Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.
T.C. İstanbul Anadolu 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2022/651 Esas
KARAR NO: 2023/944
DAVA: İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle)
DAVA TARİHİ: 07/09/2022
KARAR TARİHİ: 28/11/2023
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili şirket nezdinde sigortalanmış bulunan ——– ait ——- Mah. ——- Sok. No: —— ——- adresinde bulunan işyerinde 17.09.2020 tarihinde bina giderindeki tıkanmaya bağlı olarak dahili su hasarı meydana geldiğini, sigortalının hasar ihbarı üzerine, hasarın nedeni ve miktarının tespiti amacı ile Sigortacılık Kanunu’nun 22. maddesi uyarınca alanında uzman ve bağımsız eksper tayin edildiğini, 22.09.2020 tarihinde sigortalı iş yeri nezdinde ekspertiz gerçekleştirildiğini, yapılan ekspertiz incelemesi sonucu hazırlanan ekspertiz raporunda hasar tutarının 21.015,00 TL olarak hesaplandığını, hasarın meydana geliş itibariyle dahili su hasarı olduğu ve teminat kapsamında olduğu ve rücu imkanı olduğu, meydana gelen hasarı müvekkili —— şirketinin karşıladığını, müvekkilinin karşı tarafın kusurundan dolayı ödediği bu hasar tazminatının rücuen davalıdan talep edildiğini, dava konusu taşınmazda meydana gelen zararın, ayıplı inşa edilen bina giderinin tıkanmasından kaynaklandığını bu nedenle davaya konu taşınmazı ayıplı bir şekilde inşa eden davalının sorumluluğunun bulunduğunu, aleyhine ilamsız takip başlatılan davalı borçlunun haksız ve hukuka aykırı şekilde borcuna itiraz etmesi nedeniyle takibin durduğunu açıklanan nedenlerle 21.015,00 TL ana para üzerinden davalının itirazının iptaline, takibin devamına, borçlu aleyhine %20 den az olmamak üzere icra inkar tazminatı ödemesine , yargılama giderleri ile ücreti vekaletin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Görevsizlik kararı verilerek dosyanın görevli Asliye Hukuk Mahkemesine gönderilmesine , görevsizlik kararı verilmediği takdirde, husumet itirazı göz önüne alınarak esasa girilmeden davanın reddine , zaman aşımı def’i göz önüne alınarak davanın zaman aşımından reddine, esasa girildiği takdirde, davasının esastan reddine, davacı tarafın alacağının likit olmaması sebebiyle icra inkar tazminatı talebinin reddine, takibinde haksız ve kötü niyetli olan davacı hakkında takip konusu alacağın %20’sinden aşağı olmamak üzere kötü niyet tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ve avukatlık ücretinin davacıya yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:Dava;hukuki niteliği itibariyle davacı sigorta şirketinin dava dışı sigortalısına ——- poliçesi kapsamında iş yerinde 17/09/2020 tarihinde bina giderindeki tıkanmaya bağlı olarak su hasarı nedeniyle ödediği hasar tazminatına ilişkin başlatılan ——– E. Sayılı icra dosyasının davalı tarafça yapılan itirazın iptali ve icra inkar tazminatı isteminden ibarettir.Davacı sigorta şirketi tarafından süper iş yeri kodu poliçe kapsamında sigortalanan dava dışı gerçek kişi ——– ait iş yerinde 17/09/2020 tarihinde bina giderindeki tıkanmaya bağlı olarak su hasarı nedeniyle gerçek kişi sigortalısına yaptığı ödeme nedeniyle sigortalısının haklarına halef olduğu anlaşılmaktadır.Dava kat karşılığı inşaat sözleşmesi kapsamında ayıplı inşaa edilen binanın bu yüzden meydana gelen zararın tazminine ilişkin sigortacı tarafından açılan rücu davasıdır.Davacı vekili 07.09.2022tarihli dilekçesinde bu durumu açıkca beyan etmiştir. ——— sayılı kararında da belirtildiği üzere “Dava, konut sigorta poliçesi gereği sigortalısına ödeme yapan davacının ödediği bedelin, zarardan sorumlu olduğu iddia olunan davalılardan rücuen tahsili için başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali ve rücuen tazminat istemine ilişkindir.Davacı sigorta şirketi, bu davayı sigortalısının halefi olarak açtığına göre, görevli mahkemenin tayininde sigortalı ile davalı arasındaki ilişkinin hukuki mahiyeti nazara alınır. ——– sayılı ilamında bu husus “sigortacının sorumlu kişi aleyhine açacağı dava, sigorta poliçesinden doğan bir dava değildir. Bu nedenle, halefiyet davası bir ticari dava sayılamaz. Bu dava, aynen sigortalı kimsenin sorumlu kişiye karşı açmış olduğu bir dava gibidir. Sigortalının muhtelif mahkemelerde dava açma hakkı varsa aynı hak, sigortacının halefiyet hakkına dayanan rücu davası için de söz konusudur.” Diğer taraftan arsa payı karşılığı inşaat sözleşmelerinde ayıplı ifadan kaynaklanan davalarda görevli mahkeme Asliye Hukuk Mahkemeleridir. ——– kararında “Davalılar Düzenleme Şeklinde Taşınmaz Satış Vaadi ve Arsa Payı Kat Karşılığı İnşaat Sözleşmesi’nde taraf olup, arsa payları bulunmakta olup, eser sözleşmesi ilişkileri anılan Kanun kapsamında ise de, Dairemizin uygulamalarına göre, kat karşılığı inşaat sözleşmeleri anılan Yasa uyarınca tüketici işlemi kabul edilmemekte ve davaların genel mahkemede görülmesi gerektiği yönünde değerlendirme yapılmaktadır. Bu nedenle, mahkemece davanın asliye hukuk mahkemesinde görülmesi gerekmesi sebebiyle dava şartı yokluğundan davanın reddi gerekirken, davanın esasının incelenip sonuçlandırılması hatalı olmuş, kararın bu sebeple bozulması uygun bulunmuştur.” denilmek sureti ile arsa payı karşılığı sözleşmelerde ayıplı ifadan kaynaklı davalarda Asliye Hukuk Mahkemelerinin görevli olduğu belirtilmiştir.Dosya arasında her ne kadar arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi yok ise de davacıların zarar gören taşınmazı edinme sebebinin bu olduğu gerek taraf beyanlarından gerekse dosya arasındaki tapu kayıt suretinden anlaşılmaktadır.Kat karşılığı inşaat sözleşmesinin yapıldığı tarihte davacı tarafın sigortalısının tacir olması halinde mahkememizin görevli olabileceği düşünülebilir ise de vergi dairesi ve ticaret sicillerine verilen yazı cevapların göre taşınmazda 1/2 oranında hisse sahibi olan ——- ticari işletme ve tacir kaydının bulunmadığı, diğer hissedar ——— ise tacir kaydının 24.09.2019 yılında başladığı anlaşılmaktadır. Oysaki kat karşılığı inşaat sözleşmesi bu tarihten çok öncesine dair olduğu dosya arasındaki tapu kaydından anlaşılmaktadır. Nitekim tapu kayıt tarihi 07/09/2018 dir.Özet olarak uyuşmazlığın temelinin kat karşılığı inşaat sözleşmesi kapsamında ayıplı inşa edilen binanın bu yüzden meydana gelen zararın tazminine ilişkin sigortacı tarafından açılan rücu davası olduğu sırf sigortacı tarafından davanın açılması bu davaya ticari nitelik kazandırmayacağı, kat karşılığı inşaat sözleşmesinin yapıldığı tarihte davacının sigortalısının tacir kaydının da olmadığı anlaşıldığından yukarıda yazılı gerekçeler ile mahkememizin görevsizliğine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Yukarıda açıklandığı üzere;
1-Mahkememizin görevsizliği nedeniyle HMK.’nın 114(1)/c maddesinin yollamasıyla HMK.’nın 115(2). maddesi uyarınca davanın dava şartı yokluğu nedeniyle USULDEN REDDİNE,
2-HMK.’nın 20. maddesi uyarınca, iş bu kararın kesinleştiği tarihten itibaren iki haftalık süre içerisinde başvuru halinde, dava dosyasının görevli ——– Asliye Hukuk Mahkemesine GÖNDERİLMESİNE,
3-6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 331/2. maddesi gereği harç ve yargılama giderlerinin görevli mahkemece değerlendirilmesine, davaya görevli mahkemede devam edilmemesi durumunda, mahkemece talep üzerine dosya üzerinden durumun tespiti ile yargılama giderleri, harç ve vekalet ücretinin hüküm altına alınmasına,
Dair, Gerekçeli kararın taraf vekillerine tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere tarafların yüzüne karşı verilen karar açıkça okundu, usulen anlatıldı. 28/11/2023