Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/589 E. 2022/1003 K. 28.12.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/589 Esas
KARAR NO : 2022/1003

DAVA : Şirketin İhyası
DAVA TARİHİ : 10/08/2022
KARAR TARİHİ : 28/12/2022
Mahkememizde görülmekte olan Şirketin İhyası davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA, SAVUNMA ve DOSYA KAPSAMI:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin, terkin edilen ve ihyasını talep edilen dava dışı——-isimli şirkette pay sahibi ve aynı zamanda yönetim kurulu başkanı olduğunu, söz konusu şirketin ticaret sicilinden resen terkin edildiğini, ihyası talep edilen şirketin dava ehliyeti bulunmamasından ötürü hakkında açılan davalar takip edilemediğini, şirketin işlemlerini yapmak, icra takibi ile alacaklarını tahsil etmek, hakkında açılan davaları, ve icra takiplerini (özellikle ——-Esas sayılı dosyası ve açılacak olan zamanaşımı sebebi ile icranı geri bırakılması davası için) takip etmek üzere şirketin ihyasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.Davalı ——-usulüne uygun tebligata rağmen davaya cevap, beyan veya delil sunmamıştır.
İNCELEME ve GEREKÇE :
Dava; ticaret sicilinden resen silinen şirketin yeniden ihyası istemine ilişkindir.
6102 Sayılı TTK. Geçici 7. maddesinin 1. fıkrası uyarınca 01.07.2015 tarihine kadar kanunda sayılan halleri tespit edilen ya da bildirilen —— şirketler ile kooperatiflerin tasfiyeleri, ilgili kanunlardaki tasfiye usulüne uyulmaksızın bu madde uyarınca yapılır. Madde hükmüne göre anonim şirketler 559 Sayılı Türk Ticaret Kanununun Bazı Maddelerinde Değişiklik Yapılmasına dair Kanun Hükmünde Kararname gereğince sermayelerini öngörülen tutara çıkarmamış bulunmaları, 6102 Sayılı TTK’nın yürürlük tarihinden önce veya 01.07.2015 tarihine kadar münfesih olmaları, aralıksız son beş yıla ait olağan genel kurul toplantılarının yapılamaması, TTK’nın yürürlüğe girdiği tarihten önce tasfiye işlemlerine başlanılmış olmakla birlikte genel kurulun toplanamaması nedeniyle ara bilançoların ve kati bilançonun genel kurula tevdi edilemediği için ticaret sicilinden terkin edilememeleri sebepleriyle resen terkin edilebilirler. Kanunda yapılan düzenleme uyarınca Ticaret sicil müdürlüklerince kapsam dahilindeki şirketlere bir ihtar gönderilir. Bu şirketler tasfiye memuru bildirdikleri takdirde maddede gösterilecek usulde tasfiye edilecek olup, ihtara rağmen tasfiye memuru bildirmeyen şirketlerin unvanı ise ticaret sicilinden re’sen silinir. Ancak, devam eden davası bulunan şirketler için bu madde hükmü uygulanmayacağı açıkça kabul edilmiştir. Kanun koyucu aynı maddenin 15. fıkrasında yapılan düzenleme ile ticaret sicilinden bu kanun hükümlerine göre kaydı silinen şirket alacaklıları ile hukuki menfaati bulunanlar haklı sebeplere dayanarak silinme tarihinden itibaren beş yıl içinde mahkemeye başvurarak, şirket veya kooperatifin ihyasını isteyebilirler. Yüksek Yargıtay yerleşik uygulaması da bu yöndedir. ——-6102 sayılı TTK. Geçici 7. madde uyarınca açılacak ihya davalarında davanın sadece ilgili—— yöneltilmesi zorunlu ve yeterlidir. İhyası istenen şirket TTK. da öngörülen olağan tasfiye usulüne göre tasfiye edilmemiş olduğundan ve tasfiye memuru bulunmadığından ayrıca başkaca herhangi bir kişiye yönelik dava açılması mümkün değildir.Somut uyuşmazlıkta, ——–09/10/2015 tarihinde TTK.nun geçici 7. maddesine göre resen ticaret sicilinden terkin edildiği anlaşılmaktadır. Resen terkin edilen şirketin ihyası talep edilirken davanın sadece sicil müdürlüğüne yöneltilmiş olması yeterlidir.İhyası istenen şirkete karşı devam eden icra dosyası olduğu ileri sürüldüğüne göre, bu iddianın doğru olması halinde, TTK. Geçici madde 7 nedeniyle terkin olan şirketin ihya olunmasını talep etmekte davacının hukuki yararı ve aktif husumetinin olduğu açıktır.Dayanak gösterilen——-sayılı dosya celp edilip incelendiğinde, takibin 20/02/2009 tarihli olduğu, davacının takipte alacaklı, ihyası istenen şirketin takipte borçlu olduğu, takibin derdest olduğu anlaşılmıştır.
Özetle,TTK’ nin Geçici 7. maddesine göre münfesih sayıldığından resen sicilden terk olunduğu, davalı—— tarafından yapılan işlemlerde Usul ve Yasa’ ya aykırılığın söz konusu olmadığı, derdest olan davada yargılamaya devam edilebilmesi için taraf teşkilinin sağlanması bakımından söz konusu şirketin ihyasının gerektiği, TTK’ nın Geçici 7. Maddesi hükmü doğrultusunda davacının şirketin ihyasını talep edebilmesi için haklı sebebinin ve hukuki yararının mevcut olduğu, davalı ——–davanın niteliği gereği yasal hasım konumunda olduğu, bu sebeple ticaret sicil memurluğu aleyhine vekalet ücreti ve yargılama gideri yükletilemeyeceği, Yargıtay uygulamalarında da kabul edildiği üzere belirtilen şekilde terkin olan şirketin ihya olunması durumunda tasfiye memuru atanmasına da gerek olmadığı incelenen tüm dosya kapsamı ile anlaşılmış, aşağıdaki şekilde davanın kabulüne karar vermek gerekmiştir.———
HÜKÜM:Yukarıda açıklandığı üzere;
Davanın KABULÜNE;
1——sicil numaralı——TTK’nın geçici 7. maddesi uyarınca,——- Esas sayılı takip dosyası yönünden, takip sonuçlanıncaya kadar geçerli olmak üzere İHYASINA,
2-İhyaya ilişkin bu kararın ——- tarafından tescil ve ilanına,
3-Davanın mahiyeti itibariyle yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
4- Alınması gerekli harç tam alındığından ayrıca harç alınmasına yer olmadığına,
5- Kullanılmayan gider avansının karar kesinleştikten sonra talep halinde yatırana iadesine,
Gerekçeli kararın taraf vekillerine tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde İstinaf Kanun yolu açık olmak üzere davacı vekilinin yüzüne karşı davalının yokluğunda oy birliği ile verilen karar açıkça okundu, usulen anlatıldı.