Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/646 E. 2023/522 K. 15.06.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/646
KARAR NO : 2023/522

DAVA : Menfi Tespit (Ticari İlişkiden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 06/09/2022
KARAR TARİHİ : 15/06/2023

Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Ticari İlişkiden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı şirket —- no’lu Modüler Sağlık Poliçesi ile sigortalı olan —–üzerine —–demir boşaltım işlemi sırasında demir balyası düşürmesi ile gerçekleşen kazanın teslim eden firmanın sorumluluk alanı içerisinde gerçekleştiğini, KTK’nın 2. Maddesi gereği, kazaya mahal veren araç işleteninin, sürücüsünün, sigortacının, zorunlu mali sigortaları tarafından karşılanmayan durumlarda ise güvence hesabının sorumluluğuna gidildiğini, sigortalı tarafından açılan —–. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin —-esas sayılı dosyasından yargılamanın devam ettiğini müvekkiline ilişkin herhangi bir sorumluluk yahut kusur tespitinin yapılmadığını, kazada asli kusurlu olan—–firma çalışanı olmadığını, davalı şirketin sigortalıya ödediğini iddia ettiği 99.933,85 TL’nin rücuen tahsili için müvekkili şirket aleyhine—–. İcra Müdürlüğü’nün —– esas sayılı dosyasından icra takibinin başlatıldığını belirterek haciz ve muhafaza tehdidi altında bulunan müvekkili firmanın ticari itibarının zedelenmemesi ve telafisi güç zararlara düşmesinin engellenmesi için İİK madde 72/3 gereğince asıl alacağın %15’i oranında teminat mektubu karşılığı tedbir kararı verilmesini, takibin iptaline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının sipariş vermiş olduğu demir siparişi nedeniyle —– yaralanmış olduğunu, söz konusu takibin müvekkili şirket tarafından poliçe kapsamında ödenen, dolayısı ile müvekkili şirketin halef olduğu tedavi giderlerinin rücuen tazmini talepli olarak açıldığını belirterek davanın reddini talep etmiştir.

DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, sağlık sigorta poliçesinden kaynaklanan rücuen alacak istemine ilişkin sigortanın başlatmış olduğu icra takibi nedeniyle davalının borçlu olmadığının tespitine yönelik menfi tespit davasıdır.Davalı sigorta şirketi, eldeki davaya konu icra takibini sigortalısının halefi olarak açmış olmasına göre, görevli mahkemenin tayininde sigortalı ile davacı arasındaki ilişkinin hukuki mahiyeti nazara alınır. Yargıtay İçtihadı Birleştirme Genel Kurulu’nun 22.03.1944 tarihli — Esas ve —— Karar sayılı ilamında bu husus “sigortacının sorumlu kişi aleyhine açacağı dava, sigorta poliçesinden doğan bir dava değildir. Bu nedenle, halefiyet davası bir ticari dava sayılamaz. Bu dava, aynen sigortalı kimsenin sorumlu kişiye karşı açmış olduğu bir dava gibidir. Sigortalının muhtelif mahkemelerde dava açma hakkı varsa aynı hak, sigortacının halefiyet hakkına dayanan rücu davası için de söz konusudur” şeklinde vurgulanmaktadır.Öte yandan, TTK’nun “Halefiyet” başlığı altındaki 1472. maddesinde; “sigortacı, sigorta tazminatını ödediğinde, hukuken sigortalının yerine geçer. Sigortalının, gerçekleşen zarardan dolayı sorumlulara karşı dava hakkı varsa bu hak, tazmin ettiği bedel kadar, sigortacıya intikal eder” hükmüne yer verilmiştir.Bu durumda, davalının sigortalısının tacir olmadığı ve davanın sigorta sözleşmesinden değil, davalının kusuru ile gerçekleşmesine sebebiyet verdiği iddia edilen haksız fiilden kaynaklandığı anlaşılmakla, uyuşmazlığın Asliye Hukuk Mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerekmektedir. Bu nedenle görevsizlik kararı verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.

HÜKÜM:Yukarıda açıklandığı üzere;
1-Mahkememizin görevsizliği nedeniyle HMK.’nın 114(1)/c maddesinin yollamasıyla HMK.’nın 115(2). maddesi uyarınca davanın dava şartı yokluğu nedeniyle USULDEN REDDİNE,
2-HMK.’nın 20. maddesi uyarınca, iş bu kararın kesinleştiği tarihten itibaren iki haftalık süre içerisinde başvuru halinde, dava dosyasının görevli —– Asliye Hukuk Mahkemesine GÖNDERİLMESİNE,
3-6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 331/2. maddesi gereği harç ve yargılama giderlerinin görevli mahkemece değerlendirilmesine, davaya görevli mahkemede devam edilmemesi durumunda, mahkemece talep üzerine dosya üzerinden durumun tespiti ile yargılama giderleri, harç ve vekalet ücretinin hüküm altına alınmasına,
4-Karar kesinleştiğinde HMK’nun 20/1. maddesi uyarınca 2 haftalık kesin süre içinde başvurulması halinde dosyanın görevli mahkemesine gönderilmesine, belirlenen süre içinde başvurulmadığı takdirde mahkememizce davanın açılmamış sayılmasına karar verileceğinin ihtarına,Dair, gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren iki hafta içinde İstinaf yolu açık olmak üzere taraf vekillerinin yüzüne karşı verilen karar açıkça okundu usulen anlatıldı.