için şirket mallarına teminat karşılığında veya teminatsız olarak ihtiyati tedbir konulması, yine şirket ortakları müvekkiline daha fazla zarar vermemesi için ilgili—- tezkere yazılarak diğer ortakların her hangi bir işlem yapılmamaları ve yetki belgesi verilmemesi için teminat karşılığında veya teminatsız olarak ihtiyati tedbir kararı verilmesini, diğer ortak Davalı —varlığı bulunan ortaklıktan çıkarılmasına karar verilmesini; yargılama gideri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
İNCELEME ve GEREKÇE:
6102 sayılı TTK’nın 640. maddesi uyarınca ortağın şirketten çıkarılmasına ilişkin davalarda öncelikle şirket genel kurulunda bu yönde karar alınması şartıyla aktif dava ehliyeti şirkete ait olup şirket ortaklarının bu tür davalarda aktif dava ehliyeti bulunmamaktadır.(—-Eldeki dava dilekçesi incelendiğinde davacı, diğer ortak — usulsüz iş ve eylemlerle ortaklığın devamını çekilmez hale getirdiğini ileri sürerek davalının ortaklıktan çıkarılmasını ve şirketin tek ortakla devamını talep etmiştir. Ne var ki, davalı ortağın çıkarılması istemli davayı ancak şirket açabilir. (Davacı, ancak kendisinin çıkma payı ile birlikte ortaklıktan çıkarılmasını talep edebilir)
Bu sebeple davalı —- yönünden davanın, davacının aktif dava ehliyetinin bulunmaması; davalı şirket yönünden de ortaklıktan çıkarma davasında şirketin pasif husumetinin olmaması sebebiyle usulden reddine karar vermek gerekmiştir. Dava şartının eksikliği sebebiyle ön inceleme duruşması yapılmadan önce karar verildiğinden AAÜT m.7 uyarınca tarifedeki ücretlerin yarısına hükmedilmiştir.
HÜKÜM:Yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın, her iki davalı yönünden de HMK nun 114/1-d, 115/2 maddeleri uyarınca USULDEN REDDİNE;
2- Alınması gerekli harç tam alındığından ayrıca harç alınmasına yer olmadığına,
3- Davacı tarafından yapılan yargılama giderinin kendi üzerinde bırakılmasına,
4- Davalı tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
5- Davalı —kendini vekille temsil ettirdiği için, AAÜT m. 7 uyarınca— vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine;Dair, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren — hafta süre içinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere taraf vekillerinin yokluğunda dosya üzerinden verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.