Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/581 E. 2023/843 K. 31.10.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/581
KARAR NO : 2023/843

DAVA : Menfi Tespit (Kıymetli Evraktan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 05/08/2022
KARAR TARİHİ : 31/10/2023

Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Kıymetli Evraktan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Dava konusu senette emrine ibaresi yazmasına rağmen lehtarın belirtilmediğini, bu nedenle dava konusu senedin geçersiz olduğunu, dava konusu senette, ödeme tarihi ve ödeme yerinin de belli olmadığını ayrıca ödenecek para biriminin de belli olmadığını, hatta para birimi belli olmayan dava konusu senette rakamdan sonra kapatma yapıldığını, bu kapatmadan sonra da ” $ ” işareti konulduğunu fakat bu işaretin de usulüne uygun olmadığını, bunun yanında dava konusu evrakın yine rakam kısmının ön tarafında bir karalama mevcut olduğunu, yine yazı ile rakamın yazılması gereken kısımda ise ne yazı ile rakam yazıldığını ne de para biriminin belirtilmemiş olduğunu senette matbu olarak iki farklı yerde yer alan “Türk Lirası” ibarelerinin de iptal edilmediğini, dava konusu senedin tahrifata uğradığını, başlatılan icra takibinin haksız ve hukuka aykırı olup takibe konu edilen senedin, kambiyo senedi vasfına haiz olmadığını açıklanan nedenlerle dava konusu senedin TTK 776/e maddesi gereğince geçersiz olduğundan dosya üzerinden davanın kabulüne karar verilmesini, dava konusu icra takibi ile dayanağı senet açısından borçlu olmadığının tespiti ile dava konusu senedin iptaline karar verilmesini, davalının kötü niyetli olduğundan %100 kötü niyet tazminatına mahkum edilmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı üzerine bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; —-. İcra Müdürlüğü’nün —– Esas sayılı dosyası ile başlatılan icra takibine konu edilen senet elden alınan borç karşılığı olarak bizzat borçlular tarafından düzenlendiğini ve imza edildiğini,senet miktarının 27.500,00 USD olmakla birlikte 10.000,00 USD si borçlular tarafından ödendiğini, kalan miktarın sürekli olarak ödeneceği söylenmişse de borçlular tarafından ödenmediğini, nitekim kalan miktarın icra takibine konu edildiğini, ödeme emrinin Ağustos 2021 de taraflara tebliğ edildiğini, borç ödenmeyince gayrimenkul haczinin icradan talep edildiğini, miras bırakanlarından kalan yerlere haciz tesisi yapılınca borçlulardan … —– nolu telefon ile 29 Mart 2022 tarihinde vekil olarak —- nolu telefon ile iletişime geçildiğini ve borcun ödeneceğinin bizzat beyan edildiğini, protokol teklifinin borçlular tarafından yapıldığını, müvekkiline durumun açıklandığını ve faizlerde olmaksızın 17.500,00 USD ödemenin 5-6 taksit ile ödenmesine muvafakat alındığını açıklanan nedenlerle takibin durdurulması talebinin reddine, davacının haksız davasının reddine, haksız ve kötü niyetli olarak açılan dava nedeni ile takibe konu edilen alacağın %20’sinden aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ile ücreti vekalatin davalıya tahmil edilmesini talep etmiştir.

DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava; hukuki niteliği itibariyle davacılar aleyhine başlatılan —– İcra Müdürlüğü’nün —— esas sayılı dosya kapsamında senetlerin geçersizliği iddiasıyla dava konusu senedin iptali talepli menfi tespit davasıdır.Bir davanın Ticaret Mahkemelerinde görülebilmesi için açılan davanın mutlak veya nispi ticari davalardan olması gerekmektedir. Mutlak ticari davalar 6102 sayılı TTK’nun 4. Maddesi uyarınca TTK’nda düzenlenmiş olan bütün hususlardan doğan davalar ile TTK’nun 4. Maddesinde belirtilen özel kanunlardaki davalardır. Nispi ticari davalar ise her iki tarafın tacir olduğu ve dava konusu uyuşmazlığın her iki tarafın ticari işletmesi ile ilgili olduğu davalardır. 6335 Sayılı Yasanın 2. Maddesi ile 6102 Sayılı TTK’nun 5. Maddesinin 3 ve 4 nolu fıkraları değiştirilerek Ticaret Mahkemeleri ile Asliye Hukuk Mahkemeleri arasındaki iş bölümü ilişkisi görev ilişkisine dönüştürülmüştür ve görev hususu HMK’nun 114/c maddesi uyarınca dava şartlarından olup yargılamanın her aşamasında re’sen dikkate alınır.
Tüm dosya kapsamı tarafların iddiaları, savunmaları, toplanan deliller birlikte değerlendirildiğinde, dava konusu uyuşmazlığın, davalı tarafından davacı aleyhine, —–. İcra Müdürlüğü’nün —–Esas sayılı dosyası ile borçlu olmadığı iddiası ile açılan menfi tespit davasıdır. Takip dosyasındaki senet incelendiğinde senette lehtar hanesinin yazılmadığı görülmüştür.6102 sayılı TTK nın 776- (1) Bono veya emre yazılı senet;a) Senet metninde “bono” veya “emre yazılı senet” kelimesini ve senet Türkçe’den başkabir dille yazılmışsa, o dilde bono veya emre yazılı senet karşılığı olarak kullanılan kelimeyi,
b) Kayıtsız ve şartsız belirli bir bedeli ödemek vaadini,
c) Vadeyi,
d) Ödeme yerini,
e) Kime veya kimin emrine ödenecek ise onun adını,
f) Düzenlenme tarihini ve yerini,
g) Düzenleyenin imzasının bulunması zorunlu unsur olarak düzenlenmiştir. Bono da zorunlu unsurun olmaması nedeniyle kambiyo vasfını kazanamayacaktır. Dolayısıyla dava konusu—–İcra dairesinde —– sayılı dosyası ile takibe konu senet bir kambiyo senedi vasfına haiz değidir.—-Bölge Adiye Mahkemesi —- HD nin —– sayılı ilamında bononun kambiyo senedi vasfında olmaması halinde uyuşmazlığında kambiyo senedinden kaynaklandığı kabul edilemeyeceği belirtilmiştir.Tarfaların tacir olmamasına ve bu yönde bir iddianın olmaması karşısında uyuuşmazlığın genel hükümlere göre çözülmesi gerekir.Dava konusu senette emrine ibaresi yazmasına rağmen lehtarın belirtilmediğini, senedin kambiyo vasfı bulunmadığı kanaatine varılmış görevli mahkemenin Asliye Hukuk Mahkemesi olduğu değerlendirilmiş, HMK. m. 114/1-c uyarınca, mahkemenin görevli olması dava şartlarından olduğundan ve dava şartları davanın her aşamasında mahkemece re’sen dikkate alınması gerektiğinden, 114/1-c ve 115/2 maddeleri uyarınca davanın usulden reddine karar verilmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.

HÜKÜM:Yukarıda açıklandığı üzere;
1-Mahkememizin görevsizliği nedeniyle HMK.’nın 114(1)/c maddesinin yollamasıyla HMK.’nın 115(2). maddesi uyarınca davanın dava şartı yokluğu nedeniyle USULDEN REDDİNE,
2-HMK.’nın 20. maddesi uyarınca, iş bu kararın kesinleştiği tarihten itibaren iki haftalık süre içerisinde başvuru halinde, dava dosyasının görevli —– Asliye Hukuk Mahkemesine GÖNDERİLMESİNE,
3-6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 331/2. maddesi gereği harç ve yargılama giderlerinin görevli mahkemece değerlendirilmesine, davaya görevli mahkemede devam edilmemesi durumunda, mahkemece talep üzerine dosya üzerinden durumun tespiti ile yargılama giderleri, harç ve vekalet ücretinin hüküm altına alınmasına,Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren iki hafta içinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.